SPORUMUZDA ''FETÖ'' DEPREMİ

Fehmi KETENCİ 03 Ağu 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Ülke ne duruma gelmiş, neler olmuş ve kimbilir belkide bir tesadüfün ortaya çıkardığı, geleceğimize ipotek koyacak bir tehlikenin başlangıcından geri dönmenin tarihidir, hikayesidir 15 temmuz 2016 tarihi..

Ülke ne duruma gelmiş, neler olmuş ve kimbilir belkide bir tesadüfün ortaya çıkardığı, geleceğimize ipotek koyacak bir tehlikenin başlangıcından geri dönmenin tarihidir, hikayesidir 15 temmuz 2016 tarihi.. Atatürk’ün kurduğu bü güzel, cumhuriyetimiz, çok büyük bir tehlikenin ışığından dönmüştür. Ülkemizde demokrasiyi kesintiye uğratma çabaları boşa çıkartıldığı bir tarihtir 15 temmuz 2016. Ülkemiz tarine kanlı darbe olarak da geçen bu kalkışma sonrasında uygulanan “Olağanüstü Hal” ortamında gerekli önlemler; Kanun Hükmünde Kararnameler’le, hızla alınmaya başlandı. Bir çok kurum ve kuruluşta ve bireysel yapılan incelemeler sonrasında ortaya çıkanlar şaşırtıcıydı. Durumun ne kadar tehlikeli olduğunu gördük. Araştırmalar, operasyonlarda ortaya çıkan rakamlar, FETÖ örgütünün nerelere kadar sızdığını gözler önüne serdi.

Geçtiğimiz günlerde futbolumuzu yöneten Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki (TFF) bu yapılanmanın araştırılması için TFF’nin tüm kuruluşları istifa ettirildi.. Burada hem araştırma yapılması ve hem de yeniden yapılanmaya ortam oluşturması için bu uygulama olması gerekendi. Bunun çok doğru olduğunu, “FETÖ” hareketinin Türk Sporu üzerindek yapılanması tehlikesini, yıllardır söylendiği ve en önemlisi; 3 Temmuz şike hareketiyle futbolumuza bulaştırılan ve özellikle de Fenerbahçe üzerinde kurulan kumpasın meydan çıkmasıyla gördük. 3 Temmuz 2011 Şike Davası; Türkiye'nin 15 şehrinde eş zamanlı olarak gerçekleştirilen operasyonla birçok aktif yönetici ile futbolcunun gözaltına alınması sonucu başlayan davadır. 

Bugün, bu konuda en çok zarar gören Fenerbahçe Klübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın; “Bu olay bir şike hareketi değildir. Ne şikesi, memleket elden gidiyor” sitem ve şikayetlerinde ne kadar haklı olduğunu hemen hemen herkes konuşuyor, “ne kadar da haklıymış” dediklerini görüyoruz.. O zaman bu duruma direnen ve karşı çıkan Fenerbahçe ve Fenerbahçe taraftarının ne kadar önemli bir direniş gösterdiğini tarih daha şimdiden yazmaya başladı bile. O zaman bu direnişe; gerek ülke içinde, gerekse UEFA nezdinde asla sahip çıkamayan, çıkmayan, hatta Fenerbahçe’yi suçlamaktan geri kalmayan TFF’nin şimdiki yönetiminin de bu gerçeği görmeleri ve Fenerbahçe’nin hakkını teslim etmelerinin zamanı geldi de geçiyor. Şimdi FETÖ araştırmaları TFF’ye de uzandı. Bu araştırmanın doğru ve iyi yapılabilmesi için TFF tüm kurum ve kuluşları başkan ve üyeleri (Fatih Terim ve milli takımlar teknik ekibi hariç) istifa ettirildi.. Bu çok doğru bir hareket. Bunun en doğrusu; TFF başkanı Yıldırım Demirören ve Fatih Terim’in de istifa etmesi şeklinde olmalıydı. Ben olsam, bu durumda kalmaz. Önce ben istifa ederdim.

TFF nezdinde Türk futbolunda yapılacak bu FETÖ temizlenmesi araştırmasının   “3 Temmuz Şike” olayının tezgahlandığı o döneme kadar uzatılması zorunludur artık.  Futbolumuzda yaşanan ve bu olayda kurulan kumpas nedeniyle hapse giren, mahkemelerde sürünen, zarar gören bir çok kişinin de itibarlarının geri verilmesi yolunda TFF’nın da ivedilikle bir şeyler yapması gerek. Sporun ele geçirilmesi konusunda FETÖ örgütü tehlikeli tahribatlar yapmıştır.. Bu araştırmalar sonrasında bunun ne tehlikeli yerlere ulaştığı rahatlıkla ortaya çıkacaktır..  Bu ülke; “3 Temmuz 2016” denen, tamamen kumpas olduğunun ortaya çıktığı trajik, vahim bir olayı yaşamıştır ve bunun sorumluları mutlaka hesap vermelidir. “3 Temmuz Şike olayı” Türk Sporu’nun Avrupa’da ve dünya’da çok büyük bir prestij kaybına uğramasına neden olmuştur. Bu sadece Fenerbahçe sorunu değildi, ama ne yazık ki buna tek karşı durabilen Fenerbahçe olmuştur.. Bu yaşananlara neden olanlar için hesap günü gelmiştir artık.