YENİDEN YAPILANMADA GELECEĞİ KURGULAMA!

Fehmi KETENCİ 21 Ağu 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Darbe Kalkışması sonrasında yeniden yapılanma konusunda daha titiz davranmayı hedefleyen günümüz Türkiyesi'nin özen göstermesi gereken, AB üyeliği sürecinde yeniden yapılanma ve yönetimlerde geleceğin organizasyonlarını hazırlayabilmek ve bu konuda sağlıklı bir ortam yaratmaktır.

Darbe Kalkışması sonrasında yeniden yapılanma konusunda daha titiz davranmayı hedefleyen günümüz Türkiyesi’nin özen göstermesi gereken, AB üyeliği sürecinde yeniden yapılanma ve yönetimlerde geleceğin organizasyonlarını hazırlayabilmek ve bu konuda sağlıklı bir ortam yaratmaktır. Daha kalabalık bir toplum içinde olabilmenin ve bu topluma uyum sağlayabilmenin en önemli açmazlarından biridir böylesine sağlıklı bir yapıyı kurabilmek. İşte o nedenledir ki yönetimlerde geleceğin organizasyonlarını kalıcı ve sağlıklı bir ortamda yeşermesine olanak sağlanmalıdır.

Tasarlanan organizasyonlar talep edenlerin istek ve beklentilerini büyük oranda karşılamalıdırlar. Aksi halde büyük emek verilerek oluşturulan organizasyonların hayatta kalmaları mümkün değildir. Bu son derece bildik gerçek, uygulamada göründüğü kadar kolay değil aslında. Bugün dünyada pek çok önemli organizasyon hızla şekil değiştiren talep eden isteklerine yanıt verebilecek bir yapıyı kurmanın ve daha önemlisi de korumanın yollarını arıyor. Geleneksel yaklaşımlar ve organizasyon kurguları bu değişken, kaygan zeminde sürekli hareket eden pazara ayak uydurabilecek mi? Bir kısmı için belki “evet”, ama pek çoğu uyum sağlamak ya da yok olmak zorunda.

Klasik organizasyonların temelini oluşturan “piramit modeli” de bu hızlı değişim sürecinden nasibini aldı. Bugün “piramit organizasyonlar”, kademeleri arasında hareket yeteneği ve esnekliği sağladığı sürece yeni dünyaya uyum sağlayabiliyor. Piramidin  son derece yalın olması, dikey büyümeden uzak tutulması da gerekli ve dikkat edilmesi gereken bir davranış biçimi. Bu yapıdaki organizasyonlar şu üç temel unsura sıkı sıkıya sarılmalıdırlar: Bilgi teknolojilerini iyi kullanabilme, katma değer yaratma konusunda hızlı ve etkili yaklaşım, kişisel davranış tercihlerinde tam isabet için sağlıklı yaklaşım.

BİLGİ TEKNOLOJİLERİ: Organizasyonlarda bilgiye erişim ve paylaşım hızı olağanüstü boyutlara ulaşmıştır. Artık mesafelerin hiç bir önemi kalmazken, sadece ulaşım anlamında değil, bilginin değerlendirilmesi ve işlenmesi de çok yakından takip edilmesi gereken hızda gelişen bir teknolojidir. Tüm bu gelişmeler organizasyon yöneticilerini doğrudan ilgilendirmektedir. Üst yönetimler başdöndürücü bir bilgi bombardımanı altında, kendilerine gerekli olanları ayıklayıp, bunları en doğru şekilde kurumlarına uyarlamak için çaba harcamaktadırlar. KATMA DEĞER: Organizasyon kurgularında başarının anahtarı kalite, etkinlik ve değişimdir. Bu üç unsurun hayata geçirilmesi için kurumun sadece ekipman anlamında değil, insan kaynaklarına da yatırım yapması gerekmektedir. Kurum ne kadar ileri teknoloji peşinde koşsa da bu teknolojiyi kullanabilecek, işinin ehli insan kaynağına sahip olmalıdır. Üstelik burada amaçlanan, sadece yeterli düzeyde kullanıcıya sahip olmak değil, tüm çalışanların işe kendi “katma değer”lerini eklemeleri olmalıdır.

KİŞİSEL DAVRANIŞ: Kişisel davranış tercihleri, rekabet üstünlüğünü yakalayabilmek için kullanılabilecek en önemli silahlardan biridir. Yöneticilerin bu aşamadaki rolü, bu tercihleri kurumun menfaatleri yönünde etkilemek ve bütünsel bir uyum içinde çalışmalarını sağlamaktır. Bunun için kademeler arası olduğu kadar dış ortamla da pürüzsüz ilişkiler yaratılmalıdır. Kurum içi birlikteliğin sağlıklı bir şekilde işlemesi takım çalışması ve uyumunu arttırır, organizasyon hedeflerini güçlendirir ve kurumun pazara uyumunu kolaylaştırır. Dolayısıyla çalışanlar arasındaki iletişim kanallarının mümkün olduğunca açık tutulması, piramidin kademeleri arasında sıkışıp kaybolmaması gerekir. Bu, fikirlerin kolayca hayat bulduğu ve tartışılabileceği bir ortamdır. Böylelikle belki de “piramit” yaşamaya devam edebilir.

Ancak unutulmamalıdır ki, teknolojik değişimin etkisiyle hızla yenilenen dünya yeni bir dünya, durmaksızın yeni yöntemler talep etmektedir. Ve bu aşamada, her ne sebeple olursa olsun, bu hızlı yenilenmenin gerisinde kalmak akılcı bir strateji değildir, hata yapılmamalıdır. * Kaynakça: Claus Munck Brich /TMI Araştırma ve Geliştirme Departmanı