SİPARİŞ FORMUNDA DAMGA VERGİSİ VAR MI?

Bora YARGIÇ 15 Mar 2024

Bora YARGIÇ
Tüm Yazıları
Türk vergi sistemi içinde yaygın bir kullanım ve mükellefiyet kitlesi olan damga vergisi ile çoğumuzun yolu sık sık kesişir.

Türk vergi sistemi içinde yaygın bir kullanım ve mükellefiyet kitlesi olan damga vergisi ile çoğumuzun yolu sık sık kesişir.  

Tarihçe olarak, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu 11.07.1964 tarih ve 11751 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Niteliği itibariyle de dolaylı vergiler sınıfında yer almaktadır. Bu nedenle dolaysız vergilerden olan gelir vergisi veya kurumlar vergisi gibi doğrudan kişilerin veya kurumların gelir düzeyini, şahsi servetlerini veya özel durumlarını dikkate almamaktadır. 

Bu durumda da bu vergi bir tüketim harcaması vergisi statüsü olmaktadır. 

Aynı katma değer vergisi gibi uygulama alanı bulan damga vergisi belirtmiş olduğum gibi gelir düzeyine göre değil belirli bir orana ve tutara göre alınmaktadır. 

Damga vergisi harcamalar üzerinden alınan katma değer vergisi ve özel tüketim vergisinde olduğu gibi kişilerin ekonomik işlemlerini değil, hukuki işlemlerini konu alan bir vergi türüdür.

Damga vergisinde özellikli bir konu olan Sipariş Formları ve bu formların Damga Vergisi Kanununa göre vergiye tabi olup olmayacağı hususuna bugünkü yazımızda bir göz atalım.

Damga vergisine ilişkin yasal mevzuat

Damga Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesine göre kanuna ekli 1 sayılı tabloya giren kağıtlar damga vergisine tabidir. Damga Vergisi Kanunu’nun 1. Maddesine göre “kağıtlar terimi imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeler olarak tanımlanmıştır.

2’nci maddesinde vergiye tabi kâğıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kâğıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de damga vergisine tabi olacağı açıklanmış, 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında da belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktarın aynı nispette vergiye tabi olacağı hükme bağlanmıştır.  

Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-1 pozisyonunda; belli bir parayı ihtiva eden mukavelename, taahhütname ve temliknamelerin binde 9,48 nispetinde damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.

Sözleşme yerine geçecek veya sözleşmenin yerini alacak mektup ya da şerhlerle, sözleşmenin hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerh veya yeni sözleşme düzenlenmesi durumunda düzenlenen bu sözleşmenin 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun ikinci maddesine göre damga vergisine tabi tutulacağını da belirtelim.

Bu durumda, bir kağıdın Damga Vergisine tabi olması için birlikte aranan şartları şöyle sıralayabiliriz;  

a-Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yazılı olmalıdır,

b- Yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen veya elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belge olmalıdır,

c-Bu belgeler herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan bir belge olmalıdır,

Bu üç şartın birlikte sağlanması halinde, bahis konusu belge damga vergisine tabi olacaktır. Bu şartların herhangi birinin sağlanamaması halinde bahis konusu kâğıt damga vergisine tabi olmayacaktır.

İmza yerine geçen işaretler ise Borçlar Kanunu’nun 16’ncı maddesine göre “imza atamayanlar, imza yerine usulüne göre onaylanmış olması koşuluyla, parmak izi, el ile yapılmış bir işaret ya da mühür kullanabileceğini hatırlatalım.

Sipariş formlarında damga vergisi var mı? 

Damga Vergisi Kanununun 4’üncü maddesinde ise bir kâğıdın tabi olacağı verginin tayini için o kâğıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı ifade edilmiştir.

Maddenin devamında ise kâğıtların mahiyetinin tayininde, şekli kanunlarla belirlenmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda ise üzerlerindeki yazının tazammum ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, mahiyeti tayin edilmek istenen kâğıdın üzerinde başka bir kâğıda atıf yapılmış ise atıf yaptığı kâğıdın hükümlerine nazaran iktisap ettiği manaya göre vergi alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Ayni Kanun’un 10’uncu maddesinde ise nispi vergide damga vergisinin kâğıtların nevi ve mahiyetlerine göre bu kâğıtlarda yazılı belli paralar üzerinden hesaplanacağı, belli para teriminin ise kâğıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği hüküm altına alınmıştır.

Diğer yandan, 17 Seri No lu Damga Vergisi Genel Tebliği’nde "Akdi muntazamın siparişi kabul mektupları” ile “mukavele yerine kaim mektupların vergilendirilmesine ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.

Söz konusu Tebliğ’de Borçlar Kanunu’na atıf yapılmış ve sözleşmenin kurulması "İki taraf karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan ettikleri takdirde akit tamam olur.

Rızanın beyanı sarih olabileceği gibi zımni dahi olabilir" şeklinde tanımlanmıştır.

Yine ayni Tebliğ’e göre bir akdin oluşması için bir tarafın icapta (teklif) bulunması diğer tarafın ise, bunu kabul etmesi gerekmektedir.

İcap ve kabulün yazılı olarak yapılması ve bir kâğıtta birleşmesi halinde bu kâğıt sözleşme olarak değerlendirilecek iken, icabın tek taraflı ve yazılı bir şekilde yapılması halinde bu kâğıda teklifname, kabulün ayrı bir kâğıtta yapılması halinde bu kâğıda "Akdi muntazamın siparişi kabul mektubu" diğer hallerde ise "Mukavelename yerine kaim mektup" denildiğini belirtelim.

Buna göre gerek siparişi kabul mektubunun ve gerekse teklife cevap teşkil eden mektubun mukavelename gibi vergiye tabi tutulabilmesi için, akdi muntazamın olması, başka bir deyişle akdin tamamlanması için gerekli şartları taşıması zorunludur.

Konuya ilişkin Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 02.11.2011 tarih ve B.07.1.GIB.4.06.17.02.DMG-1360-995 sayılı muktezada ise;

· Şirket tarafından gerçekleştirilecek alımlara ilişkin olarak firmalara gönderilen şirketin imza ve kaşesini taşıyan sipariş emirlerinin, karşı tarafça kabul edildiğine ilişkin kabul şerhi düşülmesi halinde bu şerhin düşüldüğü tarih itibariyle,

· Sipariş emrinin kabul edildiğine ilişkin herhangi bir kâğıt veya mektup düzenlenmesi halinde, kabule ilişkin bu kâğıdın düzenlendiği tarih itibariyle,

· Sipariş emrine bağlanan alımlara ilişkin herhangi bir kâğıt veya mektup düzenlenmesi halinde, bu sözleşmenin düzenlendiği tarihte damga vergisi yükümlülüğünün doğacağı ifade edilmektedir.

Siparişin kabule ilişkin herhangi bir kâğıt düzenlenmemesi halinde ise hukuken yazılı bir akit tekemmül etmediğinden sipariş formunun damga vergisine tabi olmadığının kabulü gerekmektedir. 

Nitekim 17 Seri Nolu Damga Vergisi Genel Tebliği’nde yer alan örnekte sipariş veren şirketin almak istediği ürünleri ve satış şartlarını yazı ile sorması halinde bu kâğıdın yalnızca bir mektup olması nedeniyle damga vergisinin konusu dışında kaldığı ifade edilmektedir.

Benzer şekilde satıcı tarafından ürünleri ve satış şartlarını yazı teklif edilmesi halinde sadece üretici icapta bulunmuş olacağından kâğıt yine damga vergisinin konusu dışında kalacaktır.

Bu durumda sipariş formlarının damga vergisini ilişkin şu değerlendirmeyi yazmamız mümkündür:

Şirket yetkilileri ile müşteriler arasında imzalanan sipariş formunun taraflarca imzalanması veya başka bir belge ile kabul edilmesi halinde söz konusu kâğıtların binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olacağını, 

Ancak müşteri tarafından düzenlenen sipariş formunun şirket yetkililerince imzalanmaması halinde kâğıdın damga vergisine tabi olmayacağını belirtmekte fayda görüyorum.