BAYRAM ZAMANI İSTANBUL

Milena Berfin GÜLDOĞAN
Tüm Yazıları
Her bayram olduğu gibi bu bayramda da İstanbul'dan koşarak uzaklaşan insanlar sayesinde İstanbul herkes için kolay bir yer haline geldi. Daha tatilin ilk günlerinden Bostancı sahilden Uludağ'ın göründüğü fotoğrafların sosyal medyada dolaşmaya başlaması da bunun kanıtı niteliğinde sanırım. Bayramın gelmesinden İstanbul kadar vizyon da tabi ki nasibini aldı. Bu hafta çok fazla film vizyonla buluşmadı. Ayrıca bu hafta, bugünün haricinde çarşamba ve perşembe günü de 3 ayrı film beyaz perdede yerini aldı.

Geçtiğimiz günlerde K-Pop’ın bizi dalga dalga nasıl da etkilediğinden bahsetmiştim. Yeni çıkan konser filmleri de bu etkinin karşılığı… Bu hafta da BTS grubundan SUGA’nınbireysel konser turnesi filmi SUGA | Agust D Tour 'D-DAY' ismi ile vizyonda. Bayram zamanı İstanbul’da kalan aileler için güzel bir animasyon olan Nuh’un Gemisi; sahne korkusu olan karizmatik bir şair ve yetenekli Vini ile çekici bir gitarist olan Tito adındaki iki farenin hikâyesini anlatıyor.

 

Başka Sinema’da bu hafta vizyona giren Vincent Must Diefilmi oldukça dikkat çekici. Vincent sıradan hayatında sıradan şeyler yapan karakter ve bir gün iş yerinde darpa uğruyor. Bu darp aslında bir yangının başlangıcı çünkü bu olayın ardındanetrafındaki herkes, tanıdığı ve hatta tanımadığı herkes onu öldürmeye çalışıyor. İnsanların kendisini neden öldürmek istediğini anlamaya çalışırken aynı zamanda kendini koruma altına almak adına Vincent’in onlardan kaçış hikayesine deşahit oluyoruz. Film boyunca bütün bu kedi-fare kovalamacasının sebebini seyirciye de merakla düşündürten yapımın senaryosu Mathieu Naert’e ait. Yönetmen koltuğunda ise Stephan Castang oturuyor.

 

Vizyonda izlediğim anda Oscar gecesinden ödülsüz ayrılmayacağını anladığım, beklentilerimi yükselten ve Batman’in baş düşmanının hayatına başka türlü bir ışık tutan 2019 yapımı Joker’ın devam filmi ‘Joker : İkili Delilik’ten ilk fragman yayınlandı. Joaquin Phoenix ve Lady Gaga ikilisi bütün olumsuz yorumlara rağmen sanırım doğru frekansı yakalayabildiler ve umarım ilk filmden sonra ‘keşke’ dedirtmeyecekler. Hatırlarsınız 2019 yılında Todd Phillipsyönetmenliğinde çekilen ilk film Phoenix’e En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını ve seyircinin bir dolu saygısını kazandırmıştı. O yüzden bu filmde Phoenix’ten hem kendi performansını üzerine katarak devam ettirmesini hem de LadyGaga’nın performansını olumlu şekilde etkilemesini bekliyoruz... Bu senenin sonuna doğru Amerika’da vizyona girecek olan filmi umarım bizler de araya çok mesafe girmeden ve fazlaca spoiler yemeden izleyebiliriz.

 

Dezenformasyonun yeni adresi: Netflix

 

Sosyal medya benim için hiçbir zaman ‘doğru bilgiye ulaşma’ adına bir yol gösterici olmadı ancak bu mecraları bilgiye ulaşmak için kullanan çok fazla insan var. Dezenformasyonun yani yanlış bilgi ile yaratılan beyin kirliliğinin önüne geçmenin mümkün olmadığı bu zaman diliminde ne yazık ki herkes her şeye çok çabuk inanıyor. İnanmakla kalmıyor; fikre varıyor, karar veriyor ve yargılama başlıyor. Bu hafta içi global anlamda birçok mecrada yayılan bir haber vardı: “Netflix’e ‘sevişmeyi atla özelliği’ geldi” denildi. Ancak tahmin edersiniz ki Netflix’in ülke yetkilileri tarafından duyurulmayan hiçbir şeye inanmamak gerekiyor.

 

Soren Iverson isimli bir kullanıcı yaptığı paylaşımda eklediği görselin üzerine “Netflix’in ‘sevişmeyi atla’ özelliği müstehcen sahneleri atlayarak aile film gecesini daha az garip hale getiriyor.” yazdı. Ardından saatler içinde milyonlarca etkileşim alan bu yalan bilgiye binlerce hatta on binlerce yorum yapıldı. Bunu destekleyen ve bunun para vererek izlenen bir platform için yanlış olduğunu öne süren iki ayrı grup sosyal medyada birbirleriyle atışmaya başladı… Global anlamda küçük çaplı bir problem yaratan Soren Iversonaçıklama yapmak ve bunun kendi uydurması olduğunu söylemek zorunda kaldı... Ben bu dezenformasyonun bize güzel bir düşünme alanı açtığı kanısındayım. Okuduğum hem global hem de Türkiye’deki Netflix kullanıcı yorumları güzel bir pazar araştırmasına kapı araladı. Bunu tartışılabilir buluyorum; sizce bu özellik gerçekten hayat kurtarır mı yoksa bilinçli şekilde parasını ödeyerek kullandığımız platformda izlediğimiz içeriklere bi’ nevi sansür konma ihtimalinden rahatsız mı olmalıyız?

 

Hacıosman’ın gözdesi: Atatürk Kent Ormanı

 

Evime çok yakın olması sebebiyle sık sık ziyaret ettiğim, yenilenmesinden önceki halinde bile değerini bildiğim, içinde ‘hayat’ barındıran ve şimdi yenilenmiş haliyle Sarıyer bölgesinin çiçeği Atatürk Kent Ormanı…

 

İçinde 3 ayrı göleti; bu göletleri mesken edinmiş ördekleri ve kuğuları, yürüyüş parkurları, piknik alanı ve masaları, festival analı, kafeteryası, çocuk parkı, seyir alanı ve daha birçok güzelliğiyle 1000 dönümden fazla alana yayılan bu orman eskiden küçük bir koruydu. Şimdi ise halkın, başka ilçelerden bile gelip ailesiyle zaman geçirdiği, arkadaşlarıyla eğlendiği, doğayla iç içe olmak için koştuğu bir yer haline geldi. 

 

Bu hafta sonu bayram harici günlere nazaran hala boş olan İstanbul’un keyfini çıkarmak için, mangalınızı yapmak ya da bir ağaç gölgesinde kitabınızı okumak için burayı ziyarete gelebilirsiniz.