İnsan ilişkileri, ilişkileri olanaklı kılan temel bir ön koşul olan akla bağlıdır. Akıl, aklın kullanımına engel olabilecek bir durumun yokluğuna bağlı olarak, karşılıklı bir ilişki kurabilmenin zorunlu ve ilk koşuludur.
Uyum kavramı toplumsal ilişkileri tanımlamak üzere kullanıldığında, bir çatışmasızlık halini ifade ettiği için olumlu içeriğe sahip bir kavram olarak değerlendirilir.
İnsan dünyaya düşünerek kök salar. Dünyanın kültürel tarihi insanın düşünsel tarihidir.
İnsan kavramsız düşünemez. Düşünme kendi özerkliğini kavramlar aracılığıyla kazanır.
İnsan bir toplum içinde eyleyen bir varlıktır.
Değerler bir puzzle'ın parçaları gibidir.
Hayatımızın büyük bir bölümü bu ve buna benzer inançlar ağına bağlı olarak biçimleniyor/şekilleniyor.
Hak kavramı bir olanağın gerçekleştirilebilmesi talebini içerir.