SIRALAMAYA KANMA İŞTE GERÇEK YERİMİZ!...

Fehmi KETENCİ 06 Tem 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Evet aynen başlıkta yazdığım gibi; Sıralamadaki gerçek yerimizi belirledik.İyice takip edebilseydik bilmediğimiz bilemediğimiz bir çok şeyi öğrenebilirdik ama bizler ne yaptık, şampiyonaya daha gruplarda veda edince apar topar evlerimize, oradan da sanki kaçıyormuş gibi tatil yapacağımız yerlere dağıldık..

Evet aynen başlıkta yazdığım gibi; Sıralamadaki gerçek yerimizi belirledik.İyice takip edebilseydik bilmediğimiz bilemediğimiz bir çok şeyi öğrenebilirdik ama bizler ne yaptık, şampiyonaya daha gruplarda veda edince apar topar evlerimize, oradan da sanki kaçıyormuş gibi tatil yapacağımız yerlere dağıldık..İşimizi çok iyi yaptık(!) ve mis gibi ayakbastı primlerimizi de cebimize koyduk, görevini çok iyi yapmış olmanın huzuruyla ver elini tatil deyip tatile çıktık..

Dünya sıralamasında bizlerden (o çok övündüğümüz sıralamadaki yerimizden) çok daha gerilerde olan bir çok ülke Euro 2016’da yoluna devam ederken ve özellikle bir kaçı tüm dünyanın hayranlığına mazhar olurken, bizim adımız sanımız bile yok Euro 2016’da.. Oysa ne havalı bir şekilde oralara gittiğimizi anımsıyorum.. Gitmek için şansımızın yardım ettiğini giden trene başkasının yardımıyla son anda tutunabildiğimizi unutarak.. Oldukça havalıydık; kısa tayt pantolanları olan siyah takım elbiselerimizle, altındaki çorapsız giyilen mokasen ayakkabılarımızla... Bu konu, giyim konusu, bize çok yabancı değildi.. Yıllar öncesini, 2002 Dünya Kupası’nı anımsayalım..

2002 FIFA Dünya Kupası,  iki ülkenin beraber düzenlediği ilk dünya kupasıdır. Ayrıca ilk kez Asya kıtasında düzenlenen bu 2002 FIFA Dünya Kupası'nı, finalde karşılaştığı Almanya'yı 2-0 yenen Brezilya kaldırmıştır. Turnuvaya 48 yıl aradan sonra tekrar katılan Şenol Güneş yönetimindeki Türkiye ise, hâlen, tarihinin en yüksek başarısı olan “Dünya Üçüncülüğü” derecesini bu kupada ev sahibi Güney Kore'yi 3-2 ile geçerek elde etmiştir. 1998 Dünya Kupası Şampiyonu olarak turnuvaya direkt olarak katılan Fransa ise tek bir galibiyet bile alamadan grup maçlarında yine kendisi gibi favoriler arasındaki Arjantin ve Portekiz'le birlikte elendi. Futbolun önemli ülkeleri olarak gösterilen İtalya ve İspanya, seyircisinin desteğini arkasına alan Hollandalı teknik direktör Guus Hiddink'in yönetimindeki Güney Kore'ye elendiler.

Tarihimizin en büyük başarısı olarak spor sayfaları arasında yer alan bu şampiyonada takımı “Dünya Üçüncüsü” yapan Şenol Güneş’i giyimi nedeniyle eleştirenlerin geride bıraktıkları izler unutulmamışken. Ve o gün; hiç bir Avrupa ülkesiyle oynamadan “Dünya Üçüncüsü” olduk diyerek kıskançlıktan çatlayanları unutmamışken; o eleştirileri yapanların, bu yıl Beşiktaş’ı şampiyon yapan aynı Şenol Güneş’e nasıl övgüler dizdiğini de dip not olarak buraya aktaralım. Modayı takip etmek, Milli Takım Türkiye’yi temsil ettiği için örnek olması açısından eleştirilecek bir şey değil ama, keşke modayı takip etmede sadece giyimle yetinmeyip oynanan futbolu izlmekte geri  kalmamış olsaydık.

Euro 2016’ya katılan bazı takımların, çok kısa bir süre önce averaj takımı olma imajından bu gün nerelere gelebildiğini ibretle, kıskançlıkla izledik.. Biz gruplardan çıkmayı bir kaç alternatifin yaratacağı şansa bırakmışken onlar geldikleri yeri unutmuşçasına kendilerini kanıtladılar. O takımlardan; Dünya devi İngiltere’yi eleyerek Çeyrek finale kadar gelebilen İzlanda, önüne geleni devirerek, otoritelerin final oynar dedikleri Belçika’yı da eleyerek yarı finale çıkan Galler,  Euro 2016’nın en fiyakalı, egolarına yenik düşmeden, çalışmanın, sistemin neler yapabileceğini gösteren rol modelleri oldular.

Biz neler yaptık? Euro 2016’da  gruplarda elenince arkamıza bakmadan özel uçakla tatile çıktık. Şampiyonayı yerinde, canlı izlemek yerine tatili tercih ettik. Haklılar, tatil yerinde televizyonlardan izlemek varken ne gerek oralarda kalmak. Sadece finali yerinde izlemek, orada olmak, boy göstermek yeter de artardı. Yakında başlayacak olan Dünya Kupası elemeleri için Allah yardımcımız olsun.