SANCAK İNSAN

Recep GARİP 08 Mar 2024

Recep GARİP
Tüm Yazıları
"Her Müslüman, bir sancak adamıdır. Her an durmamacasına üstünde ve içinde bir sancak taşıyandır o. O hangi topluluğa girse oraya sanki bir sancak girmiştir. Yüzünde hep bir sancak aydınlığı vardır. Yüreğinde hep bir sancak canlılığı. Her Müslüman sancak gibi başlı başına bir semboldür. Kendi davasının sembolüdür. Öbür insanlar içinde yükselen, ateş almış, alevi sancak yeşili bir kıyamet kayasıdır. İçi kaynar, fakat dışı sakindir." Kıyamet Aşısı, Sezai Karakoç s.13

Sancaklar şehirlerin, evlerin, köylerde tepelerin, dağların zirvelerine dikilecektir. Gün gün yaklaştık sancaklarımızı daha da yükseklere dikebilmek için. Her gün yeniden ve yeniden iman etmenin gereğine inanarak evlerimizi, sokaklarımızı, sofalarımızı, sofralarımızı ve gönüllerimizi temizlemeye gayret ettik. Üç ay önceden haberi bizlere Recep ayıyla ulaşmıştı ve duaya yönelmiştik yeryüzünün bütün iman sahipleriyle: “Allahumme bariklena fi recebe ve şabane ve belliğna ramazan-Allahım, Recep ve Şaban ayını bize mubârek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır” diye. Bu duayı sürekli söyleyerek, dualarımızda ve aklımıza düştükçe ifade ederek Recep ve Şaban’ı şerifi geride bıraktık. Şimdi Ramazan’ı şerifin eşiğindeyiz. Zulümler, sürgünler, savaşlar, ansızın şehirleri kan gölüne çeviren bombalar düşse de Ramazan, rahmet, bereket ve şefkat ayıdır. Müminlerin evlerinin, gönüllerinin, akıllarının ve imanlarının ziyadeleştiği aydır Ramazan ayı.

 

Her bir iman sahibine dokunarak gelir. Geçen yıl ile bu yıl arasındaki bağı yeniden kontrol etmek için gelir. Verdiğimiz sözleri ne kadar tutup tutmadığımızı, beş vakit namazı kılıp kılmadığımızı, merhametle, şefkatle yeryüzüne ve insanlığa davranıp davranmadığımızı görmek ve denetlemek için gelir. Ramazan ayındaki cömertliğimizin, kurduğumuz sofraların, verdiğimiz sadaka ve zekâtların, barışa ve esenliğe olan çabalarımızın ve kulluk bilincimizin ömrümüze, günlerimize ne kadar sirayet edip etmediğini görüp denetlemek, teyid etmek için gelir. Bu geliş aslında sancağı sürekli göklerde, yükseklerde dalgalandırmamız, iman aşısıyla alınlarımıza aydınlık gökyüzünün, ayın şavkının vuruşunun gerektiğini hatırlatmak içindir. Yeniden bir “Kıyamet Aşısı” gereklidir insanlığa. Her gelişiyle onu hatırlatır yeryüzüne, gökyüzüne, gördüğümüz ve görmediğimiz bütün iklimlere.

 

Ramazan ayı, Kuran ve oruç ayıdır. Ramazan ayı, zikir ve dua ayıdır. Ramazan ayı, sabır, sükûn ve selamete erme ayıdır. Kulluk ve ibadetin ömrü kuşatmasının öğretildiği aydır. İnsanlık âlemi, Kuran mucizesiyle Ramazan ayında şereflendi. 610 yılında Kadir gecesinde Mekke-i Mükerreme’nin Nur Dağı’nın Hira Mağarasında Peygamberimiz Hz. Muhammed (as), inziva halindeyken inmeye başladı. Peygamberlik muştusu ve vahiyle böylece insan ve insanlık tanışarak şeref buldu.  Sayılı günlerin yılda bir ay olduğuna ve Kadir Gecesinin, Ramazanın son on gününde aranılması tavsiye edilmektedir. Kadir suresinde şöyle mealen;

Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.

1- Biz Kur'an'ı Kadir gecesinde indirdik.

2- Sen Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin?

3- Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.

4- O gecede melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle her türlü iş için yeryüzüne iner de iner.

5- Bütünüyle esenliktir o gece, tâ şafak atıncaya kadar” faydanalım isteniliyor.

Kadir gecesinden bahsedilirken bin aydan daha hayırlı olduğu belirtiliyor. Böylesi kutlu günlerin yılda bir kez yakalanabileceğini, iman sahiplerini uyanık olmaya, gün ağarıncaya değin ibadetle, zikirle, tefekkürle, duayla, ilim ve irfanla geçirmemiz gerektiğini söylüyor. Allah cc. arzu ediyor ki, ruhlar âlemindeki sözümüzü yeniden hatırlayarak dünyaya geliş gayemizin kulluktan ibaret olduğunu bilmemizdir. İman sancaktır. İman sancağını zafiyete uğratmamak her mü'min kulun ödevidir. Her bir iman sahibi kendi sancağını yükseklerde tutmaya memurdur, görevlidir. Verilen sözün gereği budur. İnsin ve cinnin yaratılış gayesi kulluktan ibarettir. Kul olduğunu unutmadan, dünyadaki hayatın sana emanet olduğunu ve bu emanetin içini, heybenin gözünü hayırlı amellerle, işlerle, fiillerle doldurman gerektiğini hatırlatır. Üç aylar diye bildiğimiz Recep geçti ve gitti. Şaban ayı, Ramazan geliyor ey müminler-müslimler topluluğu uyanık olun diye diye çekip gitti ve Ramazan’ın eşiğine bizleri bıraktı.

 

Eşikten içeriye girecek, geceleri sahurlarla bereketlenecek, günü oruçla yeniden dirilişi idrak edecek ve iftar sofralarıyla Allah'a kulluğun ne güzel bir nimet olduğunu anlayacaksın. Çocuklarımız, gençlerimiz, şehirlerimiz Ramazan ayının merhametiyle gönenecek, bizler görsek de görmesek de iman sancakları her evin terasından, çatısından, penceresinden göklere doğru iman rüzgârlarıyla dalgalanacaktır. Kur’an tilavetleri ile gönüllerimiz, gözlerimiz, yüzlerimiz, dillerimiz, evlerimiz, camilerimiz şehirlerimiz, meydanlarımız nurlanacaktır. Okuduğumuz her ayetin manasını kavrayarak yenilenmeye mecburuz. Allah cc. Kur’an’da bizlere neleri emrediyor ve nelerden kaçınmamızı-sakınmamızı isiyor, bunları yeniden ve yeniden idrak etmeye mecburuz. Evlerimizde hatimlerimizin yanında çokça salavatlar getirmeye, tesbihatları artırmaya, Peygamberimizin hayatını (Siyeri Nebi dersleriyle) yeniden öğrenmeye, okumaya, dersler yapmaya, istikametimizdeki sapmaları yok etmeye mecburuz. Kirlerden, paslardan, yanlışlıklardan nemelazımcılıklardan kurtulmaya mecburuz. Gazze’deki Mümin kardeşlerimize dualarımızla, yardım edebileceğimiz her türlü fedakârlıklarımızla yanlarında olmaya, Türkistan’daki kardeşlerimizin özgürlüklerini kazanmaları için yakarmaya, ülkemizin fitneden ve fesattan arınması için kıyamlarda, secdelerde yakarmaya ihtiyacımız vardır. Tercih ettiklerin senin amelindir unutmayasın. En kıymetli günler, zamanlar bu günlerdir. Ayların en kıymetlisi, değerlisi bu aydır. Kandillerin en kıymetlisi Kadir Gecesi bu ayımızda gizlidir. Sırrın sırrını elde edebilmek için arınmalıyız. Allah ve Rasulüne daha çok yakınlaşmalıyız.

 

Sancak insan, belirgindir. Sancak insan, belirleyicidir. Çünkü sancak, ezel ve ebed duygusundan beslenir, hedaim terü tazedir. Durduğu yerde, söylediği sözde, verdiği öğütte kendini merkeze koyarak kendinde olmayanı, yapmadığını, eyleme dökemediğini söylemez. Yapmadığı şeyi öğüt olarak vermez. Yaptıklarıyla, yaşayışlarıyla, giyimiyle, kuşamıyla bütün eylemleriyle örnektir. Yaptıkları yapacaklarına işaret eder. Sancak insan, nuruyla, imanıyla, ihlasıyla, teslimiyetiyle, nezaketiyle, şefkat ve merhametiyle belirgin olduğu kadar da belirleyicidir. Nerede durduğunu, neden durduğunu bilir, ilahi huzurda verebileceği hesabı bilerek kıyamını sürdürür. Bilmeliyiz ki, her eylemin bize ve topluma yansıyan mutlaka yönü ve yönleri mevcuttur. Hayırda yarışmamız emrediliyor. Şerden kaçmamız ve kaçındırmamız emrediliyor.

 

Oruç, sahur, iftar ayımız, Ramazan ve rahmet ayımız mübarek olsun. Ümmetin birlik beraberliğine, Türk yurtlarının tevhidine, büyük coğrafyanın uyanışına vesile olsun. Kalbimiz, gönlümüz, ruhumuz Allah ve rasulünün sevgisiyle, muhabbetiyle dolup taşsın. Evlerimiz, şehirlerimiz, ülkemiz, yurdumuz dalga dalga sancaklansın. Ay Yıldızlı bayrağımız göklerden inmesin, ezanlarımız beş vakit gönüllerimizi yıkasın ve felaha, kurtuluşa erenlerden kılsın. Secdelerimiz daim, kulluğumuz kaim olsun. Velhamdülillahi rabbil âlemin. Ramazanı şerifimiz mübarek olsun.