İZLİYORUZ , GÖRÜYORUZ AMA ANLAYAMIYORUZ

Fehmi KETENCİ 30 Haz 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Çok ilginç bir toplumuz biz, Avrupalı olmak için yıllardır çaba harcıyoruz ama bu konuda bir arpa boyu yol alamadık.. Alamadık diyorum, çünkü alamadığımız son yaşadıklarımızdan sonra çok net belli artık..

Çok ilginç bir toplumuz biz, Avrupalı olmak için yıllardır çaba harcıyoruz ama bu konuda bir arpa boyu yol alamadık.. Alamadık diyorum, çünkü alamadığımız son yaşadıklarımızdan sonra çok net belli artık. Biz hala girme umudu peşinde koşarken, bu konuda bize “üçyüz yıldan önce olamaz” diyenler Avrupa Birliği’nden çıkma konusunda adım attılar bile. Kısa ve net, biz oraya girmek için hiç ama hiç hazır değiliz.. Bunun nedenlerini burada sıralamaya kalksam spor konulu yazıma yer kalmayacak. O nedenle biz yine; başlığın içeriğini oluşturan ana konumuza dönelim..  Bir çok konuda yaptığımız yanlışlardan ders almadığımız gibi, Avrupa’da adımızdan tek söz ettirebildiğimiz konu olan spor alanında da onları izliyoruz, görüyoruz ama bakar kör gibiyiz, izlediğimizi, okuduğumuzu ve onların yaptıklarını göremiyor ve anlayamıyoruz.

Bunun için yapılması gerekenler var. En önemlisi anlamak yerine ben yaparım mantığının egemen olduğu anlayış ve ortamlarda yeşeren “ego baskısı” altında kurtulamıyorum.. Ego çok etkili bir şeydir.. Etkisinde kaldığınızda hiç bir şeyi göremez, anlayamazsınız. En tehlikeli yanı ise “benim yaptığım en iyisi, en doğrusu” deme hastalığına yakalanırsınız.. Ve bakar kör gibisiniz, izlersiniz, görürsünüz, ama anlayamazsınız.. Euro 2016’yı hep birlikte izliyoruz.. Dünyanın futbolda; dört yılda bir düzenlenen Dünya Şampiyonası’ndan sonra en büyük milli organizasyonu. Biz yıllardan beri hep izliyoruz ama görünen o ki, izlediklerimizden hiç bir sonuç çıkaramamışız. Futbolda bizlerden çok daha geride olduğunu söyleyebildiğimiz bir çok ülkenin sadece izlemediğini, izlediklerinden çok önemli sonuçlar çıkardıklarını rahatlıkla görebiliyoruz. Euro 2016’ya katılabilmek için iki yıllık onca çalışma sonrasında eleme gruplarından nasıl çıktığımızı herkes anımsıyordur.. Grup elemeleri geçemiyorduk ama Kazakistan bir omuz verdi kendimizi şampiyonada gördük..  O günlerde, omuz desteğiyle oluşan bu sonuçu tam olarak analiz edemedik.. Eksiklerimizi göremedik, daha doğrusu o “ben biliyorum, ben en iyisiyim, ben yaparım”ın yarattığı “ego”nun esiri olduk, gruptan çıkabilmeyi, aynen eleme grubundaki şansı tekrar yakalayabilmeye bıraktık.. Grupta aldığımız son Çek Cumhuriyeti galibiyeti ile sevindirik(!) olduk. Bu galibiyet bizi gruptan çıkarmaya yetmediği gibi çıkabilmemizi, aynen eleme grubundaki bir başka takımın bizim için yapacaklarına  bıraktık..  Ama ne oldu, bu kez şansımız yaver gitmedi.. Biz gidemedik, futbol olarak dünya sıralamasında bizden çok daha geride olan İrlanda, İzlanda çıktı.. Ve biz o görkemli “egomuz”la birlikte ülkemize döndük.. Ülkemize döndük ama arkasında bir çok dedikoduyu da ortalığa saçarak.. Neler söylenmiyor, insanın inanası gelmiyor. Meğer ki başarısızlığın arkasında neler yatıyormuş neler. Tüm bunlar olurken; Türkiye Futbol Federasyonu neredeydi?.. Yanlış okumadıysam; TFF’nin Euro 2016’yi izlemek için 90 kişilik bir ekiple gitmişti.. Yazılanlara göre bunların yarısına yakını konuk olarak oraya götürülmüştü.. Ama diğerleri, başarısızlığa giden yolda (yazılanlara ve söylentilere göre başarısızlıkta bu önemli bir nedenmiş) bu yaşananları neden göremediler veya görmediler, gerekeni yapmadılar.

Bunun yanısıra; Hemen hemen hepimizin tanıdığı, sadece başarılarını öne çıkararak adından söz ettiğimiz, eleştiremediğimiz, spor basınında eleştirmeye cesaret edemediğimiz, disipliniyle adından söz edilen Milli Takımlar Teknik sorumlusu Sayın Fatih Terim neredeydi? Bir Şampiyona daha bizim için sona erdi.. Arkasında koca bir başarısızlık, maddi, manevi dedikodular bırakarak. Bu konu ne olur, sonuçları irdelenir mi, faturası kimler çıkarılır?.. Bu konu daha çok su götürecek gibi. Bekleyelim görelim.