BU KEZ BİRAZ FAZLA ABARTTIK GALİBA!...

Fehmi KETENCİ 10 Tem 2016

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Dokuz günlük tatilin son iki günü. Ve yazı yayınlandığında (10 Temmuz 2016 Pazar günü) tatilin son günü olacak.

Dokuz günlük tatilin son iki günü. Ve yazı yayınlandığında (10 Temmuz 2016 Pazar günü) tatilin son günü olacak. Bu tür büyük tatiller sonunda akıllarda kalan tek şey, tatil süresince, gidiş dönüşlerde yaşanan trafik kazalarının ardından kalan kaza haberleri, gazete ve televizyon haberlerine yansıyan trafik kazalarında hayatını kaybedenler ve yaralıların sayılarıdır.. Bu tatilleri, dokuz günlük, on günlük diye gerekenden çok mu abarttık ne? Bu gün 9 Temmuz 2016 Cumartesi. Gazete sayfalarına yansıyanlarda; dokuz günlük tatil süresince bu güne dek yaşanan trafik kazalarındaki bilanço; ölü sayısı 110, yaralı sayısı ise 363 civarında. Bu gece (cumartesi gecesi) ve yarın tatilden dönüşler başlayacak. Umarım yaşanan kazalarda ki sonuçlar sözünü ettiğimiz rakamların üzerine çıkmaz.  Şimdiya kadar ki istatistikler de yanılır.

Dönüşlerin başlayacağı bu gece ve yarın ürkütücü sonuçların yaşanmaması için ülkenin her tarafındaki tüm otoyollarda sıkı denetimler yapılmalı ve kazalar önlenmeli. Ülkenin karabasanı haline dönen  uzun tatil dönemi sona ererken dönüş başlarken, kazalarının önlenebilmesi için gereken her şey yapılmalı.. Tabii ki bu önlemlerin en başındaki tercih; dokuz-on günlük tatil konusunun yeniden gözden geçirilmesi olmalıdır.

Bugünkü gazetelere yansıyan haberlere şöylece bir baktım. Orada okuduklarımın yansıttıları bu uzun tatil konusunu ne kadar abarttığımızın en çarpıcı göstergesi.. Türizmciler, ülkemizde yaşanan ve neredeyse kontrolden çıkan terör olayları nedeniyle şikayetçi. İptal edilen rezervasyonlar, boş kalan otellerden kan ağlıyorlar. Bu on günlük tatilden biraz olsun yerli turist konusunda yüzleri gülmüştür. Bu işten en çok karlı çıkanlar ise tatil yörelerinin küçük esnafları. Öyleki; nüfusu çok az olan bir çok sahil tatil yöresi, neredeyse yerleşik nüfusunun 50 katı, 100 katı yerli turisti ağırlamak durumunda kalınca, kıtlık dönemlerindeki gibi sıkıntılar yaşamaya başlamışlar. Ekmek sıkıntısı, yiyecek sıkıntısı had safhada. Marketler boşalmış.  Konaklayacak yer hemen hemen hiç yok gibi. Sahiller neredeyse çadır kentlere dönmüş.. Plajlarda denize girmek mümkün değil, plajlarda ve piknik alanlarında havlu serecek yer kalmamış.

Buna bir de tatilin nimetlerinden yararlanmak için sahillere veya piknik alanlarına akın eden zoraki konuklarımızı da eklersek tam bir tatil karmaşasının yaşandığından söz etmek abartılı olmaz. Bugün gazete ilginç bir haber vardı, mutlaka görmüşünüzdür.. Bu haber, yaşananların vahametini gösterme açısından ibret vericidir. Normal zamanda yerleşik 2500 nüfusa sahip olan Balıkesir’in Avşa Adası, yerli turistin en çok tercih ettiği tatil yörelerinden biridir. İstanbul’a yakınlığı nedeniyle tercih edilen tatil yöresi olan Avşa Adası bu dokuz günlük tatilde yerli turist akınına uğramış. 2500 yerleşik nüfuslu ada, 130 bin misafir turisti ağırlamak durumunda kalmış. Kapasitesinin çok üzerinde turisti ağırlamak zorunda kalan Avşa’da tam bir karmaşa yaşanıyormuş.

Beklenenden fazlası yerli turist tüm sıkıntıları da beraberinde getirmiş. Başta ekmek olmak üzere, yiyecek, içecek sıkıntısı ve kalacak yer sıkıntısı had safhada.. Otel ve pansiyonlarda yer bulamayanlar, camilerde, sahilde, bulabildikleri yerlerde çadır kurarak tatilini geçirmeye çalışıyormuş. Yiyecek ve içecek sıkıntısı gemilerle giderilmeye çalışılmış. Tatil yerlerinde kapasitesini çok üzerindeki tatilciler şimdi geri dönecekler. Umarız aklımıza gelenler yaşanmaz, geride ahlanıp vahlanacağımız acı bilanço kalmaz.. Allak korusun, tatilciler geri dönerken aman dikkat!... Acele etmeden, hız yapmadan, yorgun ve uykulu araç kullanmadan evlerinize dönün.