Aslında gündem Riyad’da oynanamayan Süper Kupa 2023 iken bizden beklenen bu yazının da o skandal hakkında olmasıydı. Ne var ki hem ak hem de kara trollerin sosyal medya üzerinden köpürttükleri bütün yaygara ve hükümler Sayın Cumhurbaşkanımızın Necip Fazıl Ödülleri’ndeki konuşmasıyla ber-hevâ olup boşa düşünce biz de normal gündemimize geri dönerek bu yazıyı koyduk sayfamıza. Shakespeare/Şekspir’in Hamlet veya Otello kadar bilinmese de önemli trajedi kahramanlarından birisi de Atinalı Timon adlı eserdeki kahramanı Tymon veya Timon’dur. “Atinalı zengin bir soylu olan Timon, bütün servetini etrafında dostu gibi görünen asalaklara yedirir, bu süreçte onu kollamaya çalışanlara ise kulak asmaz. Serveti bu şekilde eriyip bittiğindeyse dost zannettiklerinden hiçbirini yanında bulamayacaktır. Bunun üzerine insanlardan nefret eden ve Atina’ya küsen Timon ormanda münzevi bir hayat yaşamaya başlar. Ama altın düşkünü çıkarcılar onu gelip ormanda da bulacaktır.” Fatih Hoca’nın geçen hafta Yunanistan liginin bilinen takımlarından Panathinaikos ile sözleşme imzaladığı haberleri ajanslara düşünce çağrışım yapan ilk eser bu ünlü ve tarihi tiyatro oyunu/kitap oldu. Bilindiği gibi Shakespeare Abimiz bu eserinde Atinalı soylulardan Tymon’un hikayesini oyunlaştırır, taş gibi sert diyaloglar ve zehir gibi bir insan eleştirisi vardır satır aralarında. Bankacı bir hanımefendinin yaptığı yanlış işlerin, yıllardır bin bir emek ve uğraşla inşa ettiği imparator imajına zarar vermekte olduğunu görünce Fatih Hoca’nın tebdil-i mekânda ferahlık vardır diyerek Adalar Denizi’nin öte yakasına geçivermesi sürpriz olmadı desek yalan olur. Son duruşmada Hâkim’in soruları karşısında zor durumda kalan zanlı hanımın köşeye sıkıştığı için nereye ve kime saracağından kimse emin olamadığı için de ortalık yatışana kadar biraz sporla, futbolla ve en iyi anladığı şey olana rekabetle kendini yenilemesi ve up-date etmesi kadar anlaşılır bir şey olmasa gerektir. Ne de olsa Hoca o adrenalinden ve rekabetten besledi kendini yıllardır. Şu anda bir puan geriden ligde ikinci sırada koyu yeşil-beyazlı Panathinaikos futbol takımı ve taş gibi bir kadrosu var. Önceki koç Avrupa’da iki senedir sıfır çektiği için gönderildiğinden, Fatih Hoca’nın tecrübesi ile Pire’lileri (Olympiakos) geçip şampiyonluk kupasını Atina’ya getirmesi küllerinden yeniden doğması olacak ve Atinalı Timon hikayesinde olduğu gibi inzivaya çekildiği ormandan şehre (İstanbul’a) büyük bir yeniden doğuş hikayesiyle gelmesi her şeyi unutturarak tekrar tahtına oturmasını sağlayacaktır. Hoca için paranın çok da önemi olmadığını gördük. Yıllık 900 bin Dolar gibi mütevazı bir ücrete imza attı zira kendisi. “Her mihnet kabulüm yeter ki gün eksilmesin penceremden” dedi bir yerde Fatih Hoca. Şekspir’den Atinalı Timon’dan bir tiradla bitirelim yazıyı, Hocanın hislerine tercüman olurcasına; “Dilerim görüp göreceğiniz en iyi ziyafet olsun bu!/Sizi gidi ağız dostları sizi!/Duman ve ılık su; tam sizin şanınıza layık işte./Timon'un son yemeği budur size./Yıkayıp temizliyor işte kendini Timon/Üstüne pul pul yapışan dalkavukluğunuzdan;/Savuruyor işte böyle suratınıza/Vıcık vıcık alçaklığınızı./Herkesin lanetleriyle yaşayın, uzun uzun hem de;/Sizi sırıtkan, yapışkan, iğrenç sömürgenler sizi!/Para budalaları, sofra sülükleri, iyi gün sinekleri!/Süklüm püklüm uşaklar, uçarı dumanlar, kalleş kuklalar!”  Hocaya başarılar, hepimize güzel bir sene dileklerimizle,