GEÇMİŞ GEÇER Mİ?

Esra TANRIVERDİ 26 Şub 2024

Esra TANRIVERDİ
Tüm Yazıları
Geriye dönüp baktığınızda "Keşke hiç yaşanmasaydı" dediğiniz anılarınız var mı? Geriye dönmek istemediğiniz yıllar? Vardır elbette. Hatta "Çook" diyenlerinizi duyar gibiyim.

Geçmiş geçer mi sizce?

 

Ne yazı ki kötü ve bize acı veren anıları bir silgiyle silemiyoruz, ama bu bu anıların hissettirdiği kötü duygulardan kurtulabiliriz.

 

Travmatik anılar eğer tedavi olmamışsa çoğunlukla geçmiyor Geçmiş geçmişte kaldı desek de zihnimizde hiçbir şey kolay kolay geçmez. Acılar unutulmaz, sadece biz üstünü örteriz. Hani “Zaman her şeyin ilacıdır “derler ya. Bazen zaman her şeyin ilacı olmuyor maalesef. Geçmişin geçmiş olması için zamanın geçmesi yetmiyor.

Kötü anılar tamamen unutulmaz, ancak kişi bu anılarla daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabilir. Bu nedenle, zamanın unutmayı garanti etmediğini, ancak iyileşme ve başa çıkma sürecinde bir faktör olarak önemli bir rol oynayabileceğini akılda tutmak önemli. Zamanın geçmesi, geçmişin sadece birer anı haline gelmesi için yeterli değil; aksine, bilinçli çaba ve değişim gerektirir.

Geçmişin deneyimleri bireylerin ve toplumların kimliklerini şekillendirir. Ancak, olumsuz deneyimlerle dolu bir geçmiş, ilerlemeyi engeller ve bizi bağlar. Geçmişle yüzleşmek, bu olumsuz etkileri kabul etmek ve bunlardan ders çıkarmak için geçmiş elbette önemli. Fakat bu süreç kolay değil. Rahatsızlık ve acıya neden olur. Ancak, bu rahatsızlık, gerçek ve kalıcı bir değişim için önemli bir adımdır.

Geçmiş sadece zamanın akışı değil, aynı zamanda bilinçli çaba ve değişimle aşmamız gereken bir süreç. Geçmişle yüzleşmek, ondan öğrenmek ve değişim için adımlar atmak, daha iyi bir gelecek inşa etmenin temeli. Ancak, geçmişin etkisi zamanla değişir ve bizler değişiriz. Geçmişte yaşananlar, bugünkü kimliğimizi ve deneyimlerimizi şekillendirir.

Geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler, geçmişi kabullenmemiz, dersler çıkarmamız ve ileriye doğru hareket etmemiz için birer fırsat. Ondan öğrenmemiz gereken çok şey var. En başta onunla barışık olmayı ve geleceğimize odaklanmayı öğrenmeliyiz. Geçmişteki hatalarımızı kabul etmek, affetmek ve ileriye doğru adım atmaya yönelmek, kişisel gelişimimiz ve mutluluğumuz için oldukça önemli.

Diyeceğim o ki, geçmiş geçmişte kalmış olabilir ancak etkilerini bugün hala hissederiz. Geçmişin bizi belirlemesine izin vermeden, geleceğe umutla bakabilir ve daha iyi bir yaşam inşa edebiliriz.

Biliyorum, geçmişi aşarak bugüne gelmek kolay değil. Fakat imkânsız da değil. Ruhu sağlıklı birey olarak yaşayabilmek ancak geçmişle kavgamızı sonlandırarak gerçekleşir. Mutsuzluğumuzun nedenini başkalarını atmak ve birilerini suçlamak yerine kendimize ulaşmayı denersek ve çaba gösterirsek geçmişle o vakit barışmış oluruz.

Gelsin ve geçsin. Geçmiş olsun…