Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Bağdat ve Erbil ziyaretlerine ilgi büyüktü...
Erbil'de bir babanın sitemi beni çok etkilemişti; "bizler Türkiye'ye hayranız. Türkçe şarkılar ve diziler hayatımızın baş köşesinde.
Cumhurbaşkanım, çocukların değerini en az bizim kadar siz de biliyorsunuz. 23 Nisan'da yerinizi emanet ettiğiniz o cevhere bakışlarınızdaki sevgiyi ve mutluluktan dolan gözlerinizi mahcupça gizlemeye çalıştığınızı gördüm...
Geçtiğimiz günlerde Portakal Çiçeği Festivali vesilesiyle Adana'daydım...
Bugün çocukları karşımıza alıp 'bize ait 23 Nisan kutlamalarını' anlatalım mı? Anlatalım! Varsa o günlere ait fotoğraflarımız gösterelim ve aklımızda kalan dansları onlarla birlikte yapalım...
Birbirimize dokunmayı, gözlerimizin içine bakıp oradan ruha akmayı, huzurla diz dize yapılan sohbetleri, bir nefesle yaprak misali titremeyi, içtiğimiz bir acı kahveye gizlediğimiz yılların hatırını unuttuğumuz bu dönemde ne çok ihtiyacımız var küçük teneke kutularda yeşerttiğimiz fesleğenlere...
'Armut piş ağzıma düş' kafasından acil çıkmamız gerekiyor ülke olarak. Herkesin dilinde sadece şikayet var ama kimse de çözüme dair tık yok!
Bunca ilgi kime mi? Anadolu çocuklarının okulu olmayı misyon edinen Trabzonspor'a elbette.