SIRA ARDA'DA MI?

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
​Memleketimizin yetiştirdiği en kariyerli ve değerli sporcularımızdan birisi olmakla iftihar ettiğimiz Arda TURAN, bir taraftan sakatlıkla, bir taraftan medya ile ve diğer taraftan da takım içi egemen güçlerin salvolarıyla uğraşıyor ne zamandır.

Memleketimizin yetiştirdiği en kariyerli ve değerli sporcularımızdan birisi olmakla iftihar ettiğimiz Arda TURAN, bir taraftan sakatlıkla, bir taraftan medya ile ve diğer taraftan da takım içi egemen güçlerin salvolarıyla uğraşıyor ne zamandır. Allah yardımcısı olsun.

Pazar akşamı oynanan, eski takımı Athletico Madrid ile Barcelona’nın son maçında da ne yazık ki sakatlığı sebebiyle kadroda yer alamadı. Galatasaray’da oynadığı yıllardan kalan kötü bir miras olarak “osteitis pupis” isimli bir kas sakatlığı bulunan Arda TURAN, İspanya kariyerinde belki de bu sebepten istediği kadar performans sergileyemedi. Peş peşe dört-beş maç üst düzey performans verip “tamam, bu sefer olmayacak” diye ümitlendiğimiz her seriden sonra maalesef bir sakatlık yaşayıp kendisini de sevenlerini de üzdü defalarca. 10 Şubat tarihindeki Barca antrenmanında aşırı yüklenme sebebiyle sağ ayağında meydana gelen sakatlığın rehabilitasyonu henüz bitmediği için de gözlerimiz boşuna aradı Arda’yı esami listesinde.

Ailesi ve sevenleri tarafından hiç yalnız bırakılmayan Arda’nın Catalunya’daki evi, bazen Barcelona’daki Konsolosluğumuzdan daha kalabalık olabiliyor. Yolu İspanya’ya düşen hemen hemen tüm hemşehrileri, Arda’ya sevgilerini iletmek için bir şekilde kendisine ulaşıyor ve görüşüyor.

Tabii her şey bu kadar toz pembe değil gerçek hayatta. Bir de bizim şahit olmadığımız ama Arda’nın yaşadıkları var. Xavi Hernandes’in Barcelona’ya veda ederek bir nevi “turizm elçisi” olarak Katar’ın yolunu tutmasından sonra yerine Arda’nın transferi ile ilk başlarda sistemini tıkır tıkır işleten Hocaları Luis ENRIQEU de son zamanlarda tartışılan bir isim olmaya başladı. Messi-Suarez-Neymar forvet hattını besleyecek ve kilitlenen oyunu açacak Iniesta, Arda ve Rakitic’i anlamsız bir rotasyona tabi tutarak verimsizleştirmekle suçlanan genç hoca çıkış yolu bulmaya çalışıyor. 

Barca’da “Gölgelerin Efendisi” Lionel MESSI’nin ise Arda TURAN’dan hazzetmediği bilinen bir gerçek. Gerek antrenmanlarda gerekse Camp Nou’da canlı olarak maç seyreden her Türk’ün şahit olduğu gibi; Messi; boşta bile olsa Arda’ya pas atmaktan imtina ediyor, ya geriye Mascherano’ya veya Pique’ye, ya da kafasına göre, Arda dışındaki diğer opsiyona pas veriyor uzun zamandır. Bunu bilen Arda da Messi’den pas bekleyeceğine -ekmeğini taştan çıkartıp- bir şeyler yapmak için kendisini zorluyor ve kaçınılmaz olarak gereksiz zorlamalar ona sakatlık olarak geri dönüyor. Bu kısır döngü sürüp gittiği için de istikrarlı bir ilk 11 performansı alamıyoruz Arda’dan.

Tierry HENRY, Samuel Eto’o, Zlatan İBRAHİMOVİÇ ve RONALDINHO, gibi yıldızlarla yaşadığı benzer süreçlerden hep galip ayrıldığı için Barca’nın gizli patronu olarak anılan Messi, Barcelona semalarında kendisinden başka bir yıldızın parlamasına izin vermiyor. Ne yazık ki teknik direktörlerin seçiminde bile son onay makamı olan Arjantinli de bu imkanı dibine kadar kullanıyor her şekilde.

İspanyolcadan önce İngilizceye aşina olan “bizim” yıldızımız Arda ise olgunluk dönemini (bu arada 30 yaşına geldi) –galiba- gelecek sezondan itibaren Premier Lig’de sürdürecek. Chelsea ve ABRAMOVIC’in Arda sevgisini bilenler Stamford Bridge’in çimlerine çok yakışacağı konusunda hemfikir.

Londra’da da başarılar diliyoruz…