Şeyh Esad Erbili genellikle Erenköy Nakşibendi camiasının silsilesinden bir isim ve Menemen vakasında zulüm görmüş biri olarak bilinir.
Kim ne derse desin İslam dünyasının Osmanlı'nın duraklama ile başlayan krizi bugün derinleşerek devam etmektedir.
Ne yazık ki toplum, artık bu yapıların sosyal medyada ve yayınlarında insanın iç dünyasına yönelişi değil de günlük politik hayatta hüküm içeren bağlayıcı tavırları, güvenlik politikalarında uzmanlaşan(!) yazar ve tarikat yetkililerinin mesajlarını artık istihza ile temaşa etmekte.
Kızım Rüveyda Fransa (Loire Vadisi, Bretonya ve Normandiya) gezi önerisini geçen yıl bana yaptığında, Güney Fransa gezisinin tadı damağımızdaydı. Çoğu arkadaşımı, bu tür bir geziyi -tur veya organizasyon ile değil de- kendi kendimize gerçekleştirdiğimize ikna etmekte hala zorlanıyordum.
"Rehberimiz aşiretler arasında bir tokat için çıkan kavgadan ölen 27 kişiyi anlattı. Bu örneği göz önüne alınca Ortadoğu'da iç savaş çıkarabilmenin ne kadar kolay ve maliyetsiz bir manipülasyon olabileceğini görebiliyorsunuz."
Çocukluk ve gençlik yıllarımız, hep kahramanlarla iç içe büyüyerek geçmişti.
Devletler ideolojileri olmadan ayakta duramazlar mı? Veya insan ideolojisiz idealist ve onurlu bir insan olamaz mı? Türk milliyetçiliği sürdürülebilir bir ideoloji midir? Din bir ideoloji midir ?
Dünya nereden yönetiliyor? Paranın sahipleri kimler? Katharlar ve tapınak şövalyeleri nerelerde yaşadı? Hz İsa'nın asil kanlı torunları …? Foko Sarkacı romanındaki Monte Kristo kontu yaşıyor mu? Gibi konular her zaman gizemleriyle ilgimi çekmiştir.