Gaddar dizisinin beşinci bölümünü izledim. Yorum yapacak kadar bilgi sahibi oldum. İlan ediyorum, nur topu gibi bir süper kahramanımız daha oldu. Ve bu kahraman öyle böyle bir kahraman değil… Kurşun işlemiyor, beş adamı tek yumrukla deviriyor, sırtında bıçakla 15 adamı yere serip o bıçağı tek hamle çıkartıp, yarasını dikiş ipi ile canlı canlı sevgilisine diktire biliyor.
Bir koşturmacadır hayat akıp gidiyor… Ve çoğumuz için pek de yolunda gitmiyor. Stres, sıkıntılar, endişe hepimizi sarıp sarmalamış. Halbuki ne de çok ihtiyacımız var küçük bir molaya, biraz neşelenmeye… Ağız dolusu kahkahalara, zaten hasret kaldık.
Hiç kimse erken final yapacağını beklemiyordu… Ama ben, ha bugün ha yarın bu haberi bekliyordum. "Aile" dizisi salı günü 30. bölümü ile ekranlara veda etti.
Nihayet beklenen gün geldi çattı. Oscar, adaylarını açıkladı…
Perşembe günü Netflix'te vizyona giren, "Kübra" dizisini bir çırpıda izledim. Kübra, konusu gereği büyük tepkilere ve eleştirilere neden olacak gibi görünse de sonunu öyle bir bağlamışlar ki tüm tartışmalara kapatmışlar.
Geçtiğimiz yıl yaşanan senarist ve oyuncular grevi sebebiyle ertelenen Altın Küre Ödülleri, 7 Ocak'ta düzenlenen törenle sahiplerine verildi. Ve tam da tahmin ettiğim gibi Oppenheimer'a ödül yağdı. 8 dalda adaylığı bulunan filme, 5 ödül verildi.
Yıllardır kendisine götürülen tüm teklifleri, "Dizi projem var!" diyerek kabul etmedi. Laf aramızda, öyle kolay kolay reddedilmeyecek paraları elinin tersi ile itti. Herkesin üstüne balıklama atlayacağı çok güzel işleri, kibarca reddetti.
Ocak ayı ile beraber, ekranlarda yeni bir yayın dönemi daha başlıyor.