NAKLEN YAYIN İHALESİ VE SÜPER LİG A.Ş.

Mehmet Arif DEMİR
Tüm Yazıları
En son 2010 yılında Özgener Federasyonu zamanında dört yıllığına Digiturk'e ihale edilen maç naklen yayınları, ihale süresinin sonunda (2014-2015 sezonu) bir oldu- bitti ile iki yıl daha Digiturk'te kalmıştı. Bu sezon sonunda (Haziran 2017) süreç tamamlanmış olacak.

En son 2010 yılında Özgener Federasyonu zamanında dört yıllığına Digiturk’e ihale edilen maç naklen yayınları,  ihale süresinin sonunda (2014-2015 sezonu) bir oldu- bitti ile iki yıl daha Digiturk’te kalmıştı. Bu sezon sonunda (Haziran 2017) süreç tamamlanmış olacak. Aradan geçen yıllarda pek tabii köprülerin altından çok sular aktı. Karamehmet, Digiturk’u önce devlete emanet verdi biraz toparlanınca da Katar’lı BEIN MEDIA’ya milyar doların üzerinde bir fiyata satarak nakit/likit dengesine katkı yapıp TURKCELL’de elini güçlendirdi ve denklemdeki yerini Katarlılara bıraktı. Digiturk artık uluslararası bir yayıncı olan BEIN MEDIA’nın.  Türk Telekom/TİVİBU  Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi yayıncılığı ile tecrübesini ve hane penetrasyonunu arttırarak hem piyasayı hem de potansiyel müşterilerini yakından tanıdı ve müşteri memnuniyetini arttırdı. Doğan Medya/DSMART en son İngiliz Premier Lig yayınlarını alarak yarışa ısınmaya başladı.

Biraz imkanı olanların çok iyi takip ettiği gibi spor naklen yayıncılığı artık Türkiye’deki seviyenin çok ötelerine geçti. Dijital yayıncılığın sağladığı teknik imkanlar ve yayıncıların ufku, standartları belirliyor. Premier Lig ve Şampiyonlar Ligi yayınları ile Türkiye Ligi yayınları karşılaştırılınca aklımıza Halit Kıvanç’lı TRT yılları geliyor. Çağdaş Yayıncılık ile tanışmak için merakla beklediğimiz bu ihale sürecinde “mal”ın sahibi de değişecek gibi duruyor. Türkiye Futbol Federasyonu(TFF) münhasıran kulüplerden aldığı yetki ile bu “mal”ı (maç yayınlarını) pazarlıyordu. Ne var ki Kulüpler Birliği Vakfı, kurdukları Süper Lig A.Ş. ile TFF’yi devre dışı bırakarak  % 4 Federasyon Payını verip geri kalanını üleşmek istiyor. Yasal prosedürün tamamlanması bunu sağlamak için yetecek mi göreceğiz. Diğer taraftan Kulüpler Birliği Vakfı-Süper Lig A.Ş. İcra Kurulu’nda Fenerbahçe-Galatasaray ve Beşiktaş bulunmuyor.  “Bu ne demek ? ”, “nasıl olur ?” sorularınızın cevabı yok şu anda. Ligin “Ağır Abileri” poker masasında ellerini göstermiyor, durumu idare ediyorlar. Aziz Yıldırım’ın naklen yayın havuzu hakkında söylediklerini bir de bu tarafıyla okumakta yarar var. Süper Lig dışında kalan diğer Liglerde bulunan tüm takımlar da statünün netleşmesini, kartların açılmasını kendi menfaatlerinin korunup korunmadığını görmeyi merakla bekliyorlar.

Türkiye Futbol Federasyonu kanun olarak bağımsız olmakla birlikte Kamu Otoritesinden de bağımsız olmadığı için denklemin bilinmeyen ve öngörülemeyen etkenler hanesinde bir de “Devlet Baba” var. Bakalım kamunun menfaatini gözetmek vazifesi olanlar son söz olarak ne söyleyecek? Önümüzde daha oldukça uzun bir süre ve zorlu, dolambaçlı bir yol olduğu için gelişme oldukça okuyucularımızla paylaşmak bizim için de bir kamu vazifesi!