UÇUŞ KORKUSUNU YENMEK MÜMKÜN MÜ?

Musa ALİOĞLU 25 Şub 2024

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
Birkaç gün önce internette surf yapıp, sosyal medyada gezinirken Türk Hava Yolları'nın Instagram hesabında genç bir kadını uçağın içinde pencereden gökyüzünü seyrederken gösteren bir fotoğrafla şöyle bir duyuru vardı.

“Uçuş korkunuzu yenin,

Hayatınızı bekletmeyin. 

Uçuş korkusu nedeniyle ertelediğiniz yolculuklara özgürce çıkabilmek için

Turkish Airlines Aviation Academy’nin 17-18 Şubat’ta gerçekleştireceği “Uçuş Korkusunu Yenme Programı’na katılmayı unutmayın.”

Yüzlerce kez uçağa binmiş, birkaç kez de 10 saati aşan uçuşlar yapmış ve de geçmişte kokpitte bile seyahat etmiş birisi olarak doğrusunu söylemem gerekirse uçak yolculuğu beni hala daha heyecanlandırır. Türbülansa giren uçaklarda birçok yolcu gibi ben de acayip korkar ve dualar ederim. 

Bu nedenle THY’nin yayınladığı bu duyuru bana ilginç geldi ve bir mail atarak programa katılmak istediğimi belirttim. Kısa sürede gelen cevabi mailde aynen şunlar yazıyordu;

“Sn. Musa Alioğlu

Talebiniz tarafımıza ulaşmıştır. Size, 3 iş günü içinde geri dönüş yapacağız. 

İyi günler dileriz. Saygılarımızla.

Turkish Airlines Aviation Academy”

THY, dakikliği ve titizliğiyle üç güne kalmadan bana hemen dönüş yaptı. Şimdi gelin gelen yazıyı okuyalım. 

“Sayın Musa Alioğlu,

Öncelikle web sitemizden talebinde bulunduğunuz programımıza olan ilginiz için teşekkür ederiz.

Programımıza katılmak istemeniz ve uygun görmeniz durumunda ekte yer alan anketteki soruları gün içerisinde doldurmanızı, tarafımıza iletmenizi rica ederiz.

Formunuz onayınıza istinaden psikoloğumuza iletilecektir ve akabinde psikoloğumuz sizinle bir telefon görüşmesi gerçekleştirecektir. Size kısaca programınızdan bahsetmek isteriz.

Uçuş Korkusunu Yenme Programımızı 02-03 Mart 2024 tarihleri içerisinde gerçekleştirmeyi planlamaktayız.

Programımızın detayları aşağıda mevcuttur;

Hafta sonu iki gün yoğun bir şekilde gerçekleştirmekte olduğumuz programımız Türk Hava Yolları Havacılık Akademisi’nde başlamaktadır. Sabah saatlerinden itibaren teknik eğitmenimiz, kaptan pilotumuz, kabin yer eğitmenimiz ve psikologlarımız tarafından yüz yüze sınıf eğitimleri verilmektedir. Akabinde Florya Uçuş Eğitim Merkezi’ne geçerek simülatörde bir türbülanslı, bir türbülanssız sanal uçuş yapılmaktadır.

 

Ø Programın ikinci günü ise Türkiye’deki uygun bir destinasyona, bir yolcu uçağı içinde katılımcılarımız için ayrılmış koltuklarda, gidiş-dönüş gerçek uçuş yapılmaktadır. Gerçek uçuş esnasında teknik eğitmenimiz, psikologlarımız ve eğitim koordinatörümüz size eşlik etmektedir.

 

Ø Program ücretimiz 30.000 TRY’dir. Emekli, öğrenci, öğretmenlere, belge ibraz etmeleri durumunda indirimli ücretimiz olan 21.000 TRY uygulanmaktadır. Daha detaylı bilgi alabilmek için aşağıda bulunan linkten programımızı inceleyebilirsiniz. 

https://akademi.thy.com/ozelprogramdetay/ucus-korkusunu-yenme-programi/2

Bilgilerinize arz ederim. Saygılarımla,”

 

Program hakkında bilgi araştırırken ücreti 30.000 TL olarak görünce bir yanlışlık var diye düşünmüştüm. Fakat işin içinde bir de şehirlerarası uçuşun olduğunu görünce, içimden “olabilir’ diye düşündüm ama yine de rakam bana yüksek geldi ve emin olamadım.

Verilen telefonu arayıp, bu rakamın doğru olup olmadığını sordum. Telefona çıkan hanımefendi, çok nazik ve inandırıcı bir ses tonuyla rakamın doğru olduğunu ve programın neler içerdiğini gayet güzelce anlatıverdi.

Kendisine rakamın benim için yüksek olduğunu ve de programa bu nedenle katılamayacağımı söyledim. 

THY, yararlı ve olumlu bir iş yapıyor. Buna hiçbir itirazım yok ve olamaz. 

Mutlaka bu iş için uzman şirketlerden hizmet alıp ücret ödemektedirler.

Yapılacak olan uçak yolculuğunun da elbette bir maliyeti ve bedeli vardır. 

THY Eğitim Başkanlığı’nın bu hizmeti düşünmesi ve hayata geçirmesinin elbette faydası olacak ve benim gibi “Korkak yolcular” her halde bu kısa eğitimden sonra artık rahatça uçağa bineceklerdir diye düşünüyorum. 

Tabii ki, 30 bin TL’yi ödeyebilecek gücü olanlar bu eğitime katılabilecek. Bu parayı ödeyemeyecek birçok insan benim gibi uçuştan korkmaya devam edecektir. Sözün özü, benim korkum bana kalsın ve ben de korkumu kendi kendime yenmeye gayret edeyim. Kaldı ki, fiyatlar arttığı için eskisi gibi fazla uçak yolculuğu da yapmıyorum.

Herkese korkusuz ve de emniyetli yolculuklar diliyorum. 

İyi uçuşlar Türkiye’m…

musaalioglu@gmail.com

 

———————————————————-

 

Acenteci ve rehber tepkisi etkili oldu

 

TÜRSAB ve TÜREB tasarısı ertelendi

 

Türkiye siyasi tarihinde 22 yıldan bu yana iktidarda olan AK Parti’nin birçok konuda köklü değişiklikler yapma yoluna gittiğini, bunu da TBMM’deki çoğunluğuyla hallettiğini görüyoruz. Yapılan değişikliklerin bazılarının halk nezdinde karşılık bulmadığı için revize edildiğine ve değiştirildiğine de şahit olduk. Şimdilerde de böyle bir durum daha yaşanıyor dersek doğru olur. 

AK Parti’nin senelerce değiştirmeyi nedense hiç gündeme getirmediği seyahat acenteleri ve tur rehberleri ile ilgili kanunda yapmak istediği bazı değişiklikler çok büyük tepki çekti. 

1618 Sayılı Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu ile

6326 Sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile ilgili olarak hazırlanan bir tasarı bu amaçla TBMM’ye yollandı. 

Seyahat acentelerinin çatı kuruluşu Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği’nin (TÜRSAB) beş ayrı meslek birliğine dönüştürülmesine, Birlik yönetimi karşı çıkarken bir gurup acentecinin destek vermesi gündem oluşturdu.

Aynı şekilde, tur rehberlerinin tabi olduğu şartları değiştiren tasarıya da rehber odaları büyük tepki verdi. 

Acentelerin neyi istediğini veya neyi istemediğini daha önce ele almıştım. 

Hafta içinde Turist Rehberleri Birliği TUREB ve bağlı tüm rehber odaların başlattığı kampanya çok ses getirdi. 

Ben, Ulusal Kanal’da Serpin Alpaslan arkadaşımın programına konuk olup tasarının yanlışlıklarını dile getirdim. Her biri en az bir yabancı dil bilen ve kültür düzeyi de yüksek, dinamik bir topluluk olan rehberlerin organize haklı ve demokratik bu tepkisinden sonra, AK Parti hükümeti doğru bir adım atarak görüşmeleri erteledi. 

Aslında, Kültür ve Turizm Bakanlığı bürokratları tarafından hazırlanan ve AK Parti’nin Meclis Grup Başkanlığı’na gönderilen tasarıyı TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu önemli bir değişiklik yapmadan ve de özüne dokunamadan oy çokluğu ile Meclis Genel Kurulu’na göndermişti. 

Komisyonda görüşülen yasa taslağı seyahat acentelerinin otobüslerde rehber bulundurmasını ve yabancı dil bilme zorunluluğunun kaldırılmasını ön görüyordu. Her iki meslek erbabı ile bağlı oldukları çatı meslek örgütleri tarafından yapılan ve kamuoyunda ses getiren haklı eleştirilerin yanı sıra, komisyonda söz alan bazı muhalefet milletvekillerinden de eleştiri gelmesi üzerine taslağın Meclis Genel Kurulu tarafından görüşülmesi ertelendi.

AK Parti’nin ilgili meslek örgütleriyle görüşerek, sıkıntı yaratan konularda bir düzenleme yapması ve orta yolu bulması için diyalog kurma yoluna gitmesi beklenirken, tasarının ele alınıp görüşülmesinin 31 Mart Yerel Seçimleri’nden sonraya bırakılacağı belirtiliyor.

AK Parti yönetimimin geniş bir kesimi ilgilendiren bu iki yasa teklifinin yerel seçimin sonuçlarına etki etmemesi için parti içinden de gelen görüşleri dikkate alarak böyle bir karar aldığı dile getiriliyor. 

Başkanlığını daha önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yapan, Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu’nun yaptığı bu komisyonda, imar ve bayındırlık gibi konulardan anlayan milletvekilleri mutlaka bulunuyor olabilir. Fakat, turizmden veya rehberlikten anlayan kaç kişi var diye bakayım dedim. Sadece, TUROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) geçen dönem başkanı olan CHP’nin Antalya Milletvekili Sururi Çorabatır’ı gördüm. 

Gönül isterdi ki, adında turizme de yer verilen komisyonda seyahat acentesi sahibi veya müdürünün yanı sıra bir de tur rehberinin olması ve haklarını ilk elden savunabilseydi iyi olmaz mıydı?

Temsili demokrasiden beklediğimiz sonucu alabilmek için TBMM’de daha geniş kesimlerin temsil edilmesinin de şart olduğu da tartışmasız bir gerçek.

Umarız her iki meslek gurubunu da memnun eden, doğru yasalar çıkar.