RİSHİ SUNAK ÖNCÜLÜĞÜNDE "ORTADOĞU KONSORSİYUMU"MU?

Yaşar İÇEN 20 Eki 2023

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ın gerçekleştirdiği İsrail ziyareti ve yine İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly'nin bugünkü Türkiye ziyaretini okuyalım…

İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın gerçekleştirdiği İsrail ziyareti ve yine İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly’nin bugünkü Türkiye ziyaretini okuyalım…

Herkes geldi gitti de Başbakan Sunak’ın İsrail ziyareti bir başka hisler uyandırdı bende coğrafyaya dair.

Evet destekledi fakat Biden’e göre daha ciddi, daha kurumsal, daha kararlı ve daha “İşte şimdi başlıyoruz” der gibiydi.

“Küresel dengeleyicilerin etki kaybetmesiyle” bu kez İngiltere aleni olarak sahada yer alacak bana göre. Biden’dan sonra Netanyahu’ya onay/destek veren Başbakan Sunak; “gelin bizimle yeni bir süreç başlatalım” demiş midir bölge güçlerine? Bence demiştir!

Şu an net cümleler eşliğinde tam olarak okuyamasam da bu ziyaretleri aldığım enerji yeni bir “Ortadoğu Konsorsiyumunun” oluşturulmasından yana. Ki büyük ihtimalle içinde Türkiye’nin de olması gereken bu konsorsiyum; savaşta, bölge güvenliğinin sağlanmasında, ticarette, sınırların tayin edilmesinde, yönetimler arası ilişkilerin dengelenmesinde karar sahibi olacak. Böylesi bir savaş-kaos-göç ihtimali ortamında Türkiye elbette ki konsorsiyumun dışında kalmamalı fakat bununla birlikte temkinli ve “özerk kalmayı” da bilmeli. Yani “evet coğrafyayı size teslim etmiyorum masumlar adına ben varım fakat Türkiye’nin menfaatleri her şeyden herkesten önce gelir” demeli.

Gelelim İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın gerçekleştirdiği İsrail ziyaretinin bende uyandırdıklarına… “Ortadoğu’da yeni bir Obama dönemi” olmaz inşallah diyorum.

Obama ile tohumları ekilen “Arap Baharı” sonrasında öyle görünüyor ki şimdi de yeni ve önü kestirilemeyecek bir süreç var Ortadoğu’nun önünde. Fakat bu süreç eskisi gibi dar bir alanı değil daha geniş bir alanda daha güçlü bir etki/sonuç uyandıracak nitelikte.

Ve İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly’in 20-21 Ekim’de (bugün başlıyor) gerçekleştireceği Ankara ziyaretini okuyalım dilerseniz.

İsrail-Hamas çatışma sürecinin başlamasından bu yana onlarca telefonla/yüz yüze görüşme gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın en sonunda tepki koyması “ülkemize etki eden sorunlar karşısında tamam uzlaşı tavrımızı sonuna kadar koruyacağız fakat bu kadar da dünyayla dalga geçilmez” anlatımının özeti niteliğindeydi.

Bakan Fidan Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen İİT Açık Katılımlı İcra Komitesi'nin Dışişleri Bakanları düzeyindeki olağanüstü toplantısında üye ülkeleri Filistin halkının ihtiyaç duyduğu insani yardımların sağlanması için gerekli çabayı göstermeye de çağırdı.

Toplantıda, söz konusu saldırılara ilişkin hazırlanan bildiri kabul edildi. Yeter mi? Yetmez! Daha fazlası yapılabilir mi? Belki! Belkiler etkili olup bir şeyleri değiştirebilir mi? Şimdilik sanmıyorum! O halde ne yapmalı? Diğerlerini bilmem ama coğrafyadaki siviller ve topraklarının menfaatleri adına oyuna dahil olup kontrolü elden bırakmamalı Türkiye… İngiltere Dışişleri Bakanı Cleverly’nin ziyaret yansımaları gün içerisinde az çok kendisini gösterecektir…

Aslına bakarsanız deli sorular çuvalla var zihnimizde ve dilimizde. Sosyolojik tabloyu okuyunca da (ki bunca hengamede toplumun nabzını da mutlaka ve doğru almak gerekir) şu ruh bozukluğunun tüm coğrafya insanında hakim olduğunu görüyoruz; “ne yaparsak yapalım büyük oyunu bozma konusunda hiçbirimizin etkisi olmayacak! O halde aman ters düşmeyelim de bari bize ulaşacak zarar etkisini azaltalım…”