Göreve geldiği ilk günden bu yana hayata geçirdiği projeleriyle olması gerekenleri birer birer yerine getiren Başbakan Soudani bir yandan da siyasi dengeleri “Iraklılık” üzerinde revize ediyor. Yani Irak, pek çok dine ve kültüre kusursuzca ev sahipliği yapsa da “Irak kimliği” şemsiye olmalı ve tüm Iraklılar burada buluşmalı.

Gerçekleştirdiğim son Irak ziyaretimde Bağdat’taki değişimleri daha net gözlemledim.

Bağdat sokaklarını, insanlarını, basınını, medyasını, siyasetini, bürokrasisini, sivil toplum kuruluşlarını, kadınlarını gözlemlerken notlarımı da aldım sizlerle paylaşmak üzere. Bağdat’ta gözünüze ilk çarpan şey “temizlik” oluyor son zamanlarda.

Bağdat sokakları ve caddeleri hiç olmadığı kadar temiz şimdi. Temizlik devriminden esnaf da nasiplenmiş. İşletmeler hijyenik sunumlarıyla turistlere de hizmet vermeye başlamış. Bu durum elbette ki çok önemli ve sevindirici zira gelen turistler otele kapanmak zorunda kalmayacak ve gönül rahatlığıyla Irak sokaklarını gezerken esnafa da kazandıracak.

Dilerseniz kısa bir özetle Başbakan Mohammed Soudani’nin Irak’a kazandırdığı başlıkları sizlere aktarayım.

a) Irak’ta her şey yeniden inşa ediliyor.

b) Kurulan tarım-su fonu, Irak ve Türkiye arasındaki önemli iş birliklerine zemin

hazırlayacak. Oluşturulacak bir heyet ile Türkiye Irak’ın tarım ve su kalkınmasına rehberlik edecek. Bu fonun bütçesi de petrol satışından elde edilecek.

c) Suriye ve Türkiye arasındaki iletişim köprülerinin sağlam olması için Irak en doğru buluşma noktası olabilir.

d) Benim de sıklıkla yazılarımda dile getirdiğim iki ülke arasındaki “güven ve samimiyet” sorununun aşılması için Irak istikrarlı bir diplomasi yürütmeye başladı.

e) Gençlerin sesi duyulmaya başlandı.

f) Iraklı kimliği ön plana çıkmaya başladı.

g) Dünyanın ilgi duyduğu kadim Irak kültürü hak ettiği değeri görmeye başladı.

h) Altyapı ve üstyapı projeleri hız kazandı.

ı) Güney Irak kalkınmada kuzeyin önüne geçmeye başladı.

j) Petrol sahalarını satıp Irak’tan çıkmaya başlayan ABD’nin yerini Çin almaya başladı. Çinli firmalar petrol karşılığında Irak için gerekli hizmetleri inşa ediyor.

k) Yükselen Azerbaycan etkisi tüm Irak’ta göze çarpıyor.

Irak kültürünün canlanmasına dair birkaç cümle zikretmem gerekiyor. Irak; masallar, şairler, edebiyatçılar, müzisyenler diyarı olmakla birlikte pek çok medeniyete de ev sahipliği yapmış zengin bir coğrafya. Lakin son yüzyılda yaşanan savaşlar ve kaoslar Iraklıların tüm dengesini alt üst etti. Entellektüel Iraklılar kayboldu. Erkekler ve kadınlar kültürlerinden koptu, ruhlarını kaybetti, tehlikeli bir şekilde boşlukta savrulmaya başladı. Bu savrulma olumsuz sonuçlar da ortaya çıkardı elbette.

Diliyorum ki Başbakan Soudani sesimi duyar ve başlattığı kültürel kalkınma planına Iraklı kadınları ve erkekleri de alır. Irak’ta nereye giderseniz gidin tüm kadınlar ve erkekler birbirine benziyor gibi. Bilhassa da kadınlar. Nereye baksam tek bir kadın görüyorum Irak’ta.

Birileri çıkıp şunu söylemeli Iraklı kadınlara; yaptırdığınız çok abartılı dudak-yanak-vücut dolguları, protez tırnaklar, fırça gibi kirpikler, abartılı makyajlar, takma saçlar sizi güzel yapmıyor! Bir kadın olarak ben bile size bakmaya korkuyorum!

Sizler zaten çok güzelsiniz bu güzelliği bozmak için nedir bu çabanız?

Uzaktan bakınca olumsuzluklar ülkesi olarak görülen Irak’ın sanat ve kültür mekanları az da olsa halâ mevcut. Bunlardan biri de ünlü Divan edebiyatçılarından (9. Yüzyıl edebiyatçılarından) Ebu Tıyb Al-Mütenebbi’nin adının verildiği sokak.

Yolunuz Bağdat’a düşerse Al-Mütenebbi Sokağı’nı mutlaka ziyaret edin. Orjinal Bağdat taş evlerinin yer aldığı uzun sokakta sağlı sollu yer alan kafeler, kitapçılar, yöresel lezzetler insanı “Masallar Diyarı Bağdat’a” alıp götürüyor…