İtalyan gazeteci Fazzolo, Çin Medya Grubu'na (CMG) verdiği demeçte, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda bazı ABD'li basın kuruluşlarının bir kez daha dopingle mücadele konusunda objektif ve tarafsız davranmayarak, diğer ülkelerden sporculara yönelik kasıtlı karalama ve asılsız suçlamalar yönelttiklerini söyledi.
ABD'nin, kuralların kendisi için geçerli olmadığı şeklinde bir çifte standart benimsediğine dikkat çeken Fazzolo, bu çifte standardın ekonomi, ticaret, savunma ve spor gibi alanlarda da sıkça görülebildiğini kaydetti.
Paris Olimpiyat Oyunları'nda USADA ve bazı ABD’li basın kuruluşlarının, Çinli yüzme takımını karalamak için doping konusunu kullandıklarını hatırlatan Fazzolo, objektif ve bağımsız olması gereken USADA'nın ABD'nin siyasi müdahalesinin bir aracı hâline geldiğini ifade etti.
Uzmanlar, Çinli sporcuların ortaya koyduğu mükemmel performansın ABD üzerinde baskı yarattığını, bu yüzden ABD'nin Çinli sporculara müdahale etmeye çalıştığını da kaydetti.
Sırbistan Uluslararası Siyaset ve Ekonomi Enstitüsü araştırmacılarından Dr. Popovic, ABD’nin Çinli sporcuların test edilmesi için baskı yaparak ve Olimpiyatlara hazırlık çalışmalarına müdahale ederek madalya kazanmak için uygun koşullar yaratmaya çalıştığını belirtti.
Çin'in başarılarının ABD'nin gözünde kabul edilemez olduğunu belirten Popovic, bu nedenle Çin’in ABD tarafından sürekli sorgulandığını ve baskıya maruz kaldığını söyledi.
Popovic, ABD'nin Olimpiyat Oyunları sırasındaki davranışlarına bakıldığında, Çinli yüzücülerin test edilmesine yönelik bitmek bilmeyen taleplerin Doğu ile Batı arasındaki uçurumu nesnel olarak derinleştirdiğinin fark edildiğini de ifade etti.
İspanyol uzman Marcelo Munoz, Çin’in altın madalya sıralamasında ABD ile aynı seviyede olmasının Washington için kabul edilemez olduğuna dikkat çekerek, ABD’nin uzun yıllardır olduğu gibi dünyayı kandırmak için bir kez daha yalanlara başvurduğunu dile getitrdi.
ABD Olimpiyat Komitesi'nin 1988 ila 2000 arasında ABD'li sporcuların karıştıkları doping vakalarının sayısının 100'den fazla olduğunu ortaya çıkardığını hatırlatan Munoz, ABD'nin uzun süredir devam eden "kötü alışkanlıklarını" görmezden gelirken, diğer ülkelere müdahale etmek için adli ve siyasi araçlara başvurduğunun altını çizdi.
