Dünya Kaynak: Hibya Haber Ajansı 24.04.2024 12:01 Güncelleme: 24.04.2024 14:05

"Aşırı üretim kapasitesi teorisi" işe yarayacak mı?

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, bugün görev süresi boyunca Çin'e ikinci ziyaretine başlayacak. Yabancı basında yer alan haberlere göre, Blinken'in bu sefer Maliye Bakanı Janet Yellen'dan mikrofonu devralarak Çin ile sözde "aşırı üretim kapasitesi teorisini" kışkırtmaya devam edeceği bildirildi.
"Aşırı üretim kapasitesi teorisi" işe yarayacak mı?

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, bugün görev süresi boyunca Çin'e ikinci ziyaretine başlayacak. Yabancı basında yer alan haberlere göre, Blinken’in bu sefer Maliye Bakanı Janet Yellen'dan mikrofonu devralarak Çin ile sözde “aşırı üretim kapasitesi teorisini” kışkırtmaya devam edeceği bildirildi.

Çin'in avantajlı sektörleri, ABD’nin gözünde “aşırı üretim kapasitesine sahip sektörler” olarak görülüyor. Ve yeni enerjili sektörlerde Çin rekabet gücü gösterdikçe, ABD basını bu konuyu kışkırttı. Başka bir deyişle, ABD medyasının Çin'in sözde “kapasite fazlasına” gösterdiği yoğun ilgi, Çin ekonomisinin başarılarını ve yeniliklerini takip etme çabasını yansıtıyor. Bunun arkasında ise, ABD'nin Çin'in yeni ve nitelikli üretim güçlerinin gelişimine duyduğu endişeler yatıyor.

Ayrıca, ABD’deki haberlerde 2023 yılından beri Avrupa’dan sıkça bahsedildi. Avrupa, Çin’in yeni enerjili sektörleri tarafından “tehdit edilenlerin” başında yer aldığı iddia edildi. ABD’nin “fazla üretim kapasitesi teorisini” kışkırtması, Avrupa müttefiklerini ABD’yi desteklemeye zorlamayı ve bu teoriyi Çin’le ticarette bir silaha dönüştürmeyi amaçlıyor.

ABD Ticaret Temsilcisi Katherine Tai, 4 Nisan'da yaptığı konuşmada, ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) pazarlarına uygun olmayan önlemleri düzeltmesi gerektiğini söyledi. Gerçekten de, 2023'ten itibaren ABD, müttefiklerini harekete geçirmeye başladı.

Belki de Çin'in yeni enerjili sektörlerindeki gerçek rekabet gücü ve Çin ile sanayi üretim kapasitesi konusundaki nesnel mesafelerin farkında olması nedeniyle ABD derinden endişeli. Dahası, Çin ve Avrupa, dünyada temiz enerji teknolojilerini geliştiren öncüler. Avrupa’daki siyasi çevreden bazı farklı seslerin duyulmasına rağmen, işletmeler, halklar ve araştırma kuruluşları arasında yoğun temaslar korunuyor.

2021'den bu yana, Mercedes-Benz, Audi ve Volkswagen gibi Avrupalı şirketler, Çin'de sadece üretim kapasitesini artırmak için yeni fabrikalar kurmakla kalmadı, aynı zamanda Çinli yeni enerjili araç şirketleriyle yazılımdan araç makinelerine kadar derinlemesine iş birliklerine girdi.

AB'nin Çin Misyonu tarafından yayınlanan “Çin-AB İlişkileri - Yeşil Dönüşüm” adlı son rapor, yeşil iş birliğinin Çin-AB arasındaki iş birliklerinin anahtar bir alanı haline geldiğini ortaya koydu. Kuşkusuz, bu iş birliği, ABD'nin Çin'e yönelik “riskten arındırma” çabalarının önündeki en büyük engellerden biri oldu.

Biden yönetimi bu yıl, Çin'in akıllı bağlantılı araçlarına yönelik sözde “soruşturma” başlattı. Bu, ABD'nin sektörel rekabet gücünün piyasa taleplerine ayak uyduramadığı durumda, “piyasa dışı hamleler” aracılığıyla Çin'in gelişmiş endüstrilerinin ilerlemesini engellemeye ve bastırmaya çalıştığını gösteriyor.