YANLIŞ YOLDA YÜRÜYEN SADECE RUSYA MI?

Prof. Dr. Fahri ERENEL
Tüm Yazıları
ABD kaynaklı propaganda makineleri Rusya'nın Ukrayna'da yenildiğini, Rus ordusunun abartılmış bir güç olduğu konusunda yayınlarını sürdürüyorlar.

ABD kaynaklı propaganda makineleri Rusya’nın Ukrayna’da yenildiğini, Rus ordusunun abartılmış bir güç olduğu konusunda yayınlarını sürdürüyorlar. ABD, Afganistan yenilgisinin acısını çıkararak hegemonyasına atılan çiziği düzeltebilmenin peşinde.

Ukrayna savaşını bütün boyutları ile medya üzerinde adeta tek taraflı izlemek zorunda bırakılıyoruz. Rusya’nın dünya kamuoyu ile her türlü iletişiminin kesildiği, batının verdiği bilgiler ölçüsünde, Ukrayna vatandaşları ve Ukrayna askeri ile birlikte hareket eden medya mensupları haberleri/röportajları  ve tanıklar üzerinden analiz yapmaya çalışıyoruz. Arazide imha edilmiş veya ele geçirilmiş birçok askeri araç görüntüsü görüyoruz. Bunların nasıl imha edildiklerini birkaç görüntü dışında bilmiyoruz. Ancak, tek taraflı ABD tarafından planlanan ve birkaç ülke hariç dünya medyasının uymakla yükümlü olduğu bir yol haritası üzerinde algı yönetimi uygulanmakta olduğunu tecrübelerimizden anlamaya çalışıyoruz.

SPİN DOKTORU

ABD stratejik iletişimde kullanılan spin doktoru rolündedir. Spin doktoru, adına çalıştığı kuruluşun çıkarlarını her şeyin üzerinde tutarak, hiçbir etik değeri önemsemeyen ve kamuları saklı çıkarlar doğrultusunda manipüle eden iletişim odaklı çalışmaların uygulayıcısıdır. ABD görünürde askeri güç olarak yer almadığı bir savaşı her türlü asimetrik yöntemleri kullanarak, asgari maliyetle, cephede Ukrayna, cephe gerisinde NATO/AB ülkeleri üzerinden sürdürmeye çalışmaktadır.

Rusya’da benzer bir tavır içindedir. Ülke içinde muhalif medya’nın sesini kesmeye normal zamanda olduğu gibi devam etmektedir.

İşte bu nedenle savaşa yönelik analizlerin tutarlı olması asla mümkün olamamaktadır. Televizyonlarda programa katılan uzman! analizlerinin içeriklerinin medya haberleri veya ulusal veya uluslararası medya da yer alan makalelere dayandığı görülmektedir. Analizler ormanın bütünün görmeden ağaça odaklandığı, ufuk ötesini göremk amacını taşımaması ve öngörü içermediğinden son derece yetersiz kalmaktadır. Rusya veya Ukrayna’nın her bir hamlesine göre savaşın kazanan veya kaybedeni yorumları yapılmaktadır.

Bu belirsizlik ortamında, 2’nci ayını tamamlamak yolunda hızla ilerleyen savaşın ne kadar süreceği, Putin’in nerede duracağı bilinmiyor ve bilinemeyecektir.

SAVAŞIN SONA ERMESİ İÇİN ÇABA

Putin’in yenildiğini merkeze alan diplomasi ve bunu destekleyen halka ilişkiler ve medya stratejisi adeta ateşkesin olmasını istemeyen bir tarzda sürdürülüyor. Her geçen günü Rusya’nın yıpranması açısından bir fırsat olarak gören ABD, Rusya’yı tahrik ve teşvik etmeye devam ediyor. Savaşın sona ermesi için Türkiye dışında çaba tek bir ülke gösterilemez.

Yıllardır Avrupa’ya kaya gazı satmaya çalışan ABD bu isteğini de gerçekleştirmiş durumdadır. Doğal gaz açısından Rusya’ya bağımlı olmak istemeyen Avrupa, aslında ABD’ye NATO dışında gaz çıpası ile de bağlanmış durumda. Trump’ın NATO ziyaretinde Batılı ülkeler yönelik söylemleri ve bu ülkeleri nasıl yerin dibine soktuğu hafızalarda. AB için stratejik özerklik düşüncesi tarihin tozlu raflarına kaldırılmak üzere. AB güvenlik mimarisi, mimarının adı bir kez daha konulmuş durumda. Yeniden hegemonyasını güçlendirmek isteyen ABD.

SONUN BAŞLANGICI

ABD’nin yanlış yolda yürüdüğünü kendi politikacıları da dile getirmektedir. Patrick J. Buchanan’ın “Sağ Nerede Yanlış Yaptı” isimli kitabında, ABD'nin bugün bir süper güç olmasını, yirminci asırda diğer tüm güçlerden daha uzun süre büyük savaşlardan uzak durmasına bağlamaktadır. ABD’nin bugün içine düştüğü büyük hatayı: “Ancak Soğuk Savaş'ın sonundan beri, çöküşe doğru yürüyüşünde İngiltere'nin yönetici sınıfının yapmış olduğu; güç küstahlığından müttefiklerle yabancılaşmaya, ABD'nin hayati çıkarlarının bulunmadığı yerlerde emperyal savaşlara kadar tüm hatalar, bizim seçkinlerimizce tekrarlanmakta.” şeklinde ifade ederek, ABD’yi ABD yapan değerlerin yok olmaya başladığını vurgulamaktadır. Bu yok oluş, sonun başlangıcına işaret etmektedir.

Buchanan konu ile ilgili olarak aynı eserinde, “Büyük Britanya imparatorluğunun yıkılışının tek bir sebebi varsa nedir?' sorusuna “Savaş” cevabını verirken, İngiliz tarihçi Taylor'un şu sözünü aktarıyor: “Büyük Güç olmanın amacı Büyük Savaş yapabilmek olmasına karşın, bir Büyük Güç olarak kalmanın yolu ise böyle bir savaşa girmemekten geçer” diyerek pervasız bir şekilde savaşmanın ABD için hiç de hayırlı sonuçlar doğurmayacağını vurgulamaktadır.

ÇÖKME EMARELERİ

Bugünkü dünya tek bir ülkenin egemenliğini kaldıramayacak ölçüde karmaşıktır. ABD giriştiği savaşlarda askeri başarı sağlasa da “Arzuladığı Nihai Duruma” ulaşamamaktadır. Bu durum, ABD’nin farklı kültürleri yönetmede sömürgeci İngiliz İmparatorluğu kadar başarılı olmadığını göstermektedir. Hindistan gibi yerlerde kurduğu başarılı sömürge yönetimlerine rağmen, İngiliz İmparatorluğu ancak 100 yıldan (1815-1918) biraz fazla ayakta kalabilmiştir. ABD imparatorluğu ise 60’ıncı yılında (1944-2004) çökme emareleri sergilemeye başlamıştır.

Dünya, yeni düzenini aramaktadır. Bu arayışta her geçen gün biraz daha anarşik bir ortama doğru sürüklenmektedir. Önce İngiltere’nin sonra ABD’nin yani tek bir gücün hakimiyeti altındaki dünyanın yönetilebilir olduğunu ileri sürenler Rusya veya Çin’in bu görevi başaramayacakları ve çok kutuplu dünyanın anarşiyi daha artıracağını belirterek “Hegemonik İstikrar “  kuramı ile ABD’yi ön plana çıkarmaya çalışmaktadırlar.

Ancak, unutulmamalıdırki ABD hegemonyası altında geçen yıllar dünya için mutluluk getirmemiştir. 1945-2000 dönemi ile ilgili olarak Londra’daki Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsünün verileri, İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki bu 55 yıllık sözde barış sürecinde dünyanın 90 ülkesinde 22 milyon 456 bin kişinin yaşamını yitirdiğini ve bu süreçte tam 188 tane silahlı çatışma yaşandığını ortaya koymaktadır.

TEST ALANI

ABD tükenmekte olan  hegemonyası’nı eski günlerine döndürme çabası içindedir. Bu maksatla Rusya’yı test alanı olarak seçmiştir. Rusya’da sağlanacak başarı’nın sadece 1945 yılından beri önünde en büyük engel olarak duran Rusya’nın saf dışı edilmesinisağlamayacak aynı zamanda Çin, Hindistan gibi ülkelerin önünü kesebilecek, bu ülkelerde eksen kaymasına yol açabilecektir. Ukrayna savaşı son şansıdır. Yeni bir Afganistan yenilgisi ABD’nin bölünmesine, NATO’nun çökmesine, AB’nin bölünmesine yol açabilecektir.

Ukrayna-Rusya Savaşı, Grand Stratejilerin çarpıştığı bir sahne konumundadır. Bu sahne de ABD ve Rusya, Çinlilerin eski bir strateji oyunu olan “Go”yu oynamaktadır adeta. Rakibi tamamen ortadan kaldırmak veya taşlarını esir almaktan çok onun karşısında avantajlı bir konuma geçmek, kendi taşlarınızla mümkün olabildiğince çok alanı kontrol altında tutmak  esas amaçtır bu  oyunda .Brezinski’nin Satranç Tahtası‘nın yerini almış gibi görünmektedir Go.