VE İLK FOTOĞRAF

Aslı SERTDEMİR 11 Mar 2018

Aslı SERTDEMİR
Tüm Yazıları
Herhalde bundan 10-15 yıl önce böyle bir şeyden söz edilse ''hadi oradan'' diyeceğimiz şey şu an gerçek.

Sosyal medyanın gücü artık yadsınamaz. Gün geçtikçe kullanıcıları artmakta. Kendi çapında fenomenler çıkarıyor. Birçok kişi gelir elde ediyor. İlk yabancı ünlü isimleri gördük. Onları takiben yerli ünlülerimiz de bu kervana katıldı. Akabinde cemi cümlenin onları takip etmesiyle beraber, hemen hemen herkes kullanmaya başladı. Sosyal medya şimdilerde, kullanmıyorum diyenlerin ayıplanacağı vaziyette.

Bu büyük kitlenin içinde tabii ki politikacılar, iş insanları, ilim ve bilim insanları da var. Bunca ismin arasında uzun zamandır paylaşım yapması beklenen bir isim de vardı. Uzun süredir sosyal medyada olup büyük takipçi kitlesi olan Sayın Emine Erdoğan’da ilk paylaşımını 8 Mart’ta yaptı.  “emineerdogan” adlı Instagram hesabındaki ilk paylaşımında, “Dünyanın her yanından, toplumun her kesiminden kadınlarımızla her zaman bir olduk.” ifadesini kullanan Emine Erdoğan, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü de tebrik etti. Emine Erdoğan, çeşitli organizasyonlarda kadınlarla bir araya geldiği 4 fotoğraf karesini takipçileriyle paylaştı. Fotoğraflar, Instagram'da yazdığım an itibariyle 13 bin 116 beğeni aldı. Emine Erdoğan'ın söz konusu mesaj ve fotoğrafları resmi Twitter hesabında da yer aldı. Sonraki paylaşımı ben ve birçok kişinin merak konusu.

Az biraz saygı

8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangın. İşçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. Tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Martın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması önerisini getirdi. Öneri oy birliğiyle kabul edildi. Sene 1857, kadınlar birçok erkekle aynı amaç uğruna öldü.

Sene 2018. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Adını hep kısalttık. Dikkat ettiniz mi? Emekçi kelimesini söyleyen yazan ne kadar az. Belki de en önemli kelime ‘’emekçi’’. O beylerin kadrini kıymeti kadınlar var ya. Evde, okulda, işte, yolda. Emekçi. Çocuğumuza, ailemize, eşimize ve işimize emekçiyiz. 8 Mart için herkesin konuştuğu konu KADIN. Ben EMEK diyorum. En az sizin kadar emekçiyiz beyler. Zorda kaldığınızda sizi elinizden tutup kaldıracak kadar emekçiyiz. Bugün en önemli koltuklara oturan adamları, kadınları yetiştirenler kadar emekçiyiz. Bugün yalnız ayakta durup minnetsiz yaşayan her birey kadar emekçiyiz. Geçmişte ve bugün eli silah tutup, saf tutan kadınlarımız kadar emekçiyiz. Sizi doğururken, yetiştirirken, severken, elinizi tutup omzunu sıvazlarken ve iyi de kötü de yanınız da duvar gibi dururken de emekçiyiz. Sevgi emekçisi. Sevmeyi geçtim de. Belki bir gün emeğe saygı duyarsınız.

Alternatif şart

Uzun zaman sonra televizyon programları arasından sıyrılıp farklı bir kategoride kendini gösteren diziler arasında yerini aldı “Jet Sosyete.” Tabii ki herkes aynı zevkte olmak zorunda değil. Benzer projelerin dışında bir şey görmek beni mutlu etti.

Sosyal medya başta olmak üzere birçok eleştirmen kesilmiş kişi tarafından bombardımana tutuldu dizi. Sevmek ve izlemek zorunda değiliz ama linç etmek kimseye düşmemeli. İlk eleştiri. “Dizi diğer dizilere göre daha kısa.” Birçok yapımcının yıllardır yapmak istediği ama cesaret edemediği bir şeyi yapmışlar. Ayrıca süre uzayıp gereksiz tumturaklı konuşmalar ve araya 3 klipler sıkıştırılmış diziler izlemektense, biraz daha kısa bir diziyi tercih ederim. Bir sonraki dikkatimi çeken eleştiri ise dizi daha yayınlanmadan izlemiş gibi, diziyi karalayan kişi. Ki Gülse bile cevap vermeden duramamış. “Dizi yayınlanmadı. Hangi ara izlediniz?” tarzında cevabı beni çok güldürdü. Ne kadar ön yargılı bir toplum olduğumuzu bir kez daha anlamış oldum. Uzun zamandır süre gelen dizi modasının dışında bir şeye ihtiyaç vardı. Yani arz ve talep. Artık sıkıldık. Değişiklik istiyoruz. Dizi ile ilgili okuduğum daha saçma olan konu ise, “Gülse Birsel’in neden hep toplumun daha üst kesimini konu alındığı.” Sanırım hiç izlemeden bunu yazanlar var. Dizi tam tersi toplumun her kesimini konu almakla beraber “üst seviye” diye tabir edilen kısmı bile sonradan görme bir aile olarak ele alıyor. Gülse Birsel’in daha önceki dizileriyle çok benzer görüldüğü de yazılan ve konuşulanlar arasında. Evet bir benzerlik var. O da sadece oyuncular. Yeni isimler olmakla beraber, Avrupa Yakası ve Yalan Dünya’ da oynayan birçok oyuncu bu dizide de var. Uzun zamandır fakir oğlan zengin kız, beyaz kaşkollü mafya adamlarının patlayan silahları ile boy gösterdiği dizlerden sıkılıp, alternatif arayan bir seyirci olarak çok mutluyum.

Aslı astarı; özellikle pazar günü yayınlanıyor olması çok iyi. Pazar tatil. Gündem ve haftanın sıcak haberlerinden biraz olsun uzaklaşmak isteyeceğimiz bir gün. İsteyenlere Gülse Birsel bir pazar gülümsemesi veriyor.

Unutmadık! Dualarımız Mehmetçiklerimizle…