TÜRKİYE YÜZYILINDA KÜRTLER

Yaşar İÇEN 19 Ara 2022

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
"Öncelikle seçilen bu başlık çok önemli ve yerinde… Türkiye adına yeni bir yüzyılın eşiğindeyken Kürtleri de konuşmak gerekiyor… Kürtlerin inkarı uzak ve yakın geçmişimize kadar varken şimdilerde bu ön yargılar kalktı.

Demokrasi ve Birlik Derneğ i(Dembir-Der) ve Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen “Türkiye Yüzyılında Kürtler” panelinin konuklarından biri olarak notlarımı almaya başlamadan önce Mehmet Metiner’in panel ekranında beliren şu paragrafı tüm çabaların özeti gibiydi; “Biz bu ülkenin Kürtleri, demokrasi ve birliğin teminatıyız… Türkiye Yüzyılını demokrasi ve birlik anlayışı içinde hep birlikte inşa etmek istiyoruz…”

Demokrasi ve Birlik Derneği benim de konuşmacı olduğum çalıştay ile geçtiğimiz haftalarda startı Ankara’da vermişti… Tarih boyunca Kürtlere dair zorlu yılları, acıları, inkarları konuşurken vardığımız yer; “Erdoğan’ın gerçekleştirdiği Kürtler de bu ülkenin temel taşlarından biridir tıpkı bu topraklar İçin mücadele etmiş tüm kültürler gibi” devrimi oldu… Özetle nereden nereye dedirtecek ve hatta 2000 öncesi imkansız olarak görülen bir Türkiye’ye açılmıştı tünelin sonundaki kapı Cumhurbaşkanı Erdoğan sayesinde…

Bu sebepten DemBir-Der’in hayata geçirdiği “Kürt Meselesi” ne dair konuşma başlıklarını fazlasıyla önemsiyorum…

“Kürt sözünü duyunca öküzün altında buzağı arayanlara tüm sözümüz ve yaptığımız çalışmalar” diyerek başladığı açılış konuşmasında önemli noktalara atıfta bulunuyordu “Kürt olmadığı halde başarıyla empati geliştirebilen” DemBir-Der genel başkan yardımcısı ve sözcüsü Avukat Ebubekir Elmalı…

Türkiye Yüzyılında Kürtler Paneli Doç. Dr. Abdurrahman Babacan’ın cümleleriyle başladı: “Türkiye Yüzyılı önemli bir çerçeve. Bunu inşa edebilmek için de tüm farklılıkların konsolide edilmesi gerekiyor. Türkiye iki önemli kırılma yaşadı. Birincisi İkinci Dünya Savaşı öncesiydi (soğuk savaş dönemi) ve Türkiye bu kırılmada hak ettiği yeri alamadı… İkinci büyük kırılma ise 1990 sonrası yeni bir dünya düzeni oturtulmasıydı ve Türkiye burada da hak ettiği yeri alamadı… Her iki kırılmadan sonra şimdi konuştuğumuz ‘Türkiye Yüzyılı’ başlığı çok önemli… Bunu başarmanın yolu da toplumda yer alan toplumsal boşlukları hakkıyla doldurmaktan geçer… Sosyolojik, ekonomik, siyasal eşitliği sağlamak ve geçmişin travmalarını atlatmak gerekiyor… Dünya şimdilerde bir kırılma (salgınlar, savaşlar, ekonomik kriz) yaşıyor bu sebepten Türkiye Yüzyılı başlığı daha da önemli…” özetiyle konuşmasına devam eden Abdurahman Babacan’dan sonra söz sırası Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’teydi…

“Öncelikle seçilen bu başlık çok önemli ve yerinde… Türkiye adına yeni bir yüzyılın eşiğindeyken Kürtleri de konuşmak gerekiyor… Kürtlerin inkarı uzak ve yakın geçmişimize kadar varken şimdilerde bu ön yargılar kalktı. Demokratik gelişmelere şahit olduk… Geçmişin kırıntıları halâ olsa da bunların aşılmasına az kaldı… Asıl sorun ABD… Körfez çıkartmalarıyla Irak’ı bölen ABD’nin şimdiki hedefi yine bölge ülkelerini bölmek üzerine. Tüm sorunlarla birlikte Türkiye 2014 itibariyle Atlantik zincirlerini yıkmaya başladı… Silivri duvarını el birliğiyle yıktık bu çok önemli Türkiye adına. 2015’te PKK’yı hendeklere gömerken aslında ABD ve İsrail’i hendeklere gömdü Türkiye.15-16 Temmuz’da ise FETÖ’yü alt ederken aslında NATO’nun komutanlarını ve askerlerini cezaevlerimize koyduk...” diyen Perinçek HDP’nin kapatılması ve başka bir isimle bir daha asla açılmasına izin verilmemesi gerektiğine de ısrarla vurgu yaptı…

Mehmet Metiner ise toplumun bilhassa Doğu ve Güneydoğu’nun kodlarıyla gerçekleştirdiği konuşmasıyla önemli noktalara vurgu yaptı…

“Biz gençken bile umutsuzluğu haram olarak gören bir anlayıştan geliyoruz… Geçmişte bu ülkenin zencileri olarak görülen Kürtler olarak geçmişte de kültürel kimliğimizi tüm zorluklara rağmen söylerdik susmazdık. Çok kültürlü Osmanlı bakiyesi olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti olarak geleceğimizi sandıkta belirlemek istiyorduk oldu… Milli mücadelede, Erzurum’da, Çanakkale’de ve daha nice vatan mücadelesinde hepimiz vardık. Şimdi, oradan buraya nasıl geldik diye sormak istiyorum… Atatürk Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulurken; ’bu Meclis sadece Türklerin değil; Kürtlerin ve tüm anasır kültürlerinde meclisidir’ derken her şeyi özetlemişti… Kürtler hiçbir dönemde sorun olmadı fakat Kürtleri sorun olarak gören, reddeden bir kesim hep var oldu… Kendisi gibi olmayanı kabul etmeyen bu kesim acımasızca Kürtlerin dilini ve kültürünü yok etmeye çalıştı.. Fakat bu zorlamayı yapanlar şunu unuttu; Kürtlerin vaktiyle Türkleştiğini Türklerin de Kürtleştiğini… Türkiye sadece Türklerin değil Kürtlerin de ülkesidir… Meseleye etnik kompartımancılık olarak bakmamak lazım… Bu sorunları kim çözdü; tabi ki Recep Tayyip Erdoğan… Bizleri ‘beyaz torosların‘ gezdiği Türkiye’den özgürlük ve demokrasi adımları atan Türkiye ye getiren isimdir Erdoğan… Geçmişte yaşadığı zorluklara ve şimdi elde ettiği kazanımlara bakarak ‘geleceğine de bu ülkenin Kürtleri’ karar verecek… Herkes için demokrasi herkes için özgürlük istiyoruz dernek olarak tüm çabamız bu yöndedir… Terörle mücadele sadece güvenlik önlemleriyle değil yürek kazanmayla da olur. Acılarımızı ortaklaştırmadan ortak sevinçler de elde edemeyiz…” diyen Metiner’in sözleri sık sık alkışlarla bölündü…