Vakıf Katılım web

​MESELE, ODTÜ'DEKİ TUVALET DEĞİL!

Doç. Dr. Can CEYLAN
Tüm Yazıları
Dikkat ediyor musunuz; üniversitelerin konu edildiği haberler, hep aynı dönemlerde gündem oluyor.

Dikkat ediyor musunuz;  üniversitelerin konu edildiği haberler, hep aynı dönemlerde gündem oluyor. Yâni üniversite sınavına giren öğrencilerin tercihlerini yapacakları dönemde gündem oluyor bu haberler. Daha doğrusu “servis” ediliyor. Birileri doğal olmayan yollarla, bâzı üniversiteler üzerinden gündem oluşturuyor. Bu üniversitelerin başında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) geliyor. Ama işin içinde sâdece üniversite tercih gündemi yok.

Cinsiyetsiz Tuvalet

Meselenin hijyen ve temizlik boyutuna hiç girmiyorum. Neymiş efendim, ODTÜ’de bir tuvalet 400+ öğrencinin isteği ile cinsiyetsiz hâle getirilmiş. Yâni kadın ve erkek ayrımı yok. Duyan da ODTÜ’de bütün tuvaletler bu hâle getirildi zanneder. Servis edilen fotoğraftan anladığım kadarıyla ya Mimarlık Anfisi ya da Beşeri Bilimler binasının tuvaleti konu ediliyor. Bir de sosyal medyada dolaşan videoda, üç-beş öğrencinin kafalarına göre, eşkıya tavrıyla kapılara kâğıt yapıştırarak bir tuvaleti “cinsiyetsizleştirme” eylemi var.

Rektörlük Yalanladı

CNN Türk’ün internet sitesindeki bilgiye göre, ODTÜ yönetimi böyle bir karar almış değil. Haber yalanlandı. Ayrıca benzer bir uygulama Şubat 2016’dan beri Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir tuvalette de var.

Zamanlama Mânidar!

Zamanlama üç açıdan dikkat çekici. Birincisi tercih döneminin yaklaşması. Öğrenciler hangi üniversiteyi tercih edecekleri konusunda karar verme aşamasında. İkincisi ise ODTÜ’de şu anda çok az öğrenci bulunması. Dolayısıyla 20.000 öğrencisi bulunan ODTÜ’de 400+ öğrencinin “isteğini” yerine getirmek için böyle bir zamanlamanın seçilmesi amacın başka olduğunun göstergesidir. Üçüncüsü ise LGBT’nin “Onur Yürüyüşü”nün tartışıldığı bir döneme denk gelmesi.

ODTÜ İtibârsızlaştırılıyor!

Bu tür haberlerde ODTÜ’nün seçilmesinin sebebi, ODTÜ’nün Türkiye’nin en iyi üniversiteler sıralamasında hep ilk sıralarda olmasıdır. Bu konu, en çok ODTÜ’den ses getirirdi ve getirdi. O kadar ki Google’da “ODTÜ” yazınca ilk sırada “ODTÜ tuvalet” çıkıyor.

İtibarsızlaştırmanın sağ-sol çatışması değil de, LGBT üzerinden yapılması, tam bir “yumuşak güç” manevrasıdır. ODTÜ, teknik ve bilimsel altyapısı ile özellikle teknoloji ve savunma sanayii alanlarında önemli Ar-Ge çalışmalarına destek veriyor. ODTÜ’yü “ODTÜ” yapan da bu zâten. ODTÜ’yü en iyi üniversite yapanlar, derdi birlikte hâcet gidermek fantazisi kuranlar veya mezuniyet yürüyüşünde aykırı pankart açmak olanlar değildir.

Özelde ODTÜ’deki tuvalet haberi ile ODTÜ’nün itibar kaybına uğraması amaçlanıyor. Örfî, mânevî ve insânî hassasiyetleri olan insanımızın ODTÜ’yü tercih etmesini engelleyerek meydanın LGBT’yi piyon olarak kullanan “birileri”ne kalmasına zemin hazırlanıyor. “ODTÜ’yi yazdım” diyecek olan bir öğrencinin “Orada tuvaletler karışıkmış; ne işin var orada” itirazlarını duyup tercihini değiştirmesi amaçlanıyor.

Her ne kadar, tribününde “Devrim” yazan stadyumu ve sol görüşlü öğrenci eylemleriyle anılsa da, ODTÜ, buzdağının görünmeyen kısmında, bu ülkeye hizmet etmek için yüreğini ortaya koyan bilim insanlarının bulunduğu üniversitedir. 

ODTÜ özelinden çıkıp genele baktığımızda, ODTÜ’de ses getiren bu olaylarla eşcinselleri gündeme getiriliyor ve halk, eşcinsellere karşı tahrik ediliyor.

Eş Zamanlı Hamleler ve 2. Gezi

Önce Beşiktaş Belediye Başkanlığı’na asılan LGBT flaması ve Twitter’daki “Freddy Mercury’nin askerleriyiz” paylaşımı. Daha sonra ODTÜ’deki “cinsiyetsiz tuvalet” eylemi. Ama bunların yanına, Beşiktaş Belediyesi’ne asılan flamanın aynısının ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne asılmasını ve ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nun Facebook sayfasında yayınlanan “Say it with pride” (Gururla eşcinsel olduğunu söyle) isimli videoyu koyunca işin rengi değişiyor. 

ODTÜ, 1956’da “Küçük Amerika” olma hedefiyle Amerikalıların desteğiyle kurulan bir üniversite. Bir taraftan ODTÜ’yü muhafazakâr kesimin gözünde itibarsızlaştırırken, bir taraftan da eş zamanlı yapılan ve ilgisizmiş görünen “Adâlet Yürüyüşü” gibi hamlelerle, çıkartılması plânlanan Gezi benzeri toplumsal kargaşanın çok taraflı desteği için zemin hazırlanıyor. Eşcinseller, kurban edilircesine hedef gösteriliyor. Eşcinsellere yapılacak provokatif saldırılar konusunda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Millî İstihbarat Teşkilatı’nın önlem almasında ve kamuoyunun duyarlı olmasında yarar var.  

Mesele, “Lut Kavminin Çocukları” meselesi değil.