İÇİMİZ KAN AĞLIYOR

Fehmi KETENCİ 13 Şub 2023

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Yaşamak buna deniyorsa böylesine bir yaşam olası alışkanlığın dışına çıktı çoktan.

      Yaşamak buna deniyorsa böylesine bir yaşam olası alışkanlığın dışına çıktı çoktan. Son bir kaç yıldır yaşadıklarımızdan en önemlisi uzak doğunun en doğusundaki Çin’de başlayıp Avrupa’dan ülkemize transfer olan ve kısa sürede ülkemize yerleşen Covid-19 denilen salgın aklımızın alamayacağı kadar hızla ülkemize yayılıverdi ve üç yıllık bir sürede üzerimize çöktü, nefes alamayacak kadar bunalmamıza neden oldu.

      Covid-19 yaşamımızı allak bullak etmekle kalmadı, korku katsayımızı dayanılmaz seviyelere yükseltti, değişik varyasyonlarıyla üç yılı aşkın bir süre sırtımızdan inmedi.

      Özellikle geride bıraktığımız 2022 yılı, aklımızda kalabilen korku ağlarıyla sıkıştırılmış bir yaşam biçiminden başka bir şey bırakmadı bizlere. Salgın sadece salgın olarak etkilemekle kalmadı, ekonomimizde olabildiğince tahribatlar yarattı. Yaşam iyice zorlaştı, 2022 yılı hiç de kolay geçmedi. Bu olumsuzluklar 2023 yılına olabildiği ağırlığıyla yansıdı ve yeni yıl ile başlayan zamlar giderek kabusa döndü.

      Kış ayının gelmesi ile doğal konuğumuz olan gribal enfeksiyonlar influenza adı altında iyice yaygınlaştı. Yaygınlaştı ama Covid-19’un bir başka uzantısı, istenmeyen konuk olarak üzerimize çöreklendi. Yanı  sıra, dövizde hızlı değişimin yarattığı ekonomik baskı giderek geçim sıkıntısını iyice zorlaştırdı, fiyat artışlarıyla iyice kontrolden çıkan 2023 ilk ay zamları yaşamı dayanımaz hale getirdi.

      Yukarıda sıraladığım, yaşamı zorlaştıran etkenler tüm ağırlığıyla üzerimizdeyken, bir başka dert ülkemizin on ili üzerine çok büyük acılar ve enkaz bırakarak çöreklendi. Dert bir

değildi ki hangisine yanalım. Çaresizliğinin yanı sıra ülkemizin on ilini başına çöken, büyük can kaybına neden olan deprem, onarılması çok zor olan hasarlarıını da geride bıraktı.

      Gündemimiz dar gelirlinin durumu, karabasan gibi üzerie çöken, giderek sorun olma ağırlığını hissettiren, günden güne artan, asla hesap tutmayan zamlar artık alışkanlık olmaktan çıkmıştı.

      Üç yıl süren Covid-19 salgını, ardından, doların dayanılmaz yükselmesi ile ekonomimiz üzerine yüklenen fiyat artışlarının ortaya çıkardığı zamların yarattığı olumsuzlıklar yetmiyormuş gibi, 6 Şubat sabaha karşı Karamanmaraş, Adıyaman, Hatay dahil toplam on il ve ilçelerinde  yaşanan 7,7 ve dokuz saat sonra 7,6 şiddetindeki depremler yaşamımızın son günlerini iyice dayanılmaz hale getirdi.  Zamların, fahiş ve günübirlik fiyat değişimlerinin cirit attığı 2023 yılı ilk haftalarında 6 Şubat sabaha karşı yaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem tam bir kabus ötesi bir yaşam ortamına bıraktı bizleri.

      Yaşamımızdaki güncel sorunumuz artık, enflasyon, fiyat artışları ve iyice kontrolden çıkan zamlar değil. Bu kez tüm ülkemizi can ve mal kaybı yaşatan acıya boğan daha büyük bir sorunumuz var. Büyük can kaybı, yaralılar ve maddi, manevi hasarlar geride bırakan Kahramanmarş merkezli  çok büyük depremdir.

      Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat Pazartesi saat 4.17'de 7,7; aynı gün dokuz saat sonra Elbistan ilçesinde saat 13.24'te 7,6 büyüklüğünde deprem olurken, Gaziantep'te de büyüklükleri 6,4 ile 6,5 olan iki depremler meydana geldi.

      7,7 büyüklüğündeki depremin ardından saat 13.24'te bir deprem daha meydana geldi. Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi olan depremin büyüklüğü 7,6 olarak kaydedildi ve bu depremlerinden ardından 1891 artçı deprem meydana geldi.

      Deprem, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, İslahiye, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, özellikle Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay ve İskenderun’da  büyük yıkıma ve can ve mal kaybına neden oldu.

      Yazıyı yayına gönderdiğim 12 Şubat tarihi saat 15.00 civarlarında depremin yedinci gününde geride kalan bilgiler şöyleydi: Şimdiye kadar; 24.617 can kaybı, 80.278 yaralı var. Bu büyük depremde yıkılan bina sayısı; 6700 civarında. 

      Geride birçok hasarlı bina ve can kaybı, yaralı depremzede bırakan, ulusumuzu derin bir üzüntüye sürükleyen depremde yıkılan binaların enkazı altında kalan vatandaşları kurtarma çalışmaları aralıksız devam ediyor.

      Yaşanan ve enkaz kaldırma çalışmalarına devam edilen bu büyük depremde yaşanan can kayıplarında hatayını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabırlar, yaralılara sağlık ve şifalar diliyorum.

      Geçmiş olsun, başımız sağolsun Türkiye’m.