Eskiler bile eski günlerdeki gibi kutlamıyor ki bayramları. Hala neden dillere pelesenk bu laf? Ben olaya bambaşka bir açıdan bakıyorum. Dünya değişti. Bizler değiştik. Çocuklar değişti. Dolasıyla bayramlar da değişiyor. Değişecek de!                                                                                                                                                                   Ama değişmeyen şeylerde var. Bence hala herkes bayram gelecek diye heyecanlanıyor. Yine herkesi alıyor bir telaş. Kimi bayram temizliği için. Kimi valiz hazırlamak için. Kimi uzun süredir görmediği sevdiklerini görecek diye. Ya da tatile çıkıp biraz dinlenecek diye. Heyecanlı, mutlu, umutlu. Eskiler gibi. Etrafta kendi çocukları dışında başka çocukları hatırlayıp, mutlu eden insanlar var. Hala evlere alınan şekerler var. Hatta şeker için çalınan kapılar da var. Hala bayram bilinci ve mutluluğu var. Kabul eskisi gibi değil. Ama adı üstünde eski. Bayramlar hala güzel ve özel. Nasıl geçireceğimiz ise tamamen nasıl mutlu olacağınızla alakalı. Herkese mutlu olduğu yerde, mutlu bayramlar…

Ödül bahane, De Niro şahane

Tiyatronun Oscar’ları olarak anılan Tony Ödül Töreni’ne efsane oyuncu Robert De Niro’nun ABD Başkanı Donald Trump’a savurduğu küfürler damga vurdu. De Niro’nun hakaret ve küfürleri salonda ayakta alkışlandı. Trump’ın birçok yerde olduğu gibi Hollywood’da da seveninin az olduğunu bilmeyen yok. Her ödül töreninde ya hakaret ediliyor. Ya da kınanıyor. Geçen yıl da Altın Küre Ödül Töreni'nde kendisini eleştiren ünlü oyuncu Meryl Streep olmuştu. Trump, Streep’e cevabını twitter üstünden vermişti. Yine bozmamış alışkanlığını ve De Niro’ya cevap vermiş. Filmlerinde çok dayak yediği için bunları söylediğini düşünmüş. Zeka seviyesi ancak bu kadarına müsaade ediyor olsa gerek. “Amerika’da basın özgürlüğü var” diye konuşup duranlar. Özgürlükler ülkesinde De Niro’nun söylediklerini bipli yayınlamamış. Bu haftada bu adamı yazmayım dedim de gel de yazma. Dünya konuşuyor. Adamda malzeme bol. Her hafta en az bir sansasyonu var.

Zenginlik büyüsü!

Tanzanya’daki büyücüler zenginlik büyüsü yapıyormuş. İnanca göre büyücünün yaptığı bu iksiri balıkçılar teknesine, madenciler toprağa serperek işe başlıyormuş. İşleri bereketli oluyormuş.

Şimdi sizlere bu iksirin ana maddesini açıklıyorum. Ana maddesi İNSAN. İnsan öldürerek yapılan bir büyü. Öyle her insan da olmuyor. Sadece Albino hastası olan insanlar kullanılıyor. Albino ne mi? Etrafımıza baktığımızda bazen yüzü, saçları, kirpikleri tamamen bembeyaz olan kişileri görürüz. Vücutta var olması gereken melanin maddesinin eksikliği veya bu maddenin vücutta hiç olmaması nedeniyle ortaya çıkan bu rahatsızlığın adı, Albino.

Tanzanya’daki Albinizmlilerin hayatları bu büyü yüzünden tehlikede! Albino hastalarına özel yapılmış kamplarda yaşayabiliyorlar. Yoksa, “zenginlik veren iksir” için öldürüyorlar!

Albinoların Tanzanya'da yaşadığı zorlukları konu alan "White Potion" (Beyaz İksir) isimli bir belgesel yapıldı. Yapımcısı Kadir Saraç. Saraç, 13 Haziran Dünya Albinizm Farkındalık Günü dolasıyla bir açıklama yaptı. Albinoların da diğer insanlar gibi çalışarak topluma ve ekonomiye kazandırılması gerektiğini söyledi. Ve dünya genelinde de Albinizmli insanların çeşitli biçimlerde ayrımcılığa maruz kaldığını da işaret etti.

İşin aslı astarı; Saraç’ın belgeselinin festivallerden olumlu dönüş alması çok sevindirici. Birçok festivalden ödül de almış. Umarım en kısa zaman da bu durum için dünya bilinçlenip gerekeni yapar.