ANAHTARIMI USULCA CEBİME KOYDUM!

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları
Bir zamanlar ne kadar aşıkmışım, saplantılı, vazgeçmesi imkansız bir ilişki içinde debelenip durmuşum.

Vay arkadaş.

Bir zamanlar ne kadar aşıkmışım, saplantılı, vazgeçmesi imkansız bir ilişki içinde debelenip durmuşum.

Ve neler yazmışım neler.

Yazarken ne duygular taşımışım.

Olmazsa, ölürüm sandığım, zannettiğim yıllar.

E adam öldü ne oldu, bak hayata umutla baka baka yaşıyorsun.

O zamanlar.

Ben çok aşığım.

Onun duygularının ne olduğu belli değil.

Git diyorsun gitmiyor, kal diyorsun kalmıyor zamanları.

Üzüldüğüm zamanlar, çıkmazda olduğum zamanlar.

Şimdilerde, Allah Allah nasıl debelenip durmuşum ve şaşkınlıkla içinde kendime bakakaldığım duygular.

O zamanlar.

Şöyle yazmışım.

"Seni sadece ve sadece çok seviyorum, kapın kapalı, üzüyorsun beni bile isteye, kapının sevgisizlik sürgülerini ardına kadar çekmişsin.

Eşikten içeriye nankör bir ışık sızıyor ve içeriyi ele veriyor.

Seni yani.

Sen zaten, hep kendini ele verdin.

Oradasın biliyorum, yalandan saklanır gibi davranıyorsun, hep yalancısın çünkü.

İstikrarlı yalancı.

Kalp talancısı.

Söylenmiş bütün yalanlar kadar yalancısın aslında.

Bütün anlamlarım kayıp, hiçbirini bulamıyorum.

Devamlı bana, beni aratıyorsun yahu.

Yalancı kapı ne ki.

Bir anahtar çevirmelik ömrü ve hatta canı var.

Senin yerinde olsam, bu sevgiyi böyle terk etmezdim" ..

Diyerek yazmışım sesini bile unuttuğum adama.

Var arkadaş.

Zaman çok iyi ilaç tamam da.

Ama bu ilişki cehenneminde, yaşarken her şey sonsuzcasına tek tek tükenmiş farkında bile değilmişim.

Şimdi söyleyecek son sözüm bile yok.

Asla çözemeyeceğim, kör bir düğüm attığını düşündüğüm yüreğim, şimdilerde yıkanmış gibi.

Mis.

Valla yorgun falan da değilim.

Açmazlarım var sanıyordum, valla o da yok.

Sana ait elimde, aşka dair, hayat arkadaşlığına dair, duruşması yapılmış ya da katıldığım tek bir duruşma kağıdı yok.

Ayrılığın temyizi de yok ki arkadaş..

Kendimi senin gözünde arama zamanlarımda bitti gitti valla.

Aşk bilmez, aşk yetersizi imişsin ben ne yapabilirdim ki.

Acıya dair ne varsa, bugünümden söküp atmışım.

Artık hiçbir karara varamayacağım, hiçbir yargı yüklemeyeceğim zamanlardayım.

Ben anahtarımı usulca cebime koydum.

Sen de koy canım.

Senin için dua ediyorum.

Bir ihtimal kal beynimde.

Funda'nın aklındakiler…

... Marketler fiyatları sabitlenmiş.

Böylesi yalan da görülmemiş.

Bu açıklamanın yapıldığı gün bu zincir marketlerden bazılarını dolaştım ve fotoğraf çektim.

Un, şeker, zeytinyağ, süt, peynir, tuvalet kağıtları ve deterjanlara baktım.

Hepsi ürünlerin etiketlerini yükseltmiş, güya indirim yapmış gibi eski fiyata getirmiş.

Bizim ülkede iyi niyetli olmak bu kadar zor mu arkadaş, ya da ne kadar zor.

Akıllarından ne geçiyor biliyoruz, bunlar temel gıda, mecburen alacaklar, olmazsa olmaz, yemezlerse ölürler.

En azından kendi ölür, ama çocukları için mutlaka alırlar.

Bizi oyalamayın lütfen.

Bizi kandırmayın lütfen.

Bunlar kimseden korkmuyor, nedeni var, denetim yok biliyorlar, olsa bile cezayı ödeyip devam ediyorlar.

Satıcılar çok arsız.

Alıcılar çok çaresiz.

Konu bu.

Funda'nın aklındakiler…

... Tuzu kuru insanlar var.

Tamam olsun bize ne, diyemiyoruz maalesef bunlara maruz kalıyoruz.

Kadın sosyal medyasından paylaşım yapıyor, mal mülk yalan, sevgi pıtırcığında yaşayın falan.

Yalısında ayakları denizin içinde, hayatı sevin falan, neye inanırsan o olur falan.

Pozitif düşünün falan.

Yeter ki iste falan.

Sabahları güneşe bak, evrene fısılda falan.

Hayat bir kere, hisset ve öyle yaşa falan.

Sen önemlisin, farkındalık yaşa falan.

Sonra bakıyorsun, bilmem ne adalarında, dua ediyor inanç falan. 

Şükret, sabret falan

Bir susun yahu, yalanınızı da kendiniz yaşayın, bizi neden ortak ediyorsunuz.

Sıkıldık sizden.

En azından ben çok sıkıldım.

Ve ben hiçbirinizi takip etmiyorum ama keşfetten insanın önüne düşüyor.

Çok mutluysan o paylaşımları yapmazsın ve like derdine düşmezsin, en iyi kendin biliyorsun.

Sus.