Dünya Şampiyonası'nda son 16 turu öncesi Güney Kore ile oynadığımız ve 3-0 kazandığımız maç sonrası yazımda 'Gruptan lider olarak çıkacağımıza inancım tam' demiştim. Öyle de oldu.

Sonrasında ikinci turda oynadığımız Almanya ve Kanada maçları öncesi de aynı inançtaydım. O maçların sonucu da istediğimiz gibi oldu.

Ta ki ABD ile karşılaşana kadar…

Hatırlayacağınız üzere A Millilerimiz bu turnuva öncesi kampını Amerika Birleşik Devletleri'nde yapmış ve o kampta son olimpiyat şampiyonu Amerika ile oynadığı 3 hazırlık maçını da kaybetmişti.

Kaldı ki şansımızın yaver gitmediği de bir rakipti ABD.

Bir ara oyuna tutunduğumuz, üçüncü seti alacak ve oyuna ortak olacak kadar da yakınlaştığımız ikinci turdaki o mücadeleyi 3-1 kaybederken Amerika'ya çok fazla blok verdik.

Bu maç öncesi Giovanni Guidetti’nin de dediği gibi kazanmak için ataklarımızda daha etkili olmalı ve rakibimizi daha fazla hataya zorlamalıydık.

Maç öncesi sakatlığı bulunan ancak tedavisi sonrası karşılaşmaya ilk 6’da başlayan Zehra Güneş’in takımdaki varlığı önemliydi.

Cansu Özbay’ın servisi ile başladığımız tarihi maçta ilk sayımızı da Zehra Güneş ile aldık nitekim.

Sonrasında bir ara 4 sayı geriye düştüğümüz ancak iki kez de 2 sayı öne geçtiğimiz ilk seti 25-22 kaybederken kadınlarımızın mücadelesi alkışa değerdi.

İyi başladığımız ikinci sette yine blok ve servis karşılama sorunu yaşarken, set sonucunda gülen taraf bir kez daha 25-15’lik sonuçla Amerika Birleşik Devletleri oluyordu.

Kaybedilen iki set sonrası mental anlamda oldukça düşen kadınlarımız maça tutunmakta da zorlanınca son seti de 25-20 alan ABD adını yarı finale yazdırdı.

Dünya Şampiyonası’na çeyrek finalde veda eden ‘Filenin Sultanları’nı kendi adıma turnuvada verdikleri mücadeleden dolayı tebrik ediyor, finallere giden yolda hep önümüzü kesen Amerika’yı en kısa zamanda keşfetmelerini diliyorum.