tag:gazetebirlik.com,2015:cid-173 YeniBirlik Gazetesi YeniBirlik Gazetesi 2023-12-16T09:02:27+03:00 Bayburt'ta trafik kazasında bir kişi öldü https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-trafik-kazasinda-bir-kisi-oldu-507/

Ömer Faruk T'nin (21) kullandığı 69 AF 058 plakalı otomobil, Bayburt-Erzurum kara yolu Erzurum Köprüsü üzerinde, sürücüsünün kontrolü kaybetmesi sonucu önce kaldırıma, daha sonra bariyerlere ve ağaca çarptıktan sonra durabildi.

İhbar üzerine kaza yerine gelen 112 Acil Sağlık ekipleri, otomobilde bulunan Umut Karadağ'ın (18) yaşamını yitirdiğini belirledi.

Yaralanan sürücü Ömer Faruk T, sağlık ekiplerince Bayburt Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Kaza nedeniyle bir süre kapanan yol, aracın kaldırılmasının ardından yeniden ulaşıma açıldı.

Öte yandan, kaza anına ait güvenlik kamerası görüntüsü ortaya çıktı. Görüntülerde, otomobilin kent merkezi güzergahına doğru seyrederken, önce sağa doğru yönelerek kaldırıma, daha sonra soldaki bariyerlere ve ağaca çarparak durması yer alıyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt uluslararası ödüllü müzeleriyle turizmde fark yaratıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburt-uluslararasi-odullu-muzeleriyle-turizmde-fark-yaratiyor-4568/

Kent merkezine 45 kilometre mesafedeki Bayraktar köyünde, Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepenin üzerine ressam ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan tarafından kurulan Baksı Müzesi, 2010'da kapılarını sanatseverlere açtı.

Çağdaş ve geleneksel sanatları aynı çatı altında barındıran, atölyelerle yöre insanına eğitim ve istihdam imkanı da sağlayan müze, 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü'ne ve aynı yıl TBMM Onur Ödülü'ne layık görüldü.

Geleneksel kültürü koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak için araştırmalar yaparken sıra dışı sergileriyle yurt içi ve yurt dışında adından söz ettiren müze yılda ortalama 25-35 bin turisti ağırladı.

İş insanı Kenan Yavuz da 2013'te, doğup büyüdüğü Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar köyünde kültür evi kurdu. Yaklaşık 6 yıl kültür evi olarak hizmet veren mekan, 2019'da "resmi özel müze" statüsü kazandı.

Kentin en önemli kültür ve turizm noktalarından olan ve uluslararası platformlarda önemli ödüller de kazanan müze, ayrıca deneyim turizminde özgün örnekler ortaya koyması dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 Özel Ödülü'ne de layık görüldü.

Aldığı uluslararası ödüllerle özellikle yurt dışında tanınırlığını artıran müzeyi, bu yıl turizm sezonuyla ziyarete açıldığı 1 Mayıs'tan 31 Ekim'e kadar 50 bin kişi ziyaret etti.

"Buraya gelmeyi hiç düşünmeyen bir sürü entelektüel, yabancı bu yıl geldi"

Baksı Müzesi kurucusu Prof. Dr. Koçan, turizmin dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olduğunu söyledi.

Baksı Müzesi'nin bölgeye en büyük katkısının insan hareketleri olduğuna dikkati çeken Koçan, "Buraya ilk kazmayı vurduğumuzda Amerikalılar geldiler. İnsanlar bakıyor Amerikalılar gelmiş bizim tepeye. Şimdi öyle bir şaşkınlık yok. Bu, çok doğal. Onları çağırıyorlar, onlara ikramlarda bulunuyorlar. Onun için bu tür şeyler hem kültürel hem ekonomik hem de başka anlamda yarar sağlayan şeylerdir." dedi.

Koçan, bu yıl müzede açılan önemli sergiler dolayısıyla özellikle konaklamalı ziyaretçi sayısında artış olduğunu dile getirdi.

Bu sezon yaklaşık 35 bin yerli ve yabancı turistin müzeyi ziyaret ettiğini ifade eden Koçan, "Buraya gelmeyi hiç düşünmeyen bir sürü entelektüel, yabancı bu yıl geldi. Yabancı basında 25-30 tane makale çıktı. Böylesine bir tanıtım, böylesine bir pozitif etki alanı başka türlü bir yaratamazsınız." diye konuştu.

"Kültür ve deneyim turizmini Anadolu'nun her köşesine yaymamız gerekiyor"

Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Kurucusu Kenan Yavuz da Anadolu'nun kadim kültürünü, tarihi ve doğal güzelliklerini tüm dünyaya tanıtma misyonlarını sürdürdüklerini söyledi.

Müzede bu sezon 50 bin ziyaretçi ağırladıklarını belirten Yavuz, "Bu bir köy müzesi için oldukça güçlü bir rakam. Yaptığımız faaliyetlerle, uluslararası alanda elde ettiğimiz başarılarla hem Bayburt'un hem Anadolu'nun güzelliklerini dünyaya tanıtmaya devam ediyoruz." dedi.

Yavuz, Bayburt'un nüfus bakımından Türkiye'nin en küçük ili olmasına rağmen uluslararası anlamda marka iki müzeye sahip olmasının kent için önemli bir değer olduğunu anlattı.

En önemli amaçlarından birinin de müzenin bulunduğu çevreye katkı sağlamak olduğunu vurgulayan Yavuz, şunları kaydetti:

"Müzemizden sonra köylerimizde artık çok daha dikkatli ve estetik yapılarla buluşmaya başladığını, taş ve ahşabın buluşmaya başladığını görüyoruz. İnsanlar daha fazla geçmişlerine ve geleneklerine önem veriyorlar. Buraya 50 bin ziyaretçi gelmesi dolayısıyla Bayburt'un da önemli bir ekonomik açıdan getiri elde etmesini sağlıyor. Köyümüzdeki bir kaç ailenin İstanbul'dan geriye gelmesi ve burada bazı turistik tesislerin yapılması bizi çok mutlu ediyor."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
"Süper meyve" aronya Bayburtlu çiftçilere yeni gelir kapısı olacak https://mail.gazetebirlik.com/haber/super-meyve-aronya-bayburtlu-ciftcilere-yeni-gelir-kapisi-olacak-631/

Öğrencilerin mesleki uygulama derslerindeki teorik bilgilerini pratiğe aktarmaları ve bilimsel çalışmalarla kentte tarımsal üretim çeşitliliğinin artırılması amacıyla merkeze bağlı Gümüşsu köyünde oluşturulan tarım uygulama ve araştırma sahasına 2022'de ilk kez aronya meyvesi dikildi.

Yaklaşık 500 metrekarelik alanda deneme yapıldıktan sonra gelişimlerinin oldukça iyi düzeyde olduğu gözlemlenen üzümsü meyvenin hasadı gerçekleştirildi.

Besin değeri yüksek olduğu ve antioksidan özelliği taşıdığı için "süper meyve" olarak adlandırılan aronyadan ağaçların yaşı ve iklimsel özelliklere bağlı olarak dekar başına 1000 kilogram verim alınabileceği öngörülüyor.

Özellikle sağlık sektöründe kullanılan ve yüksek maddi kazanç sağlayan meyvenin üretiminin yörede yaygınlaştırılarak çiftçiler için alternatif ürün olması hedefleniyor.

"Önümüzdeki yıllarda üreticinin tercih ettiği ana ürün meyvelerden biri olacak"

Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mutlu Türkmen,  tarımsal üretim sahası ve seralarda çeşitli ürünlere yönelik denemelerin devam ettiğini söyledi.

Bu yıl da oldukça verimli sonuçlar aldıklarını belirten Türkmen, özellikle aronya gibi katma değeri çok yüksek meyvenin üretimini başarılı bir şekilde sağladıklarını dile getirdi.

Türkmen, aronyanın sağlık sektöründe kullanıldığını anımsatarak, "Böyle bir ürünün özellikle yöremizde yetiştirileceğine dair arkadaşlarımızın yaptığı akademik tahliller, buradaki uygulamalı çalışmalar ümit verici. İleriye dönük olarak bölge çiftçimizin aronyaya dönük çok önemli faydalar sağlayacağı kanaati de bizde hasıl oldu." dedi.

Geçen yıl dikilen meyve ağaçlarından bu yıl çok güzel verim elde edildiğini vurgulayan Türkmen, "Aronya, şehrimizde önümüzdeki yıllarda üreticinin tercih ettiği ana ürün meyvelerden biri olacak diye bekliyoruz." ifadesini kullandı.

Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan, bölgeye adaptasyon gösterebilecek tür ve çeşitliliği artırmak istediklerini söyledi.

Kentte bu anlamda kayıtlı çok az ürün bulunduğunu, bu amaçla da üniversite olarak çalışmalar yürüttüklerini belirten Erdoğan, "2022'de üniversitemize ait araştırma ve uygulama sahamızda aronya meyvesinin dikimini gerçekleştirdik. Bu yıl ilkbaharda çiçek açtılar ve şu anda hasat olgunluğuna geldiler." diye konuştu.

Erdoğan, yüksek rakımdaki Bayburt'un aronya üretimi için uygun bir bölge olduğunu anlattı.

Ürünle ilgili ilk denemenin son derece olumlu olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Oldukça da verimli ürün aldık. İnşallah hem bölgemiz hem de ilimizdeki üreticilere alternatif bir ürün, bir gelir kapısı olur. Bu anlamda ilimize ve ülkemize de ekonomik olarak katkı sağlar çünkü aronya hem ülkemizde hem dünyada popülaritesi giderek artan, özellikle de sağlıklı beslenme açısından hassasiyeti olanların çok tercih ettiği bir ürün. Bu anlamda popülariteye sahip bir ürünün bölgemizde, ilimizde üretimini yapmak istiyoruz."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta dağlık alandaki örtü yangını söndürüldü https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-daglik-alandaki-ortu-yangini-sonduruldu-6914/

Merkeze bağlı Helva köyünün kırsal kesiminde dün henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın, itfaiye, Orman İşletme Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, jandarma ve AFAD ekiplerinin müdahalesiyle gece saatlerinde kontrol altına alındı.

Yaklaşık 350 dekarda etkili olan yangın, köy sakinlerinin de desteğiyle sabah erken saatlerde söndürüldü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'taki trafik kazasında 9 kişi yaralandı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburttaki-trafik-kazasinda-9-kisi-yaralandi-6675/

Bayburt'ta otomobil ile kamyonetin çarpışması sonucu 9 kişi yaralandı.

K.T idaresindeki 53 AAH 742 plakalı kamyonet, Bayburt-Erzincan kara yolu Oruçbeyli köyü yakınlarında S.K. yönetimindeki 34 BBD 762 plakalı otomobil ile çarpıştı.

Durumun bildirilmesi üzerine bölgeye sağlık, jandarma, itfaiye, Karayolları ekipleri sevk edildi.

Kazada sürücüler ile kamyonetteki N.T, M.E.T, M.N.T, A.T ve otomobildeki S.K, Y.A.K, ve K.F.K. yaralandı.

Yaralılar Bayburt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Kaza nedeniyle yolda bir süre tek şeritten sağlanan ulaşım, araçların kaldırılmasının ardından normale döndü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bilim insanları Bayburt'taki doğal kehribar rezervini inceledi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bilim-insanlari-bayburttaki-dogal-kehribar-rezervini-inceledi-9621/

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) yetkilileri eşliğinde yerli ve yabancı bilim insanlarından oluşan heyet, Bayburt merkeze bağlı Aydıncık köyünde 2018'de tespit edilen doğal kehribar rezervinde incelemelerde bulundu.

Köy sakinlerinin yıllarca çıra zannederek ateş yakmak amacıyla kullandığı kehribarın rezerv alanının ruhsat sahibi Murat Haşlak, heyet üyelerine bilgi verdi. Maden sahasında incelemelerde bulunan akademisyenler, farklı alanlardan numune aldı.

Murat Haşlak, AA muhabirine, sahada ilk bilimsel çalışmayı Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Bölümü'nde görevli akademisyenlerin yaptığını ve bu şekilde bölgede bulunan taşların kehribar olduğunun tespit edildiğini söyledi.

Tespitin ardından rezerv alanında hem arazi yapısı hem de çıkan taşlarla ilgili çalışma yapmak isteyen bilim insanları olduğunu belirten Haşlak, "Biz bunların hepsini MTA'ya yönlendirdik. Yani kehribar bir süs taşı olmanın yanında aynı zamanda bir zaman kapsülü. Çünkü bu taşın oluşumu milyonlarca yıl sürüyor. Reçinenin o dönem üzerine aktığı canlılar milyonlarca yıl hiç bozulmadan günümüze kadar ulaşıyor. Bilim insanları da bu sebeple bu işe çok ilgi gösteriyorlar." dedi.

Haşlak, bölgeye son olarak MTA yetkilileri eşliğinde yerli ve yabancılardan oluşan heyetin geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bilim insanları düzeyinde yapılan ikinci ciddi çalışma bu. Bize arazi yataklarıyla ilgili hem kehribar hem de Oltu taşıyla ilgili çok ciddi bilgiler verdiler. Bu maden sahası yerli ve yabancı bilim insanlarının bir çekim sahası oldu. Buraya gelip çalışma yaptıkları zaman kehribar ve Oltu taşının yanı sıra çeşitli fosiller de buluyorlar. Aslında denizde olması gereken 'deniz minaresi' diye tabir edilen fosilleri burada 1800 rakımda buluyorlar. Bu onlara geçmişe dair çok farklı şeyler anlatıyor. Bize hiç bilmediğimiz, yabancı olduğumuz bilgiler veriyorlar. Biz yokken dahi buraya gelip burada çalışan bilim insanları oldu."

Bilim insanlarının yanı sıra yatırımcıların da kendileriyle irtibata geçtiğini anlatan Haşlak, Çin'de faaliyet gösteren bir firmanın yetkililerinin bölgeyi incelediğini, yakın zamanda teknik ekiple birlikte tekrar geleceklerini ifade etti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bilim insanları Bayburt'taki doğal kehribar rezervini inceledi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bilim-insanlari-bayburttaki-dogal-kehribar-rezervini-inceledi-8753/

Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) yetkilileri eşliğinde yerli ve yabancı bilim insanlarından oluşan heyet, Bayburt merkeze bağlı Aydıncık köyünde 2018'de tespit edilen doğal kehribar rezervinde incelemelerde bulundu.

Köy sakinlerinin yıllarca çıra zannederek ateş yakmak amacıyla kullandığı kehribarın rezerv alanının ruhsat sahibi Murat Haşlak, heyet üyelerine bilgi verdi. Maden sahasında incelemelerde bulunan akademisyenler, farklı alanlardan numune aldı.

Murat Haşlak, AA muhabirine, sahada ilk bilimsel çalışmayı Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Bölümü'nde görevli akademisyenlerin yaptığını ve bu şekilde bölgede bulunan taşların kehribar olduğunun tespit edildiğini söyledi.

Tespitin ardından rezerv alanında hem arazi yapısı hem de çıkan taşlarla ilgili çalışma yapmak isteyen bilim insanları olduğunu belirten Haşlak, "Biz bunların hepsini MTA'ya yönlendirdik. Yani kehribar bir süs taşı olmanın yanında aynı zamanda bir zaman kapsülü. Çünkü bu taşın oluşumu milyonlarca yıl sürüyor. Reçinenin o dönem üzerine aktığı canlılar milyonlarca yıl hiç bozulmadan günümüze kadar ulaşıyor. Bilim insanları da bu sebeple bu işe çok ilgi gösteriyorlar." dedi.

Haşlak, bölgeye son olarak MTA yetkilileri eşliğinde yerli ve yabancılardan oluşan heyetin geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bilim insanları düzeyinde yapılan ikinci ciddi çalışma bu. Bize arazi yataklarıyla ilgili hem kehribar hem de Oltu taşıyla ilgili çok ciddi bilgiler verdiler. Bu maden sahası yerli ve yabancı bilim insanlarının bir çekim sahası oldu. Buraya gelip çalışma yaptıkları zaman kehribar ve Oltu taşının yanı sıra çeşitli fosiller de buluyorlar. Aslında denizde olması gereken 'deniz minaresi' diye tabir edilen fosilleri burada 1800 rakımda buluyorlar. Bu onlara geçmişe dair çok farklı şeyler anlatıyor. Bize hiç bilmediğimiz, yabancı olduğumuz bilgiler veriyorlar. Biz yokken dahi buraya gelip burada çalışan bilim insanları oldu."

Bilim insanlarının yanı sıra yatırımcıların da kendileriyle irtibata geçtiğini anlatan Haşlak, Çin'de faaliyet gösteren bir firmanın yetkililerinin bölgeyi incelediğini, yakın zamanda teknik ekiple birlikte tekrar geleceklerini ifade etti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'un zirvelerinde endemik bitkilerin izini sürüyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtun-zirvelerinde-endemik-bitkilerin-izini-suruyor-1101/

Doğu Anadolu ile Karadeniz'i birbirine bağlayan geçit konumundaki Bayburt, el değmemiş doğasıyla birçok bitki ve yabani hayvan türüne ev sahipliği yapıyor.

İlkbahar ve yaz aylarında zengin florasıyla öne çıkan kent, tabiatla ilgili bilimsel araştırma yapmak isteyen akademisyenlerin de ilgisini çekiyor.

Kentteki biyolojik çeşitlilik üzerine çalışma yapan Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesinde görevli Dr. Öğr. Üyesi Sefalı da endemik bitki türlerini araştırıyor.

Üniversiteden arta kalan zamanlarını doğada geçiren Sefalı, aracıyla zorlu yolları aşarak 3 bin rakımlı dağlara çıkıyor.

Belirlediği plan doğrultusunda kentin kuzeyindeki Soğanlı Dağları ve güneydeki Kop Dağı'nı gezen Sefalı, bulduğu bitkileri ilk olarak doğal ortamlarında fotoğraflıyor.

Her bitkinin bir örneğini de yanına alan Sefalı, daha sonra yaptığı çalışmalarla bu bitkilerin türünü ve endemik olup olmadığını tespit ediyor.

Sefalı, kentte bugüne kadar yaptığı araştırmalarda "Androsace azizsancarii Sefalı" ile "Bayburt Sümbülü" adını verdiği iki yeni endemik bitki türünü de literatüre kazandırdı.

"Bu coğrafya kendine özgü bitki çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor"

Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman Sefalı, AA muhabirine, Doğu Anadolu ile Karadeniz'i birbirine bağlayan bir geçit konumundaki Bayburt'un, biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir coğrafyaya sahip olduğunu söyledi.

Aktif olarak 10 yıldır Türkiye'nin hemen her bölgesinde saha çalışması yaptığını anlatan Sefalı, bugüne kadar keşfettiği 4 bitkiden 2'sinin Bayburt'ta bulunduğunu aktardı.

Sefalı, kentin bitki çeşitliliği bakımından ilgi çekici olduğunu belirterek, Bayburt florası üzerine yapılan öncü çalışmalarda 150'den fazla endemik bitkinin tespit edildiğini ifade etti.

Bu bitkilerden bazılarının "nokta endemiği" ya da "dar yayılışlı endemik bitkiler" denilen türlerden olduğunu aktaran Sefalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle 4-5 türümüz oldukça dar yayılışlı ve Bayburt'a özgü. Türkiye'de sadece burada göreceğiniz endemik bitkiler. Bunlardan bazıları son zamanlarda keşfettiğimiz 'Bayburt Sümbülü' ve 'Androsace azizsancarii Sefalı' adını verdiğimiz bitkiler. Bunlar dar yayılışlı, dünyada sadece Kop Dağı'nda ya da Soğanlı Dağları'nın bir kısmında bulabileceğiniz bitkiler. Dolayısıyla bu coğrafya kendine özgü bitki çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor."

- "Turistlerin imrendiği tabiat güzelliklerini yerinde görüyoruz"

Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman Sefalı, çalışmaları sırasında doğayla iç içe vakit geçirdiğinde kendini iyi hissettiğini kaydetti.

Zorlu arazi koşulları olduğunu belirten Sefalı, "Aşırı eğimli yamaçlarda endemik bitkileri inceleme durumumuz söz konusu. Bazen turistlerin imrendiği tabiat güzelliklerini yerinde görüyoruz. Özellikle kuzeydeki Soğanlı Dağları'nda yüksek rakımlarda bulunan göllerimiz, yine aynı şekilde dağların güzelliği oldukça dikkat çekici." diye konuştu.

Sefalı, doğaya çıktığı zaman huzur bulduğunu vurgulayarak, "Bayburt, doğası el değmemiş ve keşfedilmeyi bekleyen canlı türleriyle dolu. Böyle bir doğada vakit geçirmek oldukça keyif verici." dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'un zirvelerinde endemik bitkilerin izini sürüyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtun-zirvelerinde-endemik-bitkilerin-izini-suruyor-4564/

Doğu Anadolu ile Karadeniz'i birbirine bağlayan geçit konumundaki Bayburt, el değmemiş doğasıyla birçok bitki ve yabani hayvan türüne ev sahipliği yapıyor.

İlkbahar ve yaz aylarında zengin florasıyla öne çıkan kent, tabiatla ilgili bilimsel araştırma yapmak isteyen akademisyenlerin de ilgisini çekiyor.

Kentteki biyolojik çeşitlilik üzerine çalışma yapan Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesinde görevli Dr. Öğr. Üyesi Sefalı da endemik bitki türlerini araştırıyor.

Üniversiteden arta kalan zamanlarını doğada geçiren Sefalı, aracıyla zorlu yolları aşarak 3 bin rakımlı dağlara çıkıyor.

Belirlediği plan doğrultusunda kentin kuzeyindeki Soğanlı Dağları ve güneydeki Kop Dağı'nı gezen Sefalı, bulduğu bitkileri ilk olarak doğal ortamlarında fotoğraflıyor.

Her bitkinin bir örneğini de yanına alan Sefalı, daha sonra yaptığı çalışmalarla bu bitkilerin türünü ve endemik olup olmadığını tespit ediyor.

Sefalı, kentte bugüne kadar yaptığı araştırmalarda "Androsace azizsancarii Sefalı" ile "Bayburt Sümbülü" adını verdiği iki yeni endemik bitki türünü de literatüre kazandırdı.

"Bu coğrafya kendine özgü bitki çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor"

Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman Sefalı, Doğu Anadolu ile Karadeniz'i birbirine bağlayan bir geçit konumundaki Bayburt'un, biyolojik çeşitlilik açısından zengin bir coğrafyaya sahip olduğunu söyledi.

Aktif olarak 10 yıldır Türkiye'nin hemen her bölgesinde saha çalışması yaptığını anlatan Sefalı, bugüne kadar keşfettiği 4 bitkiden 2'sinin Bayburt'ta bulunduğunu aktardı.

Sefalı, kentin bitki çeşitliliği bakımından ilgi çekici olduğunu belirterek, Bayburt florası üzerine yapılan öncü çalışmalarda 150'den fazla endemik bitkinin tespit edildiğini ifade etti.

Bu bitkilerden bazılarının "nokta endemiği" ya da "dar yayılışlı endemik bitkiler" denilen türlerden olduğunu aktaran Sefalı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Özellikle 4-5 türümüz oldukça dar yayılışlı ve Bayburt'a özgü. Türkiye'de sadece burada göreceğiniz endemik bitkiler. Bunlardan bazıları son zamanlarda keşfettiğimiz 'Bayburt Sümbülü' ve 'Androsace azizsancarii Sefalı' adını verdiğimiz bitkiler. Bunlar dar yayılışlı, dünyada sadece Kop Dağı'nda ya da Soğanlı Dağları'nın bir kısmında bulabileceğiniz bitkiler. Dolayısıyla bu coğrafya kendine özgü bitki çeşitliliğiyle ön plana çıkıyor."

- "Turistlerin imrendiği tabiat güzelliklerini yerinde görüyoruz"

Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman Sefalı, çalışmaları sırasında doğayla iç içe vakit geçirdiğinde kendini iyi hissettiğini kaydetti.

Zorlu arazi koşulları olduğunu belirten Sefalı, "Aşırı eğimli yamaçlarda endemik bitkileri inceleme durumumuz söz konusu. Bazen turistlerin imrendiği tabiat güzelliklerini yerinde görüyoruz. Özellikle kuzeydeki Soğanlı Dağları'nda yüksek rakımlarda bulunan göllerimiz, yine aynı şekilde dağların güzelliği oldukça dikkat çekici." diye konuştu.

Sefalı, doğaya çıktığı zaman huzur bulduğunu vurgulayarak, "Bayburt, doğası el değmemiş ve keşfedilmeyi bekleyen canlı türleriyle dolu. Böyle bir doğada vakit geçirmek oldukça keyif verici." dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'un iklim ve doğasına uygun yeni bitkiler tespit ediliyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtun-iklim-ve-dogasina-uygun-yeni-bitkiler-tespit-ediliyor-7028/

Rektör Yardımcısı ve Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan öncülüğünde, öğrencilerin mesleki uygulama derslerindeki teorik bilgilerini pratiğe aktarmaları ve bilimsel çalışmalarla tarımsal üretim çeşitliliğinin artırılması amacıyla merkeze bağlı Gümüşsu köyünde 2015'te tarım uygulama ve araştırma sahası oluşturuldu.

Sahada bugüne kadar bilimsel yöntemlerle goji berry (kurt üzümü), mor patates gibi yöre iklimine uyum göstermediği düşünülen türlerin yanı sıra farklı cinslerde kabak, domates, patlıcan, salatalık, tarhun, böğürtlen, lahana gibi sebze ve meyveler yetiştirilerek adaptasyon sürecinin ardından yüksek verim alındı.

Bu yıl ilk kez ekimi yapılan güz zeytini, bal yemişi ve frenk üzümünün de bölgenin iklim ve toprak yapısına uygunluğu tespit edilerek, kentte üretimin teşvik edilmesi hedefleniyor.

"Verim aldığımız sonuçları şehrimizdeki üreticilerle paylaşacağız"

Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, AA muhabirine, yaptıkları bilimsel nitelikli araştırma ve geliştirme çalışmalarının bölgedeki üreticilere de fayda sağlaması amacıyla yeni ürünler denemeye devam ettiklerini söyledi.

Elde edilen sonuçları hem bilimsel yayın niteliğinde neşrettiklerini hem de bölgedeki üreticilerle paylaşarak üretimi teşvik etmeye çalıştıklarını vurgulayan Türkmen, denedikleri pek çok üründen olumlu sonuç aldıklarını anlattı.

Türkmen, önceki yıllarda aronya, goji beryy gibi ürünleri başarılı şekilde ürettiklerini anımsatarak, "Bunlar yavaş yavaş şehrimizde yaygınlaşmaya başladı. Bu sene de yeni ürünler deniyoruz. Yaban mersini, güz zeytini gibi ürünlerin de ilk kez burada denemesini yapıyoruz. Bunların toprak ve hava koşullarına ne tür tepkiler verdiğini tespit edeceğiz. Bunun akabinde de verimli aldığımız sonuçları şehrimizdeki üreticilerle paylaşacağız." dedi.

Üniversitenin tarım alanında yaptığı çalışmalarla öne çıktığına dikkati çeken Türkmen, şu değerlendirmede bulundu:

"Üniversite olarak tarım alanında dünya listelerine girmeyi başarmış, Türkiye'de de en üstlerde duran üniversitelerden bir tanesiyiz. Yine TÜBİTAK tarafından yayınlanan yetkinlik haritasında da özellikle gıda konusunda öne çıkıyoruz. Gıda biyoteknolojisi alanında Türkiye'de en önde gelen üniversite olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Burada yapılan üretim çalışmalarının daha sonra biz laboratuvar sonuçlarını da takip ediyoruz. Bu süreçlerden elde ettiğimiz sonuçları hem bilim dünyasıyla hem de üreticilerle, sanayiyle paylaşmak suretiyle topluma da katkı sağlamaya gayret ediyoruz. İnşallah bu çalışmaları geliştirerek devam ettirmeyi ve tarım, gıda alanında da ihtisaslaşmış bir üniversite olmayı arzu ediyoruz."

"Ülkemizde de piyasası olan değerli ürünler üretmeyi amaçlıyoruz"

Prof. Dr. Ümmügülsüm Erdoğan da uygulama sahasında bu yıl ilk kez 3 çeşit bal yemişi, bektaşi ve frenk üzümü ekimi yaptıklarını söyledi.

Daha önce ekimi yapılan yüksek gelir getirici aronya ve goji beryy gibi ürünlerden olumlu sonuçlar aldıklarına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Özellikle aronya bitkisinin bu bölgeye çok uygun olduğunu tespit ettik. Geçen yıl ektiğimiz aranyoların şu anda üzerleri tamamen çiçekli. Geçen yıl da ürün almıştık ama bu yıl daha fazla ürün bekliyoruz. Bayburt'ta üzümsü meyvelerin avantajı var. Soğuk hava şartlarında adaptasyon kabiliyetleri ve birim alandan elde edilen ürünün değeri yüksek. Bu anlamda biz denemeleri devam ettirmek istiyoruz. Bölgeye katma değeri olacak alternatif ürünler ve dünyada da ülkemizde de piyasası olan değerli ürünler üretmeyi amaçlıyoruz. Aronya da başarımız yüksek, goji beryy ilimizde yaygınlaşmaya başladı. Biz aynı sonuçları bu yıl denediğimiz bal yemişinde ve siyah goji beryyde bekliyoruz."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta yüksek kesimler beyaza büründü https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-yuksek-kesimler-beyaza-burundu-9044/

Kentte dün geceden bu yana etkili olan sağanak, yüksek rakımlı bölgelerde yerini kara bıraktı.

Yaklaşık 3 bin rakımlı Soğanlı Dağları ve çevresi, yağan karla beyaza büründü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta ilkbahar yağışlarıyla dolan baraj ve göletler çiftçiye umut oldu https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-ilkbahar-yagislariyla-dolan-baraj-ve-goletler-ciftciye-umut-oldu-8279/

Meteoroloji Genel Müdürlüğünce hazırlanan 2022 kasım, aralık ve 2023 ocak aylarını kapsayan 3 aylık kuraklık haritasında "olağanüstü kurak" ve "çok şiddetli kurak" olarak tanımlanan Bayburt'ta, bahar aylarında devam eden yağışlar çiftçiye umut oldu.

Kentin en önemli tarımsal su kaynaklarından olan ve sonbaharda yüzde 35'lere kadar düşen Demirözü Barajı'ndaki doluluk, yüzde 80'e ulaştı. Yaklaşık 20 bin dekar tarım arazisine hayat veren Mehmet Aslan Barajı'nın su seviyesi de aynı şekilde yüzde 80'i buldu.

Birçok göletin yüzde 100 dolduğu ve fazla suyun tahliyesine başlandığı bölgede, etkili yağışlarla Çoruh Nehri'nin debisi de yükseldi.

"Ekonomik değeri daha yüksek ürünler yetiştiriliyor"

Bayburt Ziraat Odası Başkanı Abuzer Yıldırımtepe, AA muhabirine, vatandaşın en büyük geçim kaynağının tarım ve hayvancılık olduğunu, dolayısıyla baraj, gölet ve akarsulardaki su seviyesinin çiftçinin geçimi için hayati önem taşıdığını söyledi.

Bu yıl kuraklığı hissettiklerini vurgulayan Yıldırımtepe, "Bayburt çok yağış alan bir il ama bu yıl kış aylarında pek kar yağmadı ve kuraklık söz konusuydu. Bizim de kaygımız vardı. Çok şükür mart ve nisanda yağan yağmur barajlarımızı doldurdu, topraklarımızı da suya doyurdu. 2023 yılının bereketli olacağını tahmin ediyorum." dedi.

Yıldırımtepe, son yıllarda kentte özellikle baraj ve göletler sayesinde sulu tarım yapıldığına işaret ederek, Demirözü ve Mehmet Aslan Barajı'nın sulu tarım açısından çok önemli olduğunun altını çizdi.

Bayburt'ta on binlerce hektar alanın sulanmasını sağlayan Demirözü Barajı'nın önemine dikkati çeken Yıldırımtepe, "Bu alanda üretim deseni de değişti. Ekonomik değeri daha yüksek ürünler yetiştiriliyor. Bu ay da devam eden yağışlarla yüzde 100'e yakınının dolması bekleniyor. O bölgedeki arazide yaz boyunca sulama sıkıntısı yaşanmayacak." diye konuştu.

Yıldırımtepe, Mehmet Aslan Barajı'nın da aynı durumda olduğunu, bu baraj sayesinde verimli toprakların sulandığını söyledi.

Sulama inşaatı devam eden Kırklartepe Barajı'nın da önemli olduğunu dile getiren Yıldırımtepe, çalışmalar tamamlanınca verimli topraklara hayat vereceğini kaydetti.

Yıldırımtepe, sulu tarım bölgesinde daha çok patates, yem bitkisi ve mısır gibi endüstriyel ürünler yetiştirmeye başladıklarını belirterek, "Sulamayla birlikte artış oldu çünkü sulamanın olduğu yerlerde planlama kolay oluyor. Eğer suyunuz varsa, planlama yapıp ürününüzü ona göre ekiyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin, kışın kuraklık nedeniyle tedirgin olduğunu ancak ilkbahardaki yağışlarla birlikte planlama yaptıklarını aktaran Yıldırımtepe, şu değerlendirmede bulundu:

"Mart ve nisanda barajlardaki durum kendini gösterince çiftçimiz planlamayı yapıp, sulu tarımda sıkıntı çekemeyeceğini anlayıp ona göre yem bitkisine ve şeker pancarı ekimine yöneldi."

"Çiftçilerimize, suyu israf etmeden kullanmalarını önemle hatırlatmak istiyoruz"

DSİ Bayburt Şube Müdürü Muhammer Adanur da son dönemde ülke genelinde yaşanan kuraklık periyodunun, Bayburt'u da etkilediğini söyledi.

Kış aylarındaki kuraklığın ardından ilkbaharın yağışlı geçtiğini ifade eden Adanur, şöyle devam etti:

"Bayburt'ta son yağışlarla birlikte baraj ve göletlerimizdeki suyun düzeyi iyi miktarlara geldi. Özellikle en büyük barajımız olan Demirözü Barajı'mızda yüzde 80 seviyelerine ulaştık. Yine Mehmet Arslan Barajı'mızda yüzde 80'e ulaştık. Sarımeşe Göleti'nde de yüzde 100 seviyesine ulaşarak fazla suyun tahliyesine başlandı."

Adanur, suyun önemine işaret ederek, "2023 sulama sezonu öncesinde de çiftçilerimize, suyu israf etmeden kullanmalarını önemle hatırlatmak istiyoruz." dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta yüksek rakımlı köy ve yayla yollarında karla mücadele sürüyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-yuksek-rakimli-koy-ve-yayla-yollarinda-karla-mucadele-suruyor-6205/

Bayburt'un Aydıntepe ilçesinde ekipler, karla kaplı köy ve yayla yollarını açmak için çalışma yürütüyor.

İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğüne bağlı ekipler, kışın sert geçtiği Bayburt'ta, ilkbaharda da karla mücadele çalışmalarını sürdürüyor.

Aydıntepe ilçesinin kuzeyindeki yaklaşık 3 bin rakımlı karlı dağları aşıp köy yollarını açmaya çalışan ekipler, bazı noktalarda kar tabakasının sertleşmesi nedeniyle güçlükle ilerleyebiliyor.

Zorlu doğa koşullarında 15 Nisan'dan bu yana dozer, kepçe ve greyderlerle çalışma yapan ekipler, yol ve çevresindeki riskli alanlarda yer alan karları temizleyerek hem çığ tehlikesini ortadan kaldırmaya hem de ulaşımı rahatlatmaya çalışıyor.

İlçe merkezine yaklaşık 23 kilometre uzaklıktaki Soğanlı Dağları'nın zirvesinde bulunan, havaların ısınmasıyla küçükbaş ve büyükbaş hayvan sürülerine ev sahipliği yapan Günbuldu, Dumlu, Kavlatan köyleri ile Limonsuyu, Kuşmer ve Sultanmurat yayla yollarında çalışma yapan ekipler, günde yaklaşık 10 ila 15 kilometre ilerleyerek 7 Mayıs'a kadar yol ağını ulaşıma açmayı hedefliyor.

İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Ensar Yerlikaya, AA muhabirine, ekiplerin kış boyunca karla kaplı köy yollarında mücadele ettiğini, ilkbaharın gelmesiyle yüksek kesimlere yoğunlaştığını söyledi.

Kentte çetin kış şartlarının yaşandığına işaret eden Yerlikaya, "Bayburt'ta toplamda 1500 kilometre köy içi ve köy yollarının karla mücadelesini tamamladıktan sonra ilimizin Gümüşhane ve Trabzon sınırlarında bulunan yayla ve köy yollarının çalışmalarını tamamlıyoruz. Burada en az 5 metre kar yüksekliği oluyor ve çalışmalarımız en az 15-20 gün sürüyor. 10 iş makinemiz ve 10 personelimizle çalışmalarımızı yapıyoruz." dedi.

"Personelimizin de bu çalışmalarda büyük özverisi var"

Yerlikaya, bölgede yoğun hayvancılık yapıldığını belirterek, vatandaşların meraları daha erken kullanmaya başlayabilmesi için gayret ettiklerini dile getirdi.

Çalışmalar sırasında ekiplerin büyük fedakarlık gösterdiğini kaydeden Yerlikaya, "Çalışmalarımız sürerken yer yer 5 ila 10 metre arasında kar yüksekliğiyle karşılaşabiliyoruz. Burada yayla yollarında 300 kilometre kadar yolda karla mücadele ediyoruz. Personelimizin de bu çalışmalarda büyük özverisi var. Sahada çalışan tüm personelimize özellikle teşekkür ediyorum." diye konuştu.

İş makinesi operatörü Süleyman Canpolat da Günbuldu köyü ile Limonsuyu Yaylası'nın yolunu açtıktan sonra diğerlerine yoğunlaştıklarını ifade etti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta bir köyde çıkan yangında 3 ev, 6 ahır, 4 samanlık ve traktör yandı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-bir-koyde-cikan-yanginda-3-ev-6-ahir-4-samanlik-ve-traktor-yandi-509/

Bayburt'ta çıkan yangında 3 ev, 6 ahır, 4 samanlık, 3 tandır evi ve traktör kullanılamaz hale geldi.

Alınan bilgiye göre, merkeze bağlı Mutlu köyünde Köksal Paşakaya'ya ait park halindeki traktörde henüz belirlenemeyen nedenle çıkan yangın, kısa sürede büyüyerek yakınındaki binalara sıçradı.

Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen itfaiye, jandarma, AFAD ve İl Özel İdaresi ekipleri, yangına müdahale etti.

Ekiplerin yaklaşık 5 saatlik çalışması sonucu kontrol altına alınan yangında, 3 ev, 6 ahır, 4 samanlık, 3 tandır evi ve traktör kullanılamaz hale geldi.

Bayburt Vali Vekili Göksel Yüksel, Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, İl Jandarma Komutanı Albay Talha Övet ve İl Emniyet Müdürü Nihat Uzun da olay yerine gelerek incelemede bulundu.

Bölgedeki soğutma çalışmaları sürüyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta kazada hayatını kaybeden uzman çavuş ile eşi ve kızının cenazesi defnedildi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-kazada-hayatini-kaybeden-uzman-cavus-ile-esi-ve-kizinin-cenazesi-defnedildi-3466/

Mikail, eşi Büşra ve 3 yaşındaki kızı Gökçen Akbudak'ın cenazeleri, merkeze bağlı Rüştü köyündeki caminin önüne getirildi.

Cenazeler, burada kılınan namazın ardından köy mezarlığında yan yana defnedildi.

Törene katılan Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, İl Emniyet Müdürü Nihat Uzun ve İl Jandarma Komutanı Albay Talha Övet, Akbudak ailesinin acılı yakınlarına taziyelerini iletti.

Olay

Trabzon'da görevli jandarma uzman çavuş Mikail Akbudak (29) yönetimindeki 61 TV 577 plakalı otomobil, dün akşam saatlerinde Akşar köyü yakınlarında sağanak nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkarak yol kenarına devrildi. Kazada yaralanan Mikail, eşi Büşra (28) ile kızı Gökçen Akbudak, kaldırıldıkları Bayburt Devlet Hastanesi'nde hayatlarını kaybetti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt Kalesi ilkbaharda karla kaplandı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburt-kalesi-ilkbaharda-karla-kaplandi-5555/

Kent merkezinin kuzeyindeki yalçın kayalıkların üzerinde asırlar önce inşa edilen Bayburt Kalesi çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yaptı.

Tarihi kaynaklarda, "Çinimaçin Kalesi" olarak adlandırılan kale, 3 kilometre uzunluğa sahip, yüksekliği 30 metreyi bulan sur duvarlarıyla kentin en önemli yapıları arasında yer alıyor.

Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan ve 150 bin metrekare üzerinde kurulu kale, ilkbaharda bölgede etkili olan karla kaplandı.

Yağış sonrası beyaza bürünen kale ve çevresi, dronla görüntülendi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Şaziye ninenin ördüğü çoraplar Bayburt'ta Mehmetçiğe ulaştı https://mail.gazetebirlik.com/haber/saziye-ninenin-ordugu-coraplar-bayburtta-mehmetcige-ulasti-5656/

Söğütlü ilçesine bağlı Soğucak köyünde ikamet eden Karışmaz, kış mevsimi dolayısıyla Mehmetçik için çorap örmeye başladı.

Malzemeleri kendi imkanlarıyla temin eden Karışmaz, tamamladığı çorapları Bayburt İl Jandarma Komutanlığı emrinde görev yapan askerlere hediye etmek üzere Sakarya İl Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim etti.

Bayburt'a gönderilen hediyeler düzenlenen programla Vali Cüneyt Epcim, İl Jandarma Komutanı Albay Taha Övet ve İl Emniyet Müdürü Nihat Uzun tarafından askerlere dağıtıldı.

Şaziye Karışmaz, programa görüntülü bağlanarak, "Vatanımız sağ olsun. Askerlerimiz var olsun. Askerlerimiz vatanımızı koruyor. Sağ olsun, var olsunlar. Allah ömür verirse sağ oldukça yine örüp yine yollarım." dedi.

Vali Epcim de kentte çok soğuk bir gece yaşadıklarını belirterek, Karışmaz'a hitaben şunları ifade etti:

"Fakat senin bize yaptığın iyilik sayesinde bütün jandarmadaki arkadaşlarımız ısındı. Çok duygulandık. Sizleri çok seviyoruz. Ellerinizden öpüyoruz. Devletimiz adına size teşekkür ediyorum. Jandarma çok önemli bir teşkilattır. Hepimizin üzerinde bıraktığı duygusal izler vardır. Bu manada bizlere bu güzelliği yaşattığın için çok teşekkür ediyoruz. Aynı zamanda bugün yeni yıla giriyoruz. Yeni yılda Allah'tan sana sağlık, sıhhat, afiyetler diliyorum, ellerinden öpüyorum."

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta dağlık alanda çıkan örtü yangınına müdahale ediliyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-daglik-alanda-cikan-ortu-yanginina-mudahale-ediliyor-4701/

İlçeye bağlı Gümüşdamla köyünde henüz belirlenemeyen nedenle örtü yangını çıktı.

Vatandaşların ihbarıyla bölgeye jandarma, itfaiye ve Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri sevk edildi.

Dağlık alana yayılan yangına, arazinin engebeli olması ve rüzgar nedeniyle zor şartlarda müdahale ediliyor.

Köylülerin de desteğiyle yangının kontrol altına alınması için çalışmalar devam ediyor.

Yangının yerleşim yerine sıçrama durumunun söz konusu olmadığı bildirildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
SOLOTÜRK Bayburt'ta prova uçuşu yaptı https://mail.gazetebirlik.com/haber/soloturk-bayburtta-prova-ucusu-yapti-8900/

Kent merkezi üzerindeki prova uçuşu yoğun ilgi gördü.

İzleyenler, alkışlarla destek verdi. Bazı vatandaşlar, yapılan akrobasi hareketlerini cep telefonlarıyla kaydetti.

Prova uçuşu, yaklaşık 20 dakika sürdü.

SOLOTÜRK, Tanıtım ve Havacılık etkinlikleri kapsamında 31 Temmuz Pazar günü saat 14.00'te Bayburt'ta kent üzerinde gösteri uçuşu yapacak.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta haziranın son gününde karla mücadele https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-haziranin-son-gununde-karla-mucadele-4316/

İl Özel İdaresi Konursu Şantiye Şefi Fırat Türk idaresindeki ekip, iş makinesiyle Bayburt-Trabzon arasında "yedi göller" bölgesi olarak da bilinen 2 bin 700 rakımlı Haldizen Yaylası yolunda, yüksekliği yer yer 3 metreyi bulan kar birikintisini temizledi.

Ekip, kışın yoğun kar nedeniyle ulaşıma kapanan, yaz aylarında özellikle doğa tutkunlarının uğrak yeri olan Soğanlı Dağları'nın dik yamaçları arasındaki Aygır Gölü, Balıklı Göl, Dipsiz Göl, İkiz Göller, Kara Göl, Sarıçiçek Gölü ile Pirömer Gölü'nün yer aldığı güzergahın yolunu kardan temizleyerek ulaşıma açtı.

Yeşil ve mavinin eşsiz tonlarını bir arada görmek, şehrin stres ve gürültüsünden uzak doğayla baş başa vakit geçirmek isteyen yerli ve yabancı turistler, yedi göller bölgesine ilgi gösteriyor.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'taki Baksı Müzesi eserlerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de öne çıkıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburttaki-baksi-muzesi-eserlerinin-yani-sira-dogal-guzellikleriyle-de-one-cikiyor-535/

Sanatçı ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın, sanatın büyük şehirlere sıkıştığı düşüncesinden hareketle 2010 yılında kurduğu Baksı Müzesi, eski adı "Baksı" olan Bayraktar köyünde Çoruh Vadisi'ne bakan bir tepede bulunuyor.

 

Avrupa Konseyi 2014 Yılı Müze Ödülü, aynı yıl TBMM Onur Ödülü ve daha birçok ödüle layık görülen müze, sıra dışı sanatsal faaliyetlerin yanı sıra doğal güzellikleriyle de yerli ve yabancı turistlerin dikkatini çekiyor.

Ziyaretçiler, şehir merkezinden 45 kilometrelik yol boyunca Çoruh Nehri'nin kıyısından, bölgeye özgü bitki ve ağaç türlerinin arasından geçerek müzeye ulaşıyor.

 

Doğayla iç içe yaptıkları yolculuk boyunca karşılaştıkları manzaraları fotoğraflayan ziyaretçiler, cirit atlarıyla kısa safari turları yapıp, bölgedeki tesislerde alabalık yeme imkanı da buluyor.

Çevresinde dere ve şelale de bulunan müze, konuklarına ferah ortamda şehrin gürültüsünden uzaklaşma, doğa ve sanatla iç içe vakit geçirme fırsatı sunuyor.

"Burada olağanüstü bir perspektif var"
Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, AA muhabirine, Bayburt'un olağanüstü endemik bitki çeşitliliğine ev sahipliği yaptığını söyledi.

 

Baksı Müzesi ve çevresinin de ziyaretçilere doğal güzellikler sunduğunu belirten Koçan, "Burada olağanüstü bir perspektif var. Soğanlı Dağları perspektifi, Çoruh Nehri bu konuda müthiştir. Burada doğanın imkanları kullanılarak rafting yapılabiliyor." dedi.

Koçan, bölgenin her mevsim ayrı güzelliğe büründüğüne dikkati çekerek, "Burası foto safariler ve kısa metrajlı filmler için olağanüstü imkanlar sunan bir bölge. Güneşin ve gölgenin, bitkilerin şimdiki yeşil hali sonra yavaş yavaş kahverengi olacak, sonra da kızaracak. Rengarenk olacak burası. Bu rengarenk olması çok önemli empresyonist bir palet oluşturuyor." diye konuştu.

 

Bu manzaranın ressamlar, şairler, yazarlar için müthiş ilham kaynağı olduğunu vurgulayan Koçan, "Onun için burası, doğa yaratıcı faaliyetleri kışkırtma açısından da çok önemli. Burayı ziyaret edenler, 'burada bir gizem var' diyorlar. O gizem işte bütün bu kuruluş. Saydığımız bu malzemelerle birlikte müthiş, nüansları zengin bir coğrafya sunuyor." ifadelerini kullandı.

Ziyaretçilerden Nisa Bayazıt da ilk kez geldiği müzeye hayran kaldığını anlatarak, güzergah boyunca bir çok doğal güzellikle karşılaştıklarını söyledi.

 

Müzenin sanatsal faaliyetlerinin yanı sıra doğa harikası bir bölgede bulunduğunu gözlemlediğini dile getiren Bayazıt, şu değerlendirmede bulundu:

"Yazın gelmesiyle birlikte buraya da bir neşe, bir canlılık gelmiş. Müzeyi gezdik. Bunun yanında Baksı'nın bulunduğu doğa da bizi çok iyi karşıladı. Çok güzel doğal alanlarda fotoğraf çekildik, eğlendik. Bayburt'ta böyle bir yerin olması kente çok şey katabilir, diye düşünüyorum. Herkesin buraya gelmesini isterim. Çünkü müze, hem doğal güzelliğiyle büyülüyor hem de gerçekten çok iyi sanatsal faaliyetlere ev sahipliği yapıyor."

Ziyaretçilerden Hasan Türkoğlu ise müzenin bulunduğu alanda eşsiz bir manzarayla karşılaştığını anlatarak, dağlarda henüz erimeyen kar ve yeşilin farklı tonlarının birleşmesiyle ayrı bir güzellik oluştuğunu belirtti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta karla mücadele nisanın son günlerinde devam ediyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-karla-mucadele-nisanin-son-gunlerinde-devam-ediyor-1200/

Kentteki 1200 kilometrelik yol ağında 40 iş makinesi, 55 personelle karla mücadele çalışmasını sürdüren İl Özel İdaresi ekipleri, vatandaşların mağdur olmaması için nisan ayında da çalışmalarına devam ediyor.

Aydıntepe ilçesinin kuzeyindeki yaklaşık 3 bin rakımlı karlı dağları aşıp köy yollarını açmaya çalışan ekipler, metrelerce yüksekliğe ulaşan karla mücadele ediyor.

Zorlu doğa koşullarında 19 Nisan'dan beri çalışma yürüten ekipler, bazı noktalarda güçlükle ilerleyebiliyor.

Dozer, kepçe ve greyderlerle bölgede çalışma yapan ekipler, yol ve çevresindeki riskli alanlarda yer alan karları temizleyerek hem çığ tehlikesini ortadan kaldırmaya hem de yolu genişleterek ulaşımı rahatlatmaya çalışıyor.

İlçe merkezine yaklaşık 23 kilometre uzaklıktaki Soğanlı Dağları'nın zirvesinde bulunan Günbuldu, Dumlu, Kavlatan köyleri ile Limonsuyu, Kuşmer ve Sultanmurat yayla yollarında çalışma yapan ekipler, günde yaklaşık 2 kilometre ilerleyerek 15 Mayıs'a kadar yolları ulaşıma açmayı hedefliyor.

"Zaman zaman 12 metreyi bulan kar kütleleriyle mücadele ediyoruz"
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Hayrettin Koçyiğit, bu yıl ülke genelinde olduğu gibi Bayburt'ta da yoğun kar yağışının etkili olduğunu söyledi.

Özellikle ocak ile nisan ayları arasında sürekli yağışlar olduğunu belirten Koçyiğit, "Bayburt Özel İdaresi olarak 40 iş makinesi ve 55 personel ile çalışmalarımızı yaptık. 24 saat esasına göre çalıştık ve bu süreçte köylerimizin hiçbirini kapalı bırakmadık." dedi.

Koçyiğit, ekiplerin nisanın son günleri olmasına karşın karla mücadele çalışmasını Soğanlı Dağları'nın 2 bin 650 rakımlı Kemer mevkisinde sürdürdüğünü ifade etti.

Zaman zaman 12 metreyi bulan kar kütleleriyle mücadele ettiklerine dikkati çeken Koçyiğit, şunları kaydetti:

"Burada bizim 3 köy yolumuz var, 55 kilometrelik bir yol ağımız var. Burayı 20 gün içerisinde bitirmeyi planlıyoruz. Kar kütlesinin yoğun olduğu yerlerde 50 metre kadar ilerleyebiliyoruz ama 20 günde işimizi bitirmeyi amaçlıyoruz. Buradaki köylerimiz ciddi manada hayvancılık yapıyor. Bu köylerimiz kışın boşalıyor, vatandaşlar ilçe merkezine geliyor. Şimdi onlar da bir an önce hayvanlarını yaylalarına, köylerine getirip otlatmak istiyor. Biz de 24 saat burada çalışarak yollarımızı açmayı hedefliyoruz."

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta kar yağışı etkili oluyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-kar-yagisi-etkili-oluyor-3167/

Kentte dün akşam saatlerinde başlayan yağmur sabaha karşı kar yağışına dönüştü.

Aralıklarla etkisini sürdüren kar, yüksek kesimler, çatılar ve araçların üzerini beyaza bürüdü.

Hava sıcaklığının sıfır seviyesine düştüğü kentte, yağışlı havanın devam etmesi bekleniyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta kar ve tipi nedeniyle mahsur kalan turistler kurtarıldı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-kar-ve-tipi-nedeniyle-mahsur-kalan-turistler-kurtarildi-184/

Alınan bilgiye göre, Erzurum'dan Trabzon'a gitmek isteyen Kuveytli 2 turist, Aydıntepe'nin İncili köyü yakınlarında etkili olan kar ve tipi sebebiyle araçlarında mahsur kaldı.

Durumun yetkililere bildirilmesi üzerine bölgeye AFAD, İlçe Özel İdaresi ile jandarma ekipleri sevk edildi.

Ekiplerin yaklaşık 4 saat süren çalışması sonucu turistler bulundukları yerden kurtarıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
'Türk fısıldayıcısı' olarak bilinen Bayburt güvercini için tanıtım atağı https://mail.gazetebirlik.com/haber/turk-fisildayicisi-olarak-bilinen-bayburt-guvercini-icin-tanitim-atagi-2146/

Türkiye'deki 4 ötücü güvercin türü arasında yer alan Bayburt güvercini, başının üzerindeki tüylerin yapısından dolayı yörede "çift kukul" olarak anılıyor.

Adını aldığı kentte yüzyıllardır meraklıları tarafından beslenen Bayburt güvercini, kendine has ötüşü nedeniyle dünya kuş literatüründe "Türk fısıldayıcısı" adıyla yer alıyor.

Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, AA muhabirine, Bayburt güvercinine yurt içinin yanı sıra Arap dünyası ve Avrupa'daki kuşseverlerden özel ilgi olduğunu söyledi.

Kuşun, Bayburt'a has, endemik bir tür olduğunu belirten Epcim, "Bayburt'ta yetişen ve Bayburtlular tarafından kentin kadim kültürünü yansıtan mahallelerde, damlarda yetiştirilen bir kuş türü." dedi.

Epcim, Bayburt güvercininin kendine özgü rengi ve ötüşüyle diğer güvercinlerden ayrıldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bayburt güvercini yetiştiricileri, sesine duydukları hayranlık ve saygıdan dolayı bu türü tercih etmekte. Bayburt güvercini özel, kendine has sesinin yanında eşine duyduğu sevgi, saygıyı yansıtan kurlarıyla da anılmaktadır. Ayrıca etnografik bir unsurdur. Çünkü burada gördüğünüz gibi dam evler oluşturulmuş, Bayburt kültüründe buralara insanlar gelir, hafta sonları birbirleriyle buluşma ve sohbet ortamı oluştururlar. Bu ortamdan da irfani sohbetler ortaya çıkar. Güzellikler, arkadaşlıklar, dostluklar ortaya çıkar."

Bayburt güvercininin tanıtımına yönelik çalışmalarla bu kuş türünün daha fazla tanınması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçladıklarını vurgulayan Epcim, bu kapsamda bazı tanıtım çalışmaları yaptıklarını, TRT Genel Müdürlüğünden bir ekibin kente gelerek belgesel çalışmalarına başladığını aktardı.

Vali Epcim, Bayburt güvercinini bir turizm değeri olarak önemsediklerini dile getirerek, "Çok yakında yapacağımız Kent Müzesinde Bayburt güvercinine özel yer ayıracağız. Ayrıca geçen sene Avrupa'da yılın müzesi ödülüne layık görülen Kenan Yavuz Etnografya Müzesiyle de bu güvercini tanıtıcı birtakım çalışmalar yaptık. Oraya gelen misafirler, Bayburt güvercinini izleme imkanı buluyor. Bundan da çok mutluyuz." diye konuştu.

Bu türü yaşatmak için proje yürüteceklerini, tanıtımına katkı sağlayacaklarını ifade eden Epcim, üretenleri destekleyeceklerini, yaygınlaşması için ellerinden gelen desteği göstereceklerini kaydetti.

Epcim, Bayburt'ta 500 civarında yetiştirici olduğunu da belirterek, kendilerine teşekkür etti.

Çocukluk yıllarından itibaren kuş besleyen Mustafa Kayalı da Bayburt güvercininin 1800'lü yılların sonundan bugüne kentte sesi için yetiştirildiğini söyledi.

Güvercinin tanıtımına yönelik çalışmalarından ötürü Vali Epcim'e teşekkür eden Kayalı, "Araplar burada gelip dinliyor ve satın alıyorlar. Ama asıl bunu yetiştirenler Bayburtlular. Ben sabah buraya geldiğim zaman kuş ötünce terapi gibi. Bu ses güzelliği çok önemli." ifadesini kullandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta hortum hasara yol açtı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-hortum-hasara-yol-acti-504/

Merkeze bağlı Saraycık köyünde şiddetli rüzgar ve hortum nedeniyle 5 evin çatısı uçtu, elektrik trafosu zarar gördü.

Köy muhtarı Hacı Arif Öztürk, AA muhabirine, dün akşam saatlerinde etkili olan rüzgarın ardından çıkan hortum nedeniyle evlerin çatılarının uçtuğunu söyledi.

Köyde elektriklerin kesildiğini ve geceyi karanlıkta geçirdiklerini aktaran Öztürk, sabahın ilk ışıklarıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerinin köylerine gelerek hasar tespit çalışması yaptığını, elektrik firması yetkilerinin de trafoda oluşan arızayı gidermeye çalıştığını kaydetti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta öğrencilerin yetiştirdiği ata tohumları köylülere dağıtılıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-ogrencilerin-yetistirdigi-ata-tohumlari-koylulere-dagitiliyor-6249/

Adabaşı İlkokul ve Ortaokulu Müdürü ve Fen Bilgisi Öğretmeni Bayram Yurtvermez, İl Tarım ve Orman ile Milli Eğitim müdürlüklerinin desteğiyle 2 yıl önce okul bahçesine öğrencileriyle sera kurdu.

 Ata tohumlarının yaşatılmasını hedefleyen Yurtvermez ve öğrencileri, seraya domates, salatalık, patlıcan, biber, nane kavun, karpuz, bal kabağı, fasulye, soğan gibi 10 çeşit tohum ekti.

Yurtvermez, AA muhabirine, Çoruh Vadisi'nde bulunan Adabaşı köyündeki okullarında 13 köyden taşımalı eğitimle 170 öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi.

Fen bilgisi dersinde öğrencilerine tohumun çimlenmesini anlatırken okula sera yapma fikrinin ortaya çıktığını belirten Yurtvermez, "Bu konuyu anlatırken çoğu öğrencinin köyde yaşamasına rağmen tohumdan üretmeyip hazır fide aldıklarını duydum. Bunu öğrenince okulda bir sera kurup tohumdan bitki üretmeyi amaçladık ve işe koyulduk. Burası düz bir araziyken çocuklarla birlikte kazdık ve serayı kurduk." dedi.

Yurtvermez, okulda eğitim gören çocukların Çoruh Vadisi'ndeki verimli toprakların bulunduğu ve çiftçiliğin yoğun şekilde yapıldığı köylerden geldiğini, bunu okulda değerlendirmek istediklerini dile getirdi.

Civar köylerde atalık tohumla çiftçilik yapanları araştırıp bulduklarını ve kendilerinden tohum temin ettiklerini anlatan Yurtvermez, şöyle konuştu:

"Hemen yakınımızda Aslandede köyünde atalık tohumdan üretilen domates bulduk. O domatesin tohumlarını aldık. Çoruh Vadisi sadece Bayburt'tan ibaret değil. Devamında Erzurum'un İspir ilçesi ile Artvin'in Yusufeli ilçesinden Batum'a kadar uzanan bir vadi olduğu için Yusufeli'nden salatalık tohumları getirdik. Yine bunun yanında biber, patlıcan, karpuz gibi meyve ve sebzelerin atalık tohumlarını bulduk, getirdik."

Yurtvermez, ekime ilk etapta ortaokul öğrencileriyle başladıklarını, devamında bütün sınıflardan öğrencileri dahil ettiklerini belirterek, "Öğrencilerin haftada en az bir gün seraya gelmelerini istedik. Tohumun çimlenme sürecini onlara göstermek istedik ve her hafta buraya geldiler. Kendi ektikleri tohumun çimlenmesini gözlemlediler. Seranın sıcaklığına, bitkinin gelişim sürecine bakarak bunu not ettiler. Böylelikle okulu sıcak bir ortam haline getirdik." diye konuştu.

"Bu yıl daha fazla hedef kitleye ulaşmayı planlıyoruz"

Seranın yapımından tohumların filizlenip yeniden tohum üretimine kadar bütün süreçle öğrencilerin ilgilendiğine dikkati çeken Yurtvermez, "2 yılın sonunda epeyce tohum elde ettik. Biz öğrencilerimizden bu tohumları köylerine götürüp komşularına dağıtmalarını istedik ve ata tohumunu çok sayıda çiftçiye ulaştırmayı amaçladık. Hedefimize geçen yıl pandemi biraz engel olsa da ulaştık. Bu yıl daha fazla hedef kitleye ulaşmayı planlıyoruz." dedi.

Yurtvermez, serayı kullanmalarının birkaç amacı olduğunu belirterek, "Toplumla iç içe olmak. Çocukları üretime ve organik tarıma teşvik etmek. Üretmeden tüketmemeyi alışkanlık haline getirmek, okulun sadece sınıf ortamından ibaret olmadığını, etkin katılımla dışarıda da eğitimin olabileceğini anlatmak ve bahçeyle içli dışlı olmalarını istedik." ifadesini kullandı.

Seranın çocuklar için aynı zamanda keyifli vakit geçirdikleri bir alan olduğunu vurgulayan Yurtvermez, şöyle konuştu:

"Burada bir sera ve tohum üretim merkezi olmanın dışında bir deney ortamı var. Seraya dışarıdan hiçbir şekilde kimyasal bir gübre girmedi. Seranın bir kısmı koyun gübresi, bir kısmı solucan gübresi ve yine gübresiz alanımız bulunuyor. Bu kısımlarda sebzenin gelişimini ölçüyoruz. Böylelikle 6-7 aylık bir süreçte bir deney yapmış oluyoruz."

7. sınıf öğrencisi Zeynep Kızıl da tohumların çimlenme sürecini izlediklerini, daha sonra büyüyen fideleri toprakla buluşturduklarını belirterek, "Çimlenen fideler büyüdüler ve onları burada oluşturduğumuz seraya getirip ektik. Fideler büyünce meyve ve sebze vermeye başladı. Biz de bu meyve ve sebzeleri hasat zamanında toplayıp tohumlarını çıkardık. Daha sonra da köyümüze gidince bunları komşularımıza dağıttık ki ata tohumuyla yetiştirsinler ve bunu daha çok geliştirsinler." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta sağanak ve dolu etkili oldu https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-saganak-ve-dolu-etkili-oldu-844/

Bayburt'ta aniden bastıran sağanak nedeniyle cadde ve sokaklarda kısa sürede su birikintileri oluştu. Yağmura hazırlıksız yakalanan yayaların yanı sıra sürücüler de trafikte ilerlemekte güçlük yaşadı.

Belediye ekipleri, sağanağın etkili olduğu alanlarda çalışmalarını sürdürüyor.

Öte yandan, bazı köylerde ise sağanağın ardından dolu etkili oldu. Tarım arazileri, dolu nedeniyle kısa süreliğine beyaza büründü.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Türk Kızılay Genel Başkanı Kınık: Son kıvılcım sönene kadar bütün Kızılaycılar sahada https://mail.gazetebirlik.com/haber/turk-kizilay-genel-baskani-kinik-son-kivilcim-sonene-kadar-butun-kizilaycilar-sahada-8156/

Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, Kızılay Bayburt Şubesini ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, devletin ilgili kurum ve kuruluşlarıyla yangınların söndürülmesi noktasında çabaların devam ettiğini belirtti.

Yangının söndürülmesinin ardından toparlanma sürecinde bölgenin, afetin bir gün önceki evresine dönmesi için çok hızlı şekilde çalışacaklarını vurgulayan Kınık, "Bu süreçten sonra da inşallah bütün Kızılay görevlilerimiz bölgede seferber edilecek ve Orman Genel Müdürlüğümüze bu bölgelerin tekrar ağaçlandırılması için destek verilecek." dedi.

Kınık, Türk Kızılay olarak her kan bağışıyla doğaya bir fidan diktiklerini anımsatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geçen sene yaklaşık 2,5 milyon fidan dikildi. Bu sene bunu en az üç katına çıkarmak arzusundayız. Etkilenen bütün bölgelerde bu anlamda Kızılaycılar bir gönüllü destek olacak. Bunun dışında evleri, yaylalardaki ahırları, barınakları, arı kovanları, geçimlik seraları zarar gören vatandaşlarımıza da devletimizin yapacağı destekle beraber bizler de insani destek noktasında tamamlayıcı bir noktada bulunacağız."

Afet sonrası için planlamaların yapıldığına değinen Kınık, şunları kaydetti:

"Çok sayıda etkilenen vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermek için bölgede market alışveriş kartları, Kızılay kartlar dağıttık, dağıtmaya devam ediyoruz. Gıda kolilerimiz, giysi desteklerimiz, içme suyu, beslenmenin yanında devam ediyor. Son kıvılcım sönene kadar bütün Kızılaycılar sahada. Devletimizle beraber bu anlamda çabalıyoruz. Milletimizden de sahada bulunan bu gayretli, fedakar insanlara dua, destek bekliyoruz. Afetin, krizin, yaraların hafifletilmesi için milletçe inşallah bundan sonraki süreç için dayanışacağız."

Kınık, programı kapsamında Bayburt Valisi Cüneyt Epcim ve Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci'yi de ziyaret etti.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburtlu kalp hastası Kovid-19 olduğunu 2 aylık yoğun bakımın ardından öğrendi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtlu-kalp-hastasi-kovid-19-oldugunu-2-aylik-yogun-bakimin-ardindan-ogrendi-3947/

Bayburt'ta yaşayan 3 çocuk babası 58 yaşındaki Ahmet Kaçan, 2 Ocak Cumartesi ani solunum güçlüğü ve kalp rahatsızlığı nedeniyle Bayburt Devlet Hastanesine kaldırıldı.

Burada ilk müdahale sonrası solunum cihazına bağlı halde ambulansla Erzurum Şehir Hastanesine sevk edilen ve tetkiklerinde Kovid-19 olduğu anlaşılan Kaçan, kardiyoloji yoğun bakımda bir süre tedaviye alındı.

Kardiyoloji hekimlerince anjiyo yapılan ve Kovid-19'a bağlı kalp rahatsızlığı gelişmesi sonucu koroner arter tanısı konulan Kaçan, hastanenin Kalp Damar Cerrahisi Servisi Klinik Şefi Prof. Dr. Mehmet Ali Kaygın'ın başında olduğu yoğun bakım servisine nakledildi.

Burada Kaygın ve ekibince Kovid-19 tedavisi tamamlanan ve kalp fonksiyonları kötüye gidince dörtlü baypas ameliyatına alınan Kaçan, ameliyat sonrası kalp ve hayati fonksiyonları düzeldikten sonra normal servise alındı.

Kovid-19 olduğunu yoğun bakımdan çıkınca öğrendi
Yaklaşık 2 ay süren yoğun bakımdaki yaşam mücadelesi sonucu Kovid-19'u da yenerek hayata tutunan ve hastalıklarını yoğun bakımdan çıktıktan sonra öğrenen Kaçan, sağlıklı şekilde evine dönmenin mutluluğunu gözyaşlarıyla anlattı.

Hasta Ahmet Kaçan, 2 ay önce Bayburt'ta göğüs ağrısı sonucu hastanede yatarak tedavi gördüğünü ve taburcu edildiğini belirterek, "Bayburt'ta Kovid-19 olduğum söylenmemişti, taburcu edilip evime gittim. Bir akşam vakti nefes darlığı çekiyordum, gözlerimi açtığımda Erzurum'da olduğumu öğrendim. 2 ay yoğun bakımda kaldım, Erzurum'daki hocalarım Kovid-19 ve kalp hastalığımı tedavi etmiş." dedi.

Hastalığıyla ilgili kendinde olmadığı için çok şey hatırlamadığını aktaran Kaçan, sağlık sorunlarını yoğun bakım sonrası doktorlardan öğrendiğini ifade etti.

Kaçan, sağlığına kavuştuğunu anlatarak "İnanın ki gözlerim doluyor, konuşamıyorum. Doktorumdan ve ekibinden Allah razı olsun. Hayatımı kurtardılar. Burada ev ortamı sıcaklığında, anne baba şefkati gibi istenilen her şeyi verdiler. Erzurum Şehir Hastanesi hizmetleri mükemmel." diye konuştu.

Prof. Dr. Kaygın da Kovid-19 tanısıyla Erzurum'a sevk edilen hastanın acil servisteki müdahale sonrası Kovid-19 olduğu anlaşılınca yoğun bakıma alındığını aktardı.

Kardiyoloji doktorlarınca anjiyo yapılan Kaçan'ın sonrasında koroner arter tanısıyla kliniklerine sevk edildiğini anlatan Kaygın, "Yoğun bakımda hastaya Kovid-19 tedavilerini yaptık, Kovid-19'a bağlı genel durumu ve kalp fonksiyonları ileri derece bozulunca acil koroner arter baypas ameliyatına aldık. Bu dönemde hastanın kalp fonksiyonları 4'te 1 oranında, fizyolojik durumu da ciddi derece bozulunca yakınlarıyla görüşüp acil operasyon kararı verdik." dedi.

Kaygın, yaklaşık 6 saat süren riskli ameliyatın başarılı geçtiğini, ameliyat sonrası hastanın kalp fonksiyonlarının yüzde 40 ve 50'lere kadar çıkarak normale döndüğünü kaydetti.

- "Geç kalınsaydı hastayı kaybedebilirdik"

Kaçan'ın tedaviler sonucu sağlığına kavuştuğunu aktaran Kaygın, "Hastamız hem Kovid-19'dan kurtuldu hem de dörtlü baypas ameliyatıyla kalp fonksiyonları normale döndü. Geç kalınsaydı hastayı kaybedebilirdik, ameliyat edilmeseydi kalp fonksiyonları bozulacaktı ve kalp nakli gerekebilirdi. Ekibimizle iyi bir ameliyata imza atarak hastayı toparladık." diye konuştu.

Kaygın, ameliyat ekibi ve yoğun bakım hemşirelerinin özverili çalışmasıyla hastayı şifayla taburcu etmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek insanların maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymada rehavete kapılmamasını sözlerine ekledi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Öğrenciler "Orman Okulu"nda eğitimin keyfini çıkarıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/ogrenciler-orman-okulunda-egitimin-keyfini-cikariyor-1471/

Bayburt'ta öğrencilerin doğa bilincini artırmak, yaşama ve gözleme dayalı öğrenimi desteklemek amacıyla "Orman Okulu" projesi hayata geçirildi.

Valilik öncülüğünde İl Milli Eğitim Müdürlüğünce hazırlanan proje kapsamında, Genç Osman Mahallesi'nde Aslandağı mevkisindeki orman içerisinde atıl durumdaki 2 katlı bina, tadilat yapılarak öğrencilerin kullanımına sunuldu.

Yüz yüze eğitimin başlamasının ardından haftanın belirli günlerinde öğretmenleri eşliğinde buraya gelen öğrenciler, ekolojik okur yazarlık, çevre bilgisi, küresel iklim değişikliği, yaşam ve sosyal beceri gibi konulardaki derslerini görüyor.

Öğrenciler, binada doğayla iç içe eğitim alıp yaşam becerilerini geliştirme ve öğretmenleri tarafından otantik ortamda anlatılan Anadolu masallarını dinleme imkanı buluyor.

 Ekim dikim alanı, yürüyüş parkuru, hayvan barınakları gibi alanların bulunduğu okul çevresinde, öğrencilere ayrıca serbest zaman etkinliği olarak okçuluk ve tarım eğitimi veriliyor. 

İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Karakaşoğlu, "Orman Okulu" projesini bu yıl faaliyete geçirdiklerini söyledi. 

Kent genelindeki öğrencilerin zaman zaman sınıfça buraya gelerek tabiatla ilgili derslerini doğayla iç içe göreceğini belirten Karakaşoğlu, "Çocuklarımızla burada çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. Okçuluk faaliyetlerinin yanı sıra yine okulumuzun çevresinde beslediğimiz tavşanlarımızı çocuklarımıza gösterdik, tanıttık. Onları kendi elleriyle beslediler. Çeşitli temassız oyunlar oynadılar. Yine 'masal evi' olarak kullandığımız okulumuzda öğretmenlerimiz tarafından kendilerine masal anlatıldı." dedi.

- "Öğrencilerimizi doğayla buluşturmak istiyoruz"

Karakaşoğlu, okuldaki etkinliklerin yaz aylarının gelmesiyle daha da çeşitleneceğine işaret ederek, ağaç dikiminden çeşitli meyve, sebze üretimine kadar tarımla ilgili birçok faaliyet yapılacağını aktardı.

Öğrencileri doğayla buluşturmak istediklerini dile getiren Karakaşoğlu, "Bu anlamda okulumuz, ilimizde eğitim-öğretim gören tüm çocuklarımız için anlamlı bir yer olacak. Her gün buraya gelmek isteyecekler. Çünkü burada güzel, faydalı ve eğlenceli vakit geçiriyorlar. Tabiatla baş başa rahat bir ortam var." diye konuştu.

Maden Ortaokulu öğretmenlerinden Caner Özok, Kovid-19 salgını nedeniyle uzun süre öğrencilerin arkadaşlarından ve okullarından uzak kaldığını, bu dönemi sanal ortamda geçirdiğini ifade etti.

Orman Okulunun çocuklara sanal dünyayı unutturacağını, burada geçirecekleri zamanın öğrencilerin zihinsel gelişimi için önemli olduğunu kaydeden Özok, şunları söyledi: 

"Bir gün gibi kısa vakit geçirseler de bu okul sayesinde doğa içerisinde arkadaşlarıyla oynama ve eğitimlerini sürdürme imkanı buldular. Bu da onların zihinsel becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunuyor. Öğrencilerin bu ortamda bulunmalarının okuldaki başarılarına da yansıyacağını düşünüyorum. Çocuğun toprağa dokunması, ağacı tanıması gerekiyor. Tabiatla barışık olması gerekiyor. Bu şekilde büyüyen çocuklarımız zihinsel açıdan da üst seviyeye gelecektir."

- " Tavşanları, kuşları besledik"

Maden Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Semih Abbasoğlu da uzun zamandır arkadaşlarıyla bir araya gelemediğini, böyle bir ortamda arkadaşlarıyla vakit geçirdiği için mutlu olduğunu belirtti.

Doğayla iç içe, arkadaşlarıyla eğlenip yeni bilgiler öğrendiğini anlatan Abbasoğlu, "Hem genel kültür hem de eğlenmemiz açısından çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Tavşanları, kuşları besledik. İnşallah bu salgın hastalık biter ve sürekli buraya gelme imkanı buluruz." dedi. 

Ayşe Atır ise okulda tavşanları besleyip geleneksel ok eğitimi aldığını ifade ederek, her yıl buraya gelmek istediğini söyledi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sırakayalar Şelalesi'nde buzdan şölen https://mail.gazetebirlik.com/haber/sirakayalar-selalesinde-buzdan-solen-3830/

Bayburt’ta, Divanyolu Dağları ile Kırklar Tepe eteklerinden doğduktan sonra Kopuz Deresi’nden yaklaşık 20 metreden dökülen Sırakayalar Şelalesi buz tuttu.
Bayburt’ta soğuk havanın etkisiyle donan Sırakayalar Şelalesi, adeta buzdan "görsel şölen" sunuyor. Divanyolu Dağları ile Kırklar Tepe eteklerinden doğduktan sonra Yaylalar köyündeki Komönü ve Başçayırlar mevkisinde toplanarak Kopuz Deresi üzerinden 20 metreden dökülen Sırakayalar Şelalesi, her mevsim ayrı güzelliğe bürüyor.
Karadeniz ile Doğu Anadolu bölgeleri arasında, tarihi İpek Yolu güzergahındaki Bayburt’ta, doğa turizmi açısından yörenin önemli mekanları arasında yer alan şelale, kent merkezine 16 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
İlkbahar ve yazın doğaseverleri, buz gibi suyu ve doğal güzellikleriyle ağırlayan Sırakayalar Şelalesi, kış mevsiminde ise muhteşem görselliğiyle göz kamaştırıyor.
Yörede son günlerde etkili olan kar yağışı ve soğuk havanın da etkisiyle donan Sırakayalar Şelalesi’nde oluşan ve boyları 15 metreyi aşan buz sarkıtları, seyrine doyumsuz görüntüler sunuyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta kar keyfi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-kar-keyfi-6618/

Bayburt’a 11 kilometre uzaklıkta olan merkeze bağlı Gez köyünde yoğun kar yağışı etkili oldu. Gece saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışı ulaşımı etkilemezken köyde kar kalınlığı 30 santimetreye kadar ulaştı. Köyün yüksek kesimlerinde ise kar kalınlığı 50 santimetreyi buldu. Karın bu sene Bayburt’a az yağdığını ifade eden Gez köyü sakinlerinden Cafer Demirer, "Bizim memleketimiz kış memleketi. O kışlar eskidendi. Eskisi gibi kar, kış olmuyor. Önceden buralarda 2 metre kar vardı, şimdi kar mı var. Eskiden buralarda kardan kuşburnu ağaçları, diğer ağaçlar gözükmezdi" şeklinde konuştu.
Karın yağmasına sevinen köy sakinleri, çocuklarla birlikte karın keyfini kartopu oynayarak çıkardı.
Öte yandan Bayburt merkezde de gece saatlerinde aralıklarla yağan kar, yerini soğuk hava ve rüzgara bıraktı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta yüksek rakımlı köyler kışla sessizliğe büründü https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-yuksek-rakimli-koyler-kisla-sessizlige-burundu-4822/

Soğanlı Dağları zirvesinde bulunan Aydıntepe ilçesinin Dumlu, Kavlatan ve Günbuldu köylerinde kış çetin geçiyor.

Bahar aylarında köylerine gidenler, bugünlerde hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceye düşmesi ve metrelerce yüksekliğe ulaşmasıyla il merkezlerine dönmeye başladı.

Yüksek rakımlı köyler, gelecek bahara kadar sessizliğe büründü.

Köyde hayvancılık yaparak geçimini sağlayan Osman Bayraktar, Soğanlı Dağları'nda kışın erken geldiğini ve çetin geçtiğini söyledi.

Elektrik, telefon kesintilerinin bu aylarda sık yaşandığını ve onarımın çetin kış şartları nedeniyle güçlükle yapılabildiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

"Eskiden köyde kalmak isteyenler oluyordu, birlik olup kendi imkanlarımızla bu gibi şeyleri tamir etme imkanımız vardı. Ama şimdi 2-3 haneyle bu işler olmuyor. Hasta olsak ulaşımda sıkıntı yaşıyoruz. Yer yer 5 metreyi bulan kar yağışı oluyor. Yolun açılması bile birkaç günü bulabiliyor. O yüzden köyü, baharda dönmek üzere terk ediyoruz."

Bayraktar, bu yıl köylerine karın geç geldiğini ve hayvanlarını otlatmak için bir süre daha köyde kalacağını ifade ederek, "Bu yıl pek kar yağmadı, yoksa bu zamana kalmazdık. Birkaç gün daha burada kalıp Trabzon'a ineceğim. Hayvanlarıma orada bakacağım. Nisan ayının ortalarında da tekrar geri geleceğim." dedi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Gramı altınla yarışan kehribara Çin talip oldu https://mail.gazetebirlik.com/haber/grami-altinla-yarisan-kehribara-cin-talip-oldu-4088/

Görüşmeler için Bayburt’a gelen firma temsilcileri Çin’e gönderilmek üzere numune aldı. Maden sahasını da inceleyen heyet, bölgedeki diğer maden rezervlerinin durumuna göre yeni yatırımlar yapabileceklerine işaret etti.
Bayburt’un Aydıncık Köyü’nde 2018 yılında tespit edilen doğal kehribar rezervine Çinli takı tasarım firması Huoruo Sanayi Grubu talip oldu. Köylülerin daha önce çıra zannederek ateş yakmak amacıyla kullandığı doğal kehribarın ihracına yönelik yapılan görüşmeler sonucunda taraflar anlaşmaya vardı.
Kehribar rezerv alanının ruhsat sahibi Heytam Haşlak firma temsilcileriyle yapılan görüşmeler neticesinde ihracata yönelik anlaşmaya varıldığını ifade etti. Firma temsilcilerinin talebi doğrultusunda ilk etapta birkaç numune teslim ettiklerini ifade eden Haşlak, “Başta Valimiz Cüneyt Epcim’e gösterdiği çabalardan dolayı çok teşekkür ediyoruz. Ürünümüzü beğendiler. Numuneleri aldılar. Bir ön anlaşma yaptık. Bundan sonra da çalışmaların devamı gelecek.” diye konuştu.
Haşlak, 2021 yılının ilk aylarıyla birlikte Çin’e doğrudan ihracata başlamayı hedeflediklerini bildirdi.
Firma yöneticisi Shao Gunag Hui ise Kehribar’ın Budizm inanışında önemli ve kutsal bir yeri olduğuna işaret etti. Budizm’de kutsal görülen yedi eşyadan en önemlisinin kehribar olduğuna dikkat çeken Shao, “Çin’deki kehribar piyasayı çok büyük. Dünyada çıkarılan kehribarın yüzde 75’i Çin’e gönderiliyor. Orada piyasaya sunuluyor. Çoğunlukla takı amacıyla ya da tapınaklarda kullanılıyor. Beş bin yıllık Çin tarihine baktığımızda kehribarın ilaç sektöründe sakinleştirici olarak kullanıldığını da görüyoruz.” dedi.
Bayburt’ta tespit edilen kehribar rezervinden örnekler aldıklarını ve Çin’e göndereceklerini anlatan Shao, “Numuneler kabul edilirse buna yönelik bir anlaşma yapacağız. Daha sonra Türkiye’ye bir ekip göndereceğiz. Kazılacak yerlere bakacağız. Orada uygun gördüğümüz madenin Çin’e ithalatını gerçekleştireceğiz.” diye konuştu.
Shao, rezerv büyüklüğüne göre bölgede bir tesis kurabileceklerini de belirterek şunları söyledi: “Kehribar, Bayburt’ta son 2 yıldır keşfedilmiş. O yüzden üretimi ve işlenmesi çok gelişmemiş. Daha güzel neler yapabiliriz diye bakacağız. Belki Bayburt’ta bir tesis kurup, çıkarılan kehribarı burada işleyerek direkt Çin’e gönderebilir, orada doğrudan piyasaya sürebiliriz.”
Anlaşmanın ardından Vali Cüneyt Epcim ile bir araya gelen heyet görüşmelere ilişkin bilgi verdi.
Vali Epcim, burada yaptığı açıklamada varılan ön anlaşmanın taraflar için hayırlı olmasını diledi. Bayburt kehribarının dünya çapında tanıtımı için geçen aylarda çeşitli girişimlerde bulunduklarını anımsatan Vali Epcim, “Bayburt kehribarı; bilindiği üzere ülkemizde tespit edilen ilk rezerv olması bakımından son derece önemli bir yere sahip. Daha önce yaptığımız çalışmalarda bu rezervin ekonomiye kazandırılması için çeşitli girişimlerimiz olmuştu. Bayburt kehribarının tanıtımını dünya çapında yapmak istediğimizi ifade etmiştik. Gelinen süreçte bu emeklerimizin karşılık bulduğunu görmüş olmak bizleri ziyadesiyle memnun ediyor. Ümit ediyorum ki; taraflar arasında sağlanan mutabakat ilerleyen dönemde önemli bir işbirliğine dönüşerek, hem ilimiz hem de ülkemiz açısından önemli ekonomik gelişmelere vesile olacaktır. Bu bakımında ben gerek maden işletmecisi Heytam Bey’i, gerekse de firma temsilcilerini tebrik ediyorum. Kendilerine çalışmalarında başarılar diliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Gümüşhane ve Bayburt'ta güz renkleri görsel şölen sunuyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/gumushane-ve-bayburtta-guz-renkleri-gorsel-solen-sunuyor-8207/

Doğu Karadeniz'in iç kesimlerinde yer alan Gümüşhane ve Bayburt'ta doğa, sonbahar renkleriyle büyülüyor.

Dağlık coğrafyası, fauna ve flora zenginliğiyle öne çıkan Gümüşhane'nin yüksek kesimlerindeki köylerde yeşil, sarı ve kırmızı renkleriyle güz hüküm sürerken, ağaçların sarı ve kırmızıya bezenen renkleri görsel şölen sunuyor.

Sonbaharda el değmemiş coğrafyanın zenginliklerini değerlendirmek ve fotoğraflamak isteyenlere keşfedilmemiş rotalar sunan Gümüşhane'de, eski adıyla "İmera" olarak bilinen Olucak köyü ve Doğu Karadeniz'i Doğu Anadolu'ya bağlayan Zigana Dağı'nda kartpostallık görüntüler oluşuyor.

Sarp arazisi ve zorlu kış koşulları nedeniyle Tarihi İpek Yolu'nun en zorlu kısmı olarak bilinen ve artık sadece köylülerin kullandığı güzergah, güz renklerini yansıtıyor.

Adını eteklerinde kurulduğu Zigana Dağı'ndan alan Zigana köyünde sonbaharın renkleri bölgeye ayrı bir güzellik katıyor.

Bayburt
Bayburt'ta da sonbaharla birlikte dağlarda renk cümbüşü oluştu.

Merkeze bağlı Masat köyü başta olmak üzere yüksek rakımlı bölgelerde doğal güzellikler, seyrine doyumsuz manzaralar sunuyor.

İlkbaharda yemyeşil görüntüsüyle bölgeye ayrı renk katan farklı türdeki ağaçların yaprakları, sonbaharın gelmesiyle sararıp döküldü.

Sarı, kırmızı, mor ve yeşil renklere dönüşen ağaçlar, göz alıcı güzellikleriyle görenleri büyülüyor.

Bayburt-Erzurum kara yolunun bulunduğu güzergahtaki ağaçlar da sürücülere güzel manzara eşliğinde yolculuk imkanı sağlıyor.

Doğal güzellikler arasındaki dağlarda arkadaşlarıyla gezintiye çıkan Nuh Kacır, AA muhabirine, sonbaharla birlikte köylerinde ayrı bir güzellik yaşandığını söyledi.

Bu aylarda boş kalan günlerini dağlarda gezerek değerlendirdiklerini anlatan Kacır, şunları kaydetti:

"Sonbaharda boş kalan günlerimizde derenin, çayırın çimenin yanında sonbaharın verdiği renkli tabiatın manzarasında kafa dinlemek, huzur bulmak için ara sıra arkadaşlarla buraya geliriz. Ağaçların kimi yeşil, kimi sararıyor, kimi de kırmızı kalıyor. Bunlar birbiriyle renk cümbüşü oluşturuyor. İzlemesi çok güzel. Bir de kara demlikte demlenen çay eşliğinde izlemek ayrı bir zevk. Biz bunu sürekli yaparız. Bu renk cümbüşü insana huzur veriyor. Tavsiye ederim. Gelin, görün, güzel yerler."

Öte yandan, Trabzon ile Giresun sınırındaki Sis Dağı Yaylası da sonbahar renkleriyle adından söz ettiren doğal mekanlar arasında yer alıyor.

Her mevsim fotoğraf karelerini süsleyen ve kartpostallık görüntüler sunan yayla, özellikle sonbaharda doğa ve fotoğraf tutkunlarının Karadeniz'deki ilk adreslerinden biri olarak biliniyor.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt Üniversitesi organik aspir ürünleriyle ilklere imza atıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburt-universitesi-organik-aspir-urunleriyle-ilklere-imza-atiyor-2912/

Bayburt Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi öğretim elemanı Dr. Öğr. Üyesi Volkan Gül, üniversitenin organik tarım işletmeciliği uygulama alanlarında gerçekleştirdiği çalışmalarla organik ayçiçeği yağının ardından tamamen doğal aspir yağı elde etmeyi başardı.

Aspir bitkisinden elde edilen ürünler ve çalışmaları hakkında bilgi veren Öğretim Üyesi Gül, çalışmanın en başında bölgeye uygun ve en verimli çeşitlerin belirlenmesi için 8 farklı aspir türünün tamamen doğal yöntemlerle yetiştirildiğini söyledi. Kurak iklim koşullarına dayanıklılığıyla bilinen aspir bitkisinden elde edilen yağın omega-9 ve omega-6 yağ asitlerinin yanı sıra E vitaminleri içermesi nedeniyle beslenme değeri yüksek olan bitkisel yağlardan biri sayıldığını dile getiren Öğretim Üyesi Gül, aspir’in kolesterol, kan dolaşımı, bağışıklık sistemini güçlendirici birçok sağlık sorununa yönelik önemli etkiye sahip olduğunu ifade etti. Ayrıca aspir çiçeklerinin yalancı safran gibi boya sanayisinde kullanıldığına değinen Öğretim Üyesi Gül, aspir’in yemeklerde baharat olarak kullanılmasının yanı sıra alternatif tıp, kozmetik, biyodizel gibi farklı birçok alanda da kullanıldığını dile getirdi.

Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun’u ziyaret ederek, ürünler ve çalışmaları hakkında bilgi veren Öğretim Üyesi Gül, bundan sonraki çalışmalarına da daha büyük bir motivasyonla devam edeceğini dile getirerek; başta Rektör Coşkun olmak üzere tüm akademik ve idari paydaşlarına desteklerinden dolayı teşekkürlerini iletti.

Organik tarımı önemsediklerinin altını çizen Rektör Coşkun ise sanayi şartları sınırlı olmasına rağmen elverişli toprak ve iklim yapısına sahip olan Bayburt’un tarımsal alanda kalkınmaya müsait olduğunu ifade etti. Üniversite olarak bu durumu fırsata çevirmeyi amaçladıklarını vurgulayan Rektör Coşkun, Öğretim Üyesi Gül ve emeği geçenlere teşekkür ederek yeni çalışmalar hususunda desteklerinin devam edeceğini de sözlerine ekledi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kop Dağı Tüneli inşaatında patlama: 11 yaralı https://mail.gazetebirlik.com/haber/kop-dagi-tuneli-insaatinda-patlama-11-yarali-5939/

Yetkililerden alınan bilgiye göre, Doğu Anadolu'yu Doğu Karadeniz'e bağlayan Erzurum Bayburt kara yolunun Kop Dağı mevkisindeki tünel inşaatının Bayburt kesiminde patlama meydana geldi.

İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ve AFAD ekipleri, 11 yaralıya ulaştı.

Yaralılar, ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesi ile Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi.

Ekiplerin olay yerinde incelemeleri devam ediyor. İlk bilgilere göre, tünel inşaatındaki patlamanın gaz sıkışması sonucu meydana geldiği tahmin ediliyor.

"Patlamanın etkisiyle bazı yaralıların vücutlarında yanıklar oluştu"
Olay yerinde incelemelerde bulunan Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, yaptığı açıklamada, AFAD ekiplerinin ilk belirlemelerine göre metan gazından meydana geldiği tahmin edilen patlamada yaralanan 11 işçinin hastanelere ulaştırıldığını söyledi.

Yine ekiplerin belirlemelere göre içeride mahsur kalan olmadığını belirten Epcim, alandaki çalışmaların yeni bir sıkıntı yaşanmaması için dikkatli şekilde sürdürüldüğünü aktardı.

Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığına işaret eden Epçim, "11 yaralımızın içerisinde durumu çok ağır olan yok sadece bir arkadaşımızın diğerlerine nazaran durumu biraz daha ciddi. Tünel içinde de herhangi bir yaralımız yok, ekiplerimizin tüneldeki diğer çalışma ve incelemeleri ise sürüyor." diye konuştu.

Epçim daha sonra bölgeden ayrıldı.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Zayıflamak için güreşe başladı, milli takıma kadar yükseldi https://mail.gazetebirlik.com/haber/zayiflamak-icin-gurese-basladi-milli-takima-kadar-yukseldi-2942/

Bayburtlu İkranur Akkuş, güreş sayesinde hem 25 kilo verdi hem de milli takıma seçildi.

Demirözü ilçesinde yaşayan Akkuş, yaklaşık bir yıl önce fazla kilolarından kurtularak daha sağlıklı bir bedene kavuşmak için zayıflamaya karar verdi.

Akkuş, ailesinin de bu konudaki desteğini alarak İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğünde görevli güreş antrenörü Mustafa Çiftçi ile görüştü. Çiftçi'nin yönlendirmesi ile güreşe başlayan Akkuş, yaklaşık 6 ayda 82 kilodan 57 kiloya düştü.

Akkuş, profesyonel olarak ilk kez geçen yıl organize edilen Büyük Kadınlar Türkiye Güreş Şampiyonası'na katılarak 57 kiloda üçüncü olmayı başardı.

Milli takıma davet edilen 18 yaşındaki genç sporcu, daha çok çalışarak uluslararası turnuvalarda derece elde etmeyi hedefliyor.

Akkuş: "Mindere bastığımda huzur buluyorum"
İkranur Akkuş, yaptığı açıklamada, zayıflamak için güreşe başladığını ve kısa sürede de bunu başardığını söyledi.

Akkuş, antrenörü Mustafa Çiftçi'nin, güreşe başladıktan yaklaşık 3 ay sonra yeteneği ve çabasını fark ederek kendisini yoğun antrenman programıyla Büyük Kadınlar Türkiye Güreş Şampiyonası'na hazırladığını ifade etti.

Şampiyonada bronz madalya kazandığını belirten Akkuş, ardından da milli takım kampına çağrıldığını aktardı.

Güreşe başlamadan önce agresif bir yapısı olduğunu, mindere attığı ilk adımla sakinleştiğini anlatan Akkuş, "Mindere bastığımda huzur buluyorum. Bu spora saygım arttı, bakış açım değişti. Önceden, 'Kadınlar nasıl bu sporu yapıyor?' diye düşünüyordum. Mindere adım attığımda kadınların neler hissettiğini, nasıl mutlu olduklarını anladım. Şimdi bende çok mutluyum." diye konuştu.

Akkuş, Bayburt'un ilk profesyonel kadın güreşçisi olmanın da gururunu yaşadığını dile getirerek, "İnsanlar beni görünce tebrik ediyor. Memleketime bu gururu yaşattığım için çok mutluyum. Bu spora ailemin desteğiyle başladım, hocalarımla birlikte güzel dereceler aldım. İnşallah daha çok çalışarak onları daha da gururlandıracağım." ifadelerini kullandı.

Hedefinin uluslararası turnuvalarda derece elde etmek olduğunun altını çizen Akkuş, "Daha güzel yerlere gelebilmek için daha çok çalışıp olimpiyatlara, Dünya Şampiyonası'na gitmek istiyorum. Bu spora başladığımda hocamla ve kardeşimle birlikte gerçekleştirmek istediğim başarılar vardı ve inşallah onları başaracağım." şeklinde konuştu.

Çiftçi: "Sporcumuzu 82 kilodan 57 kiloya kadar düşürmeyi başardık"
Antrenör Mustafa Çiftçi, çocuklara, gençlere güreşi sevdirmek için çabaladıklarını aktardı.

İkranur'un güreşi kısa zamanda sevdiğini anlatan Çiftçi, "Sporcumuzu 82 kilodan 57 kiloya kadar düşürmeyi başardık. Kardeşi Beyzanur'u da bu spora kendisi teşvik etti ve birlikte antrenman yapmaya başladılar." dedi.

Çiftçi, İkranur'un profesyonel olarak katıldığı ilk şampiyonada Türkiye üçüncüsü olarak önemli bir derece almayı başardığını belirterek, "Ardından milli takım kampına davet edildi. 15 gün burada kamp sürecini geçirdikten sonra 48. Uluslararası Yaşar Doğu Güreş Turnuvası'nda derece aldı." diye konuştu.

İkranur'un 13 yaşındaki kardeşi Beyzanur'un da geçen yıl Tokat'ta düzenlenen Türkiye Şampiyonası'nda ikinci olduğunu dile getiren Çiftçi, hedeflerinin her iki sporcuyu da Avrupa ve dünya şampiyonlarında finale çıkarmak olduğunu sözlerine ekledi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Çeyrek asırlık dondurmacıdan 'tarhunlu dondurma' https://mail.gazetebirlik.com/haber/ceyrek-asirlik-dondurmacidan-tarhunlu-dondurma-8564/

Tarhun otu, daha çok yemeklere tat ve aroma vermesi açısından Bayburt'ta baharat olarak sofralarda yer alıyor. Tarhunun yöresel bir lezzet olduğunu ve daha çok sofralarda tercih edildiğini söyleyen Çakmak, "Tarhun yöremizin bir baharatıdır şu anda Bayburt'ta tarhunlu lokum, tarhunlu macun, tarhun çayı, üretildi bizde yöremizin doğal ürününü neden dondurmamızda kullanmayalım diyerek bu işe giriştik" ifadelerini kullandı.
Yine Bayburt’a özgü olan kuşburnudan dondurma yaptıklarını belirten Çakmak, bu şekilde yöresel değerlere sahip çıktıklarını vurguladı. Dondurmanın her aşamasında herhangi bir katkı maddesi kullanmadıklarının altını çizen Çakmak, vişneli, limonlu, vanilyalı, kakaolu, keçiboynuzlu dondurmanın da bir sürü aşamadan geçtiğini, daha sonra müşteriyle buluştuğunu kaydetti.
Tarhunlu dondurmaya talep fazla
Tarhunlu dondurmaya talebin fazla olduğunu ifade eden Çakmak, dondurmanın gün içinde bittiğini, özellikle tarhunlu dondurma için gelen müşterilerinde fazla olduğunu söyledi. Müşterilerden olumlu tepkiler aldığını vurgulayan Çakmak, "Bu şekilde yöresel lezzetin farklı bir alanda kullanıldığını görmek ve bu yeni lezzetin müşterilerden olumlu tepki alması, güzel yorumlar alması bizleri mutlu etti" dedi.
Tarhunu ve tarhunlu dondurmayı Türkiye'nin her yerinde duyurmak gibi hedefleri olduğunu vurgulayan Çakmak, Bayburt'un yöresel değerinin duyulması ve piyasaya kazandırılması için çaba sarf edeceklerini de belirtti.
"Kendi dondurmamızı kendimiz yapıyoruz"
48 yıldan beri, dondurma yapımında doğal meyveler ve köy sütü kullandıklarını vurgulayan Çakmak, "Dondurmamızda herhangi bir katkı maddesi yoktur. Ne bir boya, ne bir tatlandırıcı ne de yoğunluğunu sağlayan kimyasal ürün. Köyümüzün kuşburnusunu makineden geçirdikten sonra püre kıvamına getirir, doğal meyvelerle sütü buluştururuz, dondurma yaparız. Limonlu dondurma yine aynı şekilde, limonun kendisinden dondurma yaparız, sade dondurmayı sahlepten yapar, herhangi bir tatlandırıcı kullanmayız" şeklinde konuştu.
Dondurmanın ilk aşamasında emeğin başladığına değinen Çakmak, "Biz günlük olarak 100 kilo köyden süt alırız, onu 3 saat kaynatırız, yine soğuması için belli bir saat beklettikten sonra, sahlepini süte çalar, gerekli olan şekerini katar, makineye dökeriz. Her bir aşamasında alın teri var, biz kendi dondurmamızı kendimiz yapıyoruz. Bu yüzden dondurmamıza talep bir hayli fazla" ifadelerini kullandı.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt balı coğrafi işaret tescil belgesi aldı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburt-bali-cografi-isaret-tescil-belgesi-aldi-8568/

Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun,yaptığı açıklamada, kendine özgü kıvamı, parlaklığı, aroması ve besin değerleri olduğu ispatlanan Bayburt balının diğer ballardan ayrıştığını söyledi.

Arıcılık Araştırma ve Uygulama Merkezi kurduklarına işaret eden Coşkun, "Bu merkezin kurulmasıyla birtakım projeler yaptık. Bunlardan biri Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) tarafından desteklendi. Bu projeyle Arıcılık Eğitim Merkezi kurduk. Bu merkezimizde Bayburt'taki arıcılara seminerler, kurslar verdik. Bu kurslardan sonra 80-100 civarında arı kovanı dağıttık." dedi.

Üniversite hocalarının bölgedeki bal çeşitlerini analiz etmeye başladığını anlatan Coşkun, şöyle devam etti:

"Bu analiz sonucunda aslında Bayburt'taki balın son derece kaliteli, nitelikli, hatta bazı iddialı ballardan bile iyi bir çiçek balı olduğu kanaatine varıldı ve Bayburt balını diğer ballardan ayıran özelliklerin olduğunu tespit ettiler. Balı parlaklığıyla rengiyle akışkanlığıyla yenildiği zaman ağızda bıraktığı tatla boğazdaki yanma hissiyle düşük hava sıcaklığında yapılabilmesi gibi değişik açılardan incelediler. Bayburt balının diğer yörelerde elde edilen ballardan önemli bazı farklılıklarının olduğunu ortaya koydular."

Coşkun, bunun üzerine Türk Patent ve Marka Kurumuna coğrafi işaret almak için müracaat ettiklerini kaydederek, yaklaşık 1 yıllık takipten sonra coğrafi işareti Bayburt Üniversitesi olarak aldıklarını ve Bayburt balının tescillenmiş olduğunu söyledi.

"Belli sertifikası olan, nitelikli ballar üretmeyi hedefliyoruz"

Üniversite olarak konuyu sahiplendiklerini vurgulayan Coşkun, şunları söyledi:

"Hem coğrafyacı arkadaşlarımız hem bitki üzerine çalışan arkadaşlarımız hem de organik tarım üzerine çalışan arkadaşlarımızın ortak görüşü, Bayburt coğrafyasının diğer yörelere göre son derece organik topraklardan oluştuğu, dolayısıyla bu coğrafyadaki floranın çok çeşitli olduğu yönünde. Bunların da bal yapımında önemli katkılarının olduğunu ifade ettiler. Biz bu olayı üniversite olarak sahiplendik. İnşallah bundan sonra da büyüterek geliştireceğiz."

Coşkun, ticari kaygılarla Bayburt balının kalitesini ve ününü zedeleyecek davranış içerisine girebilecek üreticilere yönelik denetimler yapacaklarına da dikkati çekerek, "Valiliğimizle Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzle Sağlık İl Müdürlüğümüzle diyalog halinde bu kaliteyi muhafaza etme, daha da geliştirme yolunda birtakım çalışmalar yapmak istiyoruz. İnşallah Bayburt için, ülkemiz için güzel olacak. Belli sertifikası olan, nitelikli ballar üretmeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Paraşütle uçmak gençlik hayaliydi 37 yıl sonra gerçekleştirdi https://mail.gazetebirlik.com/haber/parasutle-ucmak-genclik-hayaliydi-37-yil-sonra-gerceklestirdi-7036/

Bayburt'un Gökçedere beldesinde dünyaya gelen ve ilk gençlik yıllarında memleketinin semalarında uçmayı hayal eden Tamer Akkoyunlu, yamaç paraşütüyle bu hayalini 53 yaşında gerçeğe dönüştürdü.

Almanya'da yaşayan makine mühendisi Akkoyunlu hem memleket özlemini gidermek hem de hayalini gerçekleştirmek için ailesiyle Gökçedere'ye geldi.

Beldenin çevresindeki dağlarda uçuş için günlerce keşif yapan Akkoyunlu, hazırlıklarını tamamlayarak yola koyuldu.

Beldenin zirvesindeki tepeye tırmanan ve bir süre de burada arkadaşlarıyla hazırlıklarını sürdüren Akkoyunlu, Çal mevkisinden yamaç paraşütüyle havalanarak Gökçedere semalarında uçtu.

Akkoyunlu, yaptığı açıklamada, hayalini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyledi.

Paraşütle ilk kez 16 yaşında tanıştığını belirten Akkoyunlu, "Eskişehir'de paraşüt kursu vardı. O dönemlerde çok az kişi girebiliyordu. Bize nasip olmamıştı. Yaş ilerledi ama hevesim sönmedi. Almanya'da, Avusturya'da kurslara gittim." dedi.

Kurslarda 100'ün üzerinde uçuş gerçekleştirdiğini söyleyen Akkoyunlu, fakat her zaman doğduğu köyde uçmayı hayal ettiğini dile getirdi.

Akkoyunlu, atalarının topraklarında uçmanın çok ayrı bir duygu olduğunu belirterek, "Şükürler olsun bunu gerçekleştirdik. Çok güzel de bir uçuş oldu. Çok mutluyum. Bu sporu memleketimde yapmanın mutluluğunu yaşıyorum. Heyecanı, cesareti olan herkese de dikkatli olmaları şartıyla bu sporu tavsiye ediyorum." dedi.

Bayburt'un her seviyede yamaç paraşütü yapmak için uygun bir bölge olduğunu söyleyen Akkoyunlu, şunları kaydetti:

"Dağlara baktığımız zaman yamaç paraşütüne en uygun tepeler burada mevcut. Burada dağlar yuvarlak ve en önemlisi ağaçsız. Yuvarlak olması önemli çünkü türbülans oluşturmuyor. Rüzgar yumuşak bir şekilde buradan geçiyor. Fakat sivri dağlar olursa her tepede türbülans oluşturur. Uçuş güvenliği açısından çok zararlıdır, çok tehlikelidir. Burada küçüklü büyüklü tepeler var. Yeni başlayanlar için, orta seviye ve ileri seviye için ideal dağlar var. Mesela bu bölgede iki yönde de farklı dağlar var. Uçuşta rüzgarın karşınızda olması gerekiyor. Bir tarafta rüzgar uygun olmadığı zaman diğer dağda uçuş için ideal bir rüzgarı burada yakalayabiliyorsunuz."

Akkoyunlu, bundan sonra da arkadaşlarıyla Bayburt'a gelerek uçmak istediğini söyledi.

Beldenin tanıtımına katkı sağladığı için Akkoyunlu'ya teşekkür eden Gökçedere Belediye Başkanı Yavuz Bakır da ilgili makamlarla görüşerek bu sporun beldelerinde yaygınlaşması için girişimde bulunacaklarını belirtti.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'un yaylaları doğaseverleri bekliyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtun-yaylalari-dogaseverleri-bekliyor-1646/

Bayburt'un kuzeyinde uzanan Soğanlı Dağları'nda 2 bin 300 rakımlı Soğanlı, Dumlu, Kavlatan ve Günbuldu yaylaları, doğal güzellikleri ve zengin bitki çeşitliliğiyle alternatif turizme ilgi duyan meraklılarını bekliyor.

Genellikle günübirlik ziyaret edilen Aydıntepe ilçesindeki yaylalar, yeni tip koronavirüs sürecinin ardından şehir yaşantısının stresinden uzaklaşıp temiz hava ve gürültüsüz bir ortamda doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlere alternatifler sunuyor.

Yaylalar, alabalık ve kırmızı et tatma fırsatı sunan tesisler, otantik yayla evleri ve endemik bitki çeşitliliğiyle yaz sıcaklarından bunalanların gözdesi oluyor.

 

Ziyaretçiler yaylalardaki gezilerinin ardından bu güzergahtan Uzungöl'e ulaşabiliyor

Soğanlı Dağları'ndaki yaylaları görmek isteyenler, kent merkezindeki otellerde konaklama imkanı bulabiliyor. Ziyaretçiler, yaylalardaki gezilerinin ardından bu güzergahtan Karadeniz'in doğa harikası olarak bilinen Uzungöl'e ulaşabiliyor.

Aydıntepe Kaymakamı Mustafa Akın,yaptığı açıklamada, koronavirüs salgını nedeniyle insanların sessiz, sakin bölgelerde doğayla iç içe olmak istediklerini söyledi.

Aydıntepe'deki yaylaların gürültüsüz bir ortamda doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlere alternatif sunduğunu belirten Akın, "Çok sakin doğasıyla bütün vatandaşlarımızı Aydıntepe'ye bekliyoruz. Ulaşım konusunda devletimizin Yeşil Yol Projesi sayesinde buralara çok rahat bir şekilde gelebilirsiniz. Bu doğal güzellikleri görmek isteyen tüm vatandaşlarımızı Aydıntepe’ye bekliyoruz. Yaptığım meslek dolayısıyla Türkiye'nin her bölgesini 2-3 senede bir gören bir insanım. Burada yediğim küçükbaş hayvanların etini ülkenin diğer yerlerinde tatmadım. Burada kırmızı et tadılması gereken en önemli lezzet. Eğer kaliteli et yemek istiyorlarsa tüm vatandaşlarımızı Aydıntepe'ye bekliyoruz." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta kaz çiftliği kuran üç arkadaş siparişlere yetişemiyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-kaz-ciftligi-kuran-uc-arkadas-siparislere-yetisemiyor-35/

Ankara'da ticaretle uğraşan Kemal Karakaya ve Abdulkadir Adıgüzel ile İstanbul'da ticari faaliyetlerini sürdüren Mustafa Koçer, memleketleri Bayburt'ta da yatırım yapmak için harakete geçti.

Üç arkadaş, yaklaşık bir yıl önce Kaleardı Mahallesi'nde 10 dönüm arazi üzerine 75 bin lira bütçeyle TAYBA Kaz Çiftliği'ni kurarak ortak oldu.

"Linda", "Çin" ve "Max" cinsi 700 kaz yavrusu alarak işe başlayan ortaklar, kuluçka makinesine bıraktıkları yumurtalardan çıkan civcivleri de yetiştirerek gelen talepleri karşılamaya çalışıyor.

Ortaklardan Kemal Karakaya, her zaman hasret duydukları memleketlerine yatırım yapmak için arkadaşlarıyla kaz çiftliği kurmaya karar verdiklerini söyledi.

Karakaya, 700 kaz yavrusu ile başladıkları işte şu anda 2 bin 500 kaza ulaştıklarını belirterek, "İnşallah seneye de bu sayıyı 10 bine çıkaracağız. Burada kısa sürede kesim tesisi kurmanın hesaplarını yapıyoruz. Bunu da başarırsak artık kaz kesimiyle beraber Türkiye'nin hatta dünyanın her yerine Bayburt'tan kaz ihracatı yapacağız." dedi.

Yoğun talebi karşılamak için kuluçka makinesi ve anaç kaz sayısını artıracaklarını vurgulayan Karakaya, şunları kaydetti:

"Civciv olarak 500-600 tane sattık ama elimizde yeterince olmadığı için gelen talepleri geri çeviriyoruz. İnşallah önümüzdeki yıl bu talebi karşılamak için kuluçka makinesi ve yumurta sayısını artıracağız. Önemli olan işe başlamaktı, arkası bir şekilde geliyor."

Ankara'da da kaz çiftliği bulunan Karakaya, Bayburt'ta gelecek yıl restoran açarak burada doğal yöntemlerle yetiştirdikleri kaz ürünlerini tüketicilere tattırmak istediklerini sözlerine ekledi.

"6 bin civciv dağıtmak için Bakanlığımıza proje sunduk"
Bayburt Tarım ve Orman Müdürü Selami Ersen ise Bayburt'un kaz üretimine yabancı olmadığını, geçmiş yıllarda birçok köyde kaz sürülerinin bulunduğunu söyledi.

Özellikle Gökçedere beldesi ve civar köylerde halen ailelerin kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kaz yetiştirdiklerini ifade eden Ersen, şu değerlendirmede bulundu:

"Ticari anlamda ilk işletme burası oldu. Burası, yılda yaklaşık yüzde 300 büyüme yakalamış bir işletme. Başka bir köyümüze daha çiftlik kuruldu. Bu konuda ciddi manada talep var. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü olarak, 'Ah Kaladan Kazlar Gelir' adı altında, 6 bin civciv dağıtmak için Bakanlığımıza proje sunduk. Onun onaylanmasını bekliyoruz. İnşallah bununla beraber taleplere az da olsa cevap vermeye çalışacağız."

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta namaz kılınacak camiler belirlendi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-namaz-kilinacak-camiler-belirlendi-7894/

Bayburt’ta yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında cemaatle cuma namazı kılınacak camiler belirlendi.

Valilikten yapılan açıklamaya göre, vatandaşların toplu olarak cuma namazı kılması için merkez, belde ve köylerdeki bazı camileri ve cami dışı yerlerde çalışma yapıldı.

Bahçelerinde cuma namazı kılınacak camiler ve cami dışı yerlerin isimleri şöyle:

"Mustafa Köseoğlu Cami Bahçesi, Hz. Ömer CamiBahçesi, Hz. Ebu Bekir Cami Bahçesi, Terminal Cami Bahçesi, Damat Ali Cami Bahçesi, Fidanlık Mescidi Bahçesi, Yeni Sanayi Cami Bahçesi, H. Ekrem Seyhan Cami Bahçesi, Esentepe Cami Bahçesi, Zülküf Bozkurt Cami Bahçesi, Toki Cami Bahçesi, Oruçkent Mescidi Bahçesi, Veysel Cami Bahçesi, Hilal Mescidi Bahçesi, Arpalı Beldesi Merkez Cami Bahçesi, Kapalı Pazar Yeri, Yeni Şehir Parkı, Sentetik Büyük Saha, Kaleardı Dede Paşa Parkı."

Cemaatle namaz kılmak isteyenlerin, alınan tedbirler kapsamında abdestlerini evlerinde almaları, seccadelerini yanlarında getirmeleri, maske takmaları ve sosyal mesafeyi korumaları gerekiyor.

Öte yandan, Bayburt Belediyesi, Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilçe merkezindeki ve mahallelerdeki camilerin avlularında ve namaz kılınacak park ve bahçelerde dezenfeksiyon çalışması yaptı.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Muhtar dünyaca ünlü Baksı Müzesi'ne gözü gibi bakıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/muhtar-dunyaca-unlu-baksi-muzesine-gozu-gibi-bakiyor-977/

Bayburt'un Bayraktar köyünde, gerek mimari yapısı gerekse konumu itibarıyla "sıra dışı müze" olarak ünlenen Baksı Müzesi'nin bakım ve sorumluluğunu, yeni tip koronovirüs (Kovid-19) salgını sürecinde köy muhtarı Nabi Akçelik üstlendi.

Ressam ve akademisyen Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın, kent merkezine 45 kilometre mesafedeki Bayraktar (Baksı) köyü yakınına ve Çoruh Vadisi'ne hakim tepenin üzerine kurduğu Baksı Müzesi, 2010'da kapılarını sanatseverlere açtı.

Gerek mimari yapısı gerekse konumu itibarıyla "sıra dışı müze" olarak anılan müze, yapılan çalışmalarla kısa sürede dikkatleri üzerine çekti.

Çağdaş sanatla geleneksel el sanatlarını aynı çatı altında barındıran, atölyelerle yöre insanına eğitim ve istihdam sağlayan müze, 2014 Avrupa Konseyi Müze Ödülü'ne layık görüldü.

Bugüne kadar birbirinden farklı sergi ve etkinliklere ev sahipliği yapan müze, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınının Türkiye'de görülmesinin ardından kapılarını kapatmak durumunda kaldı.

Prof. Dr. Koçan'ın il dışında olması ve şehirler arası yolculukların kısıtlanması üzerine, bu süreçte müzenin bakım ve sorumluluğunu Bayraktar köyü muhtarı Nabi Akçelik üstlendi.

Yaklaşık 2 aydır müzenin tadilat ve bakım gibi işlerini yürüten Akçelik, sosyal medya üzerinden müzenin tanıtımını da yapıyor.

Akçelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 süreci nedeniyle devletin aldığı kararlara uyduklarını ve müzeyi ziyarete kapattıklarını söyledi.

Salgın sürecinde müzeyi uzaktan iletişimle sanatseverlere gezdirdiğini ifade eden Akçelik, "Sanatseverlerin müzeyi görmeleri ve sanatçı Şakir Gökçebağ'ın sergisini izlemeleri için sosyal medya üzerinden bazı çekimler yapıldı. Böylelikle ziyaretçilerin sergi ve müzeyi uzaktan izlemeleri sağlandı." dedi.

Akçelik, müzenin ziyaretçi sayısının her yıl arttığına dikkati çekerek, bu sene Kovid-19 sürecinin atlatılması halinde 30 bin ziyaretçi beklediklerini belirtti.

Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'ın müze projesine 2001'de başladığını aktaran Akçelik, şunları kaydetti:

"Ben de o dönemde yine köyün muhtarıydım. Hüsamettin Koçan projeye köyün muhtarı, öğretmeni ve imamıyla başladı. Biz de köyümüze yapılan projede Hüsamettin hocamıza manevi anlamda destek olmaya çalıştık. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan'la birlikteliğimiz 2001'de başladı ve halen devam ediyor. Onun için müzenin bekçiliğini, bakımını, temizliğini yapıyoruz. Yani buranın her şeyiyle elimizden geldiğince ilgileniyoruz."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'un asırlık lezzeti "tatlı çorba" bayram sofralarını süslüyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtun-asirlik-lezzeti-tatli-corba-bayram-sofralarini-susluyor-7473/

Tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Bayburt'un yöresel "tatlı çorbası", asırlardır bayram sofralarını süslüyor.

Tatlı olması ve soğuk servis edilmesiyle diğer çorbalardan ayrılan tatlı çorba, Bayburt'ta asırlardır bayramlarda ve düğünlerde aile bireyleri ve misafirlere ikram ediliyor.

Kentin yöresel lezzeti tatlı çorba için öncelikle kuşburnu meyvesi eziliyor ve elde edilen su derin bir tencerede ısıtılıyor. Kaynama aşamasındaki kuşburnu suyuna, önceden haşlanan kuru incir, kayısı, fındık ve erik parçaları, ardından da nişasta, şeker ve karanfil konularak kaynatılıyor.

Pişirildikten sonra soğutulan ve fındıkla süslenerek servis edilen eşsiz lezzet, içeriğiyle vitamin deposu olarak tanımlanıyor.

Bayburtlu Kadınlar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Leyla Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilin yöresel yemeklerinin üzerinde ciddi çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Tatlı çorbanın Bayburt'a has bir lezzet olduğunu ifade eden Karabulut, "Yöresel tatlı çorbamıza Türkiye'nin hiçbir yerinde, katıldığımız fuarlarda rastlanmadı. Tatlı çorba, kuşburnu ile yapılır ve bayram ile düğünlerde olmazsa olmazlarımızdandır." dedi.

"Tatlı çorbayı içen herkes beğeniyor"
Karabulut, kentteki ev hanımlarının bayramlarda en güzel tatlı çorbayı yapmak için rekabet içerisinde olduklarını dile getirerek, tatlı çorbayı en güzel yapan kişilerin de misafir ve davetlilerin takdirini aldığını belirtti.

Yabancıların, asırlık lezzeti tatmadan önce ön yargılı davrandığına işaret eden Karabulut, şunları kaydetti:

"Yöresel lezzeti ilk başlarda duyan insanlar, 'Çorba tatlı olur mu?' diyor. Fakat tatlı çorbayı içen herkes beğeniyor. Çorbamız vitamin deposudur ve bayramlarımızın da vazgeçilmezidir. Tatlı çorba, bayram ve bayram sohbetlerinde içildiği için daha da keyifli olur. Aşureye benzerliği var tabii ama kesinlikle biz ayırıyoruz, çünkü kuşburnu suyundan yapılmış olması apayrı özellik katıyor. Kuru meyve konusunda birazcık benzeşme var. Aşurede baklagiller çok fazlaca konuluyor ama tatlı çorba kuru meyve ağırlıklıdır. Çorbamızın tarihi de çok eskidir."

Yöresel yemek ustası Mahbup Şehit ise tatlı çorbanın kentin gelenek ve göreneklerinden olduğunu ifade etti.

Kente gelen insanların tatlı çorbayı duyduğunda şaşırdığını söyleyen Şehit, "Bayramlarda vazgeçilmez bir lezzetimizdir. Tatlı çorbayı kuşburnundan yaparız. Ailemizle bayramımızı yaparken çorbayla damaklarımızı tatlandırıyoruz." diye konuştu.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'un tescilli yemeği 'lor dolması' iftarları şenlendirdi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtun-tescilli-yemegi-lor-dolmasi-iftarlari-senlendirdi-9635/

Bayburtlu Kadınlar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin başvurusu üzerine Türk Patent ve Marka Kurumunca yaklaşık 3 yıl önce coğrafi işaret olarak tescillenen lor dolması, ramazan ayında da iftar sofralarına lezzet kattı.

Derin tencereye yağ konulduktan sonra süt ilave edilerek haşlanan ve soğumaya bırakılan bulgur, ardından yağda kızartılan ince kıyılmış kuru soğan, lor peyniri, kaymak, yeşil soğan ve tuz eklenerek yoğruluyor. Hazır hale gelen harç, mevsimine göre evelik ve pancar bitkilerinin yaprağına sarılıp zemini yağlanan tepsiye yerleştirildikten sonra üzerine süt dökülüp fırında 40 ila 45 dakika kızartılıyor. Eritilmiş tereyağı üzerine gezdirilerek servis edilen lor dolması, besleyiciliği ve hafifliği dolayısıyla çokça tüketiliyor.

Bayburtlu Kadınlar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Leyla Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lor dolmasının kentin en güzel yöresel yemeklerinden olduğunu söyledi.

Lor dolmasını Bayburt dışında hiçbir yerde yapıldığını görmediğini ifade eden Karabulut, "Lor dolmasının yapımı uğraştırıyor ama çok lezzetli ve yedikçe keyif veren bir yemektir. Lor dolması, iftar sofralarımızı süslemenin yanı sıra özel günlerde ve misafirlerimize tattırmak için de yapılır." dedi.

Lor dolması sahurda da tüketiliyor

Karabulut, lor dolmasının sindiriminin kolay olduğuna dikkati çekerek kullanılan malzemelerden dolayı da sağlıklı olduğunu dile getirdi. Lor dolmasının içindeki malzemelerle Bayburt'a has lezzet olduğunu vurgulayan Karabulut, şunları kaydetti:

"Lor dolmasını ilk tatmak isteyenler biraz tedirgin oluyor. Misafirler ve davetlilerimiz, 'Lor dolması ne demek, peynir ve bulgur sıcak yemekte olur mu?' diyerek tedirgin oluyor. Tadına baktıklarında çok beğeniyorlar ve bu da bizi çok mutlu ediyor. Lor dolması ramazan ayında da vazgeçilmeyen yemeklerin arasındadır. İftarın yanı sıra sahurlarda da çok keyifle yenir ve tok da tutar."

Yöresel yemek ustası Elif Kalkan ise lor dolmasının kentin yöresel ve en sevilen yemeği olduğunu belirtti. Lor dolmasının kentin olmazsa olmaz lezzetlerinden olduğunu anlatan Kalkan, yapılışı biraz zahmetli olmasına rağmen yedikçe zevk verdiğini söyledi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta yeni sümbül türü keşfedildi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-yeni-sumbul-turu-kesfedildi-5576/

Bayburt'ta, kır sümbülü (Bellevalia) türüne ait yeni endemik bir bitki keşfedildi. 

Ege Üniversitesi (EÜ) ve Bayburt Üniversitesinden iki bilim insanı tarafından literatüre kazandırılan bitkiye "Bayburt Sümbülü" adı verildi. Kop Dağı'nda bitkiler üzerine araştırma yapan Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Abdurrahman Sefalı, Bahtlı bölgesinde farklı olduğunu düşündüğü soğanlı bitkiyi inceledi. Sefalı, daha sonra bu bitkiyi EÜ Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yıldırım'a gönderdi. Konu üzerinde gerçekleştirilen ortak çalışma sonucunda bu bitkinin şimdiye kadar literatürde ismi yer almayan bir tür olduğu sonucuna varıldı.

Yıldırım ve Sefalı, bitkiyle ilgili hazırladıkları bilimsel makaleyi Yeni Zelanda kökenli Phytotaxa Dergisi'ne gönderdi. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan makaleyle literatüre kazandırılan endemik bitkiye "Bayburt Sümbülü", bilimsel olarak ise "Bellevalia bayburtensis Sefalı&Yıldırım" adı verildi.

"Popülasyon çalışmasında yaklaşık 300 sümbül olduğunu gördük"
Doç. Dr. Hasan Yıldırım, yaptığı açıklamada, kır sümbülü olarak bilinen "Bellevalia"nın dünya genelinde yaklaşık 80 kadar türle temsil edildiğini söyledi. Kır sümbülünün Türkiye'de 35 türünün bulunduğunu ifade eden Yıldırım, Bu bitkilerden 21'inin endemik olduğunu hatırlattı. Bayburt Sümbülü'nün önemli bir buluş olduğunu dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu bitki çok dar bir yayılış alanına sahip. Çok küçük bir alanda çarşak diye tabir edilen kırık küçük taşlık alanda yer alıyor. Popülasyon çalışmasında yaklaşık 300 sümbül olduğunu gördük. İleride belki artabilir ama sayının çok yüksek olduğunu düşünmüyoruz. Sayısının az ve yayılış alanının oldukça dar oluşu nedeniyle nesli tehlike altında. Bu nedenle öncelikle yöre halkı ve yerel yönetim tarafından bitkiye sahip çıkılması ve alanda meydana gelecek aşırı otlatmalar veya insan etkisinden kaynaklı tahribatların önüne geçilmesi gerekiyor."

Abdurrahman Sefalı da Bayburt'un bitki çeşitliliği üzerine çalışmalar yaptığını dile getirdi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt Valiliği huzurevinde Kovid-19 vakalarına ilişkin idari soruşturma başlattı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburt-valiligi-huzurevinde-kovid-19-vakalarina-iliskin-idari-sorusturma-baslatti-1072/

Bayburt Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Memnune Evsen Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde 26 Nisan Pazar günü gerçekleştirilen genel sağlık taraması doğrultusunda elde edilen ilk bulgulara göre, 27'si huzurevi sakini, 8'i kurum personeli olmak üzere toplam 35 kişinin Kovid-19 test sonucunun pozitif tespit edildiği belirtildi.

Açıklamada, Valilikçe gerekli tedbirlerin alındığı ve idari soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta Kovid-19 tedavisi tamamlanan 9 kişi taburcu edildi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-kovid-19-tedavisi-tamamlanan-9-kisi-taburcu-edildi-9627/

Bayburt'ta, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi tamamlanan 1'i doktor 9 kişi hastaneden taburcu edildi.

Kovid-19 testlerinin pozitif çıkması üzerine bir süre önce Bayburt Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan 7 ile 70 yaş arasındaki 9 kişi sağlığına kavuştu.

Hastaneden alkışlar eşliğinde uğurlanan bu kişiler, sağlık çalışanlarına ve yetkililere teşekkür ettiler.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sırakayalar Şelalesi buz tuttu https://mail.gazetebirlik.com/haber/sirakayalar-selalesi-buz-tuttu-6133/

Divanyolu Dağları ile Kırklar Tepe eteklerinden doğduktan sonra Yaylalar köyündeki Komönü ve Başçayırlar mevkiinde toplanarak Kopuz Deresi üzerinden 20 metreden dökülen Sırakayalar Şelalesi, her mevsim ayrı güzelliğe bürüyor.
İlkbaharda coşkulu akan suyu ile ziyaretçilerine ayrı bir güzellik yaşatan, bu yönüyle özellikle yerli turistlerin ilgi odağı olan şelale, kışın buzla kaplı görüntüsüyle de görenleri adeta büyülüyor.
Yaklaşık 20 metre yükseklikten akan şelalenin buzla kaplı görüntüsü, seyrine doyum olmayan görüntü oluşturuyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İnşaatı süren Gümüşhane Bayburt Havalimanında zemin çalışması tamamlandı https://mail.gazetebirlik.com/haber/insaati-suren-gumushane-bayburt-havalimaninda-zemin-calismasi-tamamlandi-2383/

Pistin asfaltlanma aşamasına geçildiği Gümüşhane Bayburt Havalimanında çalışmalar 150 kişilik ekip ve 100 araçla aralıksız devam ediyor. Tamamlandığında yıllık 2 milyon yolcuya hizmet edecek havalimanının 2020 yılında hizmete alınması hedefleniyor.
İnşaatın en büyük aşamalarından birisinin daha tamamlandığını, sahada 2,5 milyon metre küp dolgu yapıldığını kaydeden AK Parti Bayburt Milletvekili Fetani Battal , “Zemin sıkıştırma çalışmalarının sonuna gelindi. Daha sonra asfaltlama bölümüne geçilecek. Dolayısıyla 2020 inşaat sezonunun sonuna pist çalışmaları bitmiş olacak” dedi.
Havalimanının yapılması bölge halkını mutlu ederken Bayburt Üniversitesi öğrencilerinden Ahmet Kartal, “Adanalıyım. Buradan memleketime gitmek için yaklaşık otobüsle 21 saat yol gidiyordum. Şimdi havalimanı tamamlandığında 1,5 - 2 saatte uçakla gideceğim. Daha rahat olur bizde mutlu oluruz” diye konuştu.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Aç kalan tilkiyi vatandaşlar besledi https://mail.gazetebirlik.com/haber/ac-kalan-tilkiyi-vatandaslar-besledi-1317/

Bayburt’un Kop köyünde evlerinin bahçesinde tilki gören vatandaşlar şaşkınlık yaşadı. Köy sakinleri, tilkiye ekmek parçaları verdi. Bu anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi. İnsanlardan kaçmayan ve ilgi odağı olan tilki, karnını doyurduktan sonra uzaklaşarak gözden kayboldu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta yangın: 7 ev, 2 ahır kullanılamaz hale geldi https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-yangin-7-ev-2-ahir-kullanilamaz-hale-geldi-3056/

Alınan bilgiye göre, saat 15.30 sıralarında Mutlu köyünde bir evde henüz bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın diğer ev ve ahırlara sıçradı. Çatı ve ahırlardaki otlar nedeniyle hızla büyüyen yangına, köy sakinlerinin ihbarı üzerine bölgeye intikal eden Bayburt, Demirözü Belediyelerine ait itfaiye ekipleri müdahalede bulundu. Olay yerine 112 acil ve jandarma ekipleri de sevk edildi. Köy sakinleri, yangının duyulmasının ardından evlerde bulunan bazı eşyaları dışarıya çıkardı, yanan ahırdaki büyükbaş hayvanları da başka ahırlara götürdü.
İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 3 saatlik çalışmasının ardından kontrol altına alınan yangında, 112 acil ekipleri de dumandan etkilenen köy sakinlerine müdahale etti. Yangında ilk belirlemelere göre 7 ev ile iki ahır kullanılamaz hale geldi. Olayda her hangi bir yaralanma ya da can kaybı yaşanmazken bazı vatandaşlar tedbir amaçlı hastaneye sevk edildi.

“DEVLETİMİZ İLGİLİ TÜM KURUMLARIYLA VATANDAŞLARIMIZIN YANINDADIR”
Mutlu Köyü’ne gelerek yangına müdahale çalışmalarını takip eden Vali Epcim, ev ve ahırları zarar gören vatandaşlarla görüştü. Vali Epcim, söndürme çalışmalarının ardından gerçekleştirilecek hasar tespiti doğrultusunda vatandaşlara gerekli yardımların yapılacağını ifade etti. Devletin ilgili tüm kurumlarıyla vatandaşların yanında olduğunu kaydeden Vali Epcim, “Merkez’e bağlı Mutlu köyümüzde yangın ihbarı alınması üzerine itfaiye, sağlık ekipleri, jandarma ve AFAD ekiplerimiz durumdan haberdar edilerek olay yerine sevkleri sağlanmıştır. Ekiplerin müdahalesiyle kontrol altına alınan yangında Allah’a şükür her hangi bir can kaybımız ya da yaralanma söz konusu değil. İl Özel İdare ekiplerimize ait iş makinelerimizin de katıldığı söndürme çalışmaları şu an itibariyle devam ediyor. Büyük oranda kontrol altına alınmış durumda” dedi.
Yangından etkilenen vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için çalışmalara başlandığını bildiren Vali Epcim, “Köy muhtarımız ve ilgili arkadaşlarımız yangından etkilenen ailelerimizle görüşerek ihtiyaçlarını tespit ediyorlar. İlk etapta ailelerimizin barınma ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışmalara başlamış durumdalar. Hasarın boyutunu söndürme çalışmalarının tamamlanmasın ardından net olarak belirlemiş olacağız. Tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun. En büyük tesellimiz her hangi bir can kaybı ya da yaralanma yaşanmaması” diye konuştu.
Öte yandan Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci de olay yerine gelerek çalışmaları takip etti.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Vauk Tüneli 1-2 Yıl İçerisinde Tamamlanacak https://mail.gazetebirlik.com/haber/vauk-tuneli-1-2-yil-icerisinde-tamamlanacak-104526/ Bayburt - Gümüşhane arasında yapılan 6 bin 500 metrelik Vauk tünelinde incelemelerde bulunan Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, “İnşallah önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde bu tünel Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya hızlı bir şekilde bağlayacaktır” dedi.



Beraberindeki Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci, İl Emniyet Müdürü Sezayi Er, İl Jandarma Komutanı Halil Murat ve İl Milli Eğitim Müdürü Cengiz Karakaşoğlu ile birlikte Bayburt Gümüşhane arasında bin 875 rakımlı Vauk Dağı Geçidi’nde yapımı süren tünellerde incelemede bulunan Vali Epcim, yüklenici firma olan Bayburt Grup Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Şentürk ve teknik ekibinden çalışmalar hususunda brifing aldı.

Tünelin Türkiye için çok önemli bir yatırım olduğuna dikkati çeken Vali Epcim, “Burada Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya hatta Güneydoğu Anadolu’ya, Erzurum, Erzincan, Sivas üzerinden de düşünürsek Akdeniz aksına bağlayacak gerçekten gurur duyacağımız bir tünel çalışması yürütülüyor. 6 bin 500 metre uzunluğunda iki çift tünel şeklinde yapılmakta. Buda devletimizin, milletimizin bir başarısı olarak görülmelidir. Özellikle sayın Cumhurbaşkanımızın bölgeye olan ilgisini de göstermektedir” dedi.

Müteahhit firmanın çalışmalarını yerinde incelediklerini ve gayet iyi durumda olduğunu belirten Epcim şöyle devam etti:

“İnşallah önümüzdeki 1-2 yıl içerisinde bu tünel Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya hızlı bir şekilde bağlayacaktır. İnsanımızın huzuru, refahı, sosyal yapısı değişecektir, gelişecektir diye düşünüyorum. Bu tünelin kazandırılmasında emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta orman yangını https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-orman-yangini-7849/

Bayburt’un Karşıgeçit köyü ile Yazyurdu köyü arasında bulunan ormanlık alanda bugün öğle saatlerinde yangın çıktı.

Vatandaşların fark etmeleri üzerine yangın itfaiye ve Bayburt Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerine bildirildi. Rüzgarın da etkisiyle geniş alana yayılan yangının dumanları gökyüzünü kapladı. Ekipler ve vatandaşlar arazöz ile açılan yollardan geçerek, yangına müdahale etti. Yangın ekiplerin ve vatandaşların müdahalesiyle yaklaşık 5 saatte kontrol altına alınarak soğutma çalışması yapıldı. Daha sonra sıcak havanın da etkisiyle yangın farklı noktalarda yeniden başladı. Ormanlık alanın büyük bir bölümünü kaplayan yangını söndürmek için gece saatlerinde çalışmalar sürdürülüyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Çoruh Nehri kara yoluyla aynı hizada akıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/coruh-nehri-kara-yoluyla-ayni-hizada-akiyor-3003/

Dünyada en hızlı akan nehirlerden olan Çoruh Nehri, eriyen kar sularıyla debisinin yükselmesi sonucu kara yoluyla aynı hizada akıyor.

Bayburt'un Mescit Dağları'ndan doğup Artvin'den geçerek Gürcistan'ın Batum kentinden Karadeniz'e dökülen Çoruh Nehri, Türkiye'nin en hızlı akan akarsuyu unvanına sahip bulunuyor.

Dünyanın da en hızlı akan nehirleri arasında yer alan 431 kilometre uzunluğundaki Çoruh'un 410 kilometrelik kısmı, Türkiye sınırlarında yer alıyor.

Sürücülere zaman zaman korku yaşatıyor
Artvin-Borçka, Artvin-Yusufeli, Artvin-Şavşat ve Artvin-Ardanuç kara yolu güzergahından geçen Çoruh Nehri, bu yollarda seyreden araçlar için zaman zaman tehlike oluşturabiliyor.

Havaların ısınmasıyla eriyen kar sularının debisini oldukça yükselttiği Çoruh, Yusufeli ilçe girişinde kara yolu hizasında akmaya başladı. Yetkililer, güzergahı kullanan sürücüleri, dikkatli olmaları için uyarıyor.

İlçe merkezine bağlı Bağözü ile Cala mahallelerine ulaşımın sağlandığı Hamzet Asma Köprüsü'nü kullanan sürücüler, köprüye oldukça yaklaşan nehir suları nedeniyle zaman zaman heyecanlı anlar yaşıyor.

"Çok dikkatli araç kullanmak durumundayız"
Sürücü Serhat İnce, yaptığı açıklamada, 35 yıldır bölgede yaşadığını söyledi.

Asma köprüden geçerek evlerine ulaştıklarını belirten İnce, çok dikkatli araç kullanmak zorunda olduklarını ifade etti.

İnce, "Özellikle bahar aylarında su seviyesi yükseliyor. Bugünlerde de su seviyesi oldukça yükseldi. Asma köprüye değecek seviyeye geldi. Aracımızla köprüden geçerken biraz içimiz ürperiyor, korkuyoruz. Buradan geçmeye mecburuz. " şeklinde konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Abdulkadir Nişancı'nın ayakkabısı bulundu https://mail.gazetebirlik.com/haber/abdulkadir-nisancinin-ayakkabisi-bulundu-2040/


Bayburt-Trabzon arasındaki Soğanlı Dağı'nda yol açma çalışmalarını takip ederken Derebaşı Virajlarındabastığı kar kütlesinin kopması sonucu uçuruma düşen AA Bayburt muhabiri Abdulkadir Nişancı'nın ayakkabısı bulundu.

Akşam verilen aranın ardından sabahın ilk ışıklarıyla arama kurtarma çalışmasına başlayan ekipler, Karaçam beldesi yakınlarındaki dere kenarında bir ayakkabı buldu.

Ekipler, Abdulkadir Nişancı'ya ait olabileceği düşünülen ayakkabının fotoğrafını çekerek yakınlarına gönderdi.

Aile fertlerinin fotoğrafı Nişancı'nın eşine göstermesinin ardından ayakkabının Nişancı'ya ait olduğu tespit edildi.

JAK, AFAD, UMKE, JÖAK ve AKUT ekiplerinin arama, tarama çalışmaları devam ediyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Nuri Bilge Ceylan'ın eserleri Baksı Müzesi'nde sanatseverlerle buluştu https://mail.gazetebirlik.com/haber/nuri-bilge-ceylanin-eserleri-baksi-muzesinde-sanatseverlerle-bulustu-6977/

Yönetmen, senarist ve fotoğraf sanatçısı Nuri Bilge Ceylan, eserleriyle Bayburt'a konuk oldu.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Ceylan'ın 2003 ve 2013 yılları arasında çektiği fotoğraflardan oluşan ve Dirimart'ın katkılarıyla gerçekleştirilen sergi, Baksı Müzesinde sanatseverlerle buluştu.

Usta yönetmenin sinema ile fotoğraf dünyası arasındaki geçişkenliliğin ve çok katmanlılığın bir kutlaması düşüncesi üzerine hazırlanan sergi, sanatçının yapıtlarıyla kırsala olan yolculuk olarak değerlendiriliyor.

"Babamın Dünyası" ve "Sinemaskop Türkiye" başlıklarıyla iki bölümde sergilenen eserler, 25 Ağustos'a kadar görülebilecek.

Yurt içinde ve dışında birçok kez fotoğrafları sergilenen Nuri Bilge Ceylan'ın "Sinemaskop Türkiye" serisi en son geçen yıl ağustos ayında Saraybosna'da yer alan Bosna Hersek Ulusal Galerisinde izleyiciyle buluşmuştu.

Nuri Bilge Ceylan kimdir?
Kendi sinemasında olduğu gibi fotoğraflarında da yaşamı bir zamanlar katmanı olarak ele almaya çalışan Ceylan, 1959 yılında İstanbul'da doğdu.

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünden mezun olduktan sonra 2 yıl Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde sinema eğitimi alan Ceylan'ın "Koza" adlı yapımı, 1995'de Cannes Film Festivalinde yarışma için seçilen ilk Türk kısa filmi oldu.

Ceylan, 1997'de ilk uzun metrajlı filmi olan "Kasaba"yı, 1999'da ise otobiyografik izler de taşıyan "Mayıs Sıkıntısı"nı çekti. 2002 tarihli "Uzak" filmiyle "56. Cannes Film Festivali"nde "Büyük Jüri Ödülü"ne değer görülen Ceylan, "59. Cannes Film Festivali"nde de "İklimler" adlı filmiyle "Fipresci Ödülü"nü aldı.

Yönetmen koltuğuna 2008'de oturduğu "Üç Maymun" ile de "61. Cannes Film Festivali"nde "En İyi Yönetmen Ödülü"nü kazanan Nuri Bilge Ceylan, "64. Cannes Film Festivali"nde "Bir Zamanlar Anadolu'da" filmiyle "Büyük Jüri Ödülü"ne layık görüldü. Ceylan, "67. Cannes Film Festivali"nde ise en büyük ödül olan Altın Palmiye'yi "Kış Uykusu" adlı filmiyle aldı.

Usta yönetmen ayrıca "24. Saraybosna Film Festivali"nde "Saraybosna'nın Kalbi Yaşam Boyu Başarı Ödülü"nün sahibi oldu.

Festival kapsamında, Ceylan'ın, "Ahlat Ağacı", "Bir Zamanlar Anadolu'da", "Kış Uykusu", "Mayıs Sıkıntısı", "Uzak", "İklimler" ve "Kasaba" fimleri de sinemaseverlerle buluştu. Ceylan, geçen yıl "Ahlat Ağacı" adlı filmiyle de "91. Akademi Ödülleri"nde "Yabancı Dilde En İyi Film" dalında Türkiye'nin adayı olmuştu.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Nisan Ayının Sonunda 5 Metre Karla Mücadele https://mail.gazetebirlik.com/haber/nisan-ayinin-sonunda-5-metre-karla-mucadele--131930/ Yurdun büyük bir bölümünde hava sıcaklığında artış yaşanırken Doğu ve Karadeniz Bölgesinin yüksek kesimlerinde kar kalınlığının 5 metreyi bulduğu yollarda karla mücadele çalışmaları sürüyor.

Bayburt-Trabzon arasında kışın 6 ayı ulaşıma kapalı olan kara yolunun ulaşıma açılması için çalışmalar devam ediyor.

Ekipler, Bayburt-Trabzon arasında 3 bin 500 metre yükseklikteki bölgede kar kalınlığının yer yer 5 metreyi bulduğu yollarda ulaşımı yeniden sağlamak için 2 iş makinesiyle çalışmalarını yürütüyor.

Erzurum’da ise Palandöken Dağının arka tarafından Tekman ilçesine giden ve kar kalınlığının 5 metreyi bulduğu güzergâhta yol açma ve genişletme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.

Erzincan’ın Refahiye ilçesinin yüksek kesimlerinde de kardan dolayı daralan yollar genişletiliyor.

Ülkenin birçok yerinde bahar havası yaşanırken bu güzergâhlarda kar kalınlığının 5 metreyi bulduğunu gören vatandaşlar şaşkınlıklarını gizleyemiyor.

Karla mücadele çalışmalarını yürüten operatörlerden Hakan Macit, kar kalınlığının 5 metreyi bulduğu yollarda Haziran ayının başına kadar çalışmalarının devam edeceğini kaydetti.

(Ahmet Akbuğa/İHA)]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Gün ışığında okuma keyfi sunan kütüphane https://mail.gazetebirlik.com/haber/gun-isiginda-okuma-keyfi-sunan-kutuphane-3811/

Üniversitenin yeni yerleşim alanı olan Demirözü yolu üzerindeki Baberti Külliyesi'nde 11 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulan kütüphanede 104 bin matbu eserin yanı sıra 200 bini aşkın dijital veri bulunuyor.

Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, yaptığı açıklamada, inşa edilirken kütüphaneyi kullanan kişilerin gün ışığından en iyi şekilde yararlanmaları düşünülerek tasarım yapıldığını söyledi.

Bu özelliğiyle Bayburt Üniversitesi Kütüphanesi'nin diğer kütüphanelerden ayrıştığını belirten Coşkun, "Mimari açıdan çok güzel bir kütüphane. Herkesin beğendiği bir kütüphane. Kütüphanede bütün oturuşlar gün ışığına doğru tasarlandı ve sanki insanlar açık havada çalışıyorlar gibi bir his elde etmekteler. Gün ışığının böyle de bir faydası var, kapalı ve loş bir ortam değil, son derece aydınlık ve ferah, havadar bir ortam. Bu da ister istemez uzun süreli ders çalışmalara imkan tanıyan bir ortam." dedi.

Coşkun, kütüphanenin yeni yerleşkede oluşturulduğunu ve yakın zamanda 7 gün 24 saat hizmet vermeye başlayacağını dile getirerek, "Çay ve kahvematikler de koyacağız. Yine çorbamatikler de bırakıp gece belli saatlerden sonra çorba ikramında bulunacağız. Mümkün mertebe kütüphanede kalma oranını uzatmaya çalışacağız." diye konuştu.

Bayburt Üniversitesi Kütüphanesi'nin okuyuculara sunduğu ferah ortamla iyi bir kütüphane olduğuna dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti:

"Burası aynı zamanda dijital bir kütüphane. Yani öğrenciler herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan kitap alabilir, rafta bulabilir ve gerekli cihazlardan geçirerek teslim alıp gidebilirler. On beş günlük süre yaklaştığında cep telefonlarına mesaj gelir. Bu mesaja dayanarak kitapları getirip iade edebilir ya da süresini uzatabilirler. Bunların hepsi dijital işlemler. Bu açıdan da az personelle çok daha kaliteli bir hizmet üretme gibi bir niyetimiz var ve buna da başladık."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kop Dağı Geçidi Ulaşıma Kapandı https://mail.gazetebirlik.com/haber/kop-dagi-gecidi-ulasima-kapandi--192010/ Bayburt’ta akşam saatlerinden itibaren etkili olan kar yağışının ardından Kop Dağı Geçidi ulaşıma kapandı.

Bölgede güvenlik önlemi alan trafik ekipleri araçların geçişine izin vermiyor. Yolcu otobüsleri Erzurum ve Bayburt şehir merkezinde yaklaşık 50 araç da Aşağıkop köyündeki depolama alanında bekletiliyor. Erzurum yönünden gelen araçlar ise Aşkale ilçesindeki trafik kontrol noktasında bekliyor.

Yetkililer, yoğun yağışın devam ettiği bölgede yolun ilerleyen saatlerde açılacağına işaret ederken, sürücülerden dikkatli olmaları istendi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İşaret Diliyle İstiklal Marşı’nı Okudular https://mail.gazetebirlik.com/haber/-isaret-diliyle-istiklal-marsini-okudular--180230/ Yaptığı çalışmalarla Bayburtlu kadınların zamanlarını verimli geçirmelerinin yanında kendilerini geliştirmelerine de yardımcı olan Bayburt Belediyesi Aile Yaşam Merkezi, örnek bir çalışmaya daha imza attı.

Merkez bünyesinde bayanlara yönelik açılan işaret dili kursunda eğitim alan kursiyerler, İstiklal Marşı’nın Kabulünün 98. Yıldönümü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma günü kapsamında işaret dili ile İstiklal Marşı’nı okudular.

Bağımsızlığımızın sembolü olan İstiklal Marşı’nı TBMM’de kabul ediliş gününe özel olarak işaret diliyle okuyan Aile Yaşam Merkezi kursiyerleri, Türk bayrağı önünde büyük bir gururla kendilerini gösterdiler.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta Yolcu Otobüsü Devrildi: 2 ölü, 20 Yaralı https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-yolcu-otobusu-devrildi-2-olu-20-yarali-232225/

Edinilen bilgiye göre, Van’dan Samsun’a giden yolcu otobüsü, il merkezine 6 kilometre kala Kayışkıran mevkisinde yoldan çıkarak şarampole devrildi. Kazanın ardından olay yerine 112, AFAD, itfaiye, emniyet, jandarma ekipleri sevk edildi. 22 yolcunun bulunduğu otobüste 2 kişinin hayatını kaybetti 20 kişi yaralandı. Bayburt Devlet Hastanesi’ne sevk edilen yaralılardan 1’nin sağlık durumunun ise ağır olduğu öğrenildi. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
"Yıl Başından İtibaren PKK'ya 16 Bin 244 Operasyon Gerçekleştirdik" https://mail.gazetebirlik.com/haber/yil-basindan-itibaren-pkkya-16-bin-244-operasyon-gerceklestirdik-162149/

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bayburt’ta bir düğün salonunda muhtar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya katıldı.

Burada konuşan Bakan Soylu terörle mücadele konusunda önemli mesajlar verdi.

Türkiye’de tam 40 yıldır PKK terörünün sürdüğünü anlatan Bakan Soylu, şunları kaydetti: "Bunu pek söylemezler ama darbe dönemlerinin ortaya koyduğu fitnelerden, özellikle 1980 darbesinin zararlı çıktılarından biri PKK terör örgütüdür. Bir yanıyla ülkenin geri kalmışlığı, bir yanıyla geçmişten gelen ihmal ve yanlışlar zincirinin, bir yanıyla darbeci zihniyetin sivil siyaseti baskılamasının, bir yanıyla da yabancı istihbarat örgütlerinin Türkiye’deki sonuçlarından bir tanesidir. Şu veya bu sebeple Türkiye’ye büyük, üzücü maliyetleri olmuştur. Çok insanımızı kaybettik, kalkınmamıza, gelişmemize, sadece Doğu ve Güneydoğu’da değil, ülkenin her yerinde ilerlemememize teşkil etmiş bir meseledir. Bin yıldır bu topraklarda birlikte yaşayan insanları birbirine düşürmeye çalışan bir örgüttür. Sadece etnik köken değil, Alevi Sünni kavgasını da körüklemeye çalışmıştır. DHKP-C ile de temastadır, PKK, FETÖ ile yağ baldır. Türkiye’de güzel Cumhuriyetimize karşı hangi yapılanma söz konusuysa PKK onun destekçisi ve ortağıdır. Bugüne kadarki mücadelemiz silahlı mücadele eksenindeydi. Olay olurdu, biz de operasyon yapardık. Olay sonrası operasyon stratejisiyle bu meseleyi bitirmeye çalışıyorduk fakat Türkiye özellikle 15 Temmuz’daki silkinmeyle beraber terörle mücadelede stratejisini de değiştirmiştir. Birincisi artık silahlı mücadelede olay sonrası değil, kesintisiz operasyon yapıyoruz. Bunları sürekli takip ediyoruz. Dağda, kırda, bayırda, şehirde, sınır ötesinde Afrin’de, Azez’de, Mare’de, El-Bab’da, nerede olursa olsun terör örgütüne nefes aldırmıyoruz." ifadelerini kullandı.



"26 ŞUBAT İTİBARIYLA PKK’YA YÖNELİK 16 BİN 244 OPERASYON GERÇEKLEŞTİRDİK"

Soylu, terörle mücadelede her türlü teknolojik imkanı kullandıklarına işaret ederek, şöyle devam etti: "Kendi ürettiğimiz yerli malı silah, ekipman, İHA ve helikopterlerimizle bunu yapıyoruz. Sadece bu yıl başından itibaren 26 Şubat itibarıyla PKK’ya yönelik 16 bin 244 operasyon gerçekleştirdik. Bu az bir rakam değildir. Yine sadece PKK’ya yönelik operasyonlarımız 2017’de 60 bin 733’tü, 2018 sonu itibarıyla 60 binden 104 bin 534’e ulaştı. Bu rakamlar Batı’nın hayal bile edemeyeceği rakamlardır. Stratejimizdeki beka meselesiyle ilgili kısım ise terörizmle mücadeledir. Türkiye bugüne kadar hep terörle mücadele etti ama bu sefer terörizmle de mücadele etmeye başladı. Yani terörün beslendiği, istismar ettiği ortamla, geri kalmışlıkla, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki illerimizdeki PKK’nın HDP eliyle, belediyeler eliyle ortaya koyduğu iklimle mücadele etmeye başladık. Öncelikle HDP’nin elindeki PKK ile iltisaklı belediyelere kayyum atadık ve PKK’nın şah damarını kestik. Şah damarı diyorum, çünkü dağ kadrosunun bütün lojistik desteğini, para desteğini buradaki belediyelerden sağlıyorlardı. Düşünebiliyor musunuz, belediyelerde çalışan personelin maaşlarından Kandil’deki dağ kadrosu için, PKK için kesinti yapıyorlardı. Kandil, belediyenin resmi aracıyla bombalı eylemler yapıyordu. PKK bayraklarıyla aracı donatıp terörist cenazelerine servis çekiyorlardı. Bize kayyum atadık diye kızıyorlardı ama bizden önce neredeyse her belediyede Kandil’den atanmış bir kayyum vardı. İnanmayan, Mardin’de şimdi yaşından başından utanmadan aday olan Ahmet Türk’e sorsun. Belediye Başkanı iken karşısına geçip ayak ayak üstüne atıp sigarasını yaktıran 17-18 yaşlarındaki teröristin kim olduğunu sorsun. İşte biz bu haldeki belediyelere görevlendirme yaptık."

Toplantıya AK Parti Bayburt Milletvekili Fetani Battal, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, AK Parti İl Başkanı Hacı Ali Polat ve ile diğer ilgililer katıldı.


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Şelale Buz Tuttu https://mail.gazetebirlik.com/haber/selale-buz-tuttu--083046/ Bayburt’ta bulunan Sırakayalar Şelalesi soğuk havanın etkisiyle dondu.

Divanyolu Dağları ile Kırklar Tepe eteklerinden doğduktan sonra Yaylalar köyündeki Komönü ve Başçayırlar mevkiinde toplanarak Kopuz Deresi üzerinden 20 metreden dökülen Sırakayalar Şelalesi, her mevsim ayrı güzelliğe bürüyor. İlkbaharda coşkulu akan suyu ile ziyaretçilerine ayrı bir güzellik yaşatan, bu yönüyle özellikle yerli turistlerin ilgi odağı olan şelale, kışın buzla kaplı görüntüsüyle de görenleri adeta büyülüyor. Yaklaşık 20 metre yükseklikten akan şelalenin buzla kaplı görüntüsü, seyrine doyum olmayan görüntü oluşturuyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sırakayalar Şelalesi Buz Tuttu https://mail.gazetebirlik.com/haber/sirakayalar-selalesi-buz-tuttu-5566/

Divanyolu Dağları ile Kırklar Tepe eteklerinden doğduktan sonra Yaylalar köyündeki Komönü ve Başçayırlar mevkiinde toplanarak Kopuz Deresi üzerinden 20 metreden dökülen Sırakayalar Şelalesi, her mevsim ayrı güzelliğe bürüyor. İlkbaharda coşkulu akan suyu ile ziyaretçilerine ayrı bir güzellik yaşatan, bu yönüyle özellikle yerli turistlerin ilgi odağı olan şelale, kışın buzla kaplı görüntüsüyle de görenleri adeta büyülüyor. Yaklaşık 20 metre yükseklikten akan şelalenin buzla kaplı görüntüsü, seyrine doyum olmayan görüntü oluşturuyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yurt Genelinde Kar Ve Yağmurlu Hava Bekleniyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/yurt-genelinde-kar-ve-yagmurlu-hava-bekleniyor-8419/

Meteoroloji Genel Müdürlüğünce yapılan değerlendirmelere göre Marmara'nın güneyi, Ege, Akdeniz, İç Anadolu'nun batısı, Batı Karadeniz'in iç kesimleri, Doğu Anadolu'nun batısı, Güneydoğu Anadolu ile Sivas, Karaman, Sinop, Kastamonu, Gümüşhane, Bayburt, Erzurum, Muş, Ağrı ve Bitlis çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor.

Yağışların kıyı kesimler ile Güneydoğu Anadolu'nun güneyinde yağmur ve sağanak, yağış alan diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması öngörülüyor.

Muğla, Antalya, Adana, Hatay çevreleri ile Mersin'in doğu kesimlerinde kuvvetli yağmur (21-50 kg/m2) ve sağanak olarak görülmesi beklenen yağışların Antalya'nın yüksek kesimlerinde yoğun kar şeklinde olacağı tahmin ediliyor.

İç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don olayının yanı sıra yer yer pus ve sis görülmesi bekleniyor. 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Vali Ali Hamza Pehlivan Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezi'nde Denetlemelerde Bulundu https://mail.gazetebirlik.com/haber/vali-ali-hamza-pehlivan-agiz-ve-dis-sagligi-merkezinde-denetlemelerde-bulundu-5081/

Vali Ali Hamza Pehlivan, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi'nde denetlemelerde bulundu.

Sabah mesai saati başlangıcından önce merkeze gelen Vali Pehlivan tedavi için sıra bekleyen vatandaşlarla görüştü. Vatandaşların hizmetlerden memnuniyetini soran Vali Pehlivan talep ve önerileri dinledi.

Vali Pehlivan denetlemeleri sırasında vatandaşlara yardımcı olmak ve kayıtlarını almak için oluşturulan hasta danışma birimine geçerek işlemleri takip etti. Tedavi için merkeze gelenlere geçmiş olsun dileklerini ileten Vali Pehlivan daha sonra Merkez Başhekimi İrşadi Abidinoğlu ile görüştü. Vali Pehlivan, Abidinoğlu'ndan çalışmalar hakkında bilgiler alarak bir takım tespit ve değerlendirmelerde bulundu. İş ve işlemlerin aksatılmaması, vatandaşlarımıza mütebessim bir yaklaşımla etkin hizmet sunularak onların kurumdan, çalışanlarından ve hizmet kalitesinden memnun bir şekilde ayrılmasını sağlamak için azami hassasiyet gösterilmesini istedi. Vali Pehlivan poliklinikleri dolaşarak hastalara geçmiş olsun dileklerini iletti, diş tabiplerine ve kurum personeline görevlerinde başarılar diledi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Bayburt'ta Cirit Sporu Yaşatılıyor https://mail.gazetebirlik.com/haber/bayburtta-cirit-sporu-yasatiliyor-3117/

Bayburt'ta atlı spor kulüplerince düzenlenen müsabakalarla ata sporu cirit yaşatılıyor. İki hafta bir düzenlenen hazırlık karşılaşmalarına vatandaşların yanı sıra yabancı turistler de ilgi gösteriyor.

Bayburt Belediyesi cirit sahasında düzenlenen hazırlık karşılaşmasında Bayburt Atlı Spor Kulübü ve 21 Şubat Atlı Spor Kulübü karşı karşıya geldi. Kıyasıya mücadelenin gerçekleştiği, oldukça zevkli ve heyecanlı geçen gösteri müsabakasında zaman zaman atlar ve sporcular zor durumda kaldı. Nefes kesen mücadeleyi Ortadoğu ülkelerinden gelen Arap turistler de ilgiyle takip etti.

Karşılaşmanın ardından sahaya inen çocuklar da ebeveynleri nezaretinde atlara binerek tur attı.

Bayburt'ta iki haftada bir düzenlenen gösteri müsabakalarının yıl boyunca devam edeceğini belirten Bayburt Atlı Spor Kulübü Başkanı Arif Köprücü, “Vatandaşlarımız müsabakalara yoğun ilgi gösteriyor. Bayburt'ta ata sporumuz cirit günden güne gelişiyor. İhtiyacımız olan çok daha iyi bir saha. Tribünleri olan, içerisinde atlar için ahırların olduğu bir tesis istiyoruz. İnşallah bundan sonraki dönemde belediyemizin de destekleriyle böyle bir sahaya kavuşmayı ümit ediyoruz.” dedi.


Uzakdoğu ve Ortadoğu'dan gelen belgesel ekiplerinin ata sporunu filme aldıklarını da sözlerine ekleyen Köprücü, “Tabi ata sporumuzun yerelden çok dünya çapında bu şekilde yayılmaya başlaması bizi oldukça mutlu ediyor. Gün gelecek belki de yurt dışına gidip oralarda gösteri yapacağız” ifadelerini kullandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com