Röportaj Kaynak: Deniz BAŞARAN 14.06.2024 13:00

"Aşkından ölsem, dönmem"

Bazen 'tam beni anlatıyor' deriz. Bazen de nerede olduğumuzun bir anlamı yoktur artık. O ses o sözcükler bizi kim bilir nerelere kimlere götürmüştür. Plaktan ''şarkılar seni söyler'' döküle dursun, ben sizin kıyılarınıza bu hafta Neşe Seçil'i bırakıyorum. O ne kadar aslen söz yazarıyım dese de nefis bir sesin de sahibi. Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesini bitirip sigorta sektöründe çalışmış. Müziğe dönüp de biriktirdiklerini büyütürken şu an 16 yaşında olan ikiz kızlarını da büyütmüş. Duygusunu sesinden kaydırabilenlerden... Sizi Ferhat Göçer'in seslendirdiği ''Sorarlarsa'' ile birlikte tanıdık. Ama müziğe başlama hikayeniz öncesine dayanıyor elbette. Biraz bize bu hikayeden bahseder misiniz?
"Aşkından ölsem, dönmem"

Aslında her şey 2020 yılında sadece kendime ve kızlarıma bir anı olsun diye, ''Senin Ardında'' isimli şarkımı yayınlamam ile başladı. Ama tabii şarkı yazmak, söylemek hep hayatımın bir parçasıydı sadece gün ışığına çıkartmıyordum. Şarkı sözü yazabilmenin, beste yapabilmenin bana verilen bir hediye olduğuna inanıyorum ve evren öyle bir çalışıyor ki bu verilen hediyeyi sen paylaşana kadar seni birçok kez bu yola itiyor. Ben de birkaç kez profesyonel anlamda çok önemli yol ayrımlarından geçtim. Mesela 1994 yılında Raks müzikten bir albüm sözleşmesi imzalamışken, aynı yıl üniversiteyi kazandığım ve bir tercih yapmak zorunda kaldığım için gerçekleştiremedim. Sonrasında kurumsal hayat, evlilik, çocuklar derken müzikle pek ilgilenmedim. Pişman mıyım? Asla. Her şey olması gereken zamanını bekliyor bence. Hayat beni bugüne hazırlarken geçtiğim yolların anlamını şimdi daha olumlu görüyorum ve yolumun bana kattıklarına şükrediyorum.

''Sorarlarsa'' nasıl çıktı ve Ferhat Göçer’e nasıl ulaştı?

Senin Ardında’nın sonrasında, bu yolda ilk onlarla karşılaştığım için kendimi çok şanslı hissettiğim Oya ve Serkan Ayman’ın stüdyosu Bahçekat Müzik’te sözü müziği yine bana ait olan birkaç şarkımın demo kayıtlarını aldık. Bu şarkılardan biri de 'Sorarlarsa’ydı. Oya’ya bu şarkı için hep gönlümden geçen sesin Ferhat Göçer olduğunu söyledim ve yine Oya Ayman aracılığı ile Ferhat Beye şarkıyı ulaştırdık. Ferhat bey ertesi gün şarkıyı çok beğendiğini söylediğinde sevincimi ve şaşkınlığımı anlatamam. Üstelik şarkıyı birlikte okumamızı ve klipte de ona eşlik etmemi istemesi benim için çok özel ve değerlidir. Sorarlarsa dinleyici tarafından çok sevildi. Çünkü hepimizin başından geçebilecek ortak bir hikayeyi içten ve sade bir dille anlatıyor. Şarkının klibindeki yorumlarda genelde söylenen ‘şarkı tam benim duygumu anlatmış’; bir şarkı ile hiç tanımadığım kalplere dokunabilmek çok güzel bir duygu.

Sektörde üretmek kadar doğru insanla sunmak da önemli sanırım. Sen nasıl değerlendiriyorsun üretmek ve sunmak arasındaki bu ilişkiyi?

Ben kendimi yorumcu olmaktan çok söz yazarı olarak tanımlıyorum. Şarkı söylemek çok büyüleyici bir duygu; sahnede olmak, alkışı duymak… Ama beni asıl heyecanlandıran söz yazmak, bir şarkıyı yaratmak sanırım. Ferhat bey ile söz çalışmalarımızda çok güzel bir uyum yakaladığımızı düşünüyorum. Onun bestelerini dinlediğimde ne istediğini anlayıp çok hızlı bir şekilde şarkının hikayesini yazabiliyorum. Bugüne kadar müziği Ferhat beye ait olan Aşka Bi’ Yol, Enkaz, Yüzleşme isimli şarkıların sözlerini yazdım. Bir yenisi Cinayet 28 Haziran’da geliyor ve tabii henüz sırasını bekleyen birçok çalışmamız var…

Bu işin üretmek ile ilgili olan kısmı ama tabii sorduğunuz soruya dönersek doğru insanlarla çalışmak, şarkını doğru sese ulaştırabilmek çok önemli. Bütün şarkılarımı kendim söyleyeceğim gibi bir takıntım yok. Öyle şarkılar var ki ‘defterimde’ aklımdaki doğru seslerle buluşmayı bekliyorlar ve bir gün o seslerden kendi şarkılarımı dinleyeceğim.

'Neşe Seçil' olarak kendi şarkılarınızla da müzik sektöründesiniz. Kendi müziğinizi yaparken tarzını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir gazeteci arkadaşım benim şarkılarım için ‘demlenmiş şarkılar’ tabirini kullanmıştı. Çok hoşuma giden bir tanımdı bu. Yazdığım şarkılarda şarkının hikayesinin tutarlı olmasına ve bir şey anlatmasına dikkat ediyorum; sırf kafiye olsun diye yazılmış hikayesi boş sözlü şarkıları dinlemiyorum, sevmiyorum. Tarz olarak belki daha 90’lar kafasındayım diyebilirim ama yeni nesil yorumcu arkadaşlarımı, grupları da çok severek takip ediyorum, feyz alıyorum. Bugüne kadar Senin Ardında, Aşkından Ölsem, Plan, Bundan Sonra isimli şarkılarımı yayınladım. Oya Erkaya, Bertan Coşar, Tansel Doğanay gibi çok değerli isimlerle çalıştım. Sözleri bana, müziği Bertan Coşar’a ait 'Vazgeçişin' isimli şarkımız için çalışıyorum şu sıralar.

Tabii hayat sadece aşktan, ayrılıktan, hasretten ibaret değil. Madem elimizde müziğin birleştirici, iyileştirici gücü var ben de farkındalık yaratmak adına can dostlarımız için 'Bana Ses Ol’u; kadının değerinin altını çizmek için 'İyi Bak Bana’yı; sosyal medyadaki yalan hayatlarımız için ‘Hepsi Hikaye’yi yazdım.

Geleceğe dair hedefleriniz neler? Kendinizi nerede görüyorsunuz?

Eskiden çok plan yapan ve geleceği programlamaya çalışan biriydim. Ama tecrübelerim anlattı ki hayatta her an her şey değişebilir; iyi veya kötü yönde. Belirleyici olan bu değişimlere karşı aldığın tavır. Bir şiarım var kendimce: ''Olana şaşırma, iyiye şımarma, kötüden korkma, hayatla karış, kendinle yarış, yola devam et.''

Tabii ki hayallerim var; müziğimle, şarkılarımla tanınmak, daha çok sese, kalbe ulaşmak istiyorum. Ama bu yolda yürürken de hırsla, bir hedefe ulaşmak istercesine koşmak istemiyorum. Müzik benim için bir iş alanından çok benim iç dünyam, hayat motivasyonum ve bu tadı kaybetmek istemiyorum.  

Şu dönem yaptığınız işler neler?

Çok sevdiğim şarkılardan oluşan, dinleti tadında bir repertuvarla değerli müzisyen Vedat Sakman’ın mekanı Sakman Konak’ta kış boyu her ay sahne yaptım. Önümüzdeki sezon da devam etmek istiyorum. Bu arada çok değerli müzisyen arkadaşlarımın bestelerine söz yazma çalışmalarım var. Tabii ki sözü müziği bana ait olan şarkılarımı da kendim söylemek veya doğru yorumcu isme ulaştırmak üzere özenle biriktiriyorum.