YÖK’ten açıklama gelmeden önce yazıma “Üzülerek söylemem gerekiyor. Eğitim sisteminde verilen bazı kararlar tarihe “mağduriyet” olarak yazılıyor.” demiştim.

Geçtiğimiz yıl özel öğretim kursları ve mevzuata uygun olmayan temel liseler kapatılmıştı.

Bu bölüm geçen yıl yazdığım yazıdan;

(Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devreye girmesi ve sistemin değişmesiyle çocuklar evinin en yakınındaki liseye gidebilecekti. Buraya kadar her şey normaldi ama 11. ve 12. sınıflar halen eski sisteme tabii olduklarından dolayı öğrencinin puanının başvurduğu okulun o yıl giren en son öğrencisinin puanına ya eşit ya da fazla olması gerekiyordu. Yani ortada mevzuattan kaynaklanan bir problem vardı.

Ekonomik durumu iyi olan aileler çocuklarını özel okula gönderirken birçok çocuk, 11. sınıfta olduğu için evinin yakınındaki bir okula giremediğinden açık liseyi tercih etmek zorunda bırakıldı.

Milli Eğitim eski Bakanı Ziya Selçuk’a sorduğumuz sorular ise cevapsız kaldı.)

Sıra bu yıla gelince de YÖK tarafından garip bir durumla karşı karşıya kalındığını belirtmiştim.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, üniversite sınavları hakkında yaptığı açıklamada “Salgın nedeniyle sınavda genel başarının düştüğünü kaydederek "TYT baraj puanının 140’a, AYT baraj puanının da 160’a çekilmesi teklif ve temennimizdir" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Yüksek Öğretim Kurulumuz, 2021 YKS tercih sürecinde merkezi ve ek yerleştirmeye ilave bir ek yerleştirme yapılmasını kararlaştırmıştır. Bu ilave ek yerleştirmede baraj puanı TYT’de 140, AYT’de 170 olarak uygulanacaktır.” dedi.

Lisans ve önlisans programlarıyla bir bölüme yerleşen adaylar için 10’ar puanlık bir hak tanınırken, TYT’de 150 barajını geçme şartıyla özel yetenek sınavına girebilen ve bu özel yetenek sınavıyla bir bölümde okumak isteyen öğrencilere bu hak tanınmadı. TYT’deki 150 barajı 140’a indirilmedi.

Aynı pandemi sürecini ön lisans öğrencisi de, özel yetenek sınavıyla bölüm tercih edecek öğrenci de birlikte yaşadılar.

Fakat biri girmek istediği bölüme 140’la girebilirken diğeri 150 barajına takıldı.

Gazeteci Yusuf Ozan Demir, konuyla ilgili dikkat çeken bir habere imza attı.

Gazeteci Demir’in dediği gibi YÖK, üniversite hakkı elde etmiş binlerce Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) öğrencisinin kazanılmış hakkını, yani öğrenciliklerini ellerinden aldı. YÖK’ün gerekçesine de dikkat çeken meslektaşım 'TYT puanlarını' 150 olmamak olarak gösterdi. Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan yukarıda sözünü ettiğim gibi bunun kararını müjde olarak duyurmuştu.

Özel yetenek sınavına girip kazanan ancak mağdur olan BESYO'cular, haklarının tekrar geri verilmesini talep ediyor.

YÖK’e soralım aynı haktan yararlanması gereken ve BESYO sınavlarına giren öğrenciler ne olacak?

140 barajına güvenen BESYO adayları, çeşitli üniversitelerde sınavlara girdiler ve sınavı kazandılar.

Hatta bazıları, sınava girdikleri üniversitelerin öğrenci kimliklerini dahi aldı.

Ancak bu öğrenciler hiç de beklemedikleri bir sonla karşı karşıya bırakıldı.

Başta belirttiğim gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bizzat kendi twitter adresinden TYT baraj puanının tüm öğrenciler için 140'a düşürüldüğünü 'müjde ‘olarak duyurmuştu.

YÖK, bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve BESYO öğrencilerinin hakları geri verilmeli.

Hiç kimsenin gençlerimizin geleceği ile oynamaya hakkı yok.

Şu an ne yapacaklarını bilmiyorlar!

Bu kararın vebalini kimse kaldıramaz.

Gençlerin geleceği, planları, hayalleri ellerinden sessizce alındı.

Bu gençlerin durumu gündemde bile yok.

Heyecanları, üniversiteye girmenin verdiği şaşkınlık ve sevinç!

Çok uğraş verdiler, yetenek sınavı için!

Geriye kalan koca bir hiç!

Kaybedilen bir sene kimseye yaramaz. Bu kararı alanların, bu yanlıştan dönmesi gerekiyor.

Yok, öyle değilse YÖK, iyi ve başarılı bireyler olması ve kazanılması istenen gençleri kaybetmenin müsebbibi olacak.

Yazıyı gazeteye yolladıktan bir süre sonra çok güzel bir haber aldım.

YÖK, BESYO öğrencilerinin haklarını geri verdi.

(Özellikle yazdıklarımı silmedim. Çünkü böyle durumlarda öğrencilerin yaşayabileceklerinin iyi anlaşılması için!)