Yüzlerce yıldır tüketiciler için bir ihtiyaç hasıl olduğunda bu ihtiyacı gidermek maksadıyla ziyaret edecekleri dükkanlar belliydi. Bugün için konuşmak gerekirse, sebze meyve ihtiyacı için marketlerin manav bölümlerini, ampülü değiştirmek gerektiğinde yapı marketleriden birisini, bir ceket almak için AVM'lerdeki malum giysi marketleri ziyaret ediyoruz.
Üniversite yıllarımda bir şirketin dış ticaret departmanında çevirmen ve iş mektuplarını yazan personel olarak çalışmıştım.
İlk olarak 1920 yılında sahnelenen Çek yazar Carel Capek'in Rossumovi Univerzální Roboti (Rossum'un Evrensel Robotları) oyununda kullanılan robot kelimesi ''çalışma'', ''zorla iş yaptırma'' gibi anlamlara gelen Çekce robota sözcüğüne dayanıyor.
Daha önceki bir çok yazımda "yıkıcı teknolojiler çağı" diye adlandırdığımız çağın özelliklerine değinmiş, 4. Sanayi Devrimi sürecinin sosyolojik yansımaları üzerine tartışmıştım.
"Boykot edilen bir ulus, teslim olmaya teşne bir ulustur.
Yaklaşık 84.000 km2 alan ve 8.8 milyon nüfus. Dağların üstünde, her yeri ağaçlarla kaplı bir ülke.
Sabah gözümüzü açıp gece kapatıncaya kadar geçen zaman zarfında, irili ufaklı kaç adet karar veriyoruz?
Pişmaniye ile olan ilk irtibatım, bir yaz tatilinde İstanbul'dan memlekete ziyarete giderken otobüsün içinde pişmaniye satan adamın hiç unutmadığım o satış sloganı ile olmuştu.