UNUTMUŞUZ, TANIŞTIK!

Fehmi KETENCİ 04 Ara 2022

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Hep uzağında kalmaya çalışıp etrafımızda yarattığı tüm anaforlarına karşın hem kendimi hem de tüm aile fertelerimizi koruyabildiğim Covid denilen o illetten tam olarak kendimizi kurtulamamışız gibi görünüyor.

     Hep uzağında kalmaya çalışıp etrafımızda yarattığı tüm anaforlarına karşın hem kendimi hem de tüm aile fertelerimizi koruyabildiğim Covid denilen o illetten tam olarak kendimizi kurtulamamışız gibi görünüyor. Görünüyor diyorum, varmış, unutmuşuz, tanıştık. Geçtiğimiz hafta cuma gününden başlayan, normal sağlık durumumdaki hafif değişimler, özellikle boğaz yanması ve boğazda biraz rahatsız eder duruma gelen kaşıntı, giderek periyodik ve ritmik hala gelmeye başlayan öksürükler, cumartesi, pazar ve pazartesi kendini iyice hissettirecek hale dönüşmeye başlayınca bu konunun uzmanları dostlarıma danışarak aldığım bilgiler doğrultusunda İnfluenza adını çokça duymaya başladığımız gribal durumla tanışmış olduğumu anlayıverdim.

      Bu sırada bendeki gelişmeler ev halkında da görülmeye başladığını hissettik ve evi tam olarak karantinaya aldık. Bildiğimiz ve uzmanlardan alabildiğimiz bilgiler doğrultusunda ilaçları almaya, neredeyse tam bir “Ev Karantinası” uygulamaya başladık. Benim için bu gün karantina sürecimin dokuzuncu günüydü. Üzerimde hissettiğim o gribal durumu, başından beri çok bunaltıcı olmasada, periyodik öksürük durumunun neredeyse sona erdiğini, kısa bir süre yaşadığım hafif koku kaybı durumunu da hayırlısı ile geride bıraktığımı görebiliyorum.

      Bugün kendimi çok iyi hissettiğimi gördüm ve bir haftadır kendime izin verdiğim gazete köşe yazımı yazmak için bilgisayar başına geçtim. Yazıyı yazarken, yaşadığım o İnfluenza veya Omicron adı her neyse, o davetsiz misafirimle ve gözlemlediğim karıyla tüm ev halkının da süreci atlatma ve iyileşme aşamasına girdiklerini görebiliyorum. Evdeki herkes de aynı veriler var ve karantina sürecimizi birkaç gün daha sürdüreceğiz. Beslenmemize dikkat ediyoruz. İlaçlarımızı almaya devam ediyoruz. Evdeki hiçkimsede ateş olmadı, yatar hasta durumunda değiliz ve çoğu vitaminden oluşan ilaçlarımızı almaya devam ediyoruz. Ve kendimize uyguladığımız karantina süremizi bir hafta daha, önümüzdeki hafta sonuna kadar da sürdüreceğiz.      

      Şu ana kadar yazdıklarıma, şu son sözlerimi de ekleyerek son vermek ve bir haftadır bu köşede yazamadıklarımdan, davetsiz misafirimiz İnfluenza’yı konuk edip ağırladığımız bu süreçte yatak döşek yatmadım, ama dünyada ve ülkemizde neler olduğunu hiçbir anını kaçırmadan takip etmeye çalıştım.

      Söylemeliyim ki; yaşadığımız bu süreçten pek de farklı bir şeyler kaçırmamışım. Televizyonlar aynı yayınları yapıyorlar. Bunun için şunu söylersem çok da abartmamış olurum; Medyamız gibi, televizyon yayınlarımız da, yandaş ve yandaş olmayanlar diye karpuz gibi ikiye ayrılmış görüntülerini ısrarla sürdürüyorlar.

      Bir sonuç çıkarmaya çalışırsam; seçim konusu ve 2023 yılının seçim sürecine kadarki dönemde neler olacağından anlayabildiğim; özellikle ekranları kaplayan ve kendilerinin siyaset bilimci olarak ekrana sürülenlerinin ileri sürdükleri öngörülerinin gölgesinde bir anda seçim platformuna gireceğimiz şeklinde. Ve böylesine bir karmaşada Cumhuriyetimiz’in yüzüncü kuruluş yılını kutlamaya hazırlanacağımız bir döneme denk gelen çok önemli bir şeçim ortamına hazırlanıyor olacağız. Görelim bakalım neler yaşayacağız.

      Ama ondan önceki asıl sıkıntı; iyice kontrolden çıkan “ekonomik darboğaz”dan oldukça karamsar olan dargelirlinin yaşadıkları hızla büyümekte olan tam bir sorun yumağını peşine takmış olarak Cumhuriyetimiz’in yüzücü kuruluş yılı olan 2023 doğru hızla yol alıyor.

      Enerji ve yakıt sektörünün darboğazındaki ülkemizde çok zor bir kış ayı bizi kollarını açmış bekliyor. Ekonomik darboğaz, iyice sıkıntılı bir görüntüde. Dargelirli tüm sorunlarını unutmuş, ilk iş olarak yaşadığı sağlık sorunları ve kış ayının karabasanı olacak ağır doğalgaz ve elektrik faturalarının üzerine yükleyeceği ağır yükü nasıl taşyacağını düşüncesinden gece uyuyamaz durumda. Tüm bu normal seyrinin çok ötesine geçmiş temel tüketim maddelerinin hızla artan, kontrol edilemez durumda seyreden gidişatından iyice edirgin durumdayken, hala netleştirilemeyen ve ne zaman ne yapacağını bilemediğimiz Covid ve uzantısı Omicron’un yanı sıra benzeri olarak üzerimize çöken kış ayının müdavimi gribal enfeksiyonun yeni uzantısı influenza derdi bir başka sorun yumağı.

      Anlattım kısaca. İnfluenza veya Covid uzantısı Omikron ile bir haftadır haşir neşiriz ailece. Yazıyı yazdığım şu sırlarda uyguladığımız ev karantinası ile feraha çıkmak, davetsiz konuğumuzu yola koymak üzereyiz gibi.

      Bir şeyi yaşayarak gördüm. Her şeyi kendimiz yapacağız, çare bizdedir, ben şahsen kimseye güvenmiyorum. Öngörülerimde asla kandırılmak yer almıyor. Korunma çarelerimizi biz bulacağız. Bu durumda tek tesellim var. “Dayan Yüreğim Dayan, Tabii Dayanebilirsen”.

      Durumu anlatmaya yarın devam edeceğim inşallah.