EKONOMİ TIKIRINDA MI?

Funda ÖZKALYONCU
Tüm Yazıları

Ajda Pekkan, Beşiktaş stadyumunda konser vermiş.

Tam 40 bin kişi izlemiş.

Sanatçı arkadaşları da eşlik etmiş.

Konsere giriş ne kadar ödediler, yani biletler ne kadar TL’ydi bilmiyorum.

Bu bir rekor sayı imiş.

Gerçekten bu sıcak havada, cepte para yok, uzun zamandır, ah bir Ajda konseri olsa da gitsek eğlensek diye bekleyen insanlar mı varmış?

İnsanlar, gerçekten eğlenceye bu kadar mı aç kalmış.

İnsanlar gerçekten eller havaya ihtiyacı içindeler ve ben mi bilmiyorum.

Dışarıda 1 kahve içemeyen, 1 sandviç yiyemeyen insanlar, koşa koşa konserlere mi gidiyorlar.

Metro, metrobüs, otobüs ve dolmuş fiyatları böyle iken, in bin konserlere mi geliyorlar?

Hadi bu stadyum konseri, daha ucuz giriş paralarını ödemiş olabilirler.

Ya açık hava konserleri.

1 kişi ne kadar ödüyor, biletlere bir bakın isterseniz.

Gece kulüplerinde masalar ne kadar ödüyor bir bakın isterseniz.

Gece kulüpleri dolu.

Restoran gibi yemekli mekanlar dolu.

Adam başı 7 bin TL’den aşağıya giriş yok.

Ekonomi berbat.

Alım gücü korkunç kötü.

Herkes istediği gibi eğlensin, kim ne diyebilir ki?

Ama.

Dikkatimi çeken, ekonomi iyi iken, herkesin cebinde paraları varken.

İnsanların, ihtiyaçlarını alabileceği, paraları olduğu zamanlar vardı değil mi?

Bu mekanlara bu kadar talep yoktu, bu mekanlar bu kadar dolu olmazdı.

Benim aklımda, bu hesaplar bir türlü yerini bulmuyor.

Ya da, herkesin parası var ben mi bilmiyorum.

Kimsenin parasının hesabını yapacak değilim.

Ama.

Ekonomi berbat değil mi?

Koşanların eğlence ihtiyaçları neden bu kadar artıyor.

Nasıl oluyor.

Sanatçılar hayatlarında görmediği bilmediği kadar konserlere ve mekanlara gidiyorlar.

Bir tenakuz var.

Evet, hayat ve anlayışı değişti farkındayım.

Herkes sokaklarda eğleniyor.

Herkes ne kadar eğlendiğini birbirine göstermek için yırtınıyor.

Taşkınlık.

Kontrol edilemez gösteriş merakı.

Aileleri yetmezmiş gibi, bir de bunların arsız yüzsüz çocukları var.

Artık.

Masal tadında masumiyetli hayatlar kalmamış. 

O zamanlarda zengin insanlar vardı tabi ki, ama böylesine görgüsüzlük hiç yoktu.

Yoksul insanların çocukları haysiyeti ile su satardı.

Büyüdüler ve şahane adamlar oldular ve hep helal para kazandılar.

Mekan mekan gezerek büyümediler anlayacağınız.

 

 

 

Funda'nın aklındakiler…

 

... İrem Derici 

Açık açık her şeyi anlatan, konuşan bir kadın.

Saklanan sinsi kadınlara bakınca, saklanmayan bir kadın o nedenle seviyorum.

Çocuklara katlanamıyorum demiş.

Sürekli ağlayan ve derdini ağlayarak anlatan bir şeye tahammülüm yok demiş.

Herkesin kendine özgü düşünceleri vardır.

Herkes çocukları çok sevecek, çocuklara bayılacak diye zorunluluk mu var?

Benim de sese, gürültüye hiç tahammülüm yok.

Kimseyi gürültü yaparak rahatsız etmem, beni de rahatsız etsinler hiç istemiyorum.

Bizim çocuklar büyürken, kimseyi rahatsız etmedik.

Apartmanda bir çocuk büyüdü farkına bile varmadılar.

Bizim çocuğumuz sadece bizimdi, herkesin çocuğu değildi.

Herkes kendi çocuğunu sever ve ona tahammül eder. 

Tahammül sınırları nedeniyle.

Hesap mı verecek insanlar?

 

Funda'nın aklındakiler…

 

 … Can Yaman.

11 milyon takipçisi olan, instagram hesabını çat diye kapatmış.

Olumsuz yorumlardan bıkmış.

İşlerime zarar veriyor ve konsantrasyonumu bozuyor.

Demiş.

Çok haklı.

Hem takip edip hem demediklerini bırakmıyor insanlar.

Kötü kalpli, fesat ve kendi kötücül hayat hırsını başkasından çıkaran insanlar var.

Oh olmuş.

Tek satır bile yazabileceğiniz adamın, sayfası yok artık.

El alem para ile takipçi satın alırken, bravo sana Can Yaman.

Yaman adammışsın.