tag:gazetebirlik.com,2015:cid-96 YeniBirlik Gazetesi YeniBirlik Gazetesi 2023-12-18T16:27:38+03:00 Kırklareli'nde "beyaza bürünen" Istranca Ormanları havadan görüntülendi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-beyaza-burunen-istranca-ormanlari-havadan-goruntulendi-9279/

Kırklareli'nin yüksek kesimlerinde etkili olan yağışın ardından Istranca Ormanları beyaz örtüyle kaplandı.

Kar yağışı sonrası 1031 metre yüksekliğindeki Yıldız Dağları, eteklerine kadar karla kaplandı.

Kar örtüsü altındaki ormanlar dronla görüntülendi.

Hava sıcaklığının sıfırın altında 1 derece ölçüldüğü bölgede yağış beklenmiyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nin yüksek kesimlerinde kar şiddetini arttırdı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinin-yuksek-kesimlerinde-kar-siddetini-arttirdi-2289/

Kentte sabah başlayan yağış, Demirköy ve Kofçaz ilçelerinin yüksek kesimleriyle Bulgaristan'a açılan Dereköy Sınır Kapısı'nda tipi şeklinde etkili olmaya devam ediyor.

Kar nedeniyle bazı araçlar yolda kaldı, 11 köy yolu ulaşıma kapandı.

İl Özel İdaresi ve Karayolları 15. Şube Şefliği ekipleri kapanan yolları açmak için çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

Hava sıcaklığının sıfırın altında 2 derece ölçüldüğü bölgede yağışın aralıklarla devam etmesi bekleniyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde sağanak etkisini artırdı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-saganak-etkisini-artirdi-9725/

Kentte etkili olan gök gürültülü sağanak zaman zaman şiddetini artırıyor.

Sağanak nedeniyle Bademlik ve İstasyon mahallelerinde bazı sokak ve caddelerde su birikintileri oluştu.

Yaklaşık 80 binanın bodrum katını su bastı. Bu bölgelere itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi.

Ekipler motopomplar ile suları tahliye etti. Vatandaşlar da suların boşaltılmasında kovalarla ekiplere destek verdi.

Bazı araçlar da su birikintilerinde mahsur kaldı.

Kırklareli Valisi Birol Ekici, AFAD Müdürlüğüne gelerek sürdürülen çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Hava sıcaklığının 7 derece ölçüldüğü kentte sağanağın yarın akşama dek aralıklarla sürmesi bekleniyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde kirlenme yüzünden rengi değişen Şeytandere'nin rengi normale döndü http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-kirlenme-yuzunden-rengi-degisen-seytanderenin-rengi-normale-dondu-7960/

Dün sağanak ile debisi artan derenin rengi griye bürünmüş, yüzeyinde köpük oluşması sonucu çevreye kötü kokular yayılmıştı.

Bunun üzerine İl Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri de dereden numune almıştı.

Sabah saatlerinde derenin debisinin azaldığı, renginin normale döndüğü gözlendi. Dereden çevreye yayılan koku da ortadan kalktı.

İl Jandarma Komutanlığı, İklim Değişikliği Müdürlüğü ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nin yüksek kesimlerinde kar etkili oluyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinin-yuksek-kesimlerinde-kar-etkili-oluyor-2978/

Kentte dün başlayan sağanak, yüksek kesimlerde yerini kara bıraktı.

Bulgaristan'a açılan Dereköy Sınır Kapısı'nda kar kalınlığı 3 santimetreye ulaştı.

Karayolları ve İl Özel İdaresi ekipleri, yollarda kar küreme ve tuzlama çalışmalarına başladı.

Kar, Kofçaz ve Demirköy ilçelerinin yüksek kesimlerinde de etkili oluyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklarelili balıkçılar tekneleriyle "ay yıldız ile 100. yıl" koreografisi yaptı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelili-balikcilar-tekneleriyle-ay-yildiz-ile-100-yil-koreografisi-yapti-1025/

İğneada Sahil Güvenlik Komutanlığı, beldede etkinlik düzenledi.

Balıkçı barınağında toplanan İğneada ve Kıyıköylü balıkçılar, teknelerini Türk bayraklarıyla donattı.

Daha sonra Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri ile balıkçılar denize açıldı.

Balıkçı tekneleri denizde "ay yıldız ile 100. yıl" koreografisi oluşturdu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde baraj suyu çekilince Çağlayan Köprüsü ortaya çıktı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-baraj-suyu-cekilince-caglayan-koprusu-ortaya-cikti-6519/

Kuzeyde kalan köylere alternatif ulaşımda kullanılan Çağlayan Köprüsü, 1996'da DSİ tarafından yapılan Kırklareli Barajı suyu altında kalmıştı.

Şebeke suyunun sağlandığı barajın su seviyesinin düşmesiyle 4 yıl önce olduğu gibi köprü yeniden gün yüzüne çıktı.

Kırklareli Barajı gibi bölgedeki diğer barajlarda da doluluk oranları geçen seneye göre düşük seviyede seyrediyor.

Kuraklık nedeniyle doluluk oranları her geçen gün azalan Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'daki 14 barajda ortalama doluluk yüzde 34'e geriledi.

DSİ Edirne 11. Bölge Müdürlüğünden alınan verilere göre Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da DSİ sorumluluğundaki barajlarda geçen yılın aynı döneminde 526 milyon 742 bin metreküp su bulunuyordu.

İlkbaharda beklenen yağışın düşmediği, yaz aylarında kavurucu sıcakların yaşandığı Trakya'daki barajlarda su seviyesi azalmaya devam ediyor.

Söz konusu barajlarda doluluk oranı son ölçümlerde 380 milyon 549 bin metreküp olarak ölçüldü. 1 milyar 112 milyon 968 bin metreküp depolama hacmine sahip 14 barajın ortalama doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13'ün gerisinde kaldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Trakya'nın asırlık eğlencesi: Pavli Panayırı http://mail.gazetebirlik.com/haber/trakyanin-asirlik-eglencesi-pavli-panayiri-2368/

Kentin en küçük ilçelerinden Pehlivanköy'de bölge halkının birlik ve beraberliğinin sağlanması amacıyla 1910 yılında kurulmaya başlanan, halk arasında "Sonbahar Panayırı" ve "Pomak Bayramı" diye de anılan "Pavli Panayırı" 113. kez misafirlerini ağırlıyor.

İlçede belediye tarafından Ergene Nehri yanındaki 110 dönümlük alana kurulan panayır, önemli bir kültürel buluşma noktası olarak dikkati çekiyor.

Panayır alanında lunapark, açık hava lokantaları ve satış alanları yer alıyor. Asırlık etkinlikleri izlemek ve eğlenmek için panayıra gelen vatandaşlar, tarihi gar binasının önünden geçerek panayır alanına gidiyor. Yoğun bir kalabalığın hakim olduğu panayırda çok sayıda esnaf tezgah açıyor.

Panayırın öne çıkan eğlencesi, lunapark

Panayır alanında vatandaşların eğlenmesi amacıyla yaklaşık 4 dönüm alan üzerine kurulan lunapark dikkati çekiyor.

Özellikle Roman vatandaşların eğlenceleriyle ön plana çıkan lunapark, panayırın eğlence ayağını da diri tutuyor.

Her yaştan vatandaşa hitap eden panayıra katılanlar asırlık etkinliğe tanıklık ediyor.

Yöre halkı römorklarda konaklıyor

Çevre il ve ilçelerden panayıra katılanlar ise lunapark çevresine konuşlandırdıkları römorklarda konaklıyor. Yöre halkı panayıra sayılı günler kala konaklayacağı römorkları çekyat, yatak gibi eşyalarla donatıp üzerini brandayla kapatıyor.

Halk özenle hazırladığı römorklarda panayır heyecanını daha yakından hissediyor.

"Buraya geldiğimde içimde bir neşe, sevinç oluyor"

Panayır alanında römorkta konaklayanlardan Aysel Bostancı, AA muhabirine, panayırın büyüklerinden kalan kültürel bir değer olduğunu söyledi.

Panayıra 8 yaşından bu yana geldiğini ifade eden Bostancı, panayırda çok eğlendiklerini kaydetti.

Yılın yorgunluğunu attıkları panayırı dört gözle beklediklerini vurgulayan Bostancı, "Senede bir kere eğlencemiz oluyor yani. Buraya geldiğimde içime neşe, sevinç doluyor. Çok eğleniyoruz." diye konuştu.

Panayır süresince römorkta konakladıklarını anlatan Bostancı, torunlarına bu kültürü aktarmak istediğini kaydetti.

62 yaşındaki Cemal Bakır da panayırda dost ve arkadaşlarıyla buluştuklarını anlattı.

50 yıldır panayıra katıldığını dile getiren Bakır, "Önceden öküz arabalarıyla geliyorduk, 3-5 gün kalıyorduk burada. Yaya da gelip gidiyorduk bazen panayıra. Bu bizim Trakya'nın bir geleneği." dedi.

Panayırın kendilerine geçmişi hatırlattığını söyleyen Bakır, panayırda çok eğlendiklerini sözlerine ekledi.

71 yaşında römorkta konaklayarak panayırın keyfini yaşayan Rahime Yakan ise panayırı çok sevdiğini, panayır zamanı kendini huzurlu, neşeli ve mutlu hissettiğini anlattı.

Yakan, "Her sene geliyoruz. Bizim şenlik burada. Gelmediğim bir sene olmadı. Burada günümüz çok güzel geçiyor. Arabada yiyor, içiyor, yatıyoruz. Arabada her şey var. Çay kahve, yemek. 4 gün burada römorkta kalıyoruz. Ben buraya gelmezsem ölürüm, çok seviyorum burayı. Her sene geliyorum. Çocuklar üzülüyor, 'anne gitme bak hastasın' diyorlar, ben de 'gitmeden olmaz' diyorum. Ameliyatımı bile Pavli için erteledim." diye konuştu.

Pehlivanköy'de 14 Eylül'de başlayan panayır, bugün sona erecek.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İğneada'daki ruhsatsız işletilen kamp yeriyle ilgili soruşturmada 2 kişi tutuklandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/igneadadaki-ruhsatsiz-isletilen-kamp-yeriyle-ilgili-sorusturmada-2-kisi-tutuklandi-4454/

Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kamp alanının işletme sahibi ve sorumlularına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında 2 kişi tutuklandı.

Demirköy Cumhuriyet Başsavcılığınca Avcılar köyü yakınlarındaki daha önce İl Özel İdaresince mühürlenmiş olmasına rağmen işletilmeye devam eden ruhsatsız tesisin sahibi ve yöneticileri hakkında başlatılan soruşturma kapsamında işletme yetkililerinden 2 kişi gözaltına alındı, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Bungalov evleri ruhsata aykırı inşa ettiği belirlenen ve hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan gözaltı kararı verilen işletme sahibi Bülent B'nin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tesisin ruhsatsız olduğunu, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu da İl Özel İdaresince daha önce mühürlendiğini ve hakkında yıkım kararı olduğunu ifade etmişti.

Tesiste kalan 6 kişi yaşamını yitirmişti

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Eylül'de sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. DSİ verilerine göre, bölgenin son 500 yıldaki en yoğun yağışı aldığı belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle burası bir süre trafiğe kapatılmış, suyun çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar selde sürüklenerek bungalov evlerin bulunduğu tesise ulaşmıştı. Bu tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle evler sürüklenmişti.

Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden taşkının ardından haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmıştı. Ormanda mahsur kalanlardan 6'sı selin olduğu gün kurtarılmıştı.

Bölgede 5 Eylül'de Rahile Şimşek ile Suna Duman'ın, 6 Eylül' de de Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın cesedine ulaşılmıştı.

Aramaların üçüncü günü 7 Eylül'de de Ahmet Baki Şimşek'in cansız bedenine ulaşılmıştı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'ndeki selin ardından kaybolan kişinin aranmasına devam ediliyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelindeki-selin-ardindan-kaybolan-kisinin-aranmasina-devam-ediliyor-9352/

AFAD, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Arama Kurtarma, itfaiye, Ulusal Medikal Kurtarma ekipleri, Polis Arama Kurtarma Timleri ve askeri birliklerin, selin sürüklediği bungalov evlerin bulunduğu alanın yakınında kaybolan kişiyi gece termal kameralarla süren arama çalışmaları gün ışımasıyla karadan ve havadan devam ediyor.

Sisli Vadi mevkisinde suyun çekildiği tesisin bulunduğu alan ve çevresindeki çalışmalarda ekipler, selle gelen tomruk ve ağaçların çevresine ve altlarına bakıyor.

5 kilometre uzunluğundaki vadide 900'ü aşkın kişinin çalışma yürüttüğü alanda iş makineleri de öbeklenmiş kütük, tomruk ve ağaç birikintilerini kaldırıyor.

Arama kurtarma çalışmalarına çok sayıda komando birlikleri de katılıyor. Orman köylüsü selin sürüklediği tomruk ve kütüklerin kaldırılması çalışmalarına yardım ediyor. Arama kurtarma köpekleri de bölgede arama çalışmalarına katılıyor.

Sağanak sonucu Değirmen Deresi taştı

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde önceki gün sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. DSİ verilerine göre bölgeye son 500 yılda en yoğun yağışın düştüğü belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle bir süre yol trafiğe kapatılmış, suların çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar sel suları ile sürüklenerek bungalov evlerin bulunduğu tesise ulaşmış, bu tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle evler sürüklenmişti. Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden taşkının ardından haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmıştı.

Ormanda mahsur kalanlardan 6'sı dün kurtarılmıştı.

Bölgede ikisi önceki gün, üçü de dün olmak üzere 5 kişinin cesedine ulaşılmıştı.

Bungalov evleri ruhsata aykırı olarak inşa ettiği belirlenen işletme sahibi hakkında, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan gözaltı kararı verilmişti. Zanlının yakalanması çalışması sürüyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'ndeki selde can kaybı 3'e yükseldi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelindeki-selde-can-kaybi-3e-yukseldi-5653/

AFAD, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Arama Kurtarma, itfaiye, Ulusal Medikal Kurtarma ekipleri, Polis Arama Kurtarma Timleri ve askeri birlikler, selin sürüklediği bungalov evlerin bulunduğu alanda kaybolanları aramayı sürdürüyor.

Suyun çekildiği tesisin bulunduğu alan ve çevresindeki çalışmalarda ekipler, selle gelen tomruk ve ağaçların çevresine ve altlarına bakıyor.

Çok sayıda ekibin çalışma yürüttüğü alanda iş makineleri de öbeklenmiş kütük, tomruk ve ağaç birikintilerini kaldırıyor.

Ekipler, ormanlık alanda bir erkek cesedi buldu. Böylece İğneada beldesindeki selde yaşamını yitirenlerin sayısı 3'e yükseldi. Kayıp 3 kişiyi arama çalışmaları sürüyor.

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde dün sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle bir süre yol trafiğe kapatılmış, suların çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomruklar sel suları ile sürüklenerek bungalov evlerin bulunduğu tesise ulaşmış, bu tomrukların da etkisiyle evler sürüklenmişti. Bölgeye AFAD, İl Özel İdaresi, Sahil Güvenlik, itfaiye ve UMKE ekipleri ile askeri birlikler sevk edilmişti. Ekipler tesiste kalan 12 kişiden taşkının ardından haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmıştı. Ormanda mahsur kalanlardan 6'sı kurtarılmış, 2 kişinin ise cansız bedenine ulaşılmıştı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde taşkın nedeniyle ormanda mahsur kalanlardan 2'sinin cesedi bulundu, 4 kişinin aranmasına devam ediliyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-taskin-nedeniyle-ormanda-mahsur-kalanlardan-2sinin-cesedi-bulundu-4-kisinin-aranmasina-devam-ediliyor-6227/

Demirköy ilçesinde sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açtı.

İğneada'da bulunan turizm tesisindeki birçok bungalov taşkın dolayısıyla sürüklendi.

Bölgeye AFAD, İl Özel İdaresi, Sahil Güvenlik, itfaiye ve UMKE ekipleri ile askeri birlikler sevk edildi.

Ekipler tesiste kalan bazı tatilcilerden taşkının ardından haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlattı.

Bölgede ormanda mahsur kalan 2 kişi ekipler tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.

Kırklareli Valisi Birol Ekici de AFAD botuna binerek çalışmaları koordine etti.

AFAD Başkanı Okay Memiş de bölgeye geldi.

Arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği bölgede ekipler, biri kız çocuğu biri erkek yetişkin 2 kişiyi daha kurtardı. Arama çalışmaları havadan da yürütülüyor.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suların Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle trafiğe kapatılan yol kontrollü şekilde trafiğe açıldı.

Demirköy Belediye Başkanı Recep Gün, AA muhabirine, bölgede arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "5 vatandaşımız kayıp, onları arama çalışmaları devam etmekte. Kayıplardan birinin 4 yaşında çocuk olduğu söyleniyor." dedi.

Bölgede sürdürülen arama kurtarma çalışmalarında daha sonra 2 kişinin cesedi bulundu.

Sel sularının sürüklediği ağaç dalları arasına sıkışmış halde bulunan cesetler bulundukları yerden çıkarılarak ambulansla morga kaldırıldı.

2 kişi yaşamını yitirdi

Kırklareli Valisi Birol Ekici, basın mensuplarına, sabah saatlerinden itibaren bölgede kuvvetli yağışın olduğunu ifade ederek, devletin tüm kurumlarıyla bölgede çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi.

Taşkın nedeniyle ormanlık alanda mahsur kalanlar olduğunu belirten Ekici, "Mahsur kalanlardan 2’sinin cesedine ulaştık, 4 kişiyi de arama çalışmalarımız devam ediyor. Bulunduğumuz bölgede her taraftan yol giriş ve çıkışı var, inşallah bu 4 kişiye sağ salim ulaşmayı ümit ediyoruz. Bölgede çalışmalarımız devam ediyor. Bu 4 kişiyi bulana kadar çalışmalarımız devam edecektir." diye konuştu.

AFAD Başkanı Okay Memiş de AFAD olarak bölgede kuvvetli sağanak olacağı yönünde turuncu kod verilerek uyarıda bulunulduğunu ifade etti.

Memiş, taşkının yaşandığı Longoz Ormanları bölgesinin yerleşime kapalı bir alan olmasına rağmen geçici konaklama yapılan bungalov evlerde mahsur kalanların olduğunun öğrenilmesiyle yoğun bir arama kurtarma çalışması yürütüldüğüne dikkati çekti.

Eldeki verilerden 4 vatandaşın daha kayıp olduğu bilgisiyle çalışmaların aralıksız sürdüğünü belirten Memiş, şöyle konuştu:

"Maalesef 2 vatandaşımızın cenazelerine ulaştık. Orada geçici konaklamadan dolayı elimizdeki verilere göre 4 vatandaşımızın daha kayıp olduğunu değerlendiriyoruz. 4 vatandaşımızı arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Konaklamayla ilgili kayıtlarda tutuluyor ancak kayıtları tutan vatandaşımız da kayıplardan birisi. Ona da ulaşmaya çalışıyoruz. Bütün imkanlarımızı seferber etmeye gayret ettik. Devletimizin gücüyle, AFAD’ımızın jandarmamızın emniyetimizin Sahil Güvenlik Komutanlığımızın, belediyemizin ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarımızın, orman işletmesinin bütün imkanlarını seferber ettik. İnşallah sağ bir şekilde vatandaşlarımıza ulaşmayı ümit ediyoruz"

Memiş, AFAD'ın uyarılarına ve meteorolojik uyarılara vatandaşların riayet etmesini istedi.

Çalışmalara 203 personel katıldı

AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, bölgede Kırklareli, Ankara, Bursa, İstanbul, Sakarya ve Tekirdağ İl AFAD ekiplerinin yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, 112 Acil ve özel idareden toplam 203 personel çalışmalara katıldı.

Ekipler, 1 uçak, 2 helikopter, 52 araç ve iş makinasıyla görev yapıyor.

Bölgeye 1 mobil koordinasyon tırı ve 1 mobil baz istasyonu sevk edildi.

Ani sel, su baskını, yıldırım, fırtına, çatı uçması ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli olunması istendi.

Arama kurtarma çalışmalarına asker de katılıyor

Milli Savunma Bakanlığı (MSB), arama-kurtarma çalışmalarına destek için askeri personel ve arazi araçlarının görevlendirildiğini bildirdi.

MSB'den yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Kırklareli'nde meydana gelen sel felaketi sonrası İğneada beldesindeki arama-kurtarma çalışmalarına destek için 55'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığımızdan askeri personel ve arazi araçları görevlendirildi. Yaralı olarak kurtarılan vatandaşlarımız sağlık ekiplerinin gözetiminde askeri personelimiz tarafından tahliye edildi. Mehmetçiklerimizin bölgedeki arama-kurtarma çalışmalarına desteği sürüyor."

Kaybolan çift sabah saatlerinde "sel geliyor" diye aramış

Bölgede kayıp 4 vatandaşı arama çalışmaları AFAD, İl Özel İdaresi, Sahil Güvenlik, itfaiye ve UMKE ekipleri ile askeri birlikler tarafından sürdürülüyor.

Kaybolanlar arasında yer alan Selman (27) ve Mihriban (25) Bağışlar çiftinin yakınları da bölgeye geldi.

14 Haziran'da evlenen çiftin akrabalarından Merve Aydoğan, AA muhabirine çiftin sabah saatlerinde "sel taşkını oluyor" diye telefon ettiğini söyledi.

Çiftten daha sonra haber alamadıklarını ifade eden Aydoğan, "Yeni evliler yavrularım. Vatana millete evlat yetiştirdik işte. Buraya tesis yapılır mı? Dün sabah geldiler. Ben Mihriban’ın teyzesiyim. İnşallah ormandan çıkarlar. Ormanda ekipler arıyor. Kız okuyordu, oğlan doktordu." dedi.

Mihriban Bağışlar'ın kardeşi Mehmet Han ise ablasının sabah kendisini telefonla arayıp "arabayı sel götürüyor" dediğini aktardı.

Arama çalışmalarından henüz olumlu bir sonuç elde edilemediğini ifade eden Han, şöyle konuştu:

"Tam çıkacaklardı arabaları sel götürdüğü için çıkamadılar. Bize haber verdiler biz geldik hala bir sonuç alamıyoruz. Ablam beni aradığında panik halindeydi. 'Şu an sel oluyor ailemize haber verme ama artıyor gibi' dedi. O sırada arabanın sürüklendiğini görünce ses gitti. Tatil amacıyla geldiler. İçeriden çıkanlar oldu ama bizimkileri bulamadılar. Belki aşağı doğru evler mi gitti kaçtılar mı? Bilmiyoruz şu anda. Ablam diyetisyenlik okuyordu eniştem de İstanbul’da doktordu."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde taşkın nedeniyle ormanda mahsur kalan 2 kişi kurtarıldı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-taskin-nedeniyle-ormanda-mahsur-kalan-2-kisi-kurtarildi-2698/

İlçede sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açtı.

İğneada'da bulunan turizm tesisindeki birçok bungalov ev taşkın dolayısıyla sürüklendi.

Bölgeye AFAD, İl Özel İdaresi, Sahil Güvenlik, itfaiye ve UMKE ekipleri ile askeri birlikler sevk edildi.

Ekipler tesiste kalan bazı tatilcilerden taşkının ardından haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlattı.

Bölgede ormanda mahsur kalan 2 kişi ekipler tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.

Kırklareli Valisi Birol Ekici de AFAD botuna binerek çalışmaları koordine etti.

Bu arada yağış nedeniyle yatağından çıkan Değirmen Deresi'nden taşan suların Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolunun üzerinden akışı devam ediyor.

Asfaltın bazı bölümlerine zarar veren taşkın dolayısıyla yol trafiğe kapalı tutuluyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklarelili arıcıların bal hasadı devam ediyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelili-aricilarin-bal-hasadi-devam-ediyor-441/

Zengin florası dolayısıyla pek çok gezgin arıcının da tercih ettiği Kırklareli çiçek, lavanta, kara çalı ve meşe balı üretmek isteyen arıcıları kendine çekiyor.

Yerli arıcıların yanı sıra gezgin arıcılar Istranca Dağları'nın eteklerine konuşlandırdıkları kovanlarında aroma olarak öne çıkan balı üretiyor.

Bahar aylarında başlayan "tatlı mesai" güz mevsimiyle birlikte sona eriyor.

Kırklareli'nde yaz aylarının son günlerinde başlayıp sonbahar aylarının ilk günlerine sarkan bal hasadında sona yaklaşılıyor.

Arıcılar imece usulüyle bal hasadını tamamlamanın telaşını yaşıyor.

Kovanlardan alınan petekler tahta kasalara toplanıyor.

Ardından bal sağım makinesinin bulunduğu alana getirilen peteklerdeki sırlar sıyrılıyor.

Daha sonra bu petekler sağım makinelerine yerleştirilip süzme işlemine geçiliyor.

Kavanoz ya da tenekelere alınan balların bir kısmını kendilerine ayıran arıcılar bir kısmını da satarak aile bütçesine katkı sunuyor.

Bal hasadı sonrası arıcılar sonbahar hazırlığına başlıyor. Arı kolonilerinin sonbahar ve kışın yemeleri için bal ve polen bulunan bazı petekler kovanlarda bırakılıyor.

"Arıcının mutlu olduğu an"

Kırklareli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Nuri Çalışkan, 420 kayıtlı arıcının olduğu Kırklareli'nin Türkiye'nin önemli bal üretim merkezlerinden olduğunu söyledi.

Çalışkan Kırklareli'nde bal hasadında sona gelindiğine işaret etti.

Arıcının en mutlu olduğu anı "bal sağım" zamanı olarak niteleyen Çalışkan, "Bal sağım süreci arıcının şarkı söylediği, türkü söylediği bir süreçtir, arıcılığın en güzel zamanıdır." dedi.

Bal sağımı zamanında arıcıların bir yıllık emeklerinin karşılıklarını aldığı dönem olduğunu ifade eden Çalışkan, sağımda arıcıların birbirlerine sırt verdiklerini belirtti.

Kentte meşe, karaçalı ve ayçiçeği balı üretildiğini aktaran Çalışkan, "Kırklareli dağlarından bal, ovalarından da yağ akan bir il. Ovalarından yağ akan derken de ayçiçeğinden çıkan yağdan bahsediyorum. Çok bereketli bir coğrafyadayız. Bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Kuraklık etkiledi

Kuraklığın bal verimini olumsuz etkilediğini vurgulayan Çalışkan, arıcıların morallerinin bu sebepten biraz bozuk olduğunu ifade etti.

Bu yıl verimin biraz düşük olduğunun altını çizen Çalışkan, “Bal verimi geçen yıl çok güzeldi, ondan önceki yıl da güzeldi. Çok memnunduk. Bu sene kuraklık bizi biraz daha fazla etkiledi.” ifadelerini kullandı.

"Balı aldığınız zaman bütün dertler bitiyor"

Bal üreticilerinden Erden Gönülal da yaklaşık 15 yıldır arıcılık yaptığını belirtti.

Geçimini bu işten sağladığını anlatan Gönülal, sağım zamanının emeklerin karşılığının alındığı zamanlar olduğunu söyledi.

Bal sağımında sona yaklaştıklarını aktaran Gönülal, "Arıcılık farklı bir meslek. Her kovanı açtığınızda başka bir heyecanla karşılaşıyorsunuz. Çünkü içini açtığınızda ne kadar bal olduğunu bilmiyorsunuz. Ama açtığınızda birkaç ballı çerçeve çektiğiniz zaman o keyif başka bir duygu yani arıcı olan bilir zaten. Balı aldığınız zaman bütün dertler bitiyor." dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde iki otomobilin çarpıştığı kazada 6 kişi yaralandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-iki-otomobilin-carpistigi-kazada-6-kisi-yaralandi-9472/

Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu 6 kişi yaralandı.

İbrahim Çavuşlar idaresindeki 59 AAD 211 plakalı otomobil, Meşelik mevkisinde Şeyma Dillice yönetimindeki 34 BOR 656 plakalı otomobille çarpıştı.

Haber verilmesi üzerine bölgeye itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.

Kazada sürücüler ile 34 BOR 656 plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan Hatice, Yağız Atlas, Hatice Mira ile İlhan Dillice yaralandı.

Yaralılar 112 Acil Sağlık ekiplerince Pınarhisar Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde Kayalıköy Barajı'nın su seviyesi yüzde 20 seviyesine düştü http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-kayalikoy-barajinin-su-seviyesi-yuzde-20-seviyesine-dustu-9995/

Tarım arazilerinin sulanması için kullanılan ve Edirne'nin içme suyunun sağlandığı barajda geçen yıl aynı dönemde yüzde 50 olan doluluk oranı, yüzde 20'ye düştü.

Kayalı köyü Muhtarı Cengiz Yürekli, gazetecilere yaptığı açıklamada, kuraklık nedeniyle barajın su seviyesinin düşmesinin tedirginliğini yaşadıklarını söyledi.

Yürekli, suyun biraz daha dikkatli ve tedbirli kullanılması gerektiğini dile getirdi.

Barajın geçen yılın ocak ayında doluluk oranının yüzde 80 seviyelerinde olduğunu anlatan Yürekli, "Barajdan hem Edirne'ye su veriyoruz hem de tarım alanlarımızı suluyoruz. Barajımızda su biraz az, tedirginiz." dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde hafif ticari araç ile minibüs çarpıştı, 3 kişi yaralandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-hafif-ticari-arac-ile-minibus-carpisti-3-kisi-yaralandi-7315/

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde hafif ticari araç ile minibüsün çarpışması sonucu 3 kişi yaralandı.

Recep Ali Çelik idaresindeki 39 S 1250 plakalı minibüs ile Musa Kızmaz yönetimindeki 39 AAZ 619 plakalı otomobil, İstasyon Caddesi'nde çapıştı.

Kazada sürücüler ile minibüsteki yolcu yaralandı.

Yaralılar 112 Acil Sağlık ekiplerince Lüleburgaz Devlet Hastanesine kaldırıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Türkiye'deki ayçiçeğinin yüzde 10'u Kırklareli'nde üretiliyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/turkiyedeki-ayciceginin-yuzde-10u-kirklarelinde-uretiliyor-6823/

Türkiye'nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden Kırklareli, ülkedeki ayçiçeğinin yüzde 10'unu üreterek iç ve dış piyasaya sunuyor.

Trakya'da "sarı gelin" ve "gündöndü" olarak da anılan ayçiçeğinde gelişim ve dane oluşumu sürüyor.

Ayçiçeği üretiminin önemli bir bölümü, sulanabilen arazilerde yapılıyor.

İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, AA muhabirine, Kırklareli'nin ayçiçeği üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

Geçen yıl çayır tırtılına rağmen 240 bin ton ürün aldıklarını belirten Aksoy, bu yıl geçen yıla göre artış beklediklerini ifade etti.

Ekim alanına göre hesap yaptıklarını aktaran Aksoy, "Bir yağış daha alırsak herhalde verimimiz ve dane doluluğumuz daha güzel bir şekilde olacaktır. İnşallah bu yıl rekoltemizi 250 bin ton civarı ayçiçeğiyle kapatacağız." diye konuştu.

Ayçiçeğinin stratejik bir ürün olduğunu anlatan Aksoy, sıvı yağ ihtiyacının büyük bir bölümünün ayçiçeğinden elde edildiğini dile getirdi.

Tarım ve Orman Bakanlığının desteğiyle kentte ayçiçeği üretim alanlarını artırmaya çalıştıklarını, üreticilere bölgenin iklim ve toprak yapısına uygun yerli ve milli tohum dağıttıklarını ifade eden Aksoy, şunları kaydetti:

"Kırklareli'nde üreticimize yaklaşık olarak 2 milyon lira destek verdik. Yani yüzde 90 hibeli tohum dağıttık üreticilerimize. Yerli ve milli tohumların hem kök yapıları hem gelişim evreleri hem de iklime uyumları çok iyi. İnşallah çiftçilerimiz bunları deneyerek verimin daha da yüksek olduğunu görecekler ve bu tohumlar da hızlı bir şekilde yayılım gösterecek. Ayçiçeği stratejik ürün çünkü yağı başka bir yerden bulamıyorsunuz. Bu yüzden devletimiz stratejik alan dediğimiz bu ürünlerde hızlı bir üretim şekli ve planlamayla çiftçimizi üretime katmaya çalışıyor. Ülkemizde şu anda yaklaşık 2,5 milyon ton ayçiçeği üretimi var. 250 bin ton üretiyorsak yüzde 10'luk üretimi bizde. Kırklareli ayçiçeğinde çok iyi bir noktada."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde altın ararken kazdıkları çukura giren 3 kişiden 1'i öldü http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-altin-ararken-kazdiklari-cukura-giren-3-kisiden-1i-oldu-2618/

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde ormanlık alanda altın ararken kazdıkları çukura giren 3 kişiden 1'i hayatını kaybetti.

Sivriler köyünde ormanlık alanda kaçak kazı yapan kişilerden bazılarının zehirli gazdan etkilendiği ihbarı üzerine bölgeye AFAD, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Bölgeye ulaşan ekipler, 1,5 metre genişliğinde 13 metre derinliğinde kazılan çukurda mahsur kalan 3 kişinin kurtarılması için çalışma başlattı.

Merdiven ve halat yardımıyla kuyuya inen ekiplerin çıkardığı 2 kişi sağlık ekiplerince hastaneye götürülürken, E.Ç'nin (38) hayatını kaybettiği belirlendi.

AFAD'a bağlı kimyasal, biyolojik, radyasyon ve nükleer (KBRN) ekipleri de bölgede gaz ölçümü yaptı.

Jandarma ekipleri bölgede kaçak kazı yaptıkları iddia edilen 8 kişiyi gözaltına aldı. Kaçak kazıda kullanılan malzemelere de el konuldu.

Şüphelilerin bir haftadır dikkat çekmemek için sabah deniz kenarında kamp yaptıkları gece ormanda kaçak kazı yaptıkları öğrenildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Gezgin arıcılar kovanlarını aşırı sıcaktan kireçle koruyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/gezgin-aricilar-kovanlarini-asiri-sicaktan-kirecle-koruyor-7147/

Türkiye'nin pek çok yöresinden arıcılar, çiçek balı üretmek için ayçiçeği tarlalarının yoğun olduğu Trakya'ya geliyor.

Yüksek sıcaklıklardan kendileri gibi arıları da etkilenen üreticiler, bal veriminin düşmemesi için kovanlarını güneş ışınlarını yansıtan kireçle boyuyor.

İzmir'in Foça ilçesinde yaşayan gezgin arıcı 60 yaşındaki Mehmet Bölükoğlu da arılarını Kozak Yaylası ve Bursa'nın Karacabey ilçesinin ardından Kırklareli'ne getirdi. Bölükoğlu, Karıncak köyü Manastır Dere mevkisinde balın izini sürüyor.

Sıcaklıkların 35 derecenin üzerinde seyrettiği Kırklareli'nde, İzmirli arıcı bal veriminin düşmemesi için de yoğun mesai harcıyor. Bölükoğlu, babasından öğrendiği sıcakla mücadele yöntemini kendi kovanlarında uyguluyor.

"Kireçle önlem alıyoruz"

Bölükoğlu AA muhabirine, bal üretimini artırmak için sıcaklıkla da mücadele ettiklerini söyledi.

Önceki yıllara göre aşırı sıcakların yaşandığını belirten Bölükoğlu, hava sıcak olunca arıların kovan sıcaklığını dengede tutmak için kanat çırpmasını artırdığını anlattı.

Arının sıcaklıkla mücadelede yıpranıp bal üretimini azalttığını dile getiren Bölükoğlu, "Sabah güneş doğmadan ya da akşam üzeri kovanları kireçleyerek sıcaklık önlemini alıyoruz. Güneş ışınları sacı ısıtıyor, kireç güneş ışınlarını geri yönlendiriyor, kovanın ısınmasını önlüyor." dedi.

Arılara yardımcı oluyorlar

Bölükoğlu, hava tahmini raporlarını takip ederek önceden önlem aldıklarını aktardı.

Sıcaklığın balın bozulmasına da neden olduğunu dile getiren Bölükoğlu, şöyle konuştu:

"Kovandaki asker mevcudu işe gidemiyor, devamlı kovanı soğutmaya çalışıyor. Bal verimi düşüyor, içindeki yavrular bozuluyor. Getirdiği balı olgunlaştıramıyor sulu kalıyor. O yüzden biz de arılara yardımcı oluyoruz. Doğadaki 35 derecedeki ısıda kovanların havalandırma deliklerinin kesinlikle açılmaması gerekiyor.

Kovan içindeki ısıyı 26-27 derecede tutmaya çalışıyor hayvan. Dışarıdaki ısı da 35-40 dereceyi bulduğunda bu sefer soğutamayınca kanat çırpmaya başlıyor, nem oranı düşüyor yavrular bozuluyor. Balı da tam olgunlaştıramıyor ve arı yıpranıyor. Sıcak havada doğada uçacağı enerjiyi kovanda kanat çırpmak ile geçiriyor. Bu sefer de asker durumu kovanlarda düşmüş oluyor bal verimi de düşüyor."

Bölükoğlu, beyaz boyalarda kimyasal olması ve ısıyı kovan içine alması nedeniyle kireci tercih ettiklerini, kirecin zararlı böcekleri de kovandan uzaklaştırdığını belirtti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklarelili kadın arıcının zorlu "bal ve oğul toplama" mesaisi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelili-kadin-aricinin-zorlu-bal-ve-ogul-toplama-mesaisi-2090/

Yaklaşık 20 yıl önce evlenen Filiz Tuna, uzun yıllar eşiyle çiftçilik yaptı.

Tuna, 2019'da Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi Projesi"ne arıcılık yapabilmek için başvuruda bulundu, 40 kovan destek aldı. Tuna kovan sayısını 4 yılda iki katına çıkardı.

Bugünlerde mesaisi normal günlere göre artan Tuna, bir yandan arıların bal verimlerini kontrol ediyor diğer yandan da farklı alanlarda koloniler oluşturan arıları topluyor.

Kimi zaman ağaca çıkarak arı kolonilerini bir kova içerisine kimi zaman çuval içine toplayan Tuna, daha sonra kovana bırakıyor.

Kraliçe arıyla birlikte kovana giren arıları diğerlerinin arasına katan Tuna, böylece arı sayısını artırarak gelecek sezona hazırlık yapıyor.

Tuna'ya zaman zaman kayınvalidesi 68 yaşındaki Hidayet Tuna da yardım ediyor.

"Oğul yakalamak zor oluyor"

Filiz Tuna, dedesinden özendiği arıcılığa eşi ve kayınvalidesinin desteğiyle başladığını söyledi.

Bugünlerde arıların oğul verdiğini belirten Tuna, "Oğul yakalamak zor oluyor, kolay değil. Oğul veren arının önce sesini dinliyoruz sonra melisa otumuz var, bir de oğul çeken kokumuzu peteğe sürdüğümüz zaman oğul direkt bize geliyor zaten. Böylelikle tutuyoruz." dedi.

Oğul veren koloniyi gördüklerinde telaş yaşadıklarını anlatan Tuna, "Oğul gördüğümüzde çok heyecanlanıyoruz. Hemen bir panik, maskeler falan üzerimize, bazen maske bile giyemiyoruz. Hemen yakalayalım başka bir yere kaçmasın, uzak dallara sarılmasın diye. Oğul diğer arıya göre biraz sakin oluyor ama yine de biz tedbirimizi elden bırakmıyoruz." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli bayram tatilinde, tarihi, doğası, denizi ve gastronomisiyle konuklarını ağırlayacak http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-bayram-tatilinde-tarihi-dogasi-denizi-ve-gastronomisiyle-konuklarini-agirlayacak-165/

İstanbul'a yaklaşık 200 kilometre mesafedeki kent, son yıllarda eko turizmi, mağaracılık ve sportif amaçlı turizm faaliyetleri, Mimar Sinan rotası ve coğrafi işaretli ürünleriyle sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin ilgisini çekmeye başladı.

Kırklareli'ndeki, Türkiye ve Avrupa'nın en büyük longoz ormanları da içinde barındırdığı göller, endemik bitki çeşitleri ve yaban hayatı ile görülmeye değer.

İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet'in Demirköy ilçesindeki dökümhanesi, Trakya'nın turizme açık tek mağarası Dupnisa da kentte gezilebilecek yerler arasında bulunuyor.

Geç Roma dönemine ait Trakya'nın tek antik tiyatrosunun bulunduğu "sakin şehir" Vize'nin tarihi yapıları da dikkati çekiyor.

Anadolu'dan Trakya'ya gelen ilk insanların 8 bin yıllık tarımsal faaliyetlerinin maketlerle anlatıldığı Aşağıpınar ören yeri de ziyaretçilerin uğrak noktaları arasında yer alıyor.

Kırklareli, coğrafi işaretli kıvırcık kuzusundan elde edilen köftesi, üzümden yapılan hardaliyesi, meşe balı, peyniri, manda yoğurdu gibi ürünleriyle de ön plana çıkıyor.

Turizm faaliyetleri yıl boyunca devam ediyor

Kırklareli Kültür ve Turizm Müdürü Veli Şen, AA muhabirine, kentte turizm faaliyetlerinin 12 ay devam ettiğini söyledi.

Kenti yurt içi ve yurt dışında tanıttıklarını ifade eden Şen, "Kırklareli kendine özgü bir ekosistemi, tarihi ve kültürel değerleri olan eşsiz bir şehir." dedi.

Kentin, mağara, eko turizmi, sportif amaçlı turizm faaliyetleri, Mimar Sinan rotası ve coğrafi işaretli ürünleri ile eşsiz bir zenginliğe sahip olduğunu dile getiren Şen, tüm yerli ve yabancı turistleri bu eşsiz güzellikleri görmeye davet etti.

Mimar Sinan'ın eserleri ile MÖ 6 binli yıllara dayanan Aşağıpınar, Traklar'ın önemli merkezlerinden Vize, deniz turizmi olarak İğneada ile Kıyıköy'ün keşfedilmeyi bekleyen eşsiz hazinelerden olduğunu anlatan Şen, şöyle devam etti:

"Kırklareli, turizmin çeşitlendiği, insanların turizme bakışının farklılaştığı, zenginleştiği bu dönemde potansiyeli ile ziyaretçileri ağırlayabilecek eşsiz güzelliklere sahip. Dupnisa Mağarası, mağaracılık turizmi açısından çok özel bir deneyim sunuyor. Longozlar sportif amaçlı turizm faaliyetleri açısından çok özel. Ayrıca ekosistemindeki çok farklı endemik tür, flora ve fauna çeşitliliğini görmek isteyen ziyaretçileri bekliyor. Bütün ziyaretçilerimizi ilimize dinlenmeye, stres atmaya ve Kırklareli'nin güzelliklerini keşfetmeye bekliyoruz."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde lavanta tarlaları hasat öncesi "mor turizm" için hazırlandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-lavanta-tarlalari-hasat-oncesi-mor-turizm-icin-hazirlandi-9694/

Son yıllarda kıraç alanların tarıma kazandırılması amacıyla ekilen lavanta, hem üreticilerin ekonomisine hem de kentin turizmine katkı sağlıyor. 2015 yılında 30 dönümle başlanan lavanta ekimi 2 bin 200 dönüme ulaştı.

Lavantayı hediyelik ürün ya da lavanta yağı için üreten çiftçilerden bazıları çiçeklenme dönemini de turizm etkinliği olarak değerlendiriyor.

Bu tarlalardan birisi de kente yaklaşık 25 kilometre uzaktaki Deveçatağı köyündeki Filiz Tuna'nın 5 dönümlük lavanta tarlası.

Tuna , "mor turizm" olarak adlandırılan lavanta tarlası ziyaretlerini kapsayan agroturizm için tarlasını hazırladı.

Lavanta kokulu tarlasını çeşitli dekorlarla süsleyen Tuna, çiçeklenme dönemindeki tarlasına ziyaretçilerini bekliyor.

"İngiltere, Yunanistan ve Bulgaristan'dan da turistlerimiz geliyor"

Tuna, AA muhabirine 2019 yılında devlet desteği ile kıraç arazisine lavanta ektiğini söyledi.

Lavanta sayesinde gelin geldiği köyü yerli ve yabancı turistlere tanıttığını ifade eden Tuna, "İnsanlar buraya geldiğinde bayılıyorlar. Fotoğraflar çektiriyorlar, video çekiyorlar." dedi.

Yaklaşık 3 hafta lavantaların ziyaretçilerine eşsiz güzellikler sunacağını anlatan Tuna, tarlalarını ziyaret edenlerin sayısının her geçen yıl arttığını kaydetti.

Lavantaların çiçeklendiği günlerde köy nüfusunun yaklaşık beş katı, 1000'e yakın turistin köye geldiğini ifade eden Tuna, "Ben bu köye gelin geldim. Yerli ve yabancı turistlerimiz geliyor. İngiltere, Yunanistan ve Bulgaristan'dan da turistlerimiz geliyor. Yani bizim için ve köyümüz adına çok güzel. " diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli modern kütüphanesinde her yıl nüfusunun 4 katı okuyucu ağırlıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-modern-kutuphanesinde-her-yil-nufusunun-4-kati-okuyucu-agirliyor-9735/

Aynı anda yaklaşık 500 kişiye hizmet verebilme kapasitesine sahip, 3 bin 769 metrekare alan üzerine 4 kat olarak inşa edilen kütüphane günlük ortalama 1400 ziyaretçi ağırlıyor.

Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği İl Halk Kütüphanesi, 2021 yılında yaklaşık 400 bin, 2022 yılında da 430 bin okuyucu tarafından ziyaret edildi.

Yaklaşık 100 bin nüfuslu kent, modern kütüphanesinde her yıl nüfusunun 4 katı okuyucuya ev sahipliği yapıyor.

Kütüphane içinde okuma, kafe, servis, bireysel çalışma, hazırlık alanları ile 22 kişilik eğitim sınıfı, görsel-işitsel salon, 64 kişilik çok amaçlı salon ve sahne yer alıyor.

"Öğrencilerimiz ve okuyucularımızı rahat ettirmek için uğraşıyoruz"

Kütüphane Müdürü Hilal Sıcak, AA muhabirine, İl Halk Kütüphanesinin Türkiye'nin ilk elektronik modern kütüphanelerinden biri olduğunu söyledi.

Sıcak, kütüphanenin okuyucular için gerekli tüm imkanlara sahip olduğunu aktararak, kentin en merkezi konumunda bulunması dolayısıyla da okuyucuların yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını belirtti.

Nüfusa oranla kütüphane kullanım oranının kentte yüksek olduğunu vurgulayan Sıcak, "Kütüphanemiz yeni modern binasına 2,5 yıl önce taşındı. Türkiye'nin ilk elektronik modern kütüphanelerinden biri. Akıllı bina olarak tasarlandı ve yapıldı. Kırklareli çok küçük bir il. Nüfusumuz 100 bin civarında ama bizim yıllık okuyucu sayımız 430 binlerde, günlük 1400 civarında okuyucumuz var. Kırklareli'nde kütüphane kullanım oranı gayet güzel." diye konuştu.

Okuyucu sayısını yükseltmek için kitap sayısını artırmayı hedeflediklerine değinen Sıcak, üniversite öğrencilerinin genelde kütüphanede ders çalıştıklarını, onların rahat ve konforlu bir şekilde çalışması için uygun bir ortamın olduğunu dile getirdi.

Sıcak, "Öğrencilerimizin ve okuyucularımızın daha fazla okuması ve kütüphanemize daha fazla gelsin için çalışıyoruz. Onları rahat ettirmek için uğraşıyoruz. Okuyucuların gelmesi bizim var olma sebebimiz." ifadelerini kullandı.


]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Emekli öğretmen 69 yıldır pedal çevirerek zinde kalıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/emekli-ogretmen-69-yildir-pedal-cevirerek-zinde-kaliyor-4968/

Tarhan'ın bisiklete ilgisi 8 yaşında biriktirdiği harçlıklarıyla kiraladığı bisikletle başladı. Ailesinin ekonomik durumunun el vermemesi nedeniyle çocukluk yıllarında bir bisikleti olmayan Tarhan, öğretmenlik görevine başladığı 1966 yılında ilk maaşı ile bisiklet aldı.

Tarhan, ilerleyen yaşına rağmen günlük hayatında ulaşımını sağladığı bisikletle geziyor, günde ortalama 30 kilometre yol alıyor.

69 yıldır bisiklet kullanıyor

Tarhan, bisiklet tutkusunun hiç bitmediğini söyleyerek, "Müthiş zevk alıyorum. Yaklaşık 69 yıldır bisiklet kullanıyorum. Bisiklet sürerken kendimi daha huzurlu ve mutlu hissediyorum. Sağlık açısından da bisiklet kullanımının ve hareketliliğin çok faydasını görüyorum." dedi.

Tarhan, 72 yaşına kadar Veteranlar Grekoromen Güreş Milli Takımı'nda mücadele ettiğini, bu nedenle de bisiklet kullanmaya daha fazla önem gösterdiğini dile getirerek, "Çok mutlu oluyorum bisiklete binerken. Bilhassa kırda gezmek, şehir içinde gezmek o kadar olmasa da doğada bisikletle gezerken ne bileyim ibadet gibi geliyor bana, seviyorum." ifadelerini kullandı.

Tarhan, bisikletin artık kendisi için bir yaşam felsefesi olduğunu, bisikletsiz bir hayatı düşünemediğini söyledi.

Her gün bisikletiyle 10 ile 50 kilometre arasında yol yaptığını anlatan Tarhan, "Bazen şehir dışlarına da gidiyoruz arkadaşlarla. Buralarda daha fazla kilometre yapıyoruz. Bisiklete bindiğim zaman daha çok dinçleşiyorum. İnanın bisiklete binmediğim gün görevimi yapmamış bir insan gibiyim yani. Öyle hissediyorum. Bisikletle yurt dışına da gittim. Bulgaristan ve Yunanistan'a da gittim. Yaşım el verdiği sürece bisiklet kullanmaya özen göstereceğim. Şuanda aspirin dahi kullanmıyorum sağlığım yerinde, bu spor sayesinde olduğuna inanıyorum, özellikle bisiklet sporu sayesinde. Ömrüm olduğu sürece kullanacağım." değerlendirmesinde bulundu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Göçe zorlanan Bulgaristan Türkü, yaşadıklarını hafızasından silemiyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/goce-zorlanan-bulgaristan-turku-yasadiklarini-hafizasindan-silemiyor-9753/

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde oturan 76 yaşındaki Sadullah Özgür, 1985 yılında Bulgaristan'ın politikalarına karşı çıktığı gerekçesiyle uygulanan baskılar nedeniyle zor günler geçirdi.

Türkçe konuştuğu ve Türk ismi kullandığı için birçok defa sorguya çekilerek maaşı kesilen Özgür, baskılara boyun eğmedi.

Zorunlu göçle ana vatanına dönebilmek için iki kez kamplarda tutulan Özgür, ailesiyle Kapıkule'den Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra rahat nefes alabildi.

Türkiye'de ailesiyle yaşayan Özgür'ün yıllar önce anne ve babası, 3 sene önce de eşi hayatını kaybetti.

Yaşamını tek başına sürdüren Özgür, acı dolu günleri, geriye kalan birkaç fotoğrafa bakarak hafızasında canlandırıyor.

"Yaşadığımız zulmü unutmaya çalışıyoruz"

Özgür, AA muhabirine, 1984 yılında Türkçe olan adlarının zorla değiştirildiğini, ardından zulme uğradıklarını söyledi.

Türkçe konuşana ceza kesildiği dönemde çok zor günler geçirdiklerini vurgulayan Özgür, bazı arkadaşlarına kamplarda şiddet uygulandığına şahit olduklarını belirtti.

Özgür, özellikle bu süreci hafızasından silemediğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Özal'ın sayesinde zorunlu göç çıktı. Oğlum 17 yaşındaydı, askerlik çağı diye salmadılar. Bulgar arkadaşlar vardı, onların yardımıyla pasaport çıkardık. Annem ile babamı bindirdim arabaya, Kapıkule'ye kadar getirdim. Kapıkule'ye gelmeden bir hafta önce kamplarda kaldık. İki kere kampta kaldım. Çocuğu, anne ve babamı getirirken kaldım, sonra eşim ve kız çocuğumu getirirken yine kaldık kamplarda, hep zorluk... Bulgaristan'da idareye karşı ağzını açamazsın, açarsan yandın, hele Türk isen."

Özgür, Türkiye'ye geldiklerinde kendilerine her türlü kolaylığın sağlandığını ve sahip çıkıldığını vurgulayarak, bundan dolayı minnettar olduğunu dile getirdi.

Yaşadıkları acıları ve zulmü artık unutmaya çalıştıklarını aktaran Özgür, o yıllar aklına geldiğinde çok duygulandığını ifade etti.

Özgür, İstanbul, Manisa, Bursa'da arkadaşları olduğunu, onlarla sürekli telefonda görüşerek hasret giderdiklerini belirtti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli Müzesi 8 bin 200 yıllık tarım objeleriyle insanlık tarihine ışık tutuyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-muzesi-8-bin-200-yillik-tarim-objeleriyle-insanlik-tarihine-isik-tutuyor-7893/

Kırklareli Müzesi, tahnitlerin yer aldığı tabiat köşesi, folklorik unsurların yansıtıldığı bölümleri, buzul çağından Roma'ya, Traklar'dan Geç Osmanlı dönemi eserleriyle ziyaretçi çekiyor.

Müzede sergilenen objelerin yarısından fazlasını, kazı çalışması 1993 yılında başlayan ve 18 yıl süren Aşağıpınar höyüğünden çıkan eserler oluşturuyor. 8 bin 200 yıl önceki tarımın nasıl yapıldığına ışık tutan eserler, müzeyi ziyaret edenlerin en çok incelediği bölüm arasında yer alıyor.

"Tarıma dayalı ilk köy örneği"

Kırklareli Müzesinde görevli müze araştırmacısı İlknur Yaz, AA muhabirine müzede yaklaşık 7 bin 500 eserin bulunduğunu söyledi.

Koleksiyonun yüzde 60'ının Aşağıpınar'da bulunan eserlerin oluşturduğunu ifade eden Yaz, kazıda bulunan objelerin yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çektiğini anlattı.

Aşağıpınar'ın tarıma dayalı ilk köy hayatının başladığı, hayvanların evcilleştirildiği bir yer olduğunu belirten Yaz, şu bilgileri verdi:

"Burada yapılan kazılar sonucu elde edilen eserler de müzemizde sergilenmektedir. Aslında biz Aşağıpınar'a 'Doğu Trakya'nın Göbeklitepesi' de diyebiliriz. O dönemi temsil eden, o dönemde insanların günlük hayatlarında kullandıkları el baltaları, kemik aletler, kil bilezikler, kemik kaşıklar, kap kacak bulunuyor. Bunun haricinde törenlerde kullandıkları törensel kaplar, figürler, ana tanrıça heykelcikleri bulunuyor."

Ana tanrıça heykelciği öne çıkan eserler arasında

Yaz, 2011 yılında bulunan ve Avrupa Arkeologlar Birliği Kongresi'nin logosu olarak kullanılan ana tanrıça heykelciğinin sergilenenler arasında en dikkati çeken eser olarak öne çıktığını vurguladı.

Ziyaretçilerin heykelciğe çok ilgi gösterdiklerini anlatan Yaz, şöyle devam etti:

"Şimdi bilinçli olarak gelip müzemizi ziyaret eden ziyaretçilerimiz, Anadolu'da gördükleri ana tanrıça heykelcikleriyle buradaki ana tanrıça heykelciliğini karşılaştırdıklarında aralarında fark olduğunu hissediyor ve görüyor. Bunun sebebini merak ediyorlar. Çünkü dönem Anadolu'da da Trakya'da da neolitik dönem. Ama bir üslup özelliği söz konusu. Zaten bizim ana tanrıçamızın en önemli ve en belirgin özelliği, diğer ana tanrıçalardan ayrılan özelliği de bu üslup farklılığıdır. Ana tanrıça heykelciğimizin en belirgin özelliği, hem Anadolu hem Balkan kültürünün özelliklerini taşıması. Mezopotamya'da başlayan neolitik dönem kültürü doğu Trakya'dan Avrupa'ya yayılmıştır."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde vücudunda kırık bulunan kişi oyunu sedyede kullandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-vucudunda-kirik-bulunan-kisi-oyunu-sedyede-kullandi-4171/

Kırklareli'nde, kalça kırığı olan hasta oyunu kullanacağı sandığa sedyeyle götürüldü.

Bademlik Mahallesi'ndeki evinde kalça kırığı nedeniyle bir süredir yatağa bağımlı yaşayan ve evde sağlık hizmeti alan 62 yaşındaki Yaşar Yürük ekiplerce evinden alındı.

Ambulansla oy kullanacağı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sosyal Bilimler Lisesine götürülen Yürük, sağlık personeli tarafından sandığının bulunduğu kata sedyeyle çıkarıldı.

Oyunu kullanan Yürük, ambulansla evine bırakıldı.

Yürük, vatandaşlık hakkını yerine getirmesine imkan sağlayan görevlilere teşekkür etti.

Oy kullandığı için mutlu olduğunu dile getiren Yürük, tüm vatandaşların sandığa gitmelerini istedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Trakya'nın "ilk çiftçileri"nin faaliyetleri yeni nesillere maketlerle anlatılıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/trakyanin-ilk-ciftcilerinin-faaliyetleri-yeni-nesillere-maketlerle-anlatiliyor-2785/

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan başkanlığında Asilbeyli köyü yolunda 1993 yılında başlatılan kazı çalışmaları 2021'de tamamlandı.

Çalışmalarda, Anadolu'dan Trakya'ya tarım ve köy yaşantısını getiren, bölgenin en eski çiftçi toplumlarının izleri ortaya çıkarıldı. Kazılarda elde edilen bulgular, Kırklareli Müzesi'nde sergileniyor.

Geçmişteki tarımsal faaliyetlerin ve köy yaşamının gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla bölgede oluşturulan üç "samanlık müzesi" ile açık hava müzesinde insan, hayvan ve araç gereç maketleri bulunuyor.

Bölgede bir süre önce başlayan "zaman tüneli" yapım çalışmaları sürüyor.

"Ziyaretçilerimizi Aşağıpınar Ören Yeri'nde yolculuğa davet ediyoruz"

Kültür ve Turizm Müdürü Veli Şen, AA muhabirine, Aşağıpınar Ören Yeri'nin kent için önemli bir hazine olduğunu anlattı.

Şen, Kovid-19 salgını nedeniyle azalan ziyaretçi sayısının geçen yıl 30 bine kadar yükseldiğini bildirdi.

Aşağıpınar'ın Trakya'da tespit edilmiş ilk köy yerleşim yeri olduğunu vurgulayan Şen, "Tarım toplumu Mezopotamya'dan başlayarak insan toplumunun hareketliliği ile birlikte Trakya'da Kırklareli merkeze çok yakın bir konumda Aşağıpınar da kendini gösteriyor. Burada gelişimini sürdürerek Balkanlara, Orta Avrupa'ya ve Kuzey Avrupa'ya doğru yolculuğunu devam ettiriyor." diye konuştu.

Tarımın Balkanlar ve Avrupa'ya taşındığı noktanın Aşağıpınar olduğunu vurgulayan Şen, "Burada milattan önce 6 bin 200 yıl önce başlayan tarım kültürü zenginleşerek, evrilerek Balkanlara ve Avrupa'ya taşınıyor." dedi.

Aşağıpınar'ın görülmesi gereken ender yerlerden olduğuna dikkati çeken Şen, şöyle devam etti:

"Aşağıpınar Ören Yeri'ni gezmeye gelen ziyaretçilerimize eşlik ederek oranın tarihi, Kırklareli'ne, tarım toplumuna katkısı hakkında önemli bilgiler veriyoruz. Aşağıpınar Ören Yeri tarım kültürünün bölgemizde nasıl bir yol aldığını, nasıl evrim yaşadığını ve Balkanlara, Avrupa'ya nasıl bir serüvenle yolculuk yaptığını bize anlatması açısından çok önemli. Bu alana merak duyan, tarımı ve tarım toplumunun serüvenini merak eden ziyaretçilerimizi Aşağıpınar Ören Yeri'nde yolculuğa davet ediyoruz. Burada özel bir deneyim yaşayacaklarına inanıyoruz."

Şen, Aşağıpınar Ören Yeri'ndeki yaşamın maketlerle anlatıldığını belirtti.

Çok sayıda insan, araç, gereç ve yapıların maketlerinin bulunduğunu anlatan Şen, "Orada insanlar hayatını idame ettirirken neler yapıyorlardı, neyle uğraşıyorlardı? Bunun gelişim, evrim süreci orada simüle ediliyor." ifadesini kullandı.

Veli Şen, ören yerinde geçmişten günümüze köy yaşamını anlatan "zaman tüneli" oluşturulması için de çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde ilkbaharla açan papatyalar tabiata renk katıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-ilkbaharla-acan-papatyalar-tabiata-renk-katiyor-9054/

Kış şartlarının çetin geçtiği kentin yükseklerinde sıcaklıkların artmasıyla doğa canlanmaya başladı.

"Sakin Şehir" unvanlı Vize'de çiçek açan papatyalar bölgeye güzellik kattı.

Karadeniz ikliminin de hakim olduğu ilçede fotoğraf tutkunları, papatyalar ile doğayı fotoğraflıyor.

Doğa fotoğrafçısı Bedri Doğu, AA muhabirine, tabiatın her mevsim ayrı güzellikler sunduğunu söyledi.

İlkbahar ile doğanın canlandığını ifade eden Doğu, eşsiz güzelliklerin oluştuğunu dile getirdi.

Doğu, papatyaların da doğaya ayrı bir güzellik kattığını belirtti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde afetzede çocukların yüzü "Karagöz-Hacivat" gösterisiyle gülüyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-afetzede-cocuklarin-yuzu-karagoz-hacivat-gosterisiyle-guluyor-4004/

6 Şubat'taki depremlerden etkilenen 11 ilden Kırklareli'ne gelen bazı afetzedeler, kendileri için tahsis edilen Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Şemsettin Sami Erkek Öğrenci Yurdu'na yerleştirildi.

Fatih Umutlu da "Depremzede Çocuklar İçin El Ele, Gönül Gönüle" projesi kapsamında öğrenci yurdundaki çocuklara gölge oyunu sunmaşa başladı.

Çocuklar gölge oyunu ile zaman zaman kahkaha atıp doyasıya eğleniyor.

Oyunu çocuklarıyla birlikte izleyen ailelerin de zaman zaman yüzlerinin güldüğü gözlendi.

Umutlu, AA muhabirine, Karagöz ve Hacivat gölge oyununda çocukların heyecanlarının yüksek olduğunu söyledi.

Çocukların eğlenmesinden ve gülümsemelerinden keyif aldığını ifade eden Umutlu, depremin ardından Hatay'a giderek gölge oyunu ile çocukları, depremin izlerinden uzak tutmaya çalıştıklarını kaydetti.

Çocukların bir çoğunun gölge oyunu ile daha önceden tanışmadığını belirten Umutlu, "Çocukların eğlenmeleri için o kötü iklimden uzaklaşmaları gerekiyor. Çocukları iyileştireceğiz ve onları güldüreceğiz ki, onların aileleri gülsün. Aileler çocuklarının mutlu olduklarını gördüklerinde psikolojik olarak rahatlayacaklar. Bir arada bulunmazsak, dayanışmazsak, birbirimizi güldürmezsek bu işin üstesinden gelebileceğimizi de düşünemiyorum." dedi.

Çocuklardan Yakup Çomali ise oyunu daha önce hiç izlemediğini, izlerken çok eğlendiğini dile getirdi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde kar yağışının ardından bazı dereler yeniden gür akmaya başladı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-kar-yagisinin-ardindan-bazi-dereler-yeniden-gur-akmaya-basladi-1153/

Hava sıcaklıkları bir süredir mevsim normallerinin üzerinde olduğu için yeteri kadar yağış alamayan bölgedeki birçok barajın su seviyesi azalırken, bazı dereler de kuruma noktasına geldi.

Kar yağışı sonrası bin 31 metre yüksekliğindeki Yıldız Dağları'ndan eriyen kar, derelerdeki su miktarını artırdı.

Kırklareli Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, AA muhabirine, kar yağışının tüm vatandaşların yüzünü güldürdüğünü söyledi.

Geçen yıl ocak ayında bölgede yaklaşık 20 santimetre kar bulunduğunu ifade eden Aksoy, bu yıl kentin yüksek kesimlerinin sadece beyaz örtüyle kaplandığını ifade etti.

Aksoy, kar yağışının özellikle tarım alanlarına çok iyi geleceğini vurguladı.

Dereköy'de yaşayan Zeki Kaptan da karın bereket getirdiğini vurgulayarak, "Kar görmek özlemdi bizim için. Derelerimize yağmurla, karla birlikte neşe geldi. Kar ile derelerden su sesi gelmeye başladı. Suyun şarıltısını yeniden derelerden duyuyoruz." dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Sıcaklığın mevsim normallerinin üstünde olduğu Kırklareli'nde badem ağacı çiçek açtı http://mail.gazetebirlik.com/haber/sicakligin-mevsim-normallerinin-ustunde-oldugu-kirklarelinde-badem-agaci-cicek-acti-1989/

Meteoroloji Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, hava sıcaklığının geçen yıl ocak ayında 3,1 derece olduğu kentte bu yıl (1-16 Ocak) sıcaklıklar 6.53 olarak kayda geçti.

Kentte ocak ayı uzun yıllar ortalaması (1959-2022) ise 2,9 derece oldu.

Kocahıdır Mahallesi'nde yaşayan Hüseyin Dere'nin evinin bahçesindeki badem ağacı hava sıcaklıklarına bağlı olarak çiçek açtı.

Bazı vatandaşlar çiçek açan ağacı cep telefonlarıyla görüntüledi.

Dere, AA muhabirine, ağacın kışın çiçek açmasına şaşırdığını belirterek, "Bu sene mevsimden mi kaynaklandı başka bir şey mi var çok şaşırdık. Havalar çok sıcak gidiyor, meyveler, bitkiler sıcaklığa aldanacak gibi geliyor bana. Bu aylarda çiçekleri içeri alıyordum, şimdi çiçekleri dahi içeri koymadım." dedi.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli jeotermal kaynağı ile ön plana çıkmaya hazırlanıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-jeotermal-kaynagi-ile-on-plana-cikmaya-hazirlaniyor-1705/

Kırklareli'ndeki jeotermal su kaynakları kullanılarak, kentin adının seracılık, turizm ve enerji gibi alanlarda daha fazla duyurulması amaçlanıyor.

Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğünce, Trakya'nın ilk jeotermal su kaynağı 2014 yılında Asilbeyli köyünde bulundu.

1370 metre derinliğinde 60 derece sıcaklığındaki kaynağı kullanarak tarımda yüzde 70 tasarruf sağlamayı amaçlayan yatırımcı bir firma tarafından, bölgede ilk etapta 54 dekar alanda sera kurulması için başlatılan montaj çalışmaları sürüyor.

Kırklareli Valisi Birol Ekici, jeotermal kaynağın bulunduğu bölgeyi inceledikten sonra AA muhabirine, bu kaynakların en iyi şekilde kullanılması gerektiğini söyledi.

Jeotermal kaynakların, yatırımcıların da ilgisini çektiğini belirten Ekici, "Jeotermal kaynakla Kırklareli hem turizmin hem seracılığın hem de jeotermal enerjinin Trakya'daki başkenti olacak." dedi.

Kırklareli'nin, kısa sürede seracılığın merkezi haline geleceğine inandığını vurgulayan Ekici, "Bu bölgede en verimli kuyularımız keşfedilmiş durumda. Gerçekten ilimizde yapacağı değişim ve dönüşümü hayal edemiyorum. Bir defa İstanbul pazarına çok yakınız. Bu bölgenin en kısa sürede seracılığın, jeotermal otellerin ve jeotermal enerjinin merkezi olacağını hep birlikte göreceğiz." diye konuştu.

Yatırımcıları bölgeye davet eden Ekici, MTA'nın Trakya'nın birçok yerinde jeotermal kaynak arayışını sürdürdüğünü anımsatarak, "60 derece gerçekten çok önemli. 5 litre kendiliğinden artezyen olarak çıkıyor. 25 litreye kadar kaynağı alabiliyoruz. Deneme çalışmalarımız devam ediyor." ifadesini kullandı.

"Kırklareli seracılıkta Antalya gibi olabilir"

Kırklareli Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy ise kentin seracılıkta Antalya gibi olabileceğini dile getirdi.

Kent tarımının, jeotermal kaynaklar ile güçleneceğini aktaran Aksoy, şunları kaydetti:

"500 dekarda, yaklaşık dekar başına 50 ton ile 60 ton domates üreterek ihracat programımıza almayı hedefliyoruz. Çok düşük maliyetle ısıtmayı yaptığımız için üründe karlılık oranımız artacak. Kırklareli'nin bu havzasında çok yoğun termal su var. Burada yaptığımız çalışmada sıfır atık ile çalışıyoruz. Çıkan sıcak suyu tekrar derin deşarj ile çıktığı yere geri veriyoruz. Dolayısıyla su tekrar döngüsünü tamamlamış oluyor. Bu da suyumuzun hoyratça dışarıya atılmasını engelliyor. Sıcak suyumuzu defalarca kullanmış olacağız."

Yatırımcı şirketin genel müdürü Hüseyin Kerkez de 500 dekar alanda sera kurmak için çalıştıklarını belirtti.

Yaptıkları araştırmada, Kırklareli'nde rezervlerin büyük olduğunu öğrendiklerini anlatan Kerkez, şu bilgileri paylaştı:

"Bitirmek üzere olduğumuz seramız 54 dekarın üzerinde. Burada su kaynakları ve gün ışığı fazla. Rezervlere baktığımız zaman jeotermal kaynaklar potansiyel olarak çok yukarıda. Biz de bu sahada çok ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Devletimiz de tarıma çok büyük destekler veriyor. Devletimizin destekleri devam ederse burada 1500 dekara kadar çıkabiliriz. Burada üretim maliyetiyle ilgili yüzde 70 tasarruf sağlayacağız."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde bir çiftçi tarlasına traktörüyle "Cumhuriyet 99 yaşında" yazdı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-bir-ciftci-tarlasina-traktoruyle-cumhuriyet-99-yasinda-yazdi-705/

Lüleburgaz ilçesi Evrensekiz beldesinde yaklaşık 25 yıldır çiftçilik yapan 54 yaşındaki Kaplan, tarlasına "Cumhuriyet 99 yaşında" yazmak istedi.

Tarlasına giden Kaplan, bölgedeki çiftçilerin de yardımıyla, traktörün pulluğu ile toprakta iz bırakarak "Cumhuriyet 99 yaşında" yazdı.

Kaplan, bugün çok mutlu ve gururlu olduklarını söyledi.

Arkadaşlarının desteği ile tarlasına "Cumhuriyet 99 yaşında" yazdığını ifade eden Kaplan, "Hepimiz birlikte olalım, güçlü olalım, bu vatan yaşasın." dedi.

Kaplan, yazıyı tarlasına yaklaşık 1 saatte yazdığını sözlerine ekledi.

Kaplan'a yazıyı yazması için destek veren Burak Tunçkol da Türkiye Cumhuriyeti'nin değerlerine sahip çıkmak için ellerinden geleni yaptıklarını ifade etti.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli açıklarında tespit edilen mayın SAS timlerince etkisiz hale getirildi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-aciklarinda-tespit-edilen-mayin-sas-timlerince-etkisiz-hale-getirildi-6806/

Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, "Kıyıköy Kırklareli açıklarında bir mayın tespit edilmesi üzerine olay mevkisine SAS timleri süratle intikal ettirilmiştir. Mayın, SAS timleri tarafından emniyete alınarak etkisiz hale getirilmiştir." ifadelerine yer verildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
"Yıldırım-2022 Seferberlik Tatbikatı" Kırklareli'de devam ediyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/yildirim-2022-seferberlik-tatbikati-kirklarelide-devam-ediyor-9668/

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) planlı faaliyetleri arasında yer alan "Yıldırım-2022 Seferberlik Tatbikatı", Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesindeki 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında sürüyor.

Tatbikat kapsamında "Basın Günü" etkinliği yapıldı.

Tatbikat için ilk olarak askerlik hizmetini yıllar öncesinde tamamlayan er, erbaş, astsubay ve subaylara "silahaltı" daveti ulaştırıldı.

Bunun üzerine Türkiye'nin değişik illerinden gelen 220 yedek yükümlü, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) tarafından kurulan çadırlara yerleştirilerek bazı eğitimlere tabi tutuldu.

Tugay Komutan Yardımcısı Piyade Albay Tevfik Abaşlıoğlu'nun brifingiyle başlayan tatbikatta sefer emrine çağırılan 42 aracın askeriyeye girişleri sağlandı.

Daha sonra topçu ve hava taarruz eğitiminin verildiği yedek yükümlüler, poligonlarda tabanca ve piyade tüfeğiyle atış yaptı.

Ardından araç ve teçhizat sergisi gerçekleştirildi.

Tatbikat kapsamında senaryo gereği arazide meydana gelen patlamada bir askeri personel yaralandı. Yaralı personel gerekli mayın taramasının ardından bölgeden alındı. Arızalanan araç da bölgeden tahliye edildi.

Ardından bölgeye kurulan makas köprüsü ile askeri araçların geçişi sağlandı.

Tatbikat kapsamında yapılan taarruzla hedef güvenli şekilde ele geçirildi.

Gün sonunda askeri bando takımı konser verdi.

Albay Nuri Pamir Kışlası'ndaki uzman personel tarafından yükümlülere yeni ekipman, araç gereçler ile silahların tanıtıldığı ve bazı faaliyetlerin gerçekleştirildiği tatbikat, 14 Ekim Cuma günü sona erecek.

Tatbikata, 12 kurum ve kuruluş destek sağlıyor.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Binlerce yarasayı barındıran Dupnisa Mağarası turistlerin ilgi odağı oldu http://mail.gazetebirlik.com/haber/binlerce-yarasayi-barindiran-dupnisa-magarasi-turistlerin-ilgi-odagi-oldu-3548/

Trakya'nın turizme açık tek mağarası olan ve binlerce yarasayı barındıran Dupnisa Mağarası ziyaretçilerini cezbediyor.

Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı Sarpdere köyünde bulunan, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İl Özel İdaresinin çalışmaları doğrultusunda 2003'te turizme açılan Dupnisa Mağarası, çok sayıda yarasaya ev sahipliği yapıyor.

Birbirine bağlı iki kat ve üç bölümünden oluşan galerinin giriş bölümü olan sulu mağara, yılın her dönemi turizme açık tutulurken, kuru mağara ise yarasaların üremesi amacıyla her yıl 6 ay ziyarete kapatılıyor.

"Doğal klima" olarak adlandırılan mağaranın girişinde sıcaklık 10-12, kuru mağarada ise 15-17 derece arasında değişiyor.

Hava sıcaklıklarının arttığı temmuz ve ağustos aylarında mağarayı ziyaret edenlerin sayısında artış gözleniyor.

Yarasalar dışında "kavuşamayan eller"e benzetilen sarkıtlar da ziyaretçilerin dikkatini çekiyor.

"Bu yıl 1 milyon turist hedefimiz bulunmakta"
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ersoy Canbek, fiziksel görünümü, konumu ve bilinilirliğiyle öne çıkan Dupnisa mağarasının görülmesi gereken yerlerden olduğunu söyledi.

Trakya'nın turizme açık tek mağarası Dupnisa'nın sarkıt ve dikitleriyle görsel şölen sunduğunu ifade eden Canbek, mağaraya ilginin her geçen gün arttığını kaydetti.

2 bin 700 metre uzunluğundaki mağaranın 450 metrelik kısmının turizme açık olduğunu ifade eden Canbek, "Mağarada 60 binden fazla yarasa kışı bu alanda geçirmektedir. Yarasaların üreme dönemleri olan 15 Kasım-15 Mayıs arasında turizme kapalı olan mağara, yarasa türleri için bir koruma alanıdır." dedi.

Mağarayı ziyaret eden yerli turistlerin yanı sıra yabancı turist sayısının da arttığını anlatan Canbek, şöyle devam etti:

"Özellikle ziyaretçi sayısı son yıllarda 500 binin üzerinde gerçekleşmiş olup, sağlık ve karavan turizminin gözdesi haline gelmiştir. Bu yıl 1 milyon turist hedefimiz bulunmaktadır. Bulgaristan, Romanya ve özellikle Yunanistan üzerinden çok fazla ziyaretçi alıyoruz. Mağara, yıl içerisinde sürekli akan yer altı nehri ve nehrin meydana getirdiği göller, dev boyutlu sarkıt, dikit ve sütunlar ve büyülü atmosferi ile sizleri bekliyor."

"Mağaranın bu kadar güzel olacağını hiç beklemiyorduk"
Bulgaristan'dan gelen Nikolata Andrea, mağaranın çok güzel olduğunu ancak yarasalardan biraz korktuklarını söyledi.

Ülkelerinde mağaranın güzelliklerini anlatacaklarını ve tekrar geleceklerini belirten Andrea, "Mağaranın bu kadar güzel olacağını hiç beklemiyorduk. Bu kadar güzel bir mağarayı ilk kez gördüm." dedi.

Dupnisa'ya nasıl gidilir?
Kırklareli merkezden Dupnisa Mağarası'na gitmek için Istranca Dağları istikametine 58 kilometre katedilmesi gerekiyor.

Birçok akarsu ve gölün bulunduğu yolda, sık ağaçların dal ve yaprakları gökyüzünü kaplıyor. Yol kenarındaki tesislerde mola verenler, Istranca Dağları'nın bol oksijenli havasını soluma imkanı da buluyor.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Trakya'nın asırlık 'Pavli Panayırı' 112. kez kurulacak http://mail.gazetebirlik.com/haber/trakyanin-asirlik-pavli-panayiri-112-kez-kurulacak-1387/

Kırklareli'nin Pehlivanköy ilçesinde Sultan II. Abdülhamit'in fermanı ile bölge halkının birlik ve beraberliğinin sağlanması amacıyla 1910 yılında kurulmaya başlanan, halk arasında "Sonbahar Panayırı" ve "Pomak Bayramı" diye de anılan "Pavli Panayırı", 8-11 Eylül'de misafirlerini ağırlayacak.

Pehlivanköy Belediye Başkanı Hüseyin Açıkel, AA muhabirine, 112. kez kurulacak panayırın, Trakya'nın en eski ve ayakta kalan tek panayırı olduğu söyledi.

Yöre halkının panayırı heyecanla beklediğini ifade eden Açıkel, etkinliğin Trakya'ya renk kattığını belirtti.

Yöre halkı römorklarda konaklayacak

Ergene Nehri kenarında içinde büyük bir lunapark, satışların yapıldığı tezgahlar, açık hava lokantalarının bulunduğu panayırın tamamını yaşamak isteyen yöre halkı, konaklamalarını römorklarda yapıyor.

Yöre halkı yıl boyunca hazırladıkları yöresel yiyecekler ve giyim eşyalarını panayır alanında satışa sunarken, gece saatlerinde ise römork çevrelerinde doyasıya eğleniyor.

Renkli görüntülere sahne olan panayırda Roman vatandaşlar, kendilerine has eğlence anlayışlarıyla panayırın eğlence ayağını diri tutuyor.

Büyük bir alanda kurulan lunapark ve farklı ürünlerin satıldığı tezgahları gezip çeşitli eğlencelere katılanlar, bir asırlık etkinliğe tanıklık ediyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kokusuyla ve tadıyla cezbeden sokak lezzeti: Kokoreç http://mail.gazetebirlik.com/haber/kokusuyla-ve-tadiyla-cezbeden-sokak-lezzeti-kokorec-455/

Büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarının etinin lezzetiyle ünlü Kırklareli, köftesiyle olduğu kadar kokoreciyle de öne çıkıyor.

Et entegre tesislerinden alınan bağırsaklar iyice temizlendikten sonra şişlere sarılıyor, odun közüne yatırılarak yavaş yavaş, içini çeke çeke pişerek sokak lezzeti tutkunlarının damaklarını şenlendiriyor.

Pınarhisarlı kokoreççi 43 yaşındaki Gürel Külsan, 10 yıldır sokaklarda müdavimlerine seyyar tezgahında hizmet veriyor.

Kokoreççi Gürel, akşama doğru ekmek fırınından tenekeyle aldığı yanmış odun kömürünü aracının mangalına dolduruyor, ardından satış yaptığı caddedeki yerini alıyor.

Seyyar arabasında ekmekleri, domatesleri doğrayıp müşterilerini bekleyen Külsan, duman ve kokusuyla müşterilerini cezbetmek amacıyla ara ara mangalını yelliyor.

Müşterileri ekmek teknesine çekmeyi başaran Külsan, siparişe göre zırh bıçağıyla kestiği kokoreçleri tercih edilen baharatları da katarak müşterilerine sunuyor.

"Bu sokak lezzeti çok bambaşka bir şey"
Gürel Külsan, sokakta kokoreçten ateşe damlayan yağ sesini duymanın ve o kokuyu hissetmenin insana ayrı bir duygu verdiğini belirtti.

Uzun yıllar muavinlik yaptıktan sonra seyyar kokoreççilik yapmaya karar verdiğini anlatan Külsan, yaz kış, yağmur çamur, soğuk sıcak demeden 10 yıldır sokaklarda kokoreç satışı yaptığını ifade etti.

Külsan, sokak lezzeti kültürünün önemli olduğunu, işini severek yaptığını kaydetti.

Soğuk havalarda müşterilerinin araçlarına servis yaptığını, yaz aylarında ise tezgahın etrafının çok şenlikli olduğunu anlatan Külsan, şöyle konuştu:

"Yazın insanların hepsi arkadaşım oluyor, kışın ise arkadaşım hiç olmuyor çünkü kışın çok soğuk, herkes aracının içinden seslenip siparişini veriyor. Yazın ise tezgahımın önü kuyruk oluyor, bir anda herkes arkadaşım oluyor. Yavaş yavaş kendimi geliştirdim ve öğrendim. İşimi severek yapıyorum. Ben kokoreç yapmadan yapamam. Köfte de sucuk da yapamam, antrikot veya uykuluk yapamam. Benim hayatım kokoreç​​​​​​​."

Külsan, daha önce açtığı dükkanı kapattığını ifade ederek, "Dükkan açtım kapattım. Dükkanda bu hikaye olmuyor. Müşteriyi içeri sokamazsın. Bu sokak lezzeti çok bambaşka bir şey. Yani tarifi yok bu işin. Sokakta kokoreçten ateşe damlayan o sesi, o kokuyu hissetmek ayrı bir şeydir. O ses var ya, o sesi yaşamak lazım." dedi.

Müşteriler memnun
Pınarhisar ilçesinde yaşayan emekli öğretmen Vedat Özgen ise Gürel usta sayesinde kokoreci sevdiğini belirtti.

Hemen hemen her akşam kokoreç yemeye Gürel ustanın tezgahına geldiğini ifade eden Özgen, "10 yıl önce kokoreç nedir bilmezdim. Ne zaman ki Gürel mahallemizde pişirmeye ve satmaya başladı, abonesi oldum. Bu lezzeti yemeden, tatmadan geçemeyiz." diye konuştu.

Vatandaşlardan Kemal Dülger de Gürel ustanın kokorecinin lezzetinin çok ayrı olduğunu kaydetti.

Gürel ustanın el lezzetini hiçbir yerde bulamadığını belirten Dülger, "Onun mahareti o, işi onun. Bir de onun ek işi değil, tek işi. Aile de gelip oturabiliyor burada, gençler geliyor, düğünden çıkanlar geliyor. Herkes için burası güzel bir ortam. Burada zaten herkes herkesi tanıyor hemen hemen. Yabancı bile görse biliyor sokak lezzeti de güzel. Ben mesela her yerde lokantayı değil de genelde sokak lezzetini tercih ederim." ifadelerini kullandı.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde ayçiçeği tarlasında 208 bin kök Hint keneviri ele geçirildi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-aycicegi-tarlasinda-208-bin-kok-hint-keneviri-ele-gecirildi-7330/

Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde ayçiçeği tarlasında 208 bin kök Hint keneviri ele geçirildi.

İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, ilçeye bağlı Nadırlı köyünde H.K'ya ayçiçeği ekili 19 dönüm tarlada Hint keneviri yetiştirildiği bilgisi üzerine harekete geçti.

Bölgede dron ile çalışma yapan ekipler, tarlanın ortasında 208 bin kök Hint keneviri olduğunu belirledi.

Kenevirler daha sonra jandarma ekiplerince toplandıkları noktalarda yakılarak imha edildi.

Tarla sahibi H.K, ifadesi alınması için İlçe Jandarma Komutanlığına götürüldü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Istranca Dağları eteklerinde yetiştirilen yaban mersininde hasat başladı http://mail.gazetebirlik.com/haber/istranca-daglari-eteklerinde-yetistirilen-yaban-mersininde-hasat-basladi-1456/

Kentte 8 yıl önce 1 dekarlık deneme alanında başlayan yaban mersini üretimi yıldan yıla artarak devam ediyor. 2014 yılından sonra her yıl katlanarak artan yaban mersini ekim alanı, bu yıl 260 dekara çıktı.

Istranca Dağları'nın etekleri, düşük maliyet ve yüksek gelir fırsatı sayesinde yaban mersini ağaçlarıyla doldu.

Çiftçiler, buğday, ayçiçeği gibi ürünlerin ekilemediği arazileri özellikle meyve suyu yapımında kullanılan yaban mersini üretimi için değerlendiriyor.

Demirköy ilçesine bağlı Hamdibey köyü de yaban mersini üretimi yapılan alanların başında geliyor. Köyde şu anda 110 dekarlık arazisinde üretim yapan 74 yaşındaki Bahtiyar Gürdal, atıl durumdaki arazisinin değerlendirilmesi ve yüksek gelir getirmesi nedeniyle 8 yıl önce yaban mersini üretmeye başladı.

Gürdal, hasadı başlayan yaban mersininde dekar başına 600 kilogram verim elde edildiğini söyledi.

Toplanan ürünün günlük satıldığını aktaran Gürdal, "15 gün daha hasat çalışmalarının süreceğini tahmin ediyoruz. Bu sene ürün oldukça iyi. Kalite olarak renk, tat ve aroma olarak mükemmel. Geçen yıla göre bu yıl çok başarılıyız. Rekoltemiz çok yüksek." dedi.

Gürdal, meyvenin hasadını köylü kadınlara yaptırdıklarına değinerek, hasatta görev alan kadınların bu sayede aile bütçelerine de önemli katkı sunduğunu ifade etti.

Hasat yapan kadınlardan Hatice Özay da sabah erken saatte başladıkları mesailerini gün boyu sürdürdüklerini anlattı.

Her gün 25 kadın ile günlük 600 kilogram dolayında meyve topladıklarını vurgulayan Özay, "Ben burada çalışırken para bile aklıma gelmiyor. 8 yıldır çalışıyorum, işimi severek yapıyorum. Köy kadınlarının neredeyse tamamı hasatta çalışıyor." diye konuştu.

Kadınlardan Aynur Gürdal da yaban mersininde hasat zamanı geldiğinde aile bütçelerine katkı sağladıklarını dile getirdi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde yolcu otobüsü devrildi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-yolcu-otobusudevrildi-5878/

Nilüfer Turizm firmasına ait İbrahim Güner idaresindeki 16 ABE 743 plakalı otobüs, ilçe çıkışında şarampole devrildi.

Bölgeye çok sayıda sağlık, güvenlik ve itfaiye ekibi sevk edildi.

Çok sayıda yaralı hastaneye kaldırıldı.​​​​​​​

 Kırklareli Valisi Birol Ekici, olay yerine gelerek bilgi aldı.

AA muhabirine açıklamada bulunan Vali Ekici, Edirne'den Bodrum'a giden yolcu otobüsünün Lüleburgaz ilçesinde şarampole devrildiğini söyledi.

Kazada 1'i çocuk 6 kişinin yaşamını yitirdiğini, 25 kişinin yaralandığını ifade eden Ekici, yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dilediğini kaydetti.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde ayçiçeği tarlalarında 661 bin 850 kök Hint keneviri ele geçirildi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-aycicegi-tarlalarinda-661-bin-850-kok-hint-keneviri-ele-gecirildi-7472/

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı Karaağaç köyünde ayçiçeği ekili 3 tarlada Hint keneviri yetiştirildiği bilgisi üzerine harekete geçti.

Bölgede dron ile çalışma yapan ekipler, N.Z, A.T. ve H.E'nin tarlalarının orta bölümlerinde toplam 661 bin 850 kök Hint keneviri olduğunu belirledi.

Ekipler, Hint kenevirlerini olay yerinde yakarak imha etti.

Tarla sahipleri gözaltına alındı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde ayçiçeği tarlasında ekili 85 bin kök Hint keneviri dron ile tespit edildi http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-aycicegi-tarlasinda-ekili-85-bin-kok-hint-keneviri-dron-ile-tespit-edildi-6315/

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı Karaağaç köyünün Gölbaba mevkisinde ayçiçeği ekili tarlada Hint keneviri yetiştirildiği bilgisi üzerine harekete geçti.

Bölgede dron ile çalışma yapan ekipler, 13 dönümlük tarlanın orta bölümünde 85 bin kök Hint keneviri olduğunu tespit etti.

Ekipler, kenevir bitkilerini olay yerinde yakarak imha etti.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Beton mikseri ile midibüsün çarpıştı http://mail.gazetebirlik.com/haber/-beton-mikseri-ile-midibusun-carpisti-1189/

Alınan bilgiye göre, F.P. idaresindeki 06 BY 7750 plakalı beton mikseri, Yenibedir köyü yakınlarında B.D'nin kullandığı 39 AAT 818 plaka midibüsle çarpıştı.

Kazada sürücüler ile midibüsteki 11 fabrika işçisi yaralandı.

Yaralılar 112 Acil Servis ekiplerince Lüleburgaz Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde mobilya fabrikasında çıkan yangın kontrol altına alındı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-mobilya-fabrikasinda-cikan-yangin-kontrol-altina-alindi-5082/

Yıldırım Mahallesi'nde bulunan bir mobilya fabrikasının depolama bölümünde henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı.

Kısa sürede büyüyen alevler fabrikanın satış bölümüne de sıçradı.

İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi sürüyor.

Kırklareli Valisi Osman Bilgin, bölgede incelemelerde bulunarak yetkililerden bilgi aldı.

Bilgin, gazetecilere yaptığı açıklamada, 16 bin metrekare kapalı alana sahip fabrikada çıkan yangını söndürme çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Fabrikada bulunan herkesin tahliye edildiğini belirten Bilgin, bir kişinin karbonmonoksitten etkilendiğini, fabrika sahibinde de ikinci derece yanık olduğunu ifade etti.

Fabrikanın içerisinde çok miktarda ahşap malzeme, masa ve sandalye bulunduğu için yangınla mücadelenin güçlükle devam ettiğini aktaran Bilgin, "Yangının çıkış sebebini henüz bilmiyoruz. Yangın şu anda kontrol altında. Rüzgar bizim lehimize. Şu an alanın tamamını kontrol altına aldık. Hepimize geçmiş olsun." dedi.

Öte yandan UMKE ve 112 Acil Servis ekipleri de dumandan etkilenen işçi ve itfaiye ekiplerine müdahalede bulundu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Taşkın bölgesinde ıslanan kedi yavrusunu ceketinde ısıttı http://mail.gazetebirlik.com/haber/taskin-bolgesinde-islanan-kedi-yavrusunu-ceketinde-isitti-3053/

Limanda yan yatan teknelerde temizlik çalışması yapan Barış Örs, bu sırada taşkında ıslanan bir kedi yavrusunu fark etti.

Örs, kediyi bulunduğu yerden alarak ceketinin içinde bir süre ısıttı.

Örs, AA muhabirine, üşüyen kediyi gördüğünde hemen yanına gittiğini söyledi.

Kediyi ceketinin içine alıp vücut ısısıyla ısıtmaya çalıştığını anlatan Örs, hayvanı evine götürüp diğer kedileriyle birlikte besleyeceğini ifade etti.

Örs, bir canı kurtarmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde İstanbul'a su sağlayan Kazandere Barajı taştı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-istanbula-su-saglayan-kazandere-baraji-tasti-1837/

Kıyıköy beldesine yaklaşık 8 kilometre mesafedeki baraj, tam doluluğu nedeniyle dolu savaktan kontrolsüz olarak dere yatağına akmaya başladı.

Dere yatağından taşan sular tarım alanlarına yayıldı. Limana ulaşan taşkın nedeniyle Balıkçı Barınağı yolu ulaşıma kapandı.

Taşkın nedeniyle limandaki çok sayıda tekne yan yattı, bazı iş yerleri zarar gördü.

Kırklareli Valiliği Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD), DSİ 11. Bölge Müdürlüğü, Kıyıköy Belediyesi ekipleri bölgeye sevk edildi.

Kırklareli Valisi Osman Bilgin bölgeye gelerek inceleme bulundu.

Balıkçı Erdinç Abay, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Teknem burada bağlıydı ipleri kestim tekneyi kurtarmak için. Keserek açtım tekneyi buradan. İlk geldiğinde çok sert geldi, yoğundu." dedi. 

Abay, iş makinası üzerinde Kıyıköy'e geçebildiklerini, çok korktuklarını dile getirdi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde misafir edilen savaş mağdurlarına 24 saat sağlık hizmeti sunuluyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-misafir-edilen-savas-magdurlarina-24-saat-saglik-hizmeti-sunuluyor-5968/

Dışişleri Bakanlığının organizasyonuyla tahliye edilen Kırım Tatar Türklerinin misafir edildiği öğrenci yurdunda bir oda polikliniğe dönüştürüldü. Burada gece gündüz görev yapan hekimler gözlerini savaş mağduru ailelerin üzerinden ayırmıyor.

İl Sağlık Müdürü Çiğdem Cerit, AA muhabirine, yurtlarda 288 savaş mağduru aileye hizmet verildiğini söyledi.

Yurtlarda kalanların çoğunluğunun çocuk ve kadınlardan oluştuğunu ifade eden Cerit, özellikle kronik rahatsızlığı bulunanları yakinen takip ettiklerini kaydetti.

Çocukları da aşıları ve diğer hastalıkları bakımından izlediklerini anlatan Cerit, "Kadınlar, çocuklar, yaşlılar özellikle savaş ortamında en çok etkilenen kesimler. Kadınlarımız arasında hamileler var. Onların gerek burada gerekse hastanede ileri tetkikleri için bakımlarını yaptırdık." diye konuştu.

Kırklareli'nde misafir edilen Kırım Tatar Türkü Ekzara Nurmanbetova ise yakın ilgileri dolayısıyla sağlık ekiplerine teşekkür etti.

Türkiye'de çok güzel ağırlandıklarını anlatan Nurmanbetova, "Yaşamımız çok güzel, her şey çok güzel. Sağlık için doktorlar bize bakıyorlar, ilgileniyorlar." ifadelerini kullandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Besicilerin tatlı telaşı: Oğlak ve kuzular http://mail.gazetebirlik.com/haber/besicilerin-tatli-telasi-oglak-ve-kuzular-3143/

Küçükbaş hayvancılığın yaygın olduğu Trakya'da, çoğalan oğlak ve kuzu doğumları nedeniyle besicilerin ahırlardaki mesaisi arttı.

Karadeniz kıyılarına paralel uzanan Yıldız Dağlarının eteklerinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan besiciler, en önemli geçim kaynakları olan hayvanlarıyla gece gündüz ilgileniyor.

Besiciler, umutla bekledikleri oğlak ve kuzu doğumlarının mutluluğunu yaşıyor.

"Baharın müjdecisi" olarak da nitelendirilen doğumlar, her yıl şubat ve martta yoğunlaşıyor. 

Sabah ahırlardan otlaması amacıyla meraya götürülen keçi ve koyunlar doğum yapıyor. Dünyaya gelen oğlak ve kuzular anneleri tarafından dilleri ile bir süre kurulanıyor.

Yavruların sağlıklı şekilde dünyaya gelmesi için yoğun çaba gösteren yetiştiriciler, doğum sonrası oğlak ve kuzulara annelerinden ağız sütünü vererek, bu sayede soğuktan ve hastalıklardan korunmalarına yardımcı oluyor.

Besiciler, keçi ve koyunlarına doğum sırasında veteriner gibi müdahale ediyor.

 

Daha sonra oğlak ve kuzular kimi zaman araçla kimi zaman yürüyerek ahırlara taşınıyor.

Ahırlara getirilen oğlak ve kuzular, anne sütünün yetersiz geldiği durumlarda biberonla besleniyor.

"Bunun maneviyatı anlatılmaz, yaşanır"

Karakoç köyünde küçükbaş hayvan besiciliği yapan İzzet Dirin, AA muhabirine, bugünlerde oğlak ve kuzu doğumları dolayısıyla çok heyecanlı ve telaşlı olduklarını söyledi.

Bazen ikiz veya üçüz kuzuların dünyaya geldiğini anlatan Dirin, "Doğan yavru sağlıklı olsun, büyüsün, yaşasın diye canla başla çalışıyoruz. Bunun maneviyatı anlatılmaz, yaşanır." diye konuştu. 

Kırklareli Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy ise Trakya'nın hastalıklardan korunaklı bir bölge olduğunu söyledi.

Bölgede bir milyondan fazla küçükbaş hayvan yetiştirildiğini belirten Aksoy, "Istranca Ormanlarının eteklerinde meşe ormanlarının olduğu bölgede otlayan hayvanlarımız, hem et verimi hem et lezzeti hem de et sağlığı konusunda çok kaliteli." dedi.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'ndeki taşkında ağır hasar gören binaların yıkımına başlandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelindeki-taskinda-agir-hasar-goren-binalarin-yikimina-baslandi-4183/

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, geçen yıl 28 Aralık'ta sağanağın ardından Yılmaz ve Yıldırım mahallelerinden geçen derenin taştığı bölgede çalışmalarını sürdürüyor.

Ekipler, Yıldırım Mahallesi'nde yan yatan iki katlı binanın yıkımını iş makinesiyle gerçekleştirdi.

Bölgede 2 binanın yıkımı için çalışmalar devam ediyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ersoy Canbek, yıkım çalışmalarını inceledi.

DSİ Kırklareli 112. Şube Müdürlüğü ekipleri de derenin taştığı bölgeye 300 metre uzunluğunda, 3 metre yüksekliğinde taş tahkimatı yaptı.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde toz taşınımı nedeniyle çamur yağdı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-toz-tasinimi-nedeniyle-camur-yagdi-2862/

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde bir süre etkili olan sağanağın ardından, çamurlu yağış görüldü.

Yağış nedeniyle park halindeki otomobillerin üzeri çamurla kaplandı.

Otomobillerinde toz ve lekeler oluşan bazı sürücüler kendi imkanlarıyla temizlik yaptı, bazıları ise araçlarını oto yıkamacılara götürdü.

Vatandaşlardan Kubilay Kenar, AA muhabirine, otomobilinin üzerindeki çamuru gördüğünde şaşırdığını söyledi.

İlk kez böyle bir durumla karşılaştığını ifade eden Kenar, "Diğer araçların da üstüne baktığımda hepsi çamurluydu. Otomobilimi oto yıkamacıya vererek temizlettim" dedi.

Sağanağın yer yer devam ettiği ilçede hava sıcaklığı 16 derece olarak ölçülüyor.

Sağanağın aralıklarla hafta boyunca sürmesi öngörülüyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Hayvansever imam caminin kapılarını kedilere açtı http://mail.gazetebirlik.com/haber/hayvansever-imam-caminin-kapilarini-kedilere-acti-9379/

Hüseyin Koçak, 5 yıl önce göreve başladığı köy camisinin avlusunda bir kış günü gördüğü annesiz kedi yavrularını caminin içine alarak bakmaya başladı.

Bazen ezan okurken imamın yanına gelen, namaz kılan cemaatin yanında dolaşan kediler, bazen de caminin içinde oyunlar oynuyor.

Cemaatin de sahip çıkarak beslediği kediler, kışın soğuğundan camiye sığınarak korunuyor.

İmam Koçak, her canlının yaşam hakkı olduğunu söyledi.

Bölgede kış şartlarının hayvanlar için zor geçtiğini ifade eden Koçak, bu zorluğu sıcak bir ortamda atlatmaları için köyün kedilerine sahip çıktıklarını belirtti.

Cemaatin de kabul etmesiyle caminin kapılarını kedilere açtığını anlatan Koçak, "Bizler de sevgili Peygamberimizin hadislerinden, büyüklerimizden duyduğumuz üzere hayvanlara, kedilere, köpeklere sahip çıkmaya çalışıyoruz. Onlar da can, onlar da bizim gibi canlı. Allah onlar için 'benim dilsiz kullarım' diye buyuruyor. Onlar dilsiz ama biz dilsiz değiliz, biz sağır değiliz. Onların aç olduğunu, susuz olduğunu duyuyoruz, biliyoruz. Merhameti, vicdanı olan herkes bizim yaptığımızı yapar." diye konuştu.

Kedilerin sadık hayvanlar olduğunu anımsatan Koçak, şöyle devam etti:

"Onlar da namaz vakitlerini kolluyor, sanki yolumuzu gözlüyorlar. Zaten hayvanlarda sadakat var. Onlara sevgi gösterdiğiniz zaman onlar da her zaman sevgisini gösteriyor. Bizler de büyüklerimizin sözleri üzerine etrafımızdaki canlara karşı tepkisiz, duyarsız kalamayız. Yeri geldi çoğu zaman cebimizden mamalar alarak başladık. Sağ olsunlar dernekler, arkadaşlarımız destek veriyorlar. Bu sayede daha fazla hayvanlarımıza sahip çıkıyoruz."

Koçak, yetişebildikleri kadar kedi ve köpeği beslemeye çalıştıklarını anlatarak, şunları kaydetti:

"Kediler bazen namazda geliyorlar, secde ederken ayaklarımızın altına girip etrafımızda oynuyor, yanımızda yatıyorlar. Hayvanlar güven duyduğu insanın yanına sokulur, ona yaklaşır. Hayvan da olsa bizden korkmamalı, bize sevgisini gösteriyorsa biz de elimizin tersiyle itemeyiz, ona zarar veremeyiz. Ona iyilikle yaklaşmak, tepkisiz kalmamak lazım. Açsa karnını doyurmamız, susuzsa suyunu vermemiz, eğer bir yerinde yara varsa da aynı şekilde görevimizi yapmamız lazım. Çünkü onun dili yok, söyleyemiyor. Cemaatimizden Allah razı olsun herkes canlara karşı duyarlılar. Hasta olanlara, kısırlaştırılacaklara hepsine yetişmeye çalışıyoruz."

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İğneada Longoz Ormanı'ndaki dereler ahşap köprüler ile aşılacak http://mail.gazetebirlik.com/haber/igneada-longoz-ormanindaki-dereler-ahsap-kopruler-ile-asilacak-5893/

Denizle ormanın buluştuğu İğneada Longoz Ormanı'ndaki Mert ve Erikli göllerine 8 ahşap köprü ve 3 seyir terası yapıldı, yönlendirme tabelaları konuldu.

Bu çalışmalar ile ziyaretçiler ormanın eşsiz güzelliğine daha kolay ulaşıyor.

Endemik bitkiler, yabani ve nadir kuş türlerini barındıran longoz, huzurlu ortamıyla sonbaharda da ziyaretçilerini misafir ediyor.

İçerisinde 5 göl, 544 çeşit bitki, 46 tür canlı, 25 cins sürüngen, 50 tür memeli, 30 çeşit tatlı su balığı, 20 tür deniz balığı ve 219 çeşit kuş barındıran longoz ormanları, güzelliğiyle dikkati çekiyor.

Yürüyüş yolları, dereleri, kuş gözlem kulesi ile ziyaretçilerini ağırlayan longoz, bugünlerde fotoğraf tutkunlarından da ilgi görüyor.

"Ziyaretçilerimizi bu güzellikleri görmeye davet ediyoruz"

Kırklareli Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Zafer Kamay, AA muhabirine, İğneada Longoz Ormanı'nın karışık yapraklı farklı türden birçok ağacı barındırdığını söyledi.

Kamay, bunlar arasında en önemli türlerin diş budak, akça ağaç, kızıl ağaç ve kara ağaç olduğunu ifade etti. 

Trakya Kalkınma Ajansı desteği ile ormanlardaki yürüyüş rotalarına ahşap köprüler yapıldığını belirten Kamay, "Biriken sulardan kolay geçebilmek ve rotaya devam edebilmek amacıyla köprüler yaptık. Erikli Gölü'nde 3 rota bulunmakta. Ziyaretçiler istedikleri rotalarda yürüyüş yapabiliyorlar. Mert Gölü'nde de 4 köprümüz mevcut." dedi. 

Sonbaharda longozların ayrı bir güzelliğe büründüğünü anlatan Kamay, "Yaklaşık bir ay sonra kar yağışı ile ormanlar ayrı bir güzelliğe kavuşacak. Şimdi sonbaharda dökülen yaprakların doğada yarattığı görünüm çok güzel. Ziyaretçilerimizi bölgemizde bu güzellikleri görmeye davet ediyoruz." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nin 85'lik 'bisikletli dedesi' pedal çevirerek zinde kalıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinin-85lik-bisikletli-dedesi-pedal-cevirerek-zinde-kaliyor-7848/

Kırklareli'nde "bisikletli dede" olarak tanınan 85 yaşındaki bisiklet tutkunu Ekrem Özdil, pedal çevirerek zinde kalıyor.

Dokuzhöyük köyünde 1936 yılında doğan ve 4 yaşında babasının işi nedeniyle İstanbul'a göç eden Özdil, bisikletle 16 yaşında tanıştı.

Babasının hediye aldığı bisikleti düşe kalka sürmeyi öğrenen Özdil, bir daha da iki teker tutkusundan kopmadı.

İngiltere başta olmak üzere Avrupa'nın bazı ülkelerinde çalışan Özdil, buralarda da ulaşımını bisikletle sağladı.

Emekli olarak 12 yıl önce memleketine dönen Özdil, gelirken yanında getirdiği iki bisikleti halen kullanıyor.

Evinin bir bölümünü "bisiklet atölyesi"ne dönüştüren Özdil, gözü gibi baktığı bisikletlerinin bakımını keyifle yapıyor.

İlerleyen yaşına rağmen bisiklet tutkusundan vazgeçmeyen Özdil, spor amacıyla her gün pedal çevirmeye devam ediyor.

Her gün Kırklareli'nden Babaeski ilçesine bisikletle gidip gelen Özdil, 70 kilometrelik bu yolun yanı sıra kent içerisindeki katettiği mesafeyle günlük yaklaşık 100 kilometrelik bisiklet sürüşü gerçekleştiriyor.

Avrupa'da çalıştığı dönemde mesaisine ve gideceği yerlere bisikletle gidip gelmesinin bir tutku oluşturduğu Özdil, memleketi Kırklareli'nde de bunu yaşamının bir parçası olarak sürdürüyor.

​​​​​​​​​​​​​​"Yollarda kendini hür hissediyorsun"
Ekrem Özdil, bisiklet sürmekten büyük keyif aldığını anlattı.
Bisiklet sürmeyi bir yaşam biçimi haline getirdiğini, bunu sağlık için yaptığını belirten Özdil, "Yaşım ilerledi ama iyi sürüyorum bisikleti, hayatımdan da memnunum. Bisiklet benim için bir alışkanlık oldu. Kilo almamak için antrenman yapacaksın, koşacaksın, bisiklet süreceksin ki şişmanlamayasın. Bu yüzden sürüyorum. Hür hissediyorsun kendini yolda. Hürsün, hiçbir şey yapmak mecburiyetinde değilsin, bütün düşüncelerinden uzak, kötülüklerden uzak kalıyorsun. Hürsün yolda, hürriyet var. Bu yüzden bisiklet sürüyorum." diye konuştu.

Yaşı nedeniyle biraz yorulduğunu ancak sevdasından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini ifade eden Özdil, günde yaklaşık 100 kilometre pedal çevirdiğini söyledi.

Zorda kalmazsa motorlu araç tercih etmediğinin altını çizen Özdil, şunları kaydetti:

"Arabayı tercih etmem. Araba başka bir deyimle insan öldürüyor, bisiklet öldürmez. Bisikletle bir insana çarparsan biraz yaralayabilirsin ama öldürmez. 'Araba kullanmayın, almayın' demiyorum. Arabaları ihtiyacımız olduğu zaman kullanalım. Sağlığım el verdiği sürece bacaklarım tutarsa bisiklet süreceğim çünkü bisiklet çok iyi bir şey. Şu an 85 yaşındayım ama 95 yaşına kadar yaşarsam bisiklet süreceğim. Ne kadar zayıf olursa o kadar iyidir. Beni gören birçok kişi şaşırıyor, bana el sallıyor, korna yapıyor."

Ekrem Özdil, gençlere bisiklet kullanmaları tavsiyesinde bulundu.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Türk Kızılayın genç neferleri gönülleri fethediyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/turk-kizilayin-genc-neferleri-gonulleri-fethediyor-8776/

Çoğunluğu üniversite öğrencisi Genç Kızılay gönüllüleri, bir yandan eğitimlerini sürdürürken diğer yandan da yardımları ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor.

Genç gönüllüler zaman mefhumu gözetmeden, kimi zaman araçla, kimi zaman da yaya olarak yardım kolilerini ihtiyaç sahiplerine götürmek için zamanla yarışıyor.

"Veren ile alan eli" buluşturmanın mutluluğunu yaşayan gönüllüler, Kovid-19 sürecinde azalan kan stoklarını arttırmak için kentin farklı noktaları ile Kırklareli Üniversitesi kampüsünde açtıkları stantlarda kan bağışının önemini anlatıyor.

Okullarda Türk Kızılayı tanıtmak için faaliyetler yapan gönüllüler, kimi zaman da tatillerini Türkiye'de geçirdikten sonra Dereköy Sınır Kapısı'nda, çalıştıkları ülkelere dönmek için bekleyen gurbetçilere su, çay, kahve ve kek gibi ikramlarda bulunarak takdir topluyor.

Genç Kızılay İl Başkanı Muhammed Çağrı Yıldırım, AA muhabirine, Türk Kızılayın tamamen gönüllülük esasına dayalı çalıştığını söyledi.

Kendisinin de Kızılay ile üniversite döneminde tanıştığını ifade eden Yıldırım, "İnsanlara yardımcı olmak, onlar için bir şeyler yapabilmek, hayır dualarını almak çok güzel." dedi.

Yaklaşık 700 genç gönüllü üyelerinin olduğunu belirten Yıldırım, bir kişiye yardım ettiklerinde anlatılamaz maneviyat duygusu yaşadıklarını dile getirdi.

"Bu hissiyatı yaşamanız, tatmanız lazım"

Boş vakitlerinde yardım faaliyetlerine katıldıklarını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:

"Kolileri sırtlanıp ihtiyaç sahibi bir aileye götürmek ya da kıyafetleri alıp bir çocuğun gönlüne dokunmak için çalışıyoruz. Çok güzel bir duygu. Bazen bir köye gidip yaşlı teyzeye yardım ettikten sonra, bize 'annecim' diye seslendiğini duymaktan daha güzel bir duygu herhalde olamaz. Bu hissiyatı yaşamanız, tatmanız lazım. Bunun verdiği hazzı içtenlikle söylüyorum çoğu şeyden alamıyorsunuz. Tamamen gönüllüsünüz ve oradan beklentiniz yok. Yüzlerce, binlerce ihtiyaç sahibi insan var, onlar hep bizi bekliyor."

Kan stoklarının azaldığı bu dönemde çalışmalara biraz daha ağırlık verdiklerini aktaran Yıldırım, "Herkesi üç kişiye umut olmaya davet ediyoruz. Bizim verdiğimiz bir ünite kan, üç kişiye can oluyor ve doğaya bizim adımıza fidan dikiliyor." ifadelerini kullandı.

"Kızılay hayata bakış açımı değiştirdi"

Tuğçe Teber ise arkadaşının vesilesiyle gönüllüsü olduğu Kızılay'ın hayatına birçok şey kattığını vurguladı.

Daha önce birçok insan gibi Türk Kızılayı sadece kan bağışı kampanyaları düzenleyen bir kurum sandığına işaret eden Teber, şunları kaydetti:

"Etkinliklere katıldıkça, insanların hayatlarına dokunduklarını fark ettikçe böyle olmadığının farkına vardım. Ben de bu ekibin parçası olmak istedim. Dışarıdan sadece kan almak, kan vermek gibi görünse de işin boyutu çok farklı, çok ciddi işler gerçekleştiriliyor. Bundan keyif alıyorum. Kızılay hayata bakış açımı değiştirdi. Birçok insanın hayatına da dokunmuş oluyoruz."

Genç Kızılay Üniversite Başkanı Emine Ergüler de yardım kolisi dağıtımına ilk çıktığında inanılmaz deneyimler yaşadığını belirterek, "Mutlu oluyorsun, değerli hissediyorsun. O insanların sana gelişi, duydukları güven, inanılmaz duygular bunlar, anlatamam. Herkesin yaşamasını isterim." diye konuştu.​​​​​​​

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nin tescilli hardaliyesi öğrencilerin ellerinde lezzet buluyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinin-tescilli-hardaliyesi-ogrencilerin-ellerinde-lezzet-buluyor-6529/

Kırklareli'nde meslek lisesi ve üniversite öğrencileri, Türk Patent ve Marka Kurumunca tescillenen "Kırklareli Üzüm Hardaliyesi"nin üretimine katkı sağlıyor.

Kırklareli Üniversitesi ile İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan protokol kapsamında öğrenciler, Teknik Bilimler Meslek Yüsekokulu Gıda Teknolojisi Bölümü laboratuvarlarında hardaliye üretimi için kolları sıvadı.

Öğrenciler ilk olarak akademik personel tarafından hardaliye üretimi hakkında bilgilendirildi.

Daha sonra bağlardan toplanan üzümler saplarından ayrılarak şıra haline getirildi. Hardal tozu katılarak kazanlara doldurulan üzüm suyu, yaklaşık 1,5 ay sonra fermantasyon işleminin ardından hardaliyeye dönüşecek.

Elde edilecek yaklaşık 1,5 ton hardaliye, "Kırklareli Üniversitesi" amblemli şişelere konularak Kırklareli Üniversitesi ile Milli Eğitim Müdürlüğünce kentin tanıtımı için kullanılacak.

İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kalkan, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in talimatı ile Kırklareli'nin yerli içeceği hardaliyenin üretimine başladıklarını söyledi.

Kırklareli Üniversitesi ile iş birliği yaparak, lise ve üniversite öğrencilerinin hardaliye üretimi için protokol imzaladıklarını anlatan Kalkan, "İlimizin yerli içeceği hardaliyenin tüm Türkiye'ye tanıtımı konusunda hazırlıklar yapıldı. Üniversitemizle beraber ortaklaşa çalışmaya başladık. İnşallah bu çalışmaları devam ettireceğiz." dedi.

Kırklareli Üniversitesi Genel Sekreteri Ahmet Şimşek ise yılda yaklaşık 1,5 ton hardaliye üretimi yapacaklarını söyledi.

Gelecek yıllarda üretim kapasitesini arttırmayı hedeflediklerini belirten Şimşek,"Hardaliyenin ve Kırklareli'mizin tanıtımı için güzel bir çalışma olduğunu düşünüyoruz." dedi.

"Atatürk'ün talimatını yerine getirmenin heyecanını yaşıyoruz"
Lise öğrencisi Mehmet Emir Gündağ, Mustafa Kemal Atatürk'ün 20 Aralık 1930 yılında incelemeler ve ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Kırklareli'nde, kendisine ikram edilen yöresel içecek olan hardaliye için, "Milli içecek haline getirin" talimatını yerine getirmenin heyecanını yaşadıklarını söyledi.

Gündağ, bu imkanı kendilerine veren öğretmenlerine teşekkür etti.

Hardaliye yapımını öğrendiklerini ifade eden Gündağ, "Gerçekten keyifli bir proje oldu. İlk başta üretim için korkmuştum ancak hem eğlendik hem öğrendik." dedi.

Üniversite öğrencisi Merve Çiçek ise kente gelecek yerli ve yabancı misafirlere hardaliye ikram edeceklerini anlatarak, "Hardaliye üzümle yapılıyor. Önce üzümü ayırıyoruz, sonra hardal tohumu ve vişne yapraklarıyla fermante edeceğimiz kazanların içine koyuyoruz. Bu biraz uzun sürecek bir iş ve çok heyecanlıyız." diye konuştu.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli bağcılıkta eski günlerine dönmek istiyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-bagcilikta-eski-gunlerine-donmek-istiyor-5190/

Evliya Çelebi'nin Seyahatname'de üzüm bağlarından söz ettiği şehirde üretici, çeşitli nedenlerle yıldan yıla bağcılıktan uzaklaştı.

Yaklaşık 40 yıl önce 10 bin dekar üzüm bağı olan kentte son yıllarda üzüm üretiminin oldukça azalması üzerine Kırklareli Valiliği ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bağcılık projelerini hayata geçirdi.

2011 yılında "Meyveciliği Geliştirme Projesi" ile "Kırklareli Bağcılığı Kadın Eliyle Çağ Atlıyor Projesi" kapsamında, 238 dekar alanda 58 bin bağ çubuğu ekimi gerçekleştirilerek, bağcılığa ilginin artması sağlandı.

Kentte 2011 yılında 3 bin dekar olan bağ alanı, çalışmalar sayesinde 4 bin 495 dekara yükseldi.

Kentin bağcılıkta eski günlerine geri dönmesi amacıyla yeni projelerin de hazırlandığı belirtildi.

Kırklareli Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, bölgede bir süre önce unutulan geleneksel üzüm üreticiliğine yeniden ilginin artmaya başladığını söyledi.

Kentin kendine özgü üzüm çeşitlerinin olduğunu ifade eden Aksoy, yüksek terbiye, kültürel budama, organik gübreleme ile verimi maksimuma çıkarmak istediklerini dile getirdi.

Son yıllarda iş insanlarının bağcılık üzerine yatırımlar yapmaya başladıklarını anlatan Aksoy, kentin kısa süre içerisinde bağcılıkta önemli bir ivme kazanarak adından söz ettireceğine inandığını kaydetti.

İstanbul'a yakınlık avantaj
Aksoy, üzümlerin büyük bölümünden hardaliye (hardal katılarak yapılan üzüm şırası) yapıldığını, yüzde 25'lik gibi bir kısmının da sofralık olarak tüketildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Trakya'nın temiz havası ve doğal su kaynaklarıyla Istranca Dağları'nın eteklerinde yetiştirilen üzümlerimiz, aromasıyla damakları lezzetlendiriyor. İlimizde inanıyorum ki 5 yıl içerisinde 10 bin dekar alandan fazla bağ ekimi gerçekleşmiş olacak çünkü üzüm ve üzüm ürünlerine olan ilgi her geçen gün artıyor. İstanbul'a çok yakınız, 35 milyon insana ürettiğimiz üzümlerimizi pazarlama şansımız var. Biz iyi bir lojistik, iyi bir depolama, iyi bir soğuk hava zinciriyle Kırklareli'nden ürünlerimizi pazara ulaştırıyoruz. 'Tarladan sofraya' anlayışı ile çalışıyoruz. Üretimi en az ilaç ile yapıyoruz. Hastalıktan ari bölge olduğumuz için zaten bazı bölgelerde tamamen ilaç kullanımı yasak."

Kırklareli'nde yurt dışına ihraç edebilecek kalitede üzüm üretildiğini anlatan Aksoy, "Ancak şu an için pazarımız sadece yurt içinde. Ülkemizin üretimi devam ediyor. Bu zenginliklerimizin kıymetini bilelim. Biz şu an gençlerimizi çiftçilikte ve hayvancılıkta göremiyoruz. Biz ilk önce gençlerimizi bu işe yönlendirmeliyiz." dedi.

Üzüm üreticisi Recep Eren ise uzun yıllar İstanbul'da deri sektöründe çalıştığını ve 5 yıl önce Babaeski ilçesine bağlı Yeni Mahalle köyünde satın aldığı araziye 7 bin kök bağ çubuğu ektiğini belirtti.

Bu yıl yaklaşık 70 ton üzüm hasat ettiğini anlatan Eren, ürettikleri üzümü 7 liradan sattıklarını kaydetti.

Trakya'nın havası ve toprağının üzüm üretimine çok elverişli olduğunu vurgulayan Eren, bağcılığın kısa sürede gelişeceğine inandığını sözlerine ekledi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nin şeker pancarı doğal pekmez olarak sofralarda yer alıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinin-seker-pancari-dogal-pekmez-olarak-sofralarda-yer-aliyor-652/

Kırklareli'nin Pınarhisar ilçesine bağlı Kaynarca beldesi ile Poyralı köyünde şeker pancarından üretilen pekmez, Türkiye'nin çeşitli illerinde satışa sunuluyor.

Çiftçiler tarladan topladıkları pancarları traktör römorklarına yükleyerek evlerinin bahçesine götürüyor. Bahçelerde köylü kadınlar imece usulü pancarların kabuklarını temizleyerek bol suda yıkıyor. Pekmezhanelerde bir süre kazanlarda kaynatılan pancarlar yumuşadıktan sonra tahta ezme makinesinde sıkıştırılarak posasından ayrılıyor.

Kırklareli'nin Istranca Dağları'nın eteklerinde doğal kaynak suyu ile yetiştirilen şeker pancarı, geleneksel yöntemlerle saatlerce kaynatılarak pekmeze dönüştürülüyor.

Pancarın şırası "bumba" adı verilen büyük kazanlarda kaynatıldıktan sonra 50 litrelik kazanlarda 15 saat odun ateşinde kalarak pekmez haline getiriliyor ve üç defa süzüldükten sonra şişelenerek Türkiye'nin çeşitli illerine gönderiliyor. Özellikle kış aylarında tercih edilen pekmez, zahmetli bir sürecin ardından sofradaki yerini alıyor.

"Pekmezin lezzeti pancardan geliyor"
Pekmez üreticisi Remziye Benzer, sofraları süsleyen pekmezin büyük zahmetle üretildiğini söyledi.

Pekmezi katkı maddesiz ve doğal yöntemlerle ürettiklerini ifade eden Benzer, "Şubat veya mart aylarında pancarı ekeriz, sonra 3 kez kazar ve sularız. Ekim ayında da pancarımızı sökeriz. Eve getirdiğimiz pancarı temizler, yıkar ve kıyarız. Bumbada kaynadıktan sonra şırasını alıp kaynatırız. Zorlukları çok var." diye konuştu.

Pekmezi severek yaptıkları için lezzetinin de farklı olduğunu ifade eden Benzer, kış aylarında pekmezin sağlık açısından önemli olduğu için fazlaca tüketildiğini kaydetti.

Pekmez üretiminde en çok dumandan dolayı zorlandıklarını dile getiren Benzer, "Kaynarken, köpüğünü alır ateşe odun atarız. Başından ayrılmayız. Sevgini katarsan her şey güzel olur. Bizi en çok etkilen duman oluyor. Duman da rüzgar olduğu günlerde oluyor. Pekmezin lezzeti pancardan geliyor. Hiçbir katkı maddesi yok. Pancarın kendi verdiği şeker oranıyla pekmez olur. Biz pekmezimizi odun ateşinde yaptığımız içinde ayrı bir lezzeti oluyor. Burada ateş çok önemli. Hızlı ateşte kaynaması gerekiyor. Bu lezzet bu zorluğa değiyor. Çoluğumuz çocuğumuz torunlarımız pekmezi tüketiyor." sözlerine yer verdi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İkinci doz aşılamada ilk sıradaki Kırklareli'nde aşı çalışmaları sürüyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/ikinci-doz-asilamada-ilk-siradaki-kirklarelinde-asi-calismalari-suruyor-1745/

Sağlık Bakanlığının verilerine göre, Türkiye'de birinci doz aşılama ortalaması yüzde 87,06, ikinci doz ortalaması yüzde 72,54 olarak kayda geçti.

Buna göre, aşılanma oranının en yüksek olduğu şehir, yüzde 79 ile Kırklareli oldu. Kenti yüzde 78,7 ile Muğla, yüzde 78,5 ile Ordu izledi.

Yüksek aşılama oranı olan şehirde, Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile aile hekimliklerinde aşılama çalışmaları hızla devam ediyor.

Kırklareli Sağlık Müdürü Çiğdem Cerit, AA muhabirine, aşılama çalışmalarında Türkiye'ye örnek olmaya devam ettiklerini söyledi.

Aşılama çalışmalarına yoğun ilgi gösteren vatandaşlara teşekkür eden Cerit, aşılamada ilk sırada oldukları için gururlu olduklarını kaydetti.

Aşılamadaki liderliği sürdürmek istediklerini anlatan Cerit, "Sağlık çalışanlarımız vatandaşlarımızı salgından korumak için gece gündüz demeden mücadele veriyor. Vatandaşlarımız da sağlık çalışanlarımızın mücadelesini görüyor ve çalışmalara en üst düzeyde katkı veriyorlar. Biz aşılama takvimine dahil edilen tek bir vatandaşımızın aşısız kalmaması için mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.

Aşılama çalışmalarının faydalarını gördüklerini anlatan Cerit, tüm vatandaşları aşı olmaya davet etti.

Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde aşı olan Timur Öztürk de toplum sağlığını korumak açısından aşı olduğunu belirtti.

Yurt dışına çıkacağı için aşı olduğunu ifade eden Öztürk, aşının hiçbir yan etkisini görmediğini kaydetti.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Meslek lisesi öğrencileri Kırklareli'nin tescilli hardaliyesini üretecek http://mail.gazetebirlik.com/haber/meslek-lisesi-ogrencileri-kirklarelinin-tescilli-hardaliyesini-uretecek-5293/

Kırklareli Üniversitesinde düzenlenen törende Rektör Prof. Dr. Bülent Şengörür ile İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kalkan tarafından imzalanan protokol kapsamında meslek lisesi öğrencileri, üniversitenin laboratuvarlarını kullanarak hardaliye üretimi gerçekleştirecek.

Kalkan, törende yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in talimatı ile kentte meslek lisesi öğrencilerinin hardaliye üretimi yapacaklarını söyledi.

Bu çalışma ile hardaliye üretiminin artacağını ifade eden Kalkan, bu amaçla Kırklareli Üniversitesi ile protokol imzaladıklarını kaydetti.

Atatürk'ün 20 Aralık 1930'da Kırklareli ziyaretinde ikram edilen ve "Bunu milli içecek haline getirin." dediği hardaliyeye her geçen gün talep artığını anlatan Kalkan şöyle konuştu:

"Artık hardaliyemiz dünyanın pek çok ülkesinde bilinmekte. Biz de bu üretime katkı verebilmek için öğrencilerimizle birlikte kollarımızı sıvadık. Hardaliye üretimimizi arttırmak ve geliştirmek amacıyla, eğitsel ve bilimsel iş birliğinde bulunmak üzere Kırklareli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Yiyecek İçecek Hizmetleri Alanı öğrencilerimiz mesleki uygulama eğitimleri kapsamında üretime başlayacak."

Rektör Şengörür de kentin yerel içeceği olan hardaliyenin üretiminin artırılması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde göç yolunda yorulan leylekler aydınlatma direklerinde geceliyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-goc-yolunda-yorulan-leylekler-aydinlatma-direklerinde-geceliyor-9950/

İlkbaharda Türkiye'ye göç eden leylekler kış mevsimini daha sıcak bölgelerde geçirmek için ise sonbahar mevsiminin yaklaştığı bugünlerde rotalarını güneye çevirdi.

Trakya'nın sevimli kanatlı misafirleri sıcak bölgelere göçlerine başladı.

Güçlü kanatlarıyla binlerce kilometre kanat çırpacak leylekler göç yolunda geceleri ise dinleniyor.

Kırklareli'nde de onlarca leylek aydınlatma direklerinde dinlenirken görüntülendi.

Kırklareli - Babaeski otoyolu aydınlatma direklerindeki leylekleri gören sürücüler, cep telefonu kameraları ile kaydediyor.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Tarımsal ürünleri köylerini tanıtmak için kullanan Kuştepeliler korkuluk festivaline hazırlanıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/tarimsal-urunleri-koylerini-tanitmak-icin-kullanan-kustepeliler-korkuluk-festivaline-hazirlaniyor-9306/

Türkiye'nin en az nüfuslu ilçelerinden Pehlivanköy'e bağlı 370 kişinin yaşadığı Kuştepe köyündeki Pavli Kurgusal Fotoğraf Atölyesi'nin kurulmasıyla daha tanınır hale geldi.

Girişimci Gülşen Gürses'in 4 yıl önce kurduğu atölyenin hazırladığı projeler kapsamında civar illerin yanı sıra İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirlerden de pek çok fotoğrafçı ve turist bu etkinliklere katılmak üzere köye geliyor.

Kimi zaman lavanta, kimi zaman kanola, kimi zaman bağ bozumu konseptleri hazırlayan Pavli Atölye; model, müzik ve senaryo eşliğinde hem ziyaretçilere hem de fotoğraf sanatçılarına doğa ile kurguyu birleştirme imkanı sunuyor.

Köyde festival hareketliliği yaşanıyor

Bugünlerde köyde yine bir hazırlık var. Bu seferki hazırlık Trakya'nın doğal süsü ayçiçekleri ile korkulukları bir araya getirecek bir proje.

Bayram sonrası gerçekleşecek "Ayçiçeği ve Korkuluk Festivali" için Pavli Atölye'nin gönüllüleri çalışmalarına hız verdi. Festival hazırlıkları kapsamında korkuluk yapımı, tarla keşfi, konsept planlamaları için çalışmalar devam ediyor.

"Güleç korkuluklar ayçiçeğine çok yakışıyor"

Gürses, gazetecilere yaptığı açıklamada, hazırladığı tüm kurgusal fotoğrafçılık konseptlerinde ilhamı doğadan aldığını söyledi.

Bu yıl meyve çiçekleri, kanola, lavanta gibi tarımsal üretimi çok iyi değerlendirdiklerini anlatan Gürses, "Heyecanla beklediğimiz ayçiçekleri açtı. Bu güzellikleri biz de bir festivalle taçlandıralım istedik. 3 senedir bu organizasyonu aramızda yapıyorduk ama bu sene daha geniş kesimlere hitap edelim ve bölgemizin tanıtımına daha çok katkı sunalım istedik." dedi.

Gürses, ayçiçeklerinin her zaman neşe saçan bitkiler olması nedeniyle hazırladığı korkulukları da güleç yaptığını belirtti.

Ayçiçeklerinin bölgenin sembolü olduğu kadar Trakya insanının da karakter ve ruhunu yansıttığını ifade eden Gürses şunları kaydetti:

"Daha hazırlıklı, daha iddialı bir festival sürecine girdik. Bayram sonrası en iyi arazide ve en iyi açmış çiçekler arasında onlarca korkuluk, dekorlar, kurgular, müzik ve Trakya insanın neşesini de katarak tam bir festival ve şölen havası estireceğiz. Pandemi sürecinde birbirimize sarılamadık, mesafeler girdi aramıza, biz de korkuluklarımız gülsün ve bize kollarını açsınlar istedik. Zaten korkuluk insanları korkutmak için değil mahsule zarara verecek kargaları kaçırmak için. Biz de bu yüzden gülümsetelim istedik."

Güleç korkulukların ayçiçeğine çok yakıştığını dile getiren Gürses, "Bugünlerde prova ve keşif yapıyoruz. Çok güzel bir programla konuklarımızın karşısına çıkmak için sabırsızlanıyoruz. Bayramdan sonra düzenleyeceğimiz festivalimizle ilgili program ve gün duyurularımızı atölye sayfalarımızdan gerçekleştireceğiz. Doğa bize ilham oluyor, doğa kulağımıza ne fısıldarsa ona göre programlar hazırlıyoruz. Yine çok güzel bir program olacağını düşlüyor ve fotoğraf meraklılarını köyümüze davet ediyorum." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yağışlar Kırklareli'ndeki barajlarda su seviyesini yükseltti http://mail.gazetebirlik.com/haber/yagislar-kirklarelindeki-barajlarda-su-seviyesini-yukseltti-7540/

DSİ 112. Şube Müdürlüğünden alınan verilere göre, Kırklareli'nde 4 barajdaki su seviyesi bir yılda 156 milyon 389 bin metreküp arttı.

Kayalıköy Barajı'nın geçen sene haziran ayında 39 milyon 664 bin metreküp seviyelerine kadar gerileyen su seviyesi bu yılın haziran ayında 117 milyon 712 bin metreküpe çıktı.

Kırklareli Barajı'nda su seviyesi geçen sene haziranda 51 milyon 449 bin metreküp ölçülürken bu yıl 108 milyon 748 bin metreküpe yükseldi.

Çayırdere Barajı'ndaki su seviyesi geçen sene 5 milyon 840 bin metreküp iken bu yıl haziranda 13 milyon 483 bin metreküpe çıktı. Armağan Barajı'nda da geçen yıl 22 milyon 347 bin metreküp olan su seviyesi bu yıl 35 milyon 746 bin metreküp olarak kayıtlara geçti.

Son verilere göre Kırklareli'ndeki barajlarda su seviyesinde iki kat artış gözleniyor.

Barajların su seviyesi çiftçileri de mutlu etti
Bölgede geçen yıl yaşanan kuralık nedeniyle su seviyesi dip noktalara çekilen Kayalıköy Barajı yakınındaki Kayalı köyünde çiftçilik yapan Şaban Sabancı, AA muhabirine, geçen yıl kuruma seviyesine gelen barajın doluluk oranının bu yıl çiftçileri de umutlandırdığını söyledi.

Çiftçilerin rahat bir sezon geçireceklerine inandığını ifade eden Sabancı, barajın su seviyesinin artmaya devam ettiğini kaydetti.

Barajdaki doluluk oranının güzel seviyelerde olduğunu anlatan Sabancı, "Baraj geçen yıl kuralıktan dolayı bitme noktasına gelmişti. Bu yıl yağışların güzel oluşu barajımızı doldurdu. Sulamaya da yeterli içme suyu olarak da yeterli. Şu an için durum çok güzel. Yaklaşık 10 gündür de her gün yağış olduğundan dolayı su geliyor." diye konuştu.

Çiftçilerin geçen sene sezon sonunda sulamayı durdurduğunu, Edirne'nin şebeke suyu alamadığını anımsatan Sabancı, bundan sonra yağış olmasa bile barajdaki su seviyesinin 2 yıl yeterli olacağına inandığını ifade etti.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde çiçek açan armut bahçeleri ressamlara ilham kaynağı oldu http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-cicek-acan-armut-bahceleri-ressamlara-ilham-kaynagi-oldu-1933/

Pavli Atölyesince Kuştepe köyünde gerçekleştirilen etkinlikte, ressamlar şövale yerine armut toplama merdivenlerini kullandı.

Bazı ressamlar karakalem çalışması yaparken, bazıları da renkli boyalar kullanarak doğanın sunduğu görsel şöleni tuvallerine yansıttı.

Kırklareli Valisi Osman Bilgin de etkinliğe katılarak Pavli Atölyesi kurucusu Gülşen Gürses'ten bilgi aldı.

Bilgin, etkinlikte, doğanın ressamlar ve fotoğraf sanatçıları için muhteşem bir görsel şölen sunduğunu söyledi.

Doğanın muhteşem bir kaynak olduğunu dile getiren Bilgin, hem ressamlar hem de fotoğraf sanatçılarının dikkatini çektiğini belirtti.

Kovid-19 sürecinde de insanların kapalı ortamlar yerine doğa ile iç içe olduğunu aktaran Bilgin, "Doğa özel bir kaynak. Hele koronavirüs sürecinde gerçek yaşamın doğada olduğunu hatırlatmak aslında. Arkadaşlarımız kendi sanatlarını icra ediyorlar, resim yapıyorlar, fotoğrafçılarda fotoğraf çekiyor. Bu tür etkinlikler köylerden kentlere göçün de önemli ölçüde etkileyebileceğini düşünüyorum. Şehirdeki insan bile köylere ilgi gösteriyor. Demek ki burada bir şey var algısını da vatandaşta oluşturmuş oluyorsunuz. Çok anlamlı, etkili." diye konuştu.

"Sanatçıları doğa ile bütünleştirdik"
Gürses ise etkinlik ile hem fotoğraf sanatçılarını hem de ressamları bir araya getirdiklerini belirtti.

Sanatçıların doğa ile bütünleştiklerini anlatan Gürses, çeşitli kurgular ve kompozisyonların fotoğraf karelerine ve tuvallere yansıdığını dile getirerek, "Sanatçıları doğa ile bütünleştirdik. Aynı zamanda meyve çiftçisinin kullandığı merdivenleri biz şövale yerine kullandık. Eski çerçeveleri dekor olarak kullandık. Mevsimi olan laleleri de tuvallere resmedilecek şekilde konumlandırdık." ifadesini kullandı.

Ressam Gül Belli Atak da doğa güzelliğine hayran kaldığını söyledi.

Trakya'nın bir doğa harikası olduğunu ve bunu resmetmeyi çok sevdiğini anlatan Atak, "Bunu tarif etmesi çok zor. Sadece huzur ve mutluluk deyip geçebileceğim bir şey değil. Doğada olmak bambaşka bir his. Yani insanın evine dönmesi gibi bir şey bence." dedi.​​​​​​​

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yol denetiminde kadın sürücülere karanfil hediye etti http://mail.gazetebirlik.com/haber/-yol-denetiminde-kadin-suruculere-karanfil-hediye-etti-8767/

Jandarma trafik ekipleri, Demircihalil köyü yakınlarında durdurdukları araçların kadın sürücülerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı.

Daha sonra trafik güvenliği, Kovid-19 ve kadına şiddet konularında bilgilendirilen kadınlara karanfil hediye edildi.

Uygulamada, Motosikletli Trafik Tim Komutanı Astsubay Kıdemli Çavuş Halide Leman Kanlı ile Aile İçi Şiddetle Mücadele ve Çocuk Suçları Kısım Amirliği Sorumlusu Birgül Er görev aldı.

Sürücüler, kadın jandarma personelinden karanfil almaktan mutlu olduklarını aktardı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde hayvan çiftliğinde çıkan yangına müdahale ediliyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-hayvan-ciftliginde-cikan-yangina-mudahale-ediliyor-9767/

Kırklareli'nde bir hayvan çiftliğinde yangın çıktı.

Karahıdır Mahallesi'nde bir hayvan çiftliğinde yemlerin bulunduğu depoda çıkan yangın kısa sürede büyüdü.

Yangına 7 itfaiye aracı, 3 kepçe ile 20 itfaiye personeli müdahale ediyor.

Yangının ahırlara sıçraması ihtimaline karşı çok sayıda büyükbaş hayvan güvenli alanlara taşınıyor.

Saman balyalarının bulunduğu depodaki yangın devam ediyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde yakalanan 17 sığınmacı, Bulgaristan'ın kendilerini Türkiye'ye geri ittiğini ileri sürdü http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-yakalanan-17-siginmaci-bulgaristanin-kendilerini-turkiyeye-geri-ittigini-ileri-surdu-3192/

Kırklareli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Bulgaristan sınırına yakın Kofçaz ilçesine bağlı Malkoçlar ve Yukarıkanara köylerinde sığınmacıların olduğu bilgisine ulaştı.

Bölgede çalışma yapan ekipler, Suriye uyruklu 17 sığınmacıyı yakaladı.

Kırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen yabancı uyruklular, İl Jandarma Komutanlığına götürüldü.

Sığınmacılar ifadelerinde, Bulgaristan'da polis tarafından yakalandıklarını, darbedilerek değerli eşyaları alındıktan sonra Türkiye tarafına bırakıldıklarını ileri sürdü.

İşlemleri tamamlanan yabancı uyruklular, Pehlivanköy Geri Gönderme Merkezine teslim edildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
DSİ Kırklareli için taşkın uyarısı yaptı http://mail.gazetebirlik.com/haber/dsi-kirklareli-icin-taskin-uyarisi-yapti-4466/

Devlet Su İşleri (DSİ) 112. Şube Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Üsküp ile Evciler göletlerinin rezervuarının son yağışlarla tam kapasiteyle dolduğu belirtildi.

Göletlerin dip savak vanalarının emniyeti sağlayacak şekilde açıldığı bildirilen açıklamada, "Bu tarihten itibaren gelebilecek akışlar dolu savaktan kontrolümüz dışında geçeceğinden her türlü taşkın riski göz önünde bulundurularak, vatandaşların can ve mal kaybına uğramaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir." bilgisi verildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Filyasyon ekiplerinin dağ köyünde ulaşıp aşı yaptığı Selim dede gözyaşlarını tutamadı http://mail.gazetebirlik.com/haber/filyasyon-ekiplerinin-dag-koyunde-ulasip-asi-yaptigi-selim-dede-gozyaslarini-tutamadi-4801/

Kırklareli'nde filyasyon ekipleri olumsuz hava koşullarına rağmen en ücra köşelere giderek yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalarını tespit ediyor, yaşlılara CoronaVac aşısı yapıyor.

Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü Sağlıklı Yaşam Merkezi'nde görevli ebe Dilber Aktürk, paramedik Tuğçe Balcı ve anestezi uzmanı Hamza Çapar, gece gündüz demeden görev yapan sağlık çalışanlarından sadece birkaçı.

Ekip, bir süre önce kar yağışı ve olumsuz hava koşullarından etkilenen yollardan giderek köylere ulaşıyor.

Planlamaya göre yaşlı vatandaşlara CoronaVac aşısı yapan ekip, gerekli görülen vatandaşlara ise PCR tarama testi uyguluyor.

Bazen kara saplanan araçlarını kurtarmak, bazen araçlarına zincir takmak için çaba harcayan ekip, telefonların çekmediği bazı köy yollarında saplandıkları kar yığınından kurtarılmak için bekliyor.

Zorlu kış şartlarında aracın gitmediği bazı evlere yaya ilerlemek zorunda kalan ekip, tüm zorluklara rağmen vatandaşlara hizmet sunmaya gayret gösteriyor.

Gözyaşlarına hakim olamadı
Kar yağışının yoğun olduğu Dereköy'e ulaşan ekip, ilk olarak 90 yaşındaki Selim Böcükler'e evinde aşı yaptı.

Selim dedenin karlı ve soğuk bir günde evine gelerek aşı yapan sağlık personelinin karşısında kendini mahcup hissederek ağlaması, filyasyon ekibini duygulandırdı.

Böcükler, sağlık ekibine teşekkür ederek "Geçmişte çok zorluklar çekmiştim. Şimdi sağlık ekipleri evime hizmet getirince mahcubiyet duyarak gözyaşlarıma hakim olamadım. Tedavim için uğraşan sağlık ekibine teşekkür ederim. Allah devletimizden razı olsun." dedi.

Sağlık ekipleri, Böcükler'in elini öperek teselli etti.

Ebe Dilber Aktürk Göktürk, yaptığı açıklamada, mobil ekip olarak her gün kar, kış, yağmur, çamur, soğuk demeden köylere giderek vatandaşlara hizmet vermeye çalıştıklarını söyledi.

Yaklaşık 10 aydır virüsle mücadele ettiklerini anlatan Göktürk, "Halimizden ve çalışmalar şartlarımızdan hiçbir zaman şikayet etmedik, tam tersine bu mücadelede etkin rol almaktan mutluyuz. Aşılama çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek. Yeni dozlarımız geliyor. Uzun bir süre sahada aşılama çalışmalarına devam edeceğiz." dedi.

Tüm vatandaşların sağlığı için çalıştıklarını anlatan Göktürk, şöyle devam etti:

"Bazen yolda aracımız kayıyor, korkuyoruz. Aracı çektirecek birini bulamıyoruz. O an tenha yerlerde bulunuyoruz, traktör yok, kimse yok. Birilerine zorla ulaşıyoruz ve bizi gelip kurtarıyorlar. Araçla gidemediğimiz, yürümek zorunda kaldığımız yerler de oluyor; bu, bizi yoruyor. İlk başlarda çalışmaktan ailemizi göremediğimiz zamanlar oldu. Şimdi daha rahatız ve mutluyuz. Vatandaşlarımız da bize destek oluyor."

Paramedik Tuğçe Balcı da özellikle uzak dağ köylerine ulaşmakta zorlandıklarını, bazı günler çok üşüdüklerini ifade etti.

Sadece kar ve soğuk değil, yağmur, çamur ve toprak kayması gibi durumlarla da karşılaştıklarını anlatan Balcı, "Kışın çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Yolların durumu bazı bölgelerde kardan dolayı tehlikeli." dedi.

Anestezi uzmanı Hamza Çapar ise yaşadıkları tüm zorluklara rağmen görevlerini yılmadan, yorulmadan, sürdürdüklerini dile getirdi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Et entegre tesisindeki hijyen kurallarının ihlal edildiği saptanan görüntülerle ilgili inceleme http://mail.gazetebirlik.com/haber/et-entegre-tesisindeki-hijyen-kurallarinin-ihlal-edildigi-saptanan-goruntulerle-ilgili-inceleme-1533/

Kırklareli Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy idaresinde gıda kontrol ve polis ekiplerince, Pınarhisar ilçesindeki et entegre tesisinde denetim yapıldı.

Ekipler farkı birimlerdeki gıda ürünlerinden numune aldı. Denetimle ilgili tutanak düzenlendi.

Aksoy, yaptığı açıklamada, sosyal medyada tepkiye neden olan görüntüler üzerine, Bakanlık talimatı ile inceleme başlattıklarını, iş yeri hakkında veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve yem kanununa muhalefetten işlem yapıldığını belirtti.

Aksoy, bundan sonraki işlemleri savcılığın takip edeceğini sözlerine ekledi.

Tarım ve Orman Bakanlığı: Suç duyurusunda bulunuldu
Tarım ve Orman Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da söz konusu işletmenin toplumda infiale neden olduğu, bu sebeple işletme hakkında hukuki sürecin başlatılması için Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"TikTok üzerinden yapılan paylaşım sonucu, toplumda infiale neden olan Kırklareli'ndeki söz konusu işletme tespit edilmiş, denetimler yapılmış, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında gerekli cezai işlemler uygulanmış ve Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur."

Sosyal medyada tepki toplayan görüntülerde, maskeleri çenelerine indiren iki kişinin "Dana dana" isimli şarkı eşliğinde dans ederek hazır dönerleri hijyen kurallarından uzak paketledikleri görüldü.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde sığınmacıları taşıyan midibüs ile tır çarpıştı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-siginmacilari-tasiyan-midibus-ile-tir-carpisti-1115/

Alınan bilgiye göre, Şükrü Ş. idaresindeki sığınmacıları taşıyan 34 HV 4635 plakalı midibüs, TEM Otoyolu'nda plakası ve sürücüsünün kimliği henüz öğrenilemeyen tırla çarpıştı.

Kazada, 1 sığınmacı olay yerinde hayatını kaybetti, 21 kişi yaralandı.

Aralarında sürücü Şükrü Ş'nin de bulunduğu yaralılar, Lüleburgaz Devlet Hastanesine kaldırıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kadın temizlik işçileri ekmek parası için şafak vakti mesaiye başlıyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kadin-temizlik-iscileri-ekmek-parasi-icin-safak-vakti-mesaiye-basliyor-4702/

Lüleburgaz Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğünde görevli yaklaşık 40 kadın temizlik işçisi, şafak vakti ay ışığı ve sokak lambalarının aydınlattığı caddelerde başlayıp gündüz saatlerinde devam eden mesailerinde yağmur çamur, kar kış demeden süpürge ve küreklerle cadde ve sokakları temizliyor. 

Kadınlar, Kovid-19 salgınına rağmen görevlerini bir an olsun aksatmadan sürdürüyor. Sabah caddelerde hareketlilik yaşanmadan vatandaşa "Temiz bir ilçe" sunulması amacıyla mesaiye erken başlatılan işçiler, saat 16.00'da çalışmalarını tamamlıyor.

Lüleburgaz ilçesinde 42 yaşındaki Gönül Karataş da bu işçilerden biri. Gün aydınlanmadan iki çocuğunu geride bırakarak işini yapmak üzere yola koyulan Karataş, süpürge ve küreğini almak üzere gittiği şantiyede hazırlıklarını yapıp görevine başlıyor.

Sorumluluğundaki cadde ve sokakları soğuk havaya rağmen temizlemek için zamanla yarışan Karataş, zaman zaman seslendirdiği şarkılarla mesaisine neşe katıyor.

Karataş, mola vaktinde soğuk havada direncini kaybetmemek için sıcak bir bardak çay içiyor, öğlen paydosunda evine giderek ailesiyle yemek yiyor. Öğle arasının ardından Karataş, yeniden işinin başına dönüyor.

"Sabah çocuklardan ayrılmak çok zor geliyor"

Karataş, işini severek yaptığını ve aile bütçesine katkı sağladığı için mutlu olduğunu söyledi.

Her sabah dua ederek evinden ayrıldığını, cadde ve sokakları ay ışığında temizlemeye başladığını anlatan Karataş, "Sabah çocuklardan ayrılmak çok zor geliyor. İşimi severek yapıyorum ama ayrılmak zor işte." dedi.

Karataş, iş yerine geldikten sonra önce süpürge, kürek ve araba bakımını yaptıklarını, sonra mıntıkaya çıkarak temizliğe başladıklarını dile getirdi.

 Özellikle kışın çalışırken soğuk havada zorlandıklarını vurgulayan Karataş, şöyle konuştu:

"Bunun yağmuru, karı, soğuk havası ve güneşi var çünkü sokaklarda çalışıyoruz. Çok üşüdüğümüz zaman bazen çay içiyoruz, bazen dinleniyoruz. Sabahları ağzımızdan duman çıkıyor, yeri geliyor elleriniz tutmuyor, üzerinize kar yağıyor. Çoluk çocuğum, ailem için bazı şeyleri yapmam gerekiyor. En büyük hayalim bir evimin olması çünkü arkamda çocuklarım var. Biz çok çektik onlar çekmesinler. Bize kimseden bir şey kalmadı. Ben o yüzden çocuklarıma bir şeyler bırakabilmek istiyorum. Bu kadar zorluğu çocuklarım için çekiyorum. Allah izin verirse işime devam edeceğim."

 "Kullandığınız maskeleri yere atmayın" uyarısı

Karataş, işini severek yaptığı için tüm zorluklarına da katlanabildiğini ifade etti.

Vatandaşların Kovid-19 ile mücadelede kullandıkları maskeleri yere attıkları için sıkıntı yaşadıklarını aktaran Karataş, bu davranıştan vazgeçilmesini istedi.

Karataş, hastalığın kendilerine de bulaşmasından korktuklarının altını çizerek, "Rabbim herkese yardımcı olsun. Vatandaşlarımızın bazıları maskelerini konteynerlere atacağına yere atıyor. Bazı yerlere süpürge girmiyor, elimizle maske topluyoruz. Herkes biraz daha dikkatli olmalı. Bu virüs gözle görünen bir şey değil ki. Virüs çoluk çocuğa da geçiyor. Herkes çoluk çocuğuna ekmek götürebilmek için para kazanıyor. Herkese günah. Kendinizi düşünmüyorsanız bizleri düşünün." ifadelerini kullandı.

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Yıldız Dağları eteklerinden sofralara gelen lezzet: Pancar pekmezi http://mail.gazetebirlik.com/haber/yildiz-daglari-eteklerinden-sofralara-gelen-lezzet-pancar-pekmezi-3358/

Kırklareli'nde köylü kadınların büyük emek harcayarak geleneksel yöntemlerle ürettiği "pancar pekmezi" sofralara sağlık ve lezzet katıyor.

Pekmeziyle adını duyuran Pınarhisar ilçesine bağlı Poyralı köyünde bugünlerde hemen hemen her evin bahçesinde pekmez üretiliyor.

"Havası pekmez kokan" köyde tarlalardan sökülen pancarlar evlerin bahçelerine getiriliyor.

Yıldız Dağları eteklerinde kaynak sularıyla yetiştirilen pancarlar, pekmezhanelerde tahta ezme makinesinde sıkıştırılarak posasından ayrılıyor. Pancarın şırası "bumba" adı verilen büyük kazanlarda bir süre kaynatıldıktan sonra 50 litrelik kazanlara alınıyor.

Bu kazanlarda yaklaşık 14 saat odun ateşinde kaynatılarak pekmez haline getirilen şıra, üç defa süzüldükten sonra şişelenerek Türkiye'nin çeşitli illerine gönderiliyor. Özellikle kış aylarında tercih edilen pekmez, böylece sofradaki yerini alıyor.

"Katkı maddesi kullanılmıyor"
Köy sakinlerinden 68 yaşındaki Hatice Uzun, pancar pekmezinin zahmetli yolculuğunun ardından sofralara geldiğini söyledi.

Tarlaların sürüldükten sonra pancarların ekildiğini, sulama ve kazım işlemlerinin ardından sonbaharda söküldüğünü ifade eden Uzun, pekmezhanelere getirilen pancarların birçok işlemden geçtiğini anlattı.

Suyla temizlenen pancarların şırasının alınması için büyük kazanlarda kaynatıldığını dile getiren Uzun, daha sonra pekmez tavalarında kaynatılan şıranın pekmeze dönüştüğünü dile getirdi.

Uzun, odun ateşinde kaynayan pekmezin daha lezzetli olduğunu vurgulayarak, "Yapımı çok zor oluyor. Gece 03.00'te pekmezhanelere gelerek ateşimizi yakıyoruz. 14 saat kaynayan pancar, pekmez olarak sofralara geliyor. Bizim pekmezimizde en ufak bir katkı maddesi yok. Allah topraktan ne veriyorsa biz de onu sunuyoruz." diye konuştu.

Pancar kaynatırken zaman zaman maniler, şarkılar ve türküler seslendirdiklerini ifade eden Uzun, bunun da işin keyifli yanı olduğunu dile getirdi.

Uzun, ürettikleri pekmezi Edirne, Tekirdağ, İstanbul, İzmir başta olmak üzere Türkiye'nin birçok yerine gönderdiklerini, zaman zaman yurt dışından gelen talepleri de karşıladıklarını sözlerine ekledi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde karaca avlayan iki kişiye 24 bin 522 lira ceza uygulandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-karaca-avlayan-iki-kisiye-24-bin-522-lira-ceza-uygulandi-702/

Bir ihbarı değerlendiren İl Jandarma Komutanlığı ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi ekipleri, Karahamza köyünde E.Y'nin yönetimindeki otomobili durduruldu.

Otomobilde yapılan aramada 3 karaca başı ile poşetlere konulmuş etler ele geçirildi.

Sürücü E.Y. ile otomobilde bulunan V.G'ye Kara Avcılığı Kanunu'na muhalefet ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına uymadıkları gerekçesiyle 24 bin 522 lira ceza kesildi.

Şüpheliler, ifadeleri alınmak üzere jandarma komutanlığına götürüldü.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Mimar Sinan'ın eseri Sıbyan Mektebi'nde restorasyon çalışmaları başladı http://mail.gazetebirlik.com/haber/mimar-sinanin-eseri-sibyan-mektebinde-restorasyon-calismalari-basladi-5626/

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde 1570 yılında Mimar Sinan tarafından inşa edilen Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi'ndeki Sıbyan Mektebi restore ediliyor.

Edirne Vakıflar Bölge Müdürlüğünce restore ettirilen tarihi binanın kubbesindeki kurşunların sökülmesine başlandı.

Kubbedeki yenileme çalışmalarının ardından binanın dış cephesinde sürecek çalışmalar daha sonra mekanın iç kısmındaki kubbe ve kemerlerde bulunan kalem işçiliğinin ortaya çıkarılması ile devam edecek.

Aslına uygun restore edilecek binanın yine Türk Kızılayı Lüleburgaz Şubesince kullanılması planlanıyor.

Türk Kızılayı Lüleburgaz Şube Başkanı Mustafa Gamsız, tarihi yapının 2 yılda restore edileceğini ve eski ihtişamına kavuşacağını söyledi. 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli Valisi Bilgin: Maalesef Kovid-19 hasta sayılarımız arttı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-valisi-bilgin-maalesef-kovid-19-hasta-sayilarimiz-artti-1529/

Kırklareli Valisi Osman Bilgin, halk pazarında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerini denetledi.

Bilgin, kendisine eşlik eden İl Emniyet Müdürü Seçkin Çengeloğlu, Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Orhan Kılıç ve Belediye Başkan Yardımcısı Burcu Bölükbaşı'ndan denetimler hakkında bilgi aldı.

Kovid-19'un tüm dünyayı etkisi altına aldığını ifade eden Bilgin, bu konuda herkesin dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Salgınla daha etkin mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Bilgin, şunları kaydetti:

"Koronavirüs süreci hepimiz için üzücü ve yorucu. Artık hepimiz şunu biliyoruz, koronavirüs maalesef hayatımıza girdi. Bununla beraber yaşamımızı idame ettirmek zorundayız. Son dönemde ülkemiz geneli, ilimiz ve tüm dünyada gerçekten sorunlu günler yaşıyoruz. Maalesef hasta sayılarımız arttı. Burada esas mücadelemiz sayı değil. Biz yaşamak zorundayız. Bu süreci de sağlıklı şekilde atlatmamız için daha dikkatli olacağız. Bunun için mutlaka tedbirlere uymalıyız."

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
AK Parti Kırklareli Milletvekili Minsolmaz'ın Kovid-19 testi pozitif çıktı http://mail.gazetebirlik.com/haber/ak-parti-kirklareli-milletvekili-minsolmazin-kovid-19-testi-pozitif-cikti-4602/

AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin pozitif çıktığını bildirdi.

Minsolmaz, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, durumunun iyi olduğunu belirterek, "Kıymetli hemşehrilerim, bugün TBMM Hastanesinde yaptırdığım Kovid-19 test sonucum pozitif çıktı. Bir süre karantinada istirahat halinde tedavi olacağım. Dualarınızı bekliyor, maske, mesafe, hijyen kuralına titizlikle uymanızı tavsiye ediyorum. Allah'a emanet olun." ifadelerini kullandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Meteorolojiden Edirne ve Kırklareli çevreleri için sağanak uyarısı http://mail.gazetebirlik.com/haber/meteorolojiden-edirne-ve-kirklareli-cevreleri-icin-saganak-uyarisi-5629/

Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, yurt genelinin parçalı ve az bulutlu, batı kesimlerinin yer yer çok bulutlu olması öngörülüyor. 

Gece Edirne ve Kırklareli çevreleri ile yarın öğle saatlerinden sonra İzmir ve Manisa çevrelerinin yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak geçeceği tahmin ediliyor.

Ayrıca bu gece ve yarın sabah Marmara'nın güney ve doğusunda yer yer pus ve sis hadisesi bekleniyor.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
ÖZEL ÇOCUKLAR KAMERA KARŞISINA GEÇİYOR http://mail.gazetebirlik.com/haber/ozel-cocuklar-kamera-karsisina-geciyor-1056/

Yapımcılığını Filika Medya kurucusu Dilek Çakır’ın, yönetmenliğini Onur Öğdenin üstlendiği ve senaryosunu Sevtap Öcal Aşkının yazdığı “Biz de sizin gibiyiz” adlı kısa fil,okula alışma sürecinde diğer çocukları bilinçlendirmek onlarında desteğiyle bu özel çocukların başarması zor olan her şeyi başarabileceklerini çocukların ve velilerin görmelerini sağlamayı hedefliyor.

Lüleburgaz Narin Et Lokantasında tanıtımı yapılan filmin gerekli izinlerin alınıp okullarda gösterime girmesinin amaçlandığı ifade edildi. 

"Bizde sizin gibiyiz" filmin yapımcısı Dilek Çakır

"Film hazırlıklarında özel çocuklarımız diğer çocuk oyuncu arkadaşlarıyla provalara dahil olarak keyifli zaman geçirmişlerdir.Başta down sendromlu oyuncumuz Burhan Özdemir ve ailesine,otizmli oyuncumuz Ege Erdoğan ve ailesine desteklerinden ötürü ,ana cast dan Sinan Benger,Mehmet Çepiç,Ece Pirim,Şenol İpek ve tüm oyunculara ayrı ayrı teşekkür ediyoruz" dedi.

"Almanyadaki süreci takip eden yöneticimiz Sibel Ekicinin desteğiyle 6 oyuncumuz Almanyadan katılım sağlamıştır.Dolayısıyla evrensel bir konu olduğu için projeyi uluslararası gerçekleştirmeyi hedefledik. Filmin Bulgarca ve Almanca alt yazılı olarak bu ülkelerde gösterilmesi hedeflenmiştir.Filmin montajı bittikten sonra pandemi süreci göz önüne alınarak Kırklarelinde galası gerçekleştirilecektir" diyen Çakır
"Türkiyenin bir çok yerinden destek olan kurum ve kuruluşlar ve sponsor firmaların destekleriyle bu film gösterime girecektir..Bu sebeple tüm gönül desteklerine teşekkür ederiz" diyerek memnuniyetini dile getirdi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Teras Park renk kattı http://mail.gazetebirlik.com/haber/teras-park-renk-katti-9652/

Kırklareli Pınarhisar ilçesinde yapılan Teras Park ilçeye renk kattı. Pınarhisar Belediye Başkanı İhsan Talay, Teras Parkın ilçelerine çok yakıştığını söyledi.

Başkan Talay, park hakkında açıklamalar yaptı. Talay, “Camikebir Mahallemizdeki Hastane yolunda bulunan bin 300 metrekare alanda ilçemize yakışan modern bir park daha inşa ettik. Pınarhisar’ımıza seyir zevkini yaşatacak kaleler parkımızda, Yeni Nesil Oyun Gruplar, Seyir Terası, Çardaklar ve Banklar, Minyatür Basket ve Top Sahası , Pınarhisar Resmi İnternet Sitesine Entegre edilmiş 7/24 Kamera ile izlenebilme ,Free wi-fi (Bedava internet), Bluetooth sulama sistemi, Işıklandırma sistemi Peyzaj çalışmaları ile birlikte; Çocuklarımız ve Ailelerimiz için Standartları Yüksek bir Yaşam Alanı oluşturarak, Hemşerilerimize nezih ve güvenli bir ortamda vakit geçirmelerini sağlayacak Modern bir parkımızı sizlerin kullanımına sunuyoruz. Her şey daha yeşil ve Renkli bir Pınarhisar için" dedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli Valisi Bilgin: Bir işletmede vaka gizlenmesinden kaynaklı 30 yeni vaka tespit ettik http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-valisi-bilgin-bir-isletmede-vaka-gizlenmesinden-kaynakli-30-yeni-vaka-tespit-ettik-1148/

Kırklareli Valisi Osman Bilgin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarında ciddi bir artış yaşandığını belirterek, "İlimizde bir işletmede vaka gizlenmesinden kaynaklı 30 yeni vaka tespit ettik" dedi.

Vali Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bugün itibariyle Kovid-19'a karşı yeni bir seferberlik başlattıklarını söyledi.

Artık 24 saat alanda olacaklarını ifade eden Bilgin, "Bundan sonra sokak, cadde, ev, köy ve mahalle karantinaları yapacağız. Bugün itibariyle polis ve jandarmamızın da çalışma düzenini değiştiriyoruz. Gerekirse çalışma saatlerini de değiştireceğiz. Tüm kurumları, tüm vatandaşlarımızı kurallara uymaya davet ediyorum." şeklinde konuştu.

Tedbirlerin arttırılacağına dikkati çeken Bilgin, bundan sonra "6 saat uyuma geri kalan çalışma" sloganı ile hareket edileceğini kaydetti.

Vatandaşlardan daha fazla duyarlılık beklediklerini dile getiren Bilgin, şu ifadeleri kullandı:

"Sadece maske, mesafe ve temizlik değil ayrıca pozitif vakalar ve bu vakaların temaslılarının hassasiyet göstermesi gerekiyor. Mücadeleye en yüksek katkıyı vermelerini bekliyoruz. Lütfen hastalarımız temaslılarını gizlemesinler.

Bunlar bizim için çok ciddi sıkıntı. İlimizde bir işletmede, vaka gizlenmesinden kaynaklı 30 yeni vaka tespit ettik. Bundan sonra en ufak bir müsamaha göstermeyeceğiz. Bütün kurum müdürlerimiz artık teyakkuza geçecek."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde caminin alemleri çalındı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-caminin-alemleri-calindi-1241/

Kırklareli'nde hırsızların üçüncü kez girdiği caminin 7 alemi çalındı.

Akalar Mahallesi'nde Kemal Canlı Camisi'nin alemlerinin kırık olduğunu fark eden vatandaşlar, durumu polise bildirdi.

Ekipler tarafından camide inceleme yapıldı.

Kemal Canlı Cami Dernek Başkanı Cemalettin Büyükbattal,camideki 7 alemin kırılarak çalındığını söyledi.

Daha önce de caminin çeşmelerinin çalındığını belirten Büyükbattal, olayı gerçekleştiren kişi ya da kişilerin yakalanmasını istedi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Filyasyon ekiplerinden bilgi saklayana para cezası verilecek http://mail.gazetebirlik.com/haber/filyasyon-ekiplerinden-bilgi-saklayana-para-cezasi-verilecek-3887/

Kırklareli'nde filyasyon ekibinden bilgi saklayan kişilere 3 bin 152 lira para cezası uygulanacak.

Kırklareli Valisi Osman Bilgin başkanlığında toplanan İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunca yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine ilişkin yeni kararlar alındı.

Buna göre filyasyon ekibinden bilgi saklayan, yanlış, eksik bilgi veren ve ekipleri yanıltan kişiler hakkında işlem yapılacak. Bu kişilere 3 bin 152 lira para cezası verilecek.

Ayrıca, kamu kurumlarına girişte istenen HES kodu uygulamasından vatandaşlar muaf tutulacak, 65 yaş ve üstü vatandaşların da 10.00-17.00 saatlerinde toplu taşıma araçlarına binmesine müsaade edilecek.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Mesire alanında toplanan çöplerle piknikçilere esprili tepki http://mail.gazetebirlik.com/haber/mesire-alaninda-toplanan-coplerle-piknikcilere-esprili-tepki-116/

Lüleburgaz Belediyesi Temizlik ve Çevre Müdürlüğü ekipleri, Sakızköy Korusu'nda vatandaşların piknik yaptıktan sonra bölgede bıraktığı çöpleri topladı.

Yaklaşık 4 saat süren temizlik çalışmasında, 150 torba çöp toplandı.

Ekipler, çöplerini geride bırakan piknikçilere tepki amacıyla çöp torbalarıyla Trakya şivesi ile "Ayıp Beya" yazdı.

Temizlik görevlisi Hasan Gürül, gazetecilere yaptığı açıklamada, her vatandaşın çevre temizliği konusunda duyarlı olması gerektiğini söyledi.

Piknikçilerin çöplerini çöp kutusu yerine doğaya atmasının üzüntü verici olduğunu vurgulayan Gürül, "Herkes ortaya çıkan manzaradan ders almalı. 150 torba çöp topladık. Herkesin piknik alanlarında temiz olmasını istiyoruz. İnsanlar çöpünü torbaya doldursun. Bu güzel yerleri temiz bırakmalarını istiyoruz. Doğayı da kirletiyorlar. Çok pis bırakıyorlar. Doğayı sevelim, yeşillik alanlarımızı güzel tutalım." diye konuştu.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Koca Sinan'ın eseri 450 yıllık taş köprü araç trafiğine kapanacak http://mail.gazetebirlik.com/haber/koca-sinanin-eseri-450-yillik-tas-kopru-arac-trafigine-kapanacak-9483/

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde Sokullu Mehmed Paşa'nın adının verildiği Mimar Koca Sinan'ın eseri taş köprü, taşıt trafiğine kapatılacak.

1569 yılında inşa edilen ve 1570 yılında bölgenin en önemli geçişlerinden olan taş köprü, Lüleburgaz Deresi'nin iki yakasını 450 yıldır birleştiriyor.

16. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin sefere çıkan ordusuna hizmet etmek amacıyla yapılan köprü, bugün de aktif olarak kullanılarak, yaklaşık 5 asırdır ilk günkü ihtişamıyla ayakta duruyor.

Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, AA muhabirine, 450 yıllık taş köprünün taşıt trafiğinden kurtarılması için yapılan çalışmalarda sona gelindiğini söyledi.

Tarihi köprünün taşıt trafiğine kapanması için alternatif yol çalışmaları kapsamında kamulaştırmaların büyük oranda tamamladığını ifade eden Gerenli, alternatif yol bağlantı noktası için DSİ'nin Köprüaltı ve Kaynarca derelerinin üzerinde eylülde köprü inşaatına başlayacağını belirtti.

Tarihi köprüyü en iyi şekilde koruyarak geleceğe taşıma hedefinde olduklarını aktaran Gerenli, "Alternatif yoldaki önemli kilometre taşlarından biri olan köprülerle eş zamanlı olarak söz konusu yolda asfaltlama işlemlerimizi yapacağız. Köprülerin tamamlanmasıyla birlikte alternatif yolumuzu bitireceğiz. Alternatif yol açılır açılmaz tarihi taş köprüyü araç trafiğinden arındırarak yaya kullanımına açacağız. Bundan sonraki süreçte Karayolları Genel Müdürlüğünün tarihi köprümüzdeki restorasyon çalışmalarına başlamasını bekleyeceğiz." diye konuştu.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Karantinada olması gereken çiğ köfteci satış yaparken yakalandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/karantinada-olmasi-gereken-cig-kofteci-satis-yaparken-yakalandi-7706/

Kırklareli'nde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanısı konulduğu için karantinada olması gereken çiğ köfteci dükkanda satış yaparken yakalandı.

Balkan Caddesi'nde Kovid-19 tanısı konulan bir esnafın dükkanını açtığı ihbarını değerlendiren polis ve sağlık ekipleri bölgede araştırma yaptı.

Ekipler, kontrollerde M.A'nın virüs tanısı sebebiyle izolasyonda bulunması gerektiğini tespit etti.

M.A. evine götürülmek üzere ambulansa bindirildiği sırada, "Benim bir yerim ağrımıyor, ağrım sızım yok ki", "Ateşim çıkmadı ki", "Dükkana bir şeyler almaya geldim, eve gidecektim" sözlerini sarf etti.

M.A'ya karantina tedbirlerine uymadığı gerekçesiyle 3 bin 150 lira ceza uygulandı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Tedbirli yaşamda 'yıldızlı işletme' tüketiciye güven veriyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/tedbirli-yasamda-yildizli-isletme-tuketiciye-guven-veriyor-2894/

Kırklareli Valiliğince yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine uyan ve yapılan denetimlerde yüksek puan alan işletmelere "Yıldızlı İşletme" belgesi veriliyor.

Valilik tarafından, Kovid-19 sürecinde vatandaşların hizmet aldıkları işletmelerin güvenilirliğini anlayabilmeleri amacıyla "Yıldızlı İşletme" projesi hayata geçirildi.

Proje kapsamında oluşturulan 15 ekip, belge almak isteyen işletmeleri özel olarak denetliyor.

Ekipler, restoran, kafe, berber, kuaför, market, spor merkezi, alışveriş merkezi, kahvehane, çay bahçesi, lokal, düğün salonu ve internet kafe gibi iş yerlerinin "Sağlık Bakanlığı Kovid-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberi" ile Bakanlık genelgelerinde yer alan usul ve esaslara uyup uymadıklarını düzenli olarak takip ediyor.

Denetimlerin ardından kriterlere uygun oluşturulan puan cetveline göre 90 alan işletmelere "Yıldızlı İşletme" belgesi veriliyor.

İşletmeler aldıkları bu belgeyi iş yerlerinin görünür bir yerine asarak, müşterilerinin daha çok güvenini kazanıyor.

"Proje ile halk sağlığını da güvence altına almış olacağız"
Kırklareli Valisi Osman Bilgin, projenin oluşturacağı rekabet ortamında Kovid-19 tedbirleri kapsamında işletmelere karşı güvenilirlik sağlayarak, halk sağlığını da güvence altına almayı amaçladıklarını söyledi.

Kovid-19'a karşı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli tedbirler alındığını belirten Bilgin, salgın kurallarına en fazla uyum sağlayan işletmeleri sertifikalandırma yoluyla ödüllendirmeyi ve halka duyurarak, sektördeki diğer işletmeleri de daha iyi koşullar oluşturmaya teşvik etmeyi hedeflediklerini anlattı.

Bilgin, salgının toplumsal bir sorun olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Vatandaşlarımız pandemi sürecinde hizmet aldıkları restoran, kafe, berber gibi işletmelerde 'acaba Kovid-19 tedbirlerine uyuluyor mu, uyulmuyor mu' endişesi yaşayabilir. Bu proje ile Yıldızlı İşletme belgesini gören vatandaşlarımız işletmenin Kovid-19 kurallarına uyup uymadığını görmüş olacak ve ona göre hizmet alacak.

Nasıl biz vatandaşlardan maske takmalarını istiyorsak, onlar da işletmelerin standartlara uygun hizmet sunup sunmadıklarını bilmek istiyorlar. Bununla ilgili biz valilik olarak, belediyelerimiz kaymakamlıklarımız, sivil toplum kuruluşlarımız ile birlikte kurduğumuz 15 denetim ekibi ile tüm işletmeleri bu kapsamda denetliyoruz."

Projenin tüm Türkiye'ye örnek olacağına inandığını vurgulayan Bilgin, "Puanlama sistemi oluşturduk, 90 puanın üzerinde alan işletmelere 'Yıldızlı İşletme' belgesi veriyoruz. İlimizde 43 işletme başvuruda bulundu ancak denetimlerimiz ile 9'una belge verdik. Bu belge işletmenin görünen bir yerine asılacak. Vatandaş girerken bu belgeye bakacak ve güvenli olduğunu görecek." diye konuştu.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Karantinada olması gereken aile tatile giderken jandarma ekibince yakalandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/karantinada-olmasi-gereken-aile-tatile-giderken-jandarma-ekibince-yakalandi-3470/

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Demirköy ilçesine bağlı Balaban köyü Velika Köprüsü mevkisinde trafik ve asayiş kontrolü sırasında bir otomobili durdurdu. 

Kontrollerde aynı aileden D.A, S.A, S.A. ve S.A'nın, Kovid-19 tanısı sebebiyle karantinada olmaları gerektiği tespit edildi.

112 Acil Servis ekipleri, 4 kişiyi karantinaya alınmak üzere Demirköy Devlet Hastanesine götürdü.

Hastanede tedavilerine başlanılan ailenin İstanbul'da yaşadığı ve tatil için Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesine gittiği öğrenildi.

Aile bireyleri hakkında adli işlem başlatıldı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Asırlık kalem işlemeleri 'kalemkar Zeki'nin elinde hayat buluyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/asirlik-kalem-islemeleri-kalemkar-zekinin-elinde-hayat-buluyor-2463/

Mesleğe 1999 yılında amcasının yanında çıraklıkla başlayan, kısa sürede ustalarından kalemkarlığı öğrenen Zeki Ben, işini ilk günkü heyecan ve sevgiyle sürdürüyor. 

Ben, meslek hayatınca Mimar Sinan'ın inşa ettiği bazı yapılar ile Ayasofya, Topkapı Sarayı, Dolmabahçe Sarayı, camiler ve yurt dışındaki bazı Osmanlı yapılarında görev aldı.

"Tarihi yapılarda çalışmanın manevi değeri yüksek"

Ben, AA muhabirine, mesleğinde 22 yılı geride bıraktığını söyledi.

Henüz 15 yaşlarındayken Topkapı Sarayı'nda çalışan ustaları gördüğünde hayaller kurduğunu anlatan Ben, 18 yaşında da amcasının teşvikiyle mesleğine heyecan ve hevesle başladığını anlatarak, "İşe başlarken en önemlisi sevgidir. Gece yastığa başını koyduğunda o işi düşünmen lazım. Ben bu şekilde işe başladım. Özellikle tarihi yapılarda çalışmanın manevi değeri çok yüksek. Bir eseri gün yüzüne çıkardığımda çok heyecanlanıyor ve mutlu oluyorum." dedi.

 Mesleğinde maneviyatı ön planda tuttuğunu anlatan Ben, şu değerlendirmede bulundu:

"Mesela ben Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi'nde çalıştım, bunu asla unutamam. O türbede görev yaptığım sürede 500 yıl öncesini görebildim diyebilirim. Türbeye gitmeden önce Hayrettin Paşa hakkında yazılan kitapları okudum, araştırdım. Bunun manevi değeri anlatılmaz, yaşanır. Dolmabahçe Sarayı'nda çalıştım. Böyle bir yerde çalışmak herkese nasip olmaz. Farklı bir hissiyat oluşuyor. Bugün burada 500 yılık yapıda çalışıyorsan vicdanını katmak gerekiyor."

5 döneme ait kalem işlemelerini gün yüzüne çıkardı

Ben, Mimar Sinan'ın Selimiye'yi inşa etmeden 20 yıl önce yaptığı Cedid Ali Paşa Camisi'nin, restorasyon çalışmalarından bulunan 5 döneme ait kalem işlemelerini gün yüzüne çıkardığını dile getirdi.

Kovid-19 sürecini camide geçirdiğini vurgulayan, "Salgın nedeniyle evimizden biraz uzak kaldık. 1,5 yaşında kızım var, onu özledim. Ben 40 yaşındayım ilk kez böyle bir zorluk çekiyorum. Çünkü kızımı özlüyorum ve onların sağlığı için eve fazla gitmiyorum." diye konuştu.

 Mesleğini ilk günkü şevkle yaptığının altını çizen Ben, "Meslekte yaklaşık bin kişiyi tanıyorum. Birine telefon etsem şu işte zorlandım desem hiç düşünmeden ellerindeki işi bırakıp yanıma gelirler. İşini doğru yaparsan herkes yanında olur. Siz iş aramayın, iş sizi arasın. Siz aranan adam olun. Bu sizin elinizde. Şimdi gençlerimize ben üzülüyorum. Çünkü işe gelen gençler, 'Ben bunu biliyorum, ediyorum.' diyor ama bir şeyi bilmiyor. Kendinizi yetiştirin. İşinizi günlük düşünmeyin, sevin." ifadesini kullandı.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli'nde 1 ton 800 kilogramlık 'Kocaman' alıcısını bekliyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklarelinde-1-ton-800-kilogramlik-kocaman-alicisini-bekliyor-5909/

Demirköy ilçesine bağlı Sivriler köyünde besicilik yapan Rasim Işık, 1,5 yıl önce damızlık amacıyla satın aldığı 800 kilogramlık boğası, bin 800 kilograma ulaştı. 

Işık, "Kocaman" adını verdiği boğasını 50 bin liraya satışa çıkardı.

Kocaman'ı görmeye gelenler büyük bir şaşkınlık yaşayarak, fotoğraf çektiriyor.

Ağıldan zincirini kopararak dışarıya çıkan boğa, köy sakinlerine zor anlar yaşattı. Köylülerin yardımı ile yaklaşık 2 saatlik mücadelenin ardından boynuna ip bağlanarak yakalanan boğa, yeniden ağıla bağlandı.

Işık, yaklaşık 10 yıldır besicilik yaptığını ancak ilk kez böyle bir hayvan gördüğünü ve yetiştirdiğini söyledi.

Boğaya 1,5 yıldır baktığını ifade eden Işık, şu an boğanın 30 aylık olduğunu kaydetti.

Kocaman'ın 2 tona yaklaştığını ifade eden Işık, 50 bin liraya satışa çıkarttığını belirtti.

Boğayı görenlerin çok şaşırdıklarını anlatan Işık, "Yüksekliği 1,80 uzunluğu ise 2,85 metre. Bu sene böyle bir hayvan çıkacağına inanmıyorum. Gelenler 'biz ilk kez böyle bir boğa gördük' diyorlar. Bu gerçekten çok farklı. Bunu görenler hep fotoğraf çekiyorlar. Boğayı görmeye gelen çok ancak fiyatından dolayı halen satamadık." diye konuştu.

Boğanın bugün ağılından dışarıya çıktığını ve yakalamak için zorlandıklarını dile getiren Işık, Kocaman'ın köylülerin yardımı ile yakalanarak yeniden ağıla bağlandığını sözlerine ekledi.

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Longoz ormanlarında kano ile doğa turu http://mail.gazetebirlik.com/haber/longoz-ormanlarinda-kano-ile-doga-turu-8163/

Normalleşme sürecinde günübirlik tatilciler, son günlerde rotalarını Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesine çevirdi.

Denizi, ormanları, sahili, tarihi ile Trakya'nın "saklı cenneti" olarak nitelendirilen İğneada, bugünlerde özellikle yerli turistlere ev sahipliği yapıyor.

Temiz havası ve doğal ortamıyla insana huzur ve dinginlik veren yapıya sahip longozlar, içerisinde 544 çeşit bitki, 46 tür canlı, 25 cins sürüngen, 50 tür memeli, 30 çeşit tatlı su ve 20 tür deniz balığı ile 219 kuş türünü barındırıyor.

Longozun zengin florasına tanıklık etmek isteyenler Mert Gölü içerisinde kano ile gezinerek doğanın zenginliklerine tanıklık ediyor.  

Kano ile 1,5 kilometrelik alanda kürek çekerek longozun derinliklerine ulaşanlar, ağaçların göle yansımasını ve bitki çeşitliliğinin ortaya koyduğu güzellikleri görebiliyor.

İstanbul'dan günübirlik tatile gelen Mehmet Şentürk,yaptığı açıklamada, İğneada'nın "keşfedilmemiş cennet" olduğunu söyledi.

Ormanların eşsiz güzelliğine kano ile tanıklık ettiğini anlatan Şentürk, herkesi bu doğa harikasını görmeye davet etti. 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kovid-19 tanısı konulan kişi tatile giderken yakalandı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kovid-19-tanisi-konulan-kisi-tatile-giderken-yakalandi-1140/

Kırklareli Jandarma Komutanlığı ekipleri, Demirköy ilçesine bağlı Balaban köyü Velika Köprüsü mevkisinde, trafik ve asayiş kontrolleri kapsamında bir yolcu otobüsünü durdurdu.

Kontrollerde E.D'nin "Kovid-19 tanısı sebebi ile izolasyonda olması gereken kişi" kaydının bulunduğu tespit edildi.

Haber verilmesi üzerine bölgeye gelen 112 Acil Sağlık ekipleri, E.D'yi, karantinaya alınmak üzere Pınarhisar Devlet Hastanesine götürdü.

E.D'nin İstanbul'da yaşadığı ve tatil için Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesine gittiği öğrenildi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Çocukluk hayalini devlet desteğiyle gerçekleştirdi http://mail.gazetebirlik.com/haber/cocukluk-hayalini-devlet-destegiyle-gerceklestirdi-5577/

Kırklareli'nde yaşayan Filiz Tuna, Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi Projesi"nden yararlanarak çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürdü ve arı yetiştiriciliği yapmaya başladı.

Deveçatağı köyünde yaşayan 38 yaşındaki Tuna, uzun yıllar eşiyle çiftçilik yaptı.

 Tuna, yaklaşık 3 yıl önce kendi işinin patronu olabilmek için hayaller kurarken, İl Özel İdaresinin lavanta yetiştiriciliği projesine başvurdu.

Projenin onaylanmasının ardından aldığı destek ile tarlasının 5 dönümüne lavanta eken Tuna, aynı yıl Tarım ve Orman Bakanlığının "Genç Çiftçi Projesi"ne de arıcılık yapabilmek için başvuruda bulundu. Tuna'nın bu projesi de onaylanarak 40 kovan destek almaya hak kazandı.

Bir yandan lavanta üretimi yapan Tuna, diğer yandan da çocukluk hayali olan arıcılığa başladı.

 Köyün diğer kadınlarına da rol model olan Tuna, azmiyle takdir topluyor. Daha önce sebze ve meyve bahçelerine çalışmak için giden Tuna, artık kendi işinin patronu olarak aile bütçesine katkı sağlıyor.

Devlet destekleriyle hayatı değişti

Tuna, yaptığı açıklamada, devlet desteğiyle başladığı arıcılık ve lavanta üreticiliği ile hayatının değiştiğini söyledi.

Lavanta üretimi ve arı yetiştiriciliğinin getirisinin çok olduğuna belirten Tuna, "Yaklaşık 3 yıl önce İl Özel İdaresi destekli lavantamızı aldık. Çok yabancıydık bu bitkiye ama aşama aşama bu süreçlere geldik. Lavantanın bize katkısı çok oldu." dedi.

 Arılara merakının da küçük yaşta başladığını dile getiren Tuna, "Dedemin arıları vardı, hep onu izlerdim, bazen dedeme yardım ederdim. Hep dedeme özenirdim. Şimdi bu merakımı Genç Çiftçi Projesi'nden gerçekleştirdim. Kırklareli'nde ilk lavanta balını da ben üretmeye başladım. İşimi profesyonel olarak yapmak için hep gayret ediyorum. Bunun içinde eğitimler aldım. Lavanta balı gerçekten çok özel bir bal. Bütün ballarda antioksidan özellik var ama lavanta da bu daha yüksek." diye konuştu.

Ürettiği balın çok beğenildiğini vurgulayan Tuna, talepleri karşılamakta zorlandığını anlattı.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Stres atmak için başladığı lavanta yetiştiriciliğini meslek edindi http://mail.gazetebirlik.com/haber/stres-atmak-icin-basladigi-lavanta-yetistiriciligini-meslek-edindi-3617/

Uzun yıllar İstanbul'da yaşayan Ayça  Özer, 5 yıl önce turizm sektöründeki işini sonlandırarak, lavanta yetiştiriciliği yapmaya karar verdi. 

Özer, eşine ait Kırklareli'nin Demircihalil köyündeki 82 dönümlük tarlanın 30 dönümüne lavanta ekerek, üretimine başladı.

Yağmur, çamur demeden lavantalarının bakımlarını yapan Özer'in bir elinde makası diğer elinde çapası eksik olmuyor.

Halen İstanbul'da yaşayan ve yılın büyük bir bölümünü lavanta tarlasında geçiren Özer, hem stresten uzak kalıyor, hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de köyün kadınlarını istihdam ediyor.

Lavantayla Bulgaristan'da tanıştı
Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların hayatın her alanında olduğunu, işini seven herkesin başarılı olabileceğini söyledi.

5 yıl önce gittiği Bulgaristan gezisinde lavantalar ile tanıştığını belirten Özer, 2 yıl önce de İstanbul'un stresinden uzaklaşıp, Istranca Dağlarının temiz havasından yararlanmak amacıyla eşinin köyündeki tarlasında lavanta yetiştiriciliğine başladığını anlattı.

Eğitim sürecinin ardından 12 yıl aktif bir şekilde turizm sektöründe çalıştığını vurgulayan Özer, lavanta yetiştiriciliğine merak saldığında turizm sektöründeki işini ise sonlandırdığını kaydetti.

Özer, lavantalarını bin bir emekle yetiştirdiğini belirterek, "Lavanta aslında bizim evimizin bahçesinde de yetişen bir bitki. Yaz boyunca çiçeklerini kestiğim, vazoma koyduğum ve kış boyunca çiçekleri ile bana eşlik eden bir bitkiydi. Lavantayı Bulgaristan'da keşfedince bir merak saldım, nasıl yetiştiriliyor acaba? diye. Sonrasında kendimi bu işin içerisinde buldum." dedi.

Her iş gibi lavanta yetiştiriciliğinin de zor olduğunu anlatan Özer, "Kadın olarak lavanta yetiştiriciliği zor mu derseniz, tabi ki her iş zor. Bir kadın ya da erkek olarak ayırmayı sevmiyorum. Çünkü ben de erkeklerin yaptığı çok ağır işlerde çalıştım. Kadın ya da erkek olarak ayırmayı sevmiyorum. İşini sevmek gerekiyor. İşini seven herkes başarılı olur." ifadelerini kullandı.

Tarlasında kadınlarla birlikte çalıştığını aktaran Özer, şöyle devam etti:

"Ben çiftçi kökenli değildim. Tarlayı, çiftçiliği, toprağı lavantalar ile öğrendim. Her gün yeni bir şey öğreniyorum, çok araştırıyorum ve emek veriyorum. Kendimle yarışıyorum. Yeni dikim yapacak çiftçi arkadaşlarımız ile aramızda hep dayanışma var. Bu işe yeni girecek olanlara da yardım etmeye her zaman hazırız."

Özer, bu yıl 30 dönümlük lavanta tarlasını 80 dönüme çıkarmayı hedeflediğini kaydetti.

Lavantanın tıp, kozmetik ve gıda gibi alanlarda kullanıldığını belirten Özer, girişimcilerin bu sektöre yönelebileceklerini sözlerine ekledi.

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
İğneada longoz ormanları normalleşme sürecinde ziyaretçilerini bekliyor http://mail.gazetebirlik.com/haber/igneada-longoz-ormanlari-normallesme-surecinde-ziyaretcilerini-bekliyor-8526/

Kırklareli'de deniz, göl, kumul ve orman ekosistemleriyle eşsiz bir güzellik sunan İğneada'daki longoz ormanları, ziyaretçilerini bekliyor.

Yeni normalleşme süreciyle birlikte günübirlik tatilciler, rotalarını Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesine çevirdi.

Denizi, ormanları, sahili, tarihi ile Trakya'nın "saklı cenneti" olarak nitelendirilen İğneada, bugünlerde özellikle ormanlarının güzelliği ile görenleri hayran bırakıyor.

Özelikle sakin ve sessiz bir ortamda tatillerini geçirmek isteyenlere ev sahipliği yapan longozlar, insanın zihnini dinlendiriyor.

Yılın her döneminde ayrı güzelliğe bürünen ormanlar, kuş sesleri ve derelerin akıntısı ile şenlenirken, göllerin maviliği, yemyeşil doğasıyla seyrine doyumsuz manzaralar oluşturuyor.

İçerisinde 5 göl, 544 çeşit bitki, 46 tür canlı, 25 cins sürüngen, 50 tür memeli, 30 çeşit tatlı su balığı, 20 tür deniz balığı ve 219 çeşit kuş barındıran longoz ormanları, her mevsim olduğu gibi güzelliğiyle dikkati çekiyor.

Bazı vatandaşlar orman içerisinde yürümeyi tercih ederken, longozun zengin florasına tanıklık etmek isteyenler ise Mert Gölü içerisinde kano ile keyifli bir gün geçiriyor.

Kano ile kürek çekerek longozun derinliklerine ulaşanlar, ağaçların göle yansımasını, birçok bitki türünün güzelliğini görebiliyor.

Günün yorgunluğunu denizde yüzerek atanlar daha sonra kumda yapılan kahvelerini yudumlayarak gün batımını izliyor.

"Ormanları kano ile gezmek ayrı keyif veriyor"
Kırklareli Valisi Osman Bilgin, yaptığı açıklamada, longoz ormanlarının yeni tip koronavirüs (Kovid-19) normalleşme sürecinin ardından kapılarını yeniden ziyaretçilerine açtığını söyledi.

Tüm vatandaşları ormanların güzelliklerini görmeye ve kano turu yapmaya davet eden Bilgin, "İğneada'ya bir kez gelen bir daha kopamıyor. Bu güzellikleri görmek ve yaşamak gerekiyor. Özellikle ormanları kano ile gezmek insana ayrı bir keyif veriyor. Ormanlarımız dünyada eşine rastlanılamayacak kadar güzel." dedi.

 

 

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Evleri 4 kez yanan aile devlet desteği ile yeni yuvasına kavuşacak http://mail.gazetebirlik.com/haber/evleri-4-kez-yanan-aile-devlet-destegi-ile-yeni-yuvasina-kavusacak-8917/

Kırklareli'nde evleri bir yılda 4 kez yandıktan sonra çadırda yaşamaya başlayan aileye, Kırklareli Valiliğince yeni ev yaptırılıyor.

İnece beldesinde 62 yaşındaki Yasin ile 60 yaşındaki Yazgül Balcı çiftçinin evlerinde henüz belirlenemeyen nedenle bir yılda 4 kez yangın çıktı.

Yaklaşık bir ay önce çıkan son yangında ev tamamen kullanılamaz hale geldi.

Valilik, Balcı ailesini misafirhane ya da otele yerleştirmek istedi ancak aile evlerinin bahçesindeki eşyaların çalınabileceği endişesi ile bu teklifi kabul etmedi.

Bunun üzerine çiftin evlerinin bahçesine İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) ekiplerince çadır kuruldu.

17 Ağustos 1999 Marmara depreminde Kocaeli'ndeki evleri yıkıldıktan sonra uzun zaman çadırda yaşamak zorunda kalan aile, şimdi de benzer bir durumla karşılaşmak istemiyor.

Kırklareli Valisi Osman Bilgin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yangının hemen ardından aileye yeni bir ev yapılması için çalışmaların başladığını söyledi.

Evin 75 metrekare alana inşa edildiğini belirten Bilgin, "Ailemiz inşallah en kısa sürede evlerine kavuşarak, yaşamlarını daha refah bir ortamda sürdürecek." dedi.

Çadırda yaşamayacaklar

Yasin Balcı ise yeni evlerine kavuşacak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.

Hayatında çok zor süreçler geçirdiğini, yeni evleri tamamlandıktan sonra hayatlarının normale döneceğine inandığını anlatan Balcı, şöyle devam etti:

"Valilik bize yardım etmeseydi yanan evi satılığa çıkaracaktım. O da satılır mıydı satılmaz mıydı bilmiyorum. Kiraya çıkardım, borcumuz harcımız da var. Kirayı nasıl verirdik bilmiyorum, zor olurdu. Şimdi çadırda yaşıyoruz. Tabi ki zor oluyor. Çadır güzel ama zor hayat işte. Biz daha önce de çadır hayatına alışığız. 1999'da Kocaeli'deydim o depremde uzun süre çadırda kaldık. 2 sene konteynerde yaşadık."

Daha önce evlerinde 4 kez yangın çıktığını vurgulayan Balcı, "Gerçekten ilginç, anlatsam çoğu kişi inanmaz. Hiç elektrik geçmeyen bir yerde, hiçbir şeyin olmadığı yerde yangın çıkıyor. Gardrobun iki çekmecesi yandı durup dururken. Neden yanar yani ilginç hakikaten. İtfaiye tutanağında yangın nedeni bilinmiyor diye yazdı çünkü gerçekten bilinmeyen bir şey." ifadelerini kullandı. 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Koronavirüs tedbirleri kapsamında sembolik 'Hıdrellez ateşi' http://mail.gazetebirlik.com/haber/-koronavirus-tedbirleri-kapsaminda-sembolik-hidrellez-atesi-8548/

Gençlik Parkı'nda, Hıdrellez Kültür ve Bahar Bayramı kapsamında düzenlenen ve salgın tedbirlerine uyularak gerçekleştirilen etkinlikte, Kadın Davul Ritim Grubu konser verdi.

Grup, sosyal mesafe kurallarına uyarak verdiği konserde, Trakya yöresine ait eserler seslendirildi.

Konser sırasında sembolik olarak "Hıdrellez ateşi" yakıldı. Konserin ardından grup, çeşitli maniler okuyarak, ateşin üzerinden atladı.

Etkinlik, evlerinde olan vatandaşlar için Lüleburgaz Belediyesinin sosyal medya hesaplarından canlı yayımlandı.

Vali Bilgin'den mesaj

Kırklareli Valisi Osman Bilgin, Hıdrellez Kültür ve Bahar Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, kültürleri oluşturan önemli unsurların başında gelenek, görenek, töre, tören ve inançların geldiğini belirtti.

Bir milletin kültür değerlerini kuşaktan kuşağa sağlıklı olarak aktardığı ölçüde varlığını sürdürebilmesinin mümkün olduğunu bildiren Bilgin, mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Milleti oluşturan yapı taşları arasındaki harç konumundaki bu güzel adetlerimizin en küçük bir ayrıntısının bile yaşatılması ve kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılması büyük önem taşımaktadır. Türk kültüründe olduğu gibi birçok farklı kültürde de yazın başlangıcı olarak kabul edilen ve doğayla iç içe yaşayan milletimizin, dostluk ve kardeşlik adına yüzyıllardır kutlamakta olduğu hıdrellez, vatandaşlarımızın kaynaşmasına ve toplumsal huzurumuzun artmasına vesile olmaktadır. Tıpkı nevruz gibi, dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin farklı kültürlerin bir arada kutladığı, hoşgörü ve yardımlaşma anlayışı üzerine kurulu olan hıdrellez, dünya barışına da katkı sağlayabilecek geleneklerimiz arasında yer almaktadır."

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com
Kırklareli Valisi Osman Bilgin'in koronavirüs testleri negatif çıktı http://mail.gazetebirlik.com/haber/kirklareli-valisi-osman-bilginin-koronavirus-testleri-negatif-cikti-7169/

Kırklareli Valisi Osman Bilgin, yaptığı yazılı açıklamada, 31 Mart'taki koronavirüs testinin pozitif çıktığını, son iki testin ise negatife döndüğünü belirtti. 

Yüce Allah'ın inayeti ve vatandaşların duası ile dünya ve Türkiye için çok büyük tehdit olan bu virüsü yenmenin mutluluğunu yaşadığını kaydeden Bilgin, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Dünyada herkesin imrendiği sağlık sistemini ülkemize kazandıran Sayın Cumhurbaşkanımıza minnet ve şükranlarımı arz ederim. Tedavim sürecindeki doktorlarım Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. İbrahim Halil Üney, Uzman Dr. Pelin Korkmaz ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Nuray Olcaytürk başta olmak üzere tüm sağlık çalışanlarımıza teşekkür ederim. Yüce Türk milletinin bir ferdi olarak, güçlü Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşı ve valisi olmaktan her daim onur ve mutluluk duyduğumu özellikle belirtmek isterim."

Bilgin, tedavi sürecinin ardından ihtiyacı olan hastalarda kullanılmak üzere immün plazma bağışında bulunacağını bildirdi.

 

 

]]>
Gazete Birlik info@gazetebirlik.com