Kültür Sanat Kaynak: Ahmet Münir EREN 24.04.2024 13:00 Güncelleme: 24.04.2024 14:09

Gökhan Kutluer, üçüncü kitabında yavaş seyahat etmenin inceliklerini ele aldı

Yeni kültürler keşfetmek, başka hayatları deneyimlemek ve farklı ülkelerin yaşam standartlarını görmek isteyenler, seyahat planları yapıyor. Bazen sıkıştırılmış turlarla kısa zamanda çok yer gezmek zorunda kalanların telaşı, seyahatin önüne geçebiliyor. Türk yazar ise son kitabında kentleri turist telaşıyla gezmenin değil, dünyayı eliyle koymuş gibi bulmak isteyenlerin öyküsünü kaleme aldı.
Gökhan Kutluer, üçüncü kitabında yavaş seyahat etmenin inceliklerini ele aldı

Dünyada farklı ülkeleri, kültürleri görmek isteyenler, turist olarak çıktıkları seyahatleri kısa zamanda çok yer keşfetmek için hızla tüketiyor. Hayranlık duyduğu İtalya’da yaşama fikrine karşı koyamayan ve Türkiye’den Gitmek: İtalya’ya Uzanan Bir Göç Hikayesi kitabıyla adını duyuran Yazar Gökhan Kutluer, son kitabı Yavaş Seyahat: Aheste Bir Ruhun Gözlemleri’nde sakin bir ruh haliyle seyahat etmenin inceliklerini ele alıyor. Okurları, Alp Dağları’nı görmenin, Toskana’da günlerce yürümenin sevincine ortak ediyor. 

Yeni kitabında, gezginleri hareket halindeki bedenlerine eşlik eden dingin zihinleri keşfetmeye davet eden yazar Gökhan Kutluer, “Yavaş Seyahat, umudunu ve merakını kendisine kalkan yaparak şartlar ne olursa olsun yoluna devam etme cesaretini gösteren gezginler, kentleri flanör ve flanözler gibi arşınlayanlar, dijital göçebeler ve içinden taşanı akıtmak için kendine bir ‘Paris’ bulamayanlara yazdım. Mekanların geçmişlerini, geleceklerini ve insanlarını anlatarak seyahat edilen yerlere dair farkındalık uyandırmayı amaçlıyorum” dedi.

“Yalnız ama asla tek başına yürümeyenlerin serüveni”

Fotoğrafçılık, gezi yazarlığı, seyahat danışmanlığı ve dijital pazarlama alanlarında da aktif olan Gökhan Kutluer, “Yavaş Seyahat: Aheste Bir Ruhun Gözlemleri isimli kitabımla okurların turistik bir seyahatte gibi değil, şehirleri yavaş yavaş keşfederek sanki benimle yürüyormuş gibi hissetmelerini istedim. Onları bir uçağın küçük penceresinden Alp Dağları'nı görmenin sevincine ortak etmeye çalıştım. Kitabım bir nevi yalnız ama asla tek başına yürümeyenlerin serüveni oldu” ifadeleri kullandı.

“Kitabımda mekanların dört duvardan fazlası olduğunu gösterebildim”

“Seyahatlerde durup dinlenmek, iyi gözlemciliğe ve tüm duyuların alabildiğine özgürleştiği bir hikayeye götüren yol haritasıdır” diyen Gökhan Kutluer, “Yavaş seyahat gözlemde ustalığı pekiştiriyor, kitabımda mekanların dört duvardan, gelişigüzel atılmış masalardan, sandalyelerden fazlası olduğunu göstermeyi hedefledim. Belki de kitabımı sıradan gezi kitaplarından ayıran kavramsal yolculuk, tam da burada başlıyor. Bazen gezdiğim şehirlerde trafiği yoğun bir caddenin kaldırımına oturuyor, dirseklerim dizlerimde; yavaş yavaş ilerleyen arabaları, toplu taşıma araçlarının içindeki insanları izler nereye gittiklerini, akıllarından neler geçtiğini, oturduğum yerden onları izlediğimi fark edip etmediklerini düşünüyorum. Gözlemlerimi aktardığım kitabımda okurlar, birbirinden güzel şehirlerin öznel fikirlerine, hikayelerine ve ilişkilerine rastlayacak” şeklinde konuştu.

“Dikkatli bakmayan gözlerin anlatacak deneyimi olmaz”

Yaşamını Roma’da sürdüren yazar Gökhan Kutluer son kitabı Yavaş Seyahat - Aheste Bir Ruhun Gözlemleri’yle ilgili sözlerini şöyle tamamladı:

“Gezginler gidecekleri yerden çok, gittikleri yere dair bakış açılarını planlamalılar. Bir geziyi, ziyareti ya da bilinmeyen herhangi bir sokaktaki yürüyüşü anlamlı kılmak için her şeye ve herkese iyice bakmasını öğrenebilmek, gözleri eğitebilmek çok önemli. Aksi takdirde, gittiği yerlerden aynı dönen arkadaşlardan ve akrabalardan hiçbir farkımız kalmaz. Zira yeterince dikkatli bakmayan gözlerin ne anlatacak bir hikayesi olur ne de aktaracak bir deneyimi.”