DEVA Partisi Sözcüsü Şahin, iktidarın birçok sorunu görmezden gelerek, kendi isteklerini öncelikli olarak öne sürdüklerini belirterek, “1 Ocak’tan bu yana grubu bulunan muhalefet partileri tarafından meclis gündemine 8 kez getirilen depreme dair bir adım atardı. Öğretmenlere dair 3 kez verilen, ekonomik sıkıntılara dair 3 kez verilen, emeklilerin sorunlarına dair 2 kez verilen, stajyer ve çırakların sorunlarına dair 2 kez verilen grup önerilerini kökten reddetmez, sosyal güvenlik konuları ve bu kapsamında aylık bağlama güncellemelerindeki farklılıklar, vergide adaletsizliğin araştırılması, kentsel dönüşüm, kamuda tasarruf, organize suç örgütleriyle mücadele ve milletin ortak dertlerine dair bunun gibi grup önerilerini reddetmez, milletin meclisinde değerlendirirdi.” ifadelerini kullandı.
“Peki iktidar neye ses çıkartıyor. Millete ne anlatıyor? 'yeni anayasa' diyen Şahin, “Yeni Anayasa iktidarın ağzında bir masal. Var olanı uygulamayan bir iktidarın yenisini talep etme hakkı olamaz. Elbette siyasi nezaket başka bir konudur. Meclis Başkanı bu turları devam ettirecek, gruplar da Meclis Başkanı’nı elbette dinleyecektir. Lakin millet sofrasına ekmek götürmekte bu kadar zorlanırken, emekli 10 bin TL’ye talim ederken, iktidarın fantazisini gerçekleştirmek için iktidar değirmenine su taşımak, muhalefet açısından bir utanç olacaktır.” diye konuştu.
“Milletimiz müsterih olsun, bu meseleler ortadayken iktidarın Anayasa değişiklik talebi DEVA Partisi olarak bizde kesinlikle karşılık bulmayacaktır.” diyen Şahin, “İktidar ülke sorunlarına dair siyaset üretememekte, ülkeyi yönetememekte ve suni gündemlerle milleti oyalamaktadır.” ifadelerini kullandı.
Şahin konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Ülkemizi özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasiye bütün kurum ve kurullarıyla yaşatan kuvvetler ayrılığını tesis ederek denge ve denetim mekanizmalarını etkinleştiren yepyeni bir yönetim sistemine davet ediyoruz. Yeni Anayasa için adım atmanın yolunun mevcut Anayasayı uygulamaktan geçtiğini hatırlatmayı DEVA Partisi olarak bir vazife olarak görüyoruz.”
