Halkbank web
Ekonomi Kaynak: Rahime SEZGİN 07.05.2024 15:01 Güncelleme: 07.05.2024 15:35

Çimsa ile küresel liderliğe odaklanan Sabancı'dan Mersin'e 1,5 milyar TL'lik yatırım

Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa, dünyada gri çimento, beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimento (CAC) üreten tek üretim tesisi olan Mersin Fabrikası'nda yeni CAC yatırımını tamamladı.
Çimsa ile küresel liderliğe odaklanan Sabancı'dan Mersin'e 1,5 milyar TL'lik yatırım

Sabancı Topluluğu şirketlerinden Çimsa, dünyada gri çimento, beyaz çimento ve kalsiyum alüminat çimento (CAC) üreten tek üretim tesisi olan Mersin Fabrikası’nda yeni CAC yatırımını tamamladı. 16 ay gibi rekor bir sürede tamamlanan ve yaklaşık 1,5 milyar TL’lik yatırımla hayata geçen tesiste üretilecek ürünlerin yüzde 90’ı Mersin’den dünyaya ihraç edilecek. Türkiye’nin katma değerli ihracat seferberliğine büyük katkıda bulunacak tesisle birlikte, Çimsa CAC alanında dünyanın en büyük üç üreticisinden biri haline geldi.

Dünyadaki malzeme devrimine öncülük etmeyi amaçlayan Sabancı Topluluğu, bu alandaki yatırımlarını hızlandırırken, bir yandan da bu amaca yönelik organizasyonel yapılanmasına da ağırlık veriyor. Bu doğrultuda geçtiğimiz günlerde önemli bir adım atan Holding, ‘Yapı Malzemeleri' grup başkanlığını, artık ‘Malzeme Teknolojileri Grup Başkanlığı’na dönüştürdü.  Bu aynı zamanda özellikle 2000’li yıllara kadar Topluluk bünyesinde “geleneksel çimento şirketi” olarak konumlanan Çimsa’nın da mevcut dönüşüm yolculuğunun bir özeti.

“Griden Yeşile”, “Çimentodan Malzeme Teknolojilerine” ve “Yerelden Küresele” olarak tanımladığı üç ayaklı dönüşüm stratejisini başarıyla uygulamayı sürdüren Çimsa, organik ve inorganik yatırımlarıyla da farklı alanlarda dünya liderliğine koşuyor. Geçtiğimiz yıllarda tamamladığı Bunol satın almasıyla, çimento kolunun en katma değerli ürünlerinden beyaz çimentoda dünya liderliğine oynayan Çimsa, şimdi de gözünü yapı kimyasallarına dikti. Mersin’de tamamladığı yeni kalsiyum alüminat çimento (CAC) tesisiyle, kapasitesini yaklaşık iki katına çıkaran Çimsa, bu alanda dünyanın en büyük üç üreticisinden biri haline geldi.

“Dünyada malzeme devriminin ateşini taşıyoruz”

Tesis açılışı kapsamında gazetecilerle bir araya gelen Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Sabancı Topluluğu’nun 1970’li yıllardan sonra odağını sanayiye çevirdiğini hatırlatırken, “Bu dönemden itibaren Sabancı, Türkiye’nin sanayi hamlesinin öncü Topluluklarından biri olmuş, sanayi ile özdeşleşmiştir. Dönemin konjonktüründe, Sabancı’nın hayata geçirdiği yatırımlar, yüksek kalite, küresel düşünme, çağın ötesine odaklanma anlayışının Türkiye’de köklenmesini sağlamış ve Türkiye ekonomisine yeni bir perspektif kazandırmıştır. Benzer bir kırılımı bugün de yaşıyoruz. İnovasyonun, teknolojinin, sürdürülebilirliğin merkezde olduğu bir dönüşüm süreci sanayide de kendisini gösteriyor. Türkiye’yi geleceğe taşıyacak sıçramayı yapacaksak, dünyadaki malzeme devrimine seyirci kalamayız. Aksine bu devrimin ateşini biz taşımalıyız. Teknoloji gücümüzü, geleceğin malzemelerini yaratmak için kullanmalıyız. Burak Orhun liderliğinde Malzeme Teknolojileri Grup Başkanlığı’nı kurmamızın altında yatan temel neden de bu” dedi.

Çimsa’nın bu alanda önemli bir rol üstlendiğinin altını çizen Cenk Alper, “Yapı malzemeleri, dünyanın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmesi için sorumluluğu en yüksek iş kollarından biri. Bu kapsamda biz Çimsa’yı, Akçansa’yı ya da Sabancı Building Solutions’ı, sadece birer çimento üreticisi olarak konumlamıyoruz. Şirketlerimiz, sürdürülebilirlik ve dijitalleşmenin izinde giden; ileri malzeme teknolojileri ve dijital teknolojiler alanında aktif araştırmalar yapan multidisipliner yapılar. Bugün bize ev sahipliği yapan CAC tesisimiz de bu yaklaşımın bir uzantısı. Çimsa’nın iki temel önceliği var. İlki ana işlerini daha küresel ve daha kârlı hale getirmek. İkincisi ise çimentodan yapı malzemelerine dönüşümü ve ürün çeşitlendirmesini başarıyla sürdürmek. Bu dönüşümde, CAC bir köprü görevi görüyor” dedi.

“Münih-Mersin köprüsüyle Türkiye ile dünyayı birleştiriyoruz”

Çimsa’nın yapı malzemeleri iş kolunda artık küresel bir marka olduğunu belirten Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun ise “Küresel markalar oluşturmak, Dünya’nın Sabancı’sı yaklaşımımızın önemli bir unsuru. Bu yaklaşım bizim için bir söylemden çok bir iş kültürü. Şirketlerimizin küresel ölçekte liderliği hedeflemesi, dünyada öncü uygulamalara sahip olması buradaki en önemli kriter. Bu sadece yurt dışında büyümek, yurt dışında yatırım yapmak demek değil. Mersin’de hayata geçirdiğimiz CAC yatırımı bunun en net göstergelerinden biri. Buradaki kapasitenin yaklaşık yüzde 90’ı dünya pazarlarına ihraç edilecek. Geçtiğimiz aylarda Münih’te açtığımız Sabancı Teknoloji Merkezi de müşterilerimizin talepleri doğrultusunda CAC ailesinde yenilikçi ürünlerin geliştirilmesinde kilit bir rol üstlenecek. İleri malzeme meşalesini, farklı kıtalara taşımamızı sağlarken, katma değerli ihracat aracılığıyla da Türkiye ekonomisine çok büyük katkı sunacak. Münih ve Mersin arasındaki kurduğumuz köprüyle, Topluluk Vaadimiz’de söylediğimiz gibi, Türkiye ile dünyayı birleştirmeyi sürdüreceğiz. Ürünlerimizi Mersin’den dünyaya açarken, öte yandan küresel ayak izimizi güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu çerçevede, ABD'de yatırımına devam ettiğimiz gri çimento öğütme tesisimizle, bölgede beyaz çimentonun yanı sıra gri çimento pazarında da aktif şekilde yer alacağız. Gri çimento alanında Türkiye’de edindiğimiz tecrübeyi yurt dışına taşıyacağız. Yaklaşık 82 milyon dolarlık yatırımla hayata geçireceğimiz tesisimizi de gelecek yılın son çeyreğinde devreye almayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Beyaz Çimentodan sonra CAC Üretiminde de ilk üçteyiz”

Çimsa’nın Türkiye’de 3 entegre fabrikasıyla faaliyet gösterdiğini ifade eden Çimsa CEO’su Umut Zenar ise, “ABD’deki öğütme tesisimiz ve 4 farklı uluslararası terminalimizle 6 kıtada 70’ten fazla ülkeye ihracat yapan ileri teknolojiye sahip küresel bir yapı malzemeleri şirketiyiz. CAC tesisimize ev sahipliği yapan Mersin fabrikamız, dünyada gri çimento, beyaz çimento ve CAC üreten tek fabrika. ABD’de yüzde 20, İspanya’da ise yüzde 50’ye yakın pazar payına sahibiz. Tüm bunları başarabilmemizin altında yatan temel unsur; katma değerli ürünlere odaklanan, müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik terzi usulü çözümler geliştiren, inovasyonla zenginleştiren bir organizasyona dönüşmemiz” dedi.

2021 yılında tamamlanan Bunol satın almasıyla, beyaz çimentoda artık dünya liderliğine oynadıklarını belirten Umut Zenar, “Benzer bir liderlik yolculuğunu şimdi de CAC ile başlatıyoruz. 2022 yılında Mersin fabrikamızda yatırımına başladığımız, mevcut CAC üretim kapasitesine ilave olarak yapılan yeni üretim tesisimizi geçtiğimiz yılın sonunda tamamladık. Deneme üretimi ve test süreçlerinin ardından şubat ayı içinde de tesisimizi devreye aldık. Tesisimizle Çimsa’nın CAC klinkeri üretim kapasitesi yıllık 65 bin tondan 131 bin tona yükselttik. Artık küresel CAC pazarında en büyük üçüncü üretici konumundayız” dedi.

CAC’ın bir çimento ürününden çok yapı kimyasalı olduğunu sözlerine ekleyen Umut Zenar, “CAC, ileri malzeme teknolojilerinde bizim öncü rolümüzü gösteren çok önemli bir ürün. En büyük özelliği yüksek sıcaklık dayanımı ve çok hızlı sertleşebilmesi. CAC genel olarak yüksek sıcaklıkta çalışan endüstriyel fırınların yapımında, dökümhanelerde metal eritme işlemlerinde, çelik ve demir üretiminde, seramik ve cam endüstrisinde ve yangına dayanıklı yapı malzemeleri üretiminde kullanılıyor. Özellikle Avrupa ülkeleri, Kuzey Amerika, Çin ve Hindistan başlıca pazarı. Bu ürün grubu bizim sürdürülebilirlik hedeflerimizle de son derece uyumlu” dedi.

Üretim, Ar-Ge ve satış süreçleri kadın yöneticilere emanet

Yapı malzemeleri sektörünün, özellikle sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık alanlarında en zorlu iş kollarından biri olduğunu ifade eden Cenk Alper, “Çimsa’nın hayata geçirdiği uygulamalar ve
ortaya koyduğu yeni ürünlerle, bu alanda küresel ölçekte bayrak taşıyıcı şirketlerden biri olması bizleri son derece mutlu ediyor. CAC yatırımının bizler ve ülkemiz için ayrı bir önemi daha var. Ürünün Ar-Ge aşamasından üretimine, pazarlamasından tüm satış faaliyetlerine kadar geçen yolculuğunun her bir aşaması kadın yöneticilerimizin sorumluluğunda. Tüm bu aşamalarda 4 kadın yöneticimiz görev alıyor. Bu sadece Sabancı Topluluğu için değil, ülkemiz için de büyük gurur. Kapsayıcılık konusunda Türkiye’ye öncülük yapan, Cumhuriyet değerlerini pusula kabul eden bir Topluluk olarak, kadınlarımızın ortaya koyduğu başarı; Türkiye’nin geleceğine inanan genç kadınlarımıza da ilham verecektir” dedi.

16 ayda tamamlandı, özel fırın teknolojisi geliştirildi

Devreye alınan yeni CAC tesisinin yaklaşık 1,5 milyar TL’lik bir yatırımla hayata geçirildiğini sözlerine ekleyen Umut Zenar şunları kaydetti:

“Yatırımı 16 ay gibi rekor sayılabilecek kısa bir sürede tamamladık. İnşaat süreçlerinden, tesiste kullandığımız üretim alanlarına kadar her seviyede en ileri teknolojiyi tercih ettik. Normalde bu gibi tesislerde, makine üreticilerinden seri üretim bantlar ya da fırınlar alırsınız. Biz burada fırın teknolojimizi bile bu alandaki iş ortağımızla geliştirdik. Yeni kurulan fırınımız, mevcut 3 fırınımızın kapasitesini tek başına üretebiliyor. Bu anlamda dünyadaki en büyük dikey fırınlardan bir tanesi. Teknolojik altyapısı ve düşük enerji sarfiyatıyla, sürdürülebilirlik hedeflerimizle son derece uyumlu.”

İspanya’dan teknoloji transferiyle alternatif yakıtta yüzde 30’u yakaladı

Sürdürülebilirliğin bugün yapı malzemeleri sektörünün ajandasındaki en öncelikli konulardan biri olduğunu ifade eden Umut Zenar, “Çimentonun ürettiği karbona toplam 100 birim dersek, bunun 40 birimi yaktığı kömürden veya kullandığı elektrikten gelir. Yüzde 60’ı ise ana hammadde olarak kullanılan kalkerin prosesiyle ilgili. Dolayısıyla, klinker prosesinin iyileştirilmesi, alternatif yakıt kullanımı, ileri malzeme teknolojileri, ömrü uzatılmış ürünler, yeni teknolojiler hepsi bir bütünün parçası. Biz tüm bunları eş güdümlü yürütüyoruz. CAC’ı geliştirirken, enerjide alternatiflere de odaklanıyoruz. Bunol tesisimizden transfer ettiğimiz teknolojiyle artık Mersin’de alternatif yakıt kullanabiliyoruz. Eskişehir ve Afyon fabrikalarına yaptığımız yatırımlarla, 3 yıl önce, Türkiye ortalamasında olan alternatif yakıt kullanımımızı bugün yüzde 30 seviyesine çıkardık. Yüzde 7-8 olan Türkiye ortalamasının neredeyse 4 katındayız. Enerjisa Enerji iş birliği ile hayata geçirdiğimiz yatırımla, 2024 sonundan itibaren, Eskişehir fabrikamızın yıllık elektrik tüketiminin yüzde 25'ini ‘Atık Isı Geri Kazanımı’ ile sağlayacağız. Ayrıca, Bunol fabrikamızda güneş enerjisi yatırımımızı da bu ay sonunda devreye almayı planlıyoruz. Bugün itibarıyla, tüm fabrikalarımızda yenilebilir enerji kullanımımız ise yüzde 54’e ulaştı” şeklinde konuştu.

Beyaz çimentodan 3D evler

Mersin kampüsünün içerisinde yer alan Formülhane ile mevcut ürün gruplarına yeni özellikler eklerken yapı malzemelerine ışık tutacak yeni teknolojiler de geliştirdiklerini belirten Umut Zenar, beyaz çimentodan ürettikleri 3D evin de bu anlayışın bir sonucu olduğunu söyledi. Üç boyutlu yazıcı teknolojisi kullanarak geliştirdikleri evlerin hem ekonomik hem de çevreci bir alternatif sunduğunu ifade eden Zenar, “Yaklaşık 70-80 metrekarelik bir evi, 1 aydan daha kısa bir sürede inşa edebiliyoruz. Buna ek olarak güneş panelleri sayesinde ev kendi enerjisini üretiyor. Türkiye bir deprem ülkesi. Biz bu teknolojiyle, güvenli yapılar oluşturarak depreme hazırlık sürecinde bir sorumluluk üstlenebilir ve aynı zamanda olası depremlerin ardından insanlara çok hızlı yaşam alanları oluşturabiliriz” dedi.

2023 yılı cirosu 20,5 milyar TL seviyesine ulaştı

Çimsa’nın son yıllarda yürüttüğü dönüşüm sürecinin şirketin finansallarına da olumlu şekilde yansıdığını söyleyen Umut Zenar, “Çimsa, 2023 yılında da sürdürülebilir karlılık odağını devam ettirerek, yılı başarılı finansal sonuçlar ile kapattı. Enflasyon muhasebesi uygulanmış sonuçlara göre 2023 yılı ciromuz 20,5 milyar TL seviyesine yükseldi. Bir önceki yılın yüzde 72 üzerinde 3,7 milyar TL FAVÖK ve yüzde 37 üzerinde 3,1 milyar TL net kara ulaştık. Tüm bunları yaparken, bir yandan da net borç / FAVÖK olarak belirttiğimiz borçluluk oranlarımızı 0,5 çarpana kadar düşürdük. Bu da önümüzdeki dönemde yapacağımız yeni yatırımlar ve büyüme hamleleri için bizim önümüzü açıyor. Türkiye’deki üç fabrikamızdan çok ciddi bir ihracat gerçekleştiriyoruz. Buna yurt dışı operasyon gelirlerimizi de eklediğimizde, 2023 yılında konsolide ciromuzun yüzde 57’sini döviz cinsinden sağladık ve önümüzdeki yıllarda bu oranı daha da artırmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.